Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Rota; parçalanmış bir Türkiye, AB-ABD mandası mı?
10.08.2007
Okunma Sayısı : 8451
Oy Sayısı : 5
Değerlendirme : 5
Popülarite : 3,49
Verdiğiniz Puan :
 

 

Rota; parçalanmış bir Türkiye, AB-ABD mandası mı?  

HYP Genel Başkanı Yaşar Nuri Öztürk:
09/08/2007


Erken seçim, 22 Temmuz seçimleri veya bazılarının deyimiyle baskın seçim yapıldı. ‘Siyaset tarihimizin en sürpriz seçimi’ sayılan bu seçim, Türk halkı, Türkiye üzerindeki dış hesaplar, siyaset dinciliği, Atatürk mirası, Türkiye’nin geleceği ve nihayet, Müslüman dünya açısından ciddi biçimde irdelenmesi gereken tarihsel bir olaydır.

Bu irdeleme işi zaman içinde elbette yapılacaktır.

9. Cumhurbaşkanımız Demirel, bu seçimi değerlendiren sohbetimizde aynen benim kullandığım tâbiri kullandı. “Seçim değil, tsunami.” Ve ekledi: “Biz kazanamadık diyorsun, iyi de, seçim mi oldu da siz kazanamadınız. Buna seçim denebilir mi? Bu, seçim falan değil, bu başka bir şey. Bunu ileride anlayacağız. Allah sonunu hayırlı kılsın.”

Biz Türk halkına Türkiye’nin iyi gitmediğini, hayra doğru yol almadığını söyleyip kendi projelerimizi sunduk. Vekâlet istedik. Türkiye Kuzey Irak’ta zararda, PKK terörü açısından zararda, AB’ye ortaklık konusunda zararda. Son dört yılda, en büyük teknolojik ve ticarî kurumlarını ‘özelleştirme’ adı altında ona-buna satmasına rağmen borçlarının toplamına 150 milyar dolar ilave gelmiş, toplam borç 400 milyar doları aşmıştır. Cari açığı rekorda, dış ticaret açığı rekorda, işsizlik rekorda, istihdam neredeyse sıfır. Borsadaki sıcak paranın % 76’sını ellerinde tutan dış sömürü odakları % 20 reel faizle Türkiye’yi iliklerine kadar soyup dışarı taşıyorlar.

Bin yıldır yaşadığımız dinin adı ‘Ilımlı İslam’ olarak değiştiriliyor. Kur’an’ı İncilleştirmek, camiyi kiliseleştirmek istiyorlar. Papa, İslam Peygamberi’ne ağız dolusu hakaret ediyor; içte ve dışta sesini çıkaran yok. Bazı Avrupa ülkeleri, örneğin Hollanda, Kur’an’ın Avrupa’da yasaklanmasını istiyor. Kur’an’ı, Hitler’in ‘Kavgam’ kitabından daha tehlikeli ilan ediyorlar. (Milliyet, 9 Ağustos)

Böyle bir ortamda camilerde rahat namaz kıldığınızı söyleyerek kendinizi kandırmayın. Kıldığınız, İslam’ın istediği namaz değildir. İslam’ın büyük vicdanı Muhammed İkbal bu namazlara ‘Muhammed’in namazı değil, esirlerin namazı’ diyor. Bu camilerde İslam hükümlerine göre namaz caiz değildir. Haçlılar, yüz metreye bir kurdurdukları bu camilerde sizi hapsetmek ve topraklarınızı sömürüp halkımızı köleleştirmek istiyorlar. Atatürk mirasını çökertmek istemeleri bu yaptıklarını kolaylaştırmak içindir. İslam’ın antiemperyalist gücünü temsil eden Atatürk’e düşmanlığın arkasında işte bu hesap vardır. Bunu görün. Bu oyuna gelmeyin.

Kısacası, Türkiye hem siyaseten hem de ekonomik olarak dışarıdan yönetiliyor. Bunun sonu çok kötü gelecektir. Türkiye aldatılıyor. Satın alınmış basın, Türkiye’nin gerçek gündemini saklayarak halkı uyutuyor. Uyandığınızda çok geç olacak. Türkiye Sevr’e götürülüyor.  Nitekim, seçimin hemen ardından, Ermeni hükûmeti, Türkiye’yi Sevr’i uygulamaya çağırdı. Başka bir çareniz kalmamıştır dedi. (Milliyet, 9 Ağustos)

Bütün bunlar olup biterken, bütün Hıristiyan Batı ve onların içimizdeki yandaşları AKP iktidarının devamı için âdeta çırpınıyor. ABD ve Bush, IMF,  AB kurmayları, Yunanistan, Kıbrıs Rum şefliği, Barzanî, Talabanî, içeride Patrikhane, AKP iktidarı devam etmelidir diye 24 saat feryat ediyor. Bunun bir anlamı olduğunu bu milletin fark etmesi gerekir. Biraz yardımcı olalım:

Bu gidişin rotası, AB-ABD mandasına doğrudur. Ne yazık ki Anadolu halkı kısa vadeli rahatı için mandacıların afsunlarına teslim olmuştur.

Hıristiyan güç odaklarının bu seçim münasebetiyle AKP’nin emrine âmâde iki milyar dolar bir parayı Türkiye’ye soktuğu halkın her yerde dilinde dolaşıyor. AKP, aylardır halk yığınlarının kümelendiği yerlere tırlarla malzeme, tonlarla para dağıtmaktadır. AKP’li belediyelerin dağıttıkları da ayrı...

Devletin bütçesinden bir buçuk katrilyon parayı 90 bin personeline maaş olarak dağıtan Diyanet’e bağlı imamların AKP’nin birer neferi gibi çalıştıkları, AKP’ye oy vermeyenlerin İslam’a ihanet etmiş olacakları propagandasını yaydıkları cümle halkın dilinde dolaşmaktadır. Bu ülke ve Müslümanlar bu Diyanet’le nereye gidebileceklerini düşünüyorlar? Bush, Karamanlis, AB, Barzanî ve Talabani’nin işaret ettikleri istikamette iş yapan bir Diyanet’in bu bir buçuk katrilyonu ne için aldığının hesabını bu milletin artık yapma zamanı gelmedi mi?

Türk siyaseti (!) işte, böyle bir seçim kampanyası (!) yaşadı ve AKP iktidarı 22 Temmuz seçiminde oylarını % elli artırdı. İlave oylar, iki partiyi TBMM’ye sokacak oranda. Tam 6.5 milyon.

Demek ki halk, fakir semt pazarlarından görkemli kuyumcu çarşılarına kadar ayyuka çıkardığı şikâyetlerinde dürüst değildi. Demek ki halk da yalan söylemeye başlamış, iki yüzlülük siyasetine bulaşmıştır.

İşin en ürkütücü yanı burasıdır. Demek ki halk, her kesimiyle halinden memnun olduğu halde bizlere yalan söylemiş, bizi boşu boşuna ter döktürüp kaygılandırmış.

Öyleyse, ne âla. Bizim amacımız bu halkı rahat ettirmek, onurlu yaşatmak değil miydi? Halk zaten öyle ise biz bundan mutluluk duyarız. Anlaşılan, halk AKP iktidarından, beş yıl boyunca olup bitenlerden, ekonomiden, İslam’ın Hıristiyanlaştırılmasından son derece mutlu imiş. AKP’nin oylarını böylesine artırması da ‘demokrasinin zaferi’ imiş. Bütün Hıristiyan Batı böyle diyor, Türk halkı da bunu tasdik ediyor.

O halde, ferasetlü, fehametlü halkımız 22 Temmuz tercihinin hayrını görsün.

Biz, ‘ABD, AB, IMF, Karamanlis, Papadopulos, Barzani, Talabani, Patrik sekizlisi’nin işareti istikametinde oy veren halk gibi düşünmüyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, TBMM’de, iktidarın çaldığı düdük istikametinde oy vermeyen milletvekillerine antidemokratik damgası vuran bu halk, daha sonra ‘Malum Sekizli’nin buyruklarına göre oy verdiğinde bizim bunu görmeyeceğimizi veya görüp de sükûtla karşılayacağımızı nasıl düşünebilir?

‘Malum Sekizli’nin emriyle iş yapmak demokrasi oluyor da bizim öz vicdanlarımızla iş yapmamız neden antidemokratik oluyor? Bir halk böyle bir hükmü nasıl verebilir? Verirse ona kimin halkı derler? Biz bu yapılanı tasdik etmiyoruz. Biz bunun aksini düşünüyoruz ve düşünmeye devam edeceğiz. Biz, Türk halkının ‘demokrasi’ adı altında kandırıldığını, milyar dolarlık para, yiyecek, giyecek, beyaz eşya vs. dağıtılarak aldatıldığını, böyle bir oyuna teslim olacak hale getirildiğini esefle seyrediyoruz.

Bizim görüşümüz, inancımız şudur:

Bu seçimde imanla imkân karşı karşıya geldi ve imkân kazandı, iman kaybetti. İman tarafında olduğumuz için siyaseten biz de kaybettik.

Bu seçim münasebetiyle şu açıkça görülmüştür: İstiklal Harbi’nde imkânın değil, imanın yanında yer alan Türk halkı, bu ruh ve azminden çok şey yitirmiştir. Türk halkı imanın yanında yer almanın sabır, ıstırap ve tahammül yükünü taşımaya aday olmanın dışına çıkmış görünüyor.

Bu bizi kahırlandırıyor, çocuklarımızın yarınları için kaygımız büyüktür.

Umarız aldanan biziz. Umarız Haçlı kodamanların ve onların borazanlığını yapanların söyledikleri gibi, biz paranoya içindeyiz; çağdışı, marjinal kalmışız. Umarız durum böyledir. Yanılan biz olalım, isabet edenler, Bush, AB, Karmanlis, Papadopulos, Barzani, Talabani, Patrik, Papa ve onlar gibi düşünenler olsun.

Bu satırları yazan bendeniz, Türk halkını yirmi yıldır uyandırmaya, aydınlatmaya, zulüm ve ikiyüzlülüğe karşı ayağa kaldırmaya çalışan ve bu seçim münasebetiyle boşuna uğraştığını anlayan HYP Genel Başkanı, kendi vicdanımı tatmin eden cevabı Kur’an’ın Ra’d Suresi 11. ayetinde bulmaktayım.

Herkes tercihinin karşılığını elbette görecektir.

Vicdanımız; tarihin, toplumun ve Tanrı’nın huzurunda rahat. Artık hiç kimse HYP camiasını itham edemez. Ama biz herkesi itham hakkını kazanmış bulunuyoruz.

HYP, ilk defa seçime giren bir partidir. Bütün imkânsızlıkları büyük bir dirayet ve sabırla aşarak işimizi mükemmel biçimde yaptık. Rekor bir zamanda teşkilatlarını tamamladığımız HYP’yi, 81 ilde tam liste seçime soktuk. Siyaset tarihimizde ilk kez, kadın oranını seçim listelerinde %37 gibi bir rakama çıkarıp o rekoru da elimize aldık.

Halk bizi değil, küresel güçlerle onların şarkısını çalan işbirlikçileri dinledi. Umudumuz, yaptığının hayrını görmesidir. Belirgin niteliği vukuf ve dürüstlük olan bir siyaset ocağının temsilcileri olarak mertçe söyleyelim ki biz bu tercihe asla saygı duymuyoruz. Umarız yanılan biz oluruz. Hüküm vermek için vakit henüz erken.

HYP, bu seçime 14. parti olarak girdi (diğer on üç parti daha önceki seçime de girmişti), 8. parti olarak çıktı. Bir rekorumuz daha var:

Aldığımız iki yüz bin civarındaki oyu, birkaç şehirden, bir-iki bölgeden değil, tüm Türkiye’den aldık. Ülkenin en ücra köylerinden bile oyumuz var. Ne kadarsa ne kadar, ama her yerden oy aldık. Bunun siyaset diliyle ifadesi şudur:

HYP, bütün Türkiye’de bir siyaset markası olmuştur. HYP, artık bir Türkiye partisidir.

Sadece siyasetçi olarak değil, sabır, tahammül, fedakârlık ve feragatlarıyla bir destan yazan bütün kurmaylarıma, bütün çalışanlarımıza, bütün mensuplarımıza ve bize oy verme basîret, feraset, cesaret ve imanını gösteren yurttaşlarımıza tüm yüreğimle şükranlarımı, saygılarımı, sevgilerimi iletiyor, hepsini  kucaklıyorum.

İmanın imkânı alt etmesi için yürümeye devam edeceğiz.

Yarın elbet bizim, elbet bizimdir;
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir
.”

.
.

Benim kahraman arkadaşlarım!

Dik durun, imanınıza güvenin,  fenaya ve faniye mağlup olmamak gibi bir büyük onurun temsilcileri olarak gururlanın!. Çileli yolumuza devam ederken zamanüstü kelamın şu ilahî nağmeleri vicdan kulağınızda sürekli canlı kalsın:

GEVŞEMEYİN, TASALANMAYIN! EĞER İNANIYORSANIZ ÜSTÜN OLAN SİZSİNİZ.” (Âli İmran, 139)
window.print();

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org