Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Hıyanet Çocuklarının Açtıkları Yaralar
23.12.2007
Okunma Sayısı : 9430
Oy Sayısı : 9
Değerlendirme : 5
Popülarite : 4,77
Verdiğiniz Puan :
 

 

Hıyanet Çocuklarının Açtıkları Yaralar
Prof.Dr.Yaşar Nuri Öztürk
.
.
Kanal B benimle bir söyleşi yaptı. Sizlerle paylaşıyorum.
.
.

KANAL B TV -
Hıyanet Çocuklarının Açtıkları Yaralar

23.12.2007 



Kanal B-
Sayın Genel Başkan, Sayın hocam, Kubilay olayını, bu vahşeti din açısından, Kur'an-ı Kerim açısından yorumlamak gerekirse neler söylenebilir? Dinde böyle bir cinayetin yeri var mıdır?

YNÖ: Kur'an-ı Kerim açısından yorumlamak demek, dinin, İslam'ın, nasıl hıyanet ve tahrip aracı olarak kullanıldığına dikkat çekmek demektir. Yani Kur'an-ı Kerim açısından yorumlayıp da "Kur'an buna şöyle bakar, böyle bakar" gibi laflara hiç gerek yok.

Kur'an-ı Kerim antiemperyalist bir din getirdi; zulme karşı bir din getirdi. Ve Millî Mücadele'nin arkasında, bütün Müdafaai Hukuk Cemiyetlerinin başında ve içinde tartışmasız birer-ikişer-üçer-beşer-onar bazen yirmi-otuz din adamının bulunması gösteriyor ki, Millî Mücadele'yi veren ruh, şuur ve kuvvetlerle Kur'an'ın getirdiği din, aynı düşmanı düşman bilmişler.

Kur'an diyor ki; bir tek düşman vardır: Zulüm. Zulmün de iki manası var. Zulüm kelime manasıyla, karanlık demek. Ve bir de hakka tecavüz anlamı taşır. Biz günlük dilde zulmü bu manada kullanıyoruz ama Kur'an onu bir de bilgisizliğin açtığı karanlık anlamında kullanıyor. Dikkat ederseniz Atatürk devrimlerinin de temelde iki düşmanı vardır: Biri karanlık ve cehalet, biri de emperyalizmdir yani despotizm.

Burada, Kur'an'la Millî Mücadele ruh ve karakteri tam bir çizgide birbirinin üstüne oturmuştur. Şimdi ben hemen şunu söyleyeyim: İlginçtir, siz telefonu çaldırdığınızda -şu anda çok duygulanıyorum- ben ne yapıyordum biliyor musunuz? İngilizlerin, Mustafa Kemal'i öldürmek için tuttukları ünlü casusları Hintli Mustafa Sağîr'in hain şeyhülislam Dürrîzade ile ortak faaliyetlerini yazıyordum.

Millî Mücadele döneminde İngilizler, kullandıkları bütün casusları, Müslüman Türkü hançerlemek için onun dinî hassasiyetlerini istismar edecek insanlardan seçtiler. Ve tam sizin telefonunuz çaldığı zaman -bunu buradan ifade etmek istiyorum, bir Bayram hatırası olsun milletimize- ben şunu yazıyordum: Millî Mücadele güçleri aleyhine verdiği şerefsiz fetvayla tarihe geçen hain Dürrîzade, Şeyhülislam lakaplı alçak, ilginçtir Fatih'te Kıztaşı semtinde kiraladığı bir evde; Mustafa Kemal'i öldürmek için özellikle tutulmuş ve sonra da İstiklal Mahkemeleri tarafından idam edilmiş Mustafa Sağîr denen İngiliz casusunu orada kabul ediyor ve ölümlerine fetva verdiği Milli Mücadele kahramanlarının, bilhassa Mustafa Kemal'in, öldürülmesinde ona yardımcı olacak bilgiler aktarıyordu orada. Bu adam şeyhülislam lakabı taşıyor. Allah'a şükür ki bu adamın Millî Mücadele aleyhine verdiği fetvanın altında bir tek kendi şerefsiz imzası var. Halbuki bu hıyanet fetvasına karşı Millî Mücadele'yi benimseyen Müslüman dedelerimizin, dindar dedelerimizin -ki çoğu müftü ve müderristir-  Milli Mücadele lehinde bu Dürrîzade fetvasına karşı verdikleri fetvanın altında 157 din adamının imzası var.

Şimdi işin esef verici bir tarafına temas etmek istiyorum: Bu ülkede kimler hangi hataları yaptı, hangi hıyanetler rol oynadı ve biz bunların farkına varıp bunun icabını yapamadık da o tek imzalı Dürrîzade dinciliği Türkiye'yi istila etti?.. 150 imzalı o Milli Mücadele din anlayışı Türkiye'de egemen olamadı. Bugün Dürrîzade'nin pis damarından gelenler Türkiye'yi mahvetmek üzere maalesef dünyanın orasında burasında Haçlılarla işbirliği halinde. Bizi getirdi 450 milyar Dolar borcun altına soktular. Şimdi bağımsızlığımız tartışılıyor. Türkiye, adı konmamış bir Amerikan mandası haline geldi.

Şimdi bakın bunları irdelemek lazım. Buradan bir haber de vereyim. Yıllardır çalıştığım bir dosyadır; Kurtuluş Savaşı'nın Kur'anî Dayanakları. Ana adı bu olan bir çalışmam yayınlanacak. Onun bir de parantez içinde küçük adı var. O da şudur: İslam Ve Atatürk Mirasının Antiemperyalist Karakteri. Bunu çok önemsiyorum. On yıldır üzerinde çalıştığım bir dosyadır.

- Ne zaman, efendim, yayınlanacak?

YNÖ: Çok uzun sürmeyecek. Böyle bir kaç dosya var ama sanıyorum ki önce bu yayınlanacak. Yani bir kaç ay içinde Allah nasip ederse bunu yayınlayacağız. Bunlar yapılmadı, bunları yapmadık. İşin bu tarafıyla ilgili gerekeni yapmadık. Şimdi demin orada değerli dostumuz, arkadaşımız Ünsal Bey çok güzel tespitler yaptı. O bir tarafıydı işin. Bir de bu tarafı vardır işin. Yani Dürrîzade'nin tek imzalı fetvası nasıl oldu da Müdafaai Hukuk Cemiyetlerinin başında ve içinde olan ve yüzlercesinin altına imza koyduğu Millî Mücadele taraftarı din anlayışını biz milletimize ve ülkemize egemen kılamadık?

Nasıl oldu? Nasıl yenik düştük? Yani o insanların o günkü şartlarda gösterdiği bu feraseti ve verdikleri bu mücadeleyi, kanlarıyla bize emanet ettikleri bu değerleri biz hedefine niçin vardıramadık? Ve nasıl oldu da bugün Türkiye'yi işgal edenlerin anladıkları şekilde bir din, bir hıyanet dini -bugün adı da Haçlılar tarafından konmuş olarak Ilımlı İslam diye- milletin başına musallat edildi ve bin yılık dinimizden âdeta halkımızı irtidat ettirerek yeni bir dini bize getirip dayattılar?

Şimdi Türkiye Kubilay'ın öldürülüşünü anarak bu kadarla, bunlarla işin içinden çıkamaz. Bin yıllık din gitti, yeni bir sömürge dini geldi. O gün buna imkân verilmemişti, buna geçit verilmemişti. Bir imzaya karşılık 200'lü imzalarla buna karşı çıkılmıştı. Bugün bunların hiçbirisi yok. Yani bugün imkânlar çok ama iman yok; o iman yok. Ve maalesef imkân iman yaratmıyor, iman imkân yaratıyor. İmkân yaratacak imanı Türkiye'nin yeniden devreye sokması lazım. Ama 22 Temmuz'da olup bitenlere baktığınız zaman maalesef milletin büyük çoğunluğunun böyle bir niyet taşımamasını görmek gibi bir talihsizlikle yüz yüze kaldık.  Allah akıbetimizi hayretsin.

Kubilaylara, o Millî Mücadele'deki 150 imzalı fetva ile hakiki Muhammedî ve Kur'anî din anlayışını milletimizin önüne koyan, hiç olmazsa hatırasını bize bırakanlara buradan saygılarımı, minnetlerimi ifade etmek istiyorum. Makamları cennet olsun. Umarım onların hatırasına layık olma şuuru bir an önce harekete geçer de uçurumun kenarındaki Türkiye, hıyanetin kucağında debelenen Türkiye, hıyanet çocuklarının açtıkları yaralarla kıvranan Türkiye, tekrar tarihî misyonuna döner. Duamız budur.

- Çok teşekkür ederiz.

.
.


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org