Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Aydın Boysan Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Neyzen Tevfik Kolaylı
08.10.2009
Okunma Sayısı : 2771
Oy Sayısı : 2
Değerlendirme : 5
Popülarite : 1,51
Verdiğiniz Puan :
 

 

Neyzen Tevfik Kolaylı
Aydın Boysan


1930'lu yıllar, ben yaştakilerdin de Beyazıt Kahvelerine gittiği dönemdi. O kahvelerde, özellikle Küllük'te arada bir rastladığımız insanlar arasında ilginç bir kişi dikkat çekerdi. Çevredeki başka hiç kimseye benzemezdi. Aklaşmış  kıvırcık saçları seyrek berber görmekten  olsa gerek, omuzları üstünde saksı gibi dururdu. Pek sakin bir görünüşü olanb u kişinin yüreğinde, sürekli alevler yükselse gerekti.

Bu ilginç kişi, Neyzen Tevfik Kolaylı'ydı. Neyi koynunda dururdu. Ne zaman , niçin senlendireceği, bilinmezdi. Ancak üflemeye başlar başlamaz, nerede ise orada sessizlik olur, herkes Neyzen Tevfik'i, saygı  ve hem de sevgiyle dinlerdi.

Davranışları, hesaba kitaba gelmezdi. Anlatılır ki Şehzadebaşı'ndaki bir hamama, güzel sesli Çaycı Mersin'le birlikte gitmişler. Giderken  de bir teneke dolusu rakı götürmüşler. Rakıyı mermer kurnalardan  birine döküp, oradan  hamam atasıyla içmekte imişler.

Neyzen Tevfik'in ney üflemesi, Mersin'in  şarkı söylemesi sördüncü  günü bulduktan sonra, ille de dışarı çımak  zorunda hissetmişler kendilerini, çünkü rakı bitmiş.

Ancak, çıkışları  çevrede kaçışmalara neden olmuş, çünkü ikiside hiç örtünmeden ve hamam kıyafetiyle, doğru  sözü  kullanalım, çıplak sokakta görünmüşler.

Neyzen Tevfik'e akıl verebilecek  tek kişi olarak bilinen  zat ise, şair Mehmet Akif olurmuş. Riyavete göre çıplakları hamama yine sokmayı başaran, Mehmet Akif olmuş.

Hem Neyzen  Tevfik üstadı  bir de,  arkadaşım Rahmi'nin nikah şahidi olarak görmüştüm.

Onun hakkında sadece tek sözcük  söylemek şart ise: "Pervazsız" olduğu söylenebilir. Eşref'in yayıncısı olduğu Deccal dergisinde II. Abdülhamid'İ hicvettiği için idam cezası  bile almıştı. Ancak bu ceza, o sırada Mısır'da olduğu için uygulanmadı. Abdülhamid'in  düşürülmesinden sonra ise İstanbul'a döndüğü için ceza uygulanmadı.

Ender özelliklerinden birisi, hem Mevlevi ve hem de Bektaşi olmasıydı.. Bu halini kendisi , şöyle anlatırdı:

Mey'de Bektaşi göründüm Ney'de oldum Mevlevi Meşrebim Mollayı Rumi, mezhebim Bektaşidir.

Zaman zaman tedavi için isteyerek konuk olduğu Bakırköy Akıl Hastanesi Başhekimi Dr. Fahri Celal, Neyzen Tevfik'i şöyle anlatırdı:

"Başıboş olduğu zaman, pek halden  anlar ve zarifti. Yani içmediği zaman demek istiyorum. Zaten devresi gelmeden, kimse bir tek kadeh içiremezdi."

Gerçekten  de Neyzen'in  içkiye arada bir, aylarca ara verdiği ve damlasını içmediği dönemler bulunurdu. Ancak  bu sıralarda odasında bir şişe rakı ile bir şişe bira bulundurmayı kesinlikle savsaklamazdı.

İçtiği günlerden birisinde kendisine: "Bu hayattan memnun musun?" diye soran  kişiye şu yanıtı vermişti:

"Memnunum..dünya da dönüyor, ben de dönüyorum. Ahenk içindeyiz."

Neyzen Tevfik 'in  müstesna ney müziğinden ne yazık ki doğru dürüst  bir kayıt yapılamamış olması, üzüntü verecek  bir kayıptır. Ama şiirlerinin ve yergilerinin de önemli bir bölümü, buruşuk  kağıtlar üstünde ziyan olup gitmiştir.

Çıkarcılığa, rüşvetçiliğe, haksızlığa, yobazlığa, din ve mezhep ayrımcılığına karşı olmanın  da ötesinde saldırmaya çekinmezdi.

Korkusuz oluşunun da ötesinde pervazsızça yaptığı eleştiriler kimin ne olduğunu, en anlamaz kişilere bile anlatabilirdi.

Bizde geçen yüzyılın sonlarında basın mensuplarına karşı  açtığı  hakaret  davalarından  milyarlar tutarında tazminat alan  politikacılar görüldü.

Eğer Neyzen Tevfik  bu kişiler döneminde yaşasaydı, mutlaka yüreğinden  geçeni söyler ve yapar, milyar hesabı tazminata mahkum olurdu.

Böyle de olsaydu Neyzen Tevfik'in , partal giysileri ve neyinden başka serveti olmayan Neyzen'in  nesini alırlardı  bilmem.

.
.
.
 

NEYZEN TEVFİK
Hayatı


Bir rakama göre 24 mart, diğer bir rakama göre 14 Haziran 1879'da Bodrum'da doğdu. 

Tevfik'in yedi yaşlarındayken eşkiyaların çarşıda götürdüğü insan başlarını görmesiyle bağlantılı olarak sara nöbetleri başlamıştır. Ailesinin yaşadığı Urla'da bir neyzenden nota bilgileri alarak kendini bu alanda geliştirdi. İzmir idadisi'nde bir süre okuyarak bitirmeden ayrıldı. Mehmet Akif'ten Farsça öğrenerek İzmir Mevlevihanesi'ne girdi. Bir süre sonra İstanbul'a yerleşen Tevfik, Galata'nın yanısıra Kasımpaşa mevlevihanelerinde işine devam etti. 1902 yılında bektaşi dervişi oldu. Bu sıralarda şiire ilgi duyan Tevfik, Mehmet Akif ve Şair Eşref'ten etkilendi. 1908 yılından 1913 yılına kadar Mısır'da bulundu.

Neyzenlikteki ustalığına rağmen yergi ve taşlamalarıyla ünlendi. Toplumdaki haksızlıkları gözüne kestiren Tevfik, siyasetin yanısıra; dini baskı, çıkarcılık gibi konuları işledi.

1946'da, basın yararına düzenlenen bir konserde çalar. Yaptığı taksimlerle izleyicileri büyüler. Konser öncesi neyini merak edenler, konser sonrası onu dinlemenin bir şans olduğunu dile getirirler.

1949 yılında, dostlarından İhsan Ada, Neyzen Tevfik'in eserlerini, onun gözetimi altında, Azâb-ı Mukaddes adı ile kitaplaştırır.

1951 yılında Onu Affettim* adlı bir filmde önemli bir rolde gözükür. Ağlayan Şarkı adlı bir başka filmde ise, Suzan Yakar'la oynar.

1952 yılında, arkadaşlarının ısrarı ile Şehir Komedi Tiyatrosu'nda jübilesi yapılır.

1930'larda İstanbul Belediye'sinin bağladığı yardım aylığını saymazsak Neyzen'in düzenli bir geliri hiç olmaz. Neyzen Tevfik'in söylenceleşen yaşamı 28 Ocak 1953'te son bulur. Cenaze namazı Beşiktaş'ta Sinan Paşa Camii'nde kılınır. Caminin avlusundan taşan kalabalık; ana caddeleri, kahveleri, yolun karşısında ki Barbaros Bulvarını doldurur. Memurların, profesörlerin, ileri gelenlerin yanı sıra kılıklarına çeki düzen vermeye çalışmış sarhoşlar, sokak serserileri ve bin bir çeşit insan bir arada uğurlarlar Neyzen'i bilinmeyene. Kim bilir belki de hiçlikten hepliğe..

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org