Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Aydın Boysan Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

San Fransisco
25.06.2010
Okunma Sayısı : 3741
Oy Sayısı : 2
Değerlendirme : 5
Popülarite : 1,51
Verdiğiniz Puan :
 

 

San Fransisco

San Francisco, merkezi olmayan büyük şehir. Pasifik Okyanusu kıyıları paralel imiş gibi , ancak içerde ve batı  boyu 80 kilometreye varan bir iç deniz var ki, genişliği 5 ile 20 km arasında değişiyor.

Bu azman büyüklükteki körfez, uzun boyunun yaklaşık ortalarında bir yerden  okyanusa bağlanıyor. San Francisco şehri  bu bağlantı yerinde kurulmuş. Merkez  şehrin  nüfusu şimdi ancak 700 bin kadar. Merkez ehir ve San Francisco adı ile anılan  tüm körfez nüfusu, yaklaşık 5 milyon.

San Francisco körfezi ile tüm şehir ve şehirciklerin yerleşmesi, ilk gelenlere biraz garip gibi görünüyor. Şehir, kıyısında kurulduğu Pasifik Okyanusu'na dargın gibi…Sırtını çevirmiş.

Merak edip nedenini araştırınca görülüyor ki bu coğrafya bölgesinde okyanus , sürekli  ve çok sert esintilerle, öylesine sürekli zamanlarda durmak bilmeyen kocaman dalgalarla oynaşıyor ki, fırtına benzeri yapışkan  esintiler, orada bulunanlarda huzur bırakmıyor. İnsan yerleşmelerinin bu sürekli sıkıntıdan  kaçarak hemen yanındaki görkemli körfeze gidişi akıllıca bir iş olmuş.

Biz eski İstanbullular, yokuşu inişi olmayan, yamyassı yerleşmiş şehirlerde irkilitiz, yadırgarız. Ama İstanbul'a benzeyen San Francisco'yu değil.

Merkez şehir bile 43 tepe üzerine kurulmuş. Şehirde taşıtla gezen , bu iniş yokuş zenginliği içinde hep değişen hoş manzaralar görüyor. Bir Lombard Street var ki yüzde 40 gibi  vahşi bir eğimle yükseliyor.

Union Square denen ün kazanmış bir meydanda büyük oteller ile büyük mağazalar toplaşmış  ama, burası da şehir merkezi değil…San Francisco ana şehrinin  de tüm körfez de, merkezde de, biraz dağınık yerleşme biçimlerinden memnunlar, hiç şikayetleri yok.

Merkezdeki yapı ve nüfus yoğunluğunu azdıracak gelişmeleri başlar başlamaz engellemişler. Sebep, şehirlilerin kendi yaşama alanlarına sahip çıkmaları…Kent otoyolları inşa başladığı  halde durduruyorlar. Çok yüksek katlı bina yapımı başlamış ama, ölçüsü azmayan  dar bir bölgeede sınırlanmış.

Örneğin balıkçı limanında yapılmış dünyaya yaygın çok ünlü bir otel zinciri binasına iki kattan fazla izin vermemişler.

Şehirlilerin şehirlerine sahip çıkarak, para gücü ve politikacı  etkilerini ortadan kaldırmaları , dilerim dünya şehirlerine de ders olur.

Şehre sokuşturulmuş yanlış ve çirkin bir yapı, bir sigorta şirketinin piramit görünümündeki gökdeleni olmuş… Yüksekliği  260 metreyi buluyor. Biçim  piramit ama, sıska mı sıka…Ucu ile de sivri bitecek ya! Piramit görüntüsüne körü körüne bağlı kalmak amacıyla üstü sadece sivri  bir kazığın  ucu gibi küçüleceği için, en yukarıdaki 70 metre kullanılamayacak kadar daralıyor.

Asansörlerin  düşey inip çıkması zorunlu olduğundan, sıskalaşan piramitten  dışarı fırlamaları zorunlu oluyor. Bu kitleden fışkıran bu "fırlama"lar, o pek hevesle yapılan  kitle görünüşünü de perişan ediyor.

Normal olarak  çatı tepesinde yapılması gereken tesisat hacimlerinin bodrumda yapılması zorunluluğu hemen göze görünmeyen başka bir işkence.

Bu yapı mimarlığın da, San Francisco'nun  da, tüm çağların da bir yüz karası…

Bu dinamik örnekten sonra, şehrin övünülecek  yanlarına gelelim de, sinirlerimiz düzelsin diye Golden  Gate parkını anlatalım. Bu park, kültür, spor ve eğlenerek dinlenme açısından şehrin  övüncü olmaya değer. Büyüklüğü de görkemli, 4.000 dekar. Doğal güzellikleri de cabası.

Müze zenginlikleri arasında, sanat uygarlıklarının tarihinden başlayan zenginlik, çağımıza kadar sürekli zaman  dilimlerini kapsıyor. Mısır- Yunan- Roma uygarlıkları eserlerinden çağımıza kadar tüm zamanlarını içeriyor. Büyük, ünlü sanatçılardan sadece birkaçını  saysak, müzenin zenginliği anlaşılacak. El Greco, Rubens, Tiziano, Goya, Rembrandt, Franz Hals ve öteki büyük ünlü ressamlar…Rodin'in ünlü "düşünen adam" heykeli de bu müzede.

San Francisco'nun beni kıskandıran şehir işlerinden biri, tüm körfez bölgesini birbirine çok hızlı  ve konforlu olarak bağlayan "metro treni" BART… Tam bir kitle taşıt aracı… Otomobilli Amerikalıya bile rahat geliyor, arabasını evinde bırakıp BART'ı kullanıyor. Çok da hızlı.

Adı metro diye  geçiyor ama, gerektiğinde yükselerek viyadük ve yollardan gidiyor. Ancak, San Francisco ile Oakland arasındaki, 5,5 km tüneli ise (dünyada eşi olmayan bir özellikle) su altından geçiyor.

Dünyanın en ünlü asma köprülerinden biri bu şehrin  Golden Gate köprüsüdür. Bizim  İstanbul Boğaziçi ve Fatih  asma köprülerinden  yarım yüzyıl  kadar daha yaşlı. Tüm boyu üç km kadar, asma köprü açıklığı 1.280 metre. Yaş endeniyle bizim Boğaziçi köprülerinden  daha eski olan çelik yapı daha karmaşık.

San Francisco'nun beni kıskandıran özelliklerinden  birisi de tramvayları…Bizim İstanbul'da Taksim- Tünel arasında hortlamış  gibi çıkarılan eski İstanbul  tramvaylarına çok benzemesi  beni duygulandırdı. Tıpkı onlar gibi, "inecek var" işareti veriliyor.

Bu tramvaylarda oturma yerleri sadece 30 kişilik, Ayakta da 50 kişi daha sıkışıyor. Ama yine de yer olmazsa dışarıdan  kapılara, pencerelere asılarak gidenler tıpkı eski  İstanbul tranvayları gibi.

Saatte 15 km  gibi ağırkanlı olan bu tranvaylar şehir trafiğini ağırlaştırıyor ama halk, kaldırmayı  düşünen yöneticilere karşı gelerek,  tramvaylarına ayaklanarak sahip çıkıyor. Tramvay şebekesi  yüzlerce milyon  dolar harcayarak azıcık olsun ıslah  ediliyor ama,  olduğu gibi bırakılıyor.

1957 yılında İstanbul tramvaylarının başbakanın kişisel takdiri ve emriyle kaldırıldığını hatırlıyorum. Karşı  koymak için ağzını  açan olmamıştı. Bu satırları yazarken  yine mahcup oluyorum.

Beni (elbet hepimizi) çok ilgilendiren  bir önemli olay, San Francisco depremi. Richer ölçeği 8.25 ki tarihte ender rastlanıyor. Yıl 1906, sabah saat 5.13'te gerçekleşiyor. Bütün binalar ahşap ve bitişik  inşa edilmiş… Hepsi birden  birbirine yaslanarak ahenk içinde dersek  ayıp olmasın, sallanıyorlar.

Yıkılan bina sayısı çok değil ama, felaketin  büyüğü sallanma bittikten  sonra başlıyor. Devrilen kazanlar ve sobaların  ateşleri yayılarak bütün kentte birbirini de artıran  yangınlar başlıyor. Bütün kentte yayılan alevleri, Pasifik Okyanusu rüzgarları  azdırıyor. Bitişik ahşap  binaların  hepsi birden  alevlere bürünüyor.

Borular deprem yüzünden tümüyle patladığı için yangınları söndürecek  su da yok. İçmek için bile su kalmamaış. Askerler ve fedai gönüllüler, can verecek gibi çalışıyorlar. Alevlerin  yürümesini önlemek için sağlam bina grupları yıkılıyor.

İçmek için bile su bulunamıyor. Ama çok sayıda şarap  fıçısı sağlam kalmış. İnsanlar su yerine şarap içmesi garip  iken, kedi ve köpeklere bile şarap içiriliyor.

O müthiş depremde yıkılmalar ve yangınlardan ölenlerin sayısı 452 kişi…Bizim Erzincan depreminde ölenler 40.000 kişi.


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org