Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Aydın Boysan Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Missouri Ziyareti
11.05.2012
Okunma Sayısı : 2128
Oy Sayısı : 1
Değerlendirme : 5
Popülarite : 0
Verdiğiniz Puan :
 

 

Missouri Ziyareti

Bir konu var ki, anmak istemediğim için hiç girmek istemiyorum.

Atlayıp geçmeye de, gönlüm razı değil…

Çünkü ben yaştakiler anlatmazsa konu unutulup gidecek…

Daha genç olanlar ise konuyu bilemez.

Çünkü yaşamadılar.

Kimin ne düşüneceğinden çekinmeden, eski bir İstanbul Sokağını anlatmaktan kaçınmayacağım.

Dolambaçlı yoldan da olsa,  bildiğimi kısaca anlatacağım.

Ağaçlar ve bunlardan elde edilen kereste cinsleri konusunda rastlantılarla epeyce bilgi edindim.

Örneğin adı abanoz olan bir ağaç cinsi vardır.

Bu ağaçtan elde edilen kereste, olağanüstü kalitelidir.

Ağır ve ince dokulu olan bu malzeme, sert ve dayanıklıdır. Kapkara olan rengi ve dokusu ile kibar görünüşlüdür.

Üstelik olağanüstü dayanıklı olan bu ağaç, bilgisayar yaygınlaşmadan önce yapılan çizimlerde, T cetveli dediğimiz el aletinin, kalem değecek uçlarını güçlendirmek için kullanılırdı.

Tarihe geçmiş bazı bilgilere bu denli dalışımın nedeni, adı "abanoz" olan bu ağacın isminin, eski bir Beyoğlu sokağına verilmiş olması nedeni iledir…

Bitmedi: İstanbul'da ilk kez 1918 yılında açılmış olan genelevlerin  bu sokakta açılmış olması yüzündendir. Tam 40 yıl sonra 1948'de kapatılan bu evler(!) 1958 yılında yeniden açılmış olsa bile, 1967 yılında, artık açılmamak üzere kapatılmıştı.

Bu sokak resmen açık kaldığı uzun yıllar boyunca, şehrin en işlek ve kalabalık mekanlarından biriydi.

Sokak çalışanları (!) ünleri bütün şehre yayılan hanımlar olurdu.

Binaların kapı numaraları, şehir hemşerilerinin kafalarda saklanan, genel kültür bilgisiydi.

Kapılardaki zorunlu tabelalar adları yazılı olan "mama"lar la, önemli otoriter kişiliklerdi.

Demir kapıyı dışarıdan çeken kişinin görsel kontrolü, kapıcının dikiz sürgüsünden, yetkisini kullanarak yapılırdı.

Örneğin kapıcı "Hamza" gözünün tutmadığı kişiye, demir kapıyı açmazdı.

1930'lu yıllarda tek 1 Türk Lirası olan vizite ücreti 10 kuruş zam yapılarak 110 kuruşa çıkarılınca, halk arasında "Bu pahalılığa nasıl katlanacağız" endişesi başlamıştı.

Bu sevişme sokağının iki yanındaki sokakların başında, cinsel hastalıkları tedavi eden doktorların  muayenehaneleri ve tabelaları görülürdü.

Buralarda çalışan doktorlar, o yılların belalı iki hastalığına önlem ve tedavi çaresi bulurlardı.

Toplumların başına bela olan bu iki hastalık, tıp bilimi sayesinde neredeyse yok oldu gitti.

Frengi ve belsoğukluğu idi bu hastalıklar.

Abanoz Sokak sözü edilince, hiç unutmayacağım bir olayı anlatmadan duramam.
Yıl 1946. Amerika Deniz Kuvvetleri'nden Missouri Zırhlısı, İstanbul'a bir nezaket ziyareti yapacaktı.

İkinci Dünya Savaşı yeni bitmiş sayılabilirdi. Bu zırhlının bir önemi de vardı. Almanya ve İtalya'nın teslim olmasından sonra hala savaşan Japonya da teslim olmuştu. Dünyada kullanılan ilk iki atom bombasının teslime sürüklediği Japonya'nın  teslim anlaşması, bu  zırhlının  güvertesinde imzalanmıştı.

İstanbul ve Türkiye, bu zırhlının amiral olduğu Amerika Birleşik Devletleri filosunu karşılamak için, zarif davranışlı hazırlıklar yapmıştı.

Bütün şehir donatılmış ve konuk Amerikalı bahriyelilerin ağırlanması için dikkatli hazırlıklar yapılmıştı.

Bütün İstanbul, Amerika bayrakları ile donatılmıştı. Şehri gezecek binlerce konuk için, yardım önlemleri alınmıştı.

Huyumuzdur, konukseverlik iyi yanımız olur da, ölçü kaçırmak da huyumuzdur.
Alınan bütün önemleler sanki yetmezmiş gibi, konuklar için Abanoz sokak da hazırlanmıştı… Hem de nasıl?

Çalışan bütün kızlar(!), doktor muayenelerinden geçirilmiş, sağlıklı bulunanlar hamamlara götürülüp yıkanmış, kuaförlere götürülüp her biri afete dönüştürülmüş idi. Bu öylesine müthiş bir operasyon idi ki, aynı evin kızları bile(!) birbirini tanıyamadı.

Uzatmadan özetleyelim: 

Her bir Abanoz Sokak çalışanı, peri  padişahının  kızlarına dönüştürülmüş idi.

Üstelik Amerika filosu konuk kaldığı sürece, filo mensubu yabancı konuklardan başka hiç kimse, Abanoz Sokağı'na sokulmamıştı.

Aradan bunca yıl geçtikten sonra bile sormadan duramayacağım:

Ey yetkililer!...

Yani  bizim vatan evlatlarının canı yok muydu?


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org