Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Özdemir Erdoğan Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Özdemir Erdoğan: Mason kalsaydım TRT Müzik Dairesi’nin başına geçecektim
15.01.2010
Okunma Sayısı : 6113
Oy Sayısı : 2
Değerlendirme : 4,5
Popülarite : 1,35
Verdiğiniz Puan :
 

 

Zaman gazetesinde yayınlanan bir söyleşimi paylaşıyorum...

.
.

Özdemir Erdoğan: Mason kalsaydım TRT Müzik Dairesi?nin başına geçecektim

ÖZDEMİR ERDOĞAN

Özdemir Erdoğan, kanseri atlattıktan sonra ?Şarkı Söylemek Lazım? yarışmasıyla tekrar gündeme geldi. Ama gerçekte çok yalnız. Masonluktan istifa ettikten sonra bilinçli olarak bir köşeye itildiğini ve izole edildiğini söyleyen Erdoğan, ?İstifa ettikten sonra yaşadıklarımı bir ben bilirim, bir de Allah.? diyor.

Türk sanat müziğinin usta yorumcusu Özdemir Erdoğan, bugüne kadar hem şarkıları hem de özel yaşamı ile gündemde oldu. ?İkinci Bahar? ve ?Aşkımız Şarkılarda Yaşasın?, ?Türk Sanat Müziği? ve Türk halk müziği? gibi unutulmaz albümlere imza attı. Zeki Müren?le aralarında geçen polemiklerle anıldı. Mason locasına üye olduğunun ortaya çıkması da ?masonluktan istifa etmesi? de geniş yankı buldu. Açık sözlülüğü, cesur çıkışları ile tanınan usta sanatçı, kanser olduğunu öğrendiğinde doktorlara tek bir soru sorar: ?Bundan sonraki hayatımda şarkı söyleyebilecek miyim??

Uzun süre ortalıkta görünmeyen Erdoğan, ?Şarkı Söylemek Lazım? adlı yarışma programının jüri üyesi olarak karşımıza çıktı. Erdoğan, masonluktan istifa ettikten sonra uzun süre yalnız kalmış, çevresindeki insanlar selamı sabahı kesmiş. O da bütün vaktini müzik çalışmalarına ayırmış.

Aylar önce ?Özdemir Erdoğan, üç albüm ve bir de kitapla geliyor? tarzında haberler yansıdı basına. Ama hâlâ ortada bir şeyler yok...

Aslında albüm ve kitap çalışmalarım kansere yakalanmadan önce başlamıştı. Hastalığı yenip gerekli tedavi sürecini atlattıktan sonra kendimi toparlamam bir hayli zaman aldı. Çünkü sesimi tamamen kaybetme ihtimalim vardı. Önceki röportajlarımda albümlerin çok kısa bir süre içerisinde piyasaya çıkacağını söylemiştim ama son rötuşları yapmak bir türlü kısmet olmadı. Sonbaharla birlikte dinleyicilerimin karşısına çıkmayı düşünüyorum.

Kitap yazmak ise gerçekten çok zor ve zaman alıcı. Hastalık süresince yaşadığım bazı olayları okuyucularımla paylaşacağım ilerleyen günlerde.

Kanser olduğunuzu öğrenince neler hissettiniz?

Hastaneye gittiğimde doktorlar, geç kalındığını ve bademciğimdeki tümörün boynuma sıçradığını söyledi. Ben hemen ?Bir daha şarkı söyleyebilecek miyim?? diye sorunca doktorlar çok şaşırdı. Çünkü onlar benim sesimi değil, hayatımı kurtarmaya çalışıyorlardı. Böyle bir tepkiyi samimi sanatçılar verebilir. ?Ses? bizim için çok ama çok önemli. Sevenlerinizin karşısına çıkıyorsunuz ama şarkı söyleyecek naif bir sesiniz yok... Bunu düşünmek bile çok büyük bir karamsarlığa itiyor insan.

Ama bu süreç içerisinde Sezen Aksu, Levent Kırca, Nazan Öncel ve Kurtuluş bana sürekli moral verdiler.

?Şarkı Söylemek Lazım?daki polemikleriniz çok konuşuluyor. Uzun bir sessizlikten sonra tekrar gündeme gelmek için mi jüri üyesi oldunuz?

Ben bu tür yarışma programlarını başından beri takip ediyorum. Yarışmalar Türk müziğine belirli katkılar sağlamak için çıkmış olabilir ama bugün gelinen nokta gerçekten de çok üzücü.

Çünkü televizyon kanallarının felsefesi: ?Kaliteli müzik bahane reyting şahane...? Yarışmalardaki zihniyet biraz Reha Muhtar tarzına benziyor. Yani ?Acı var mı acı?? yerine ?Reyting var mı reyting?? Benim gündeme gelmek gibi bir amacım hiç olmadı. Sanat hayatım ve eserlerim ortada. Jüri üyesi olmamın tek sebebi seviyesizliklerin önüne geçmekti. Tabii bunu ne kadar yapabildim bu tartışılır. Şarkı Söylemek Lazım yarışmasının yapımcısı Fatih Aksoy?a Türk müziği adına bazı ulvi değerlerin korunması tavsiyesinde bulundum. Aksoy bana, ?Önemli olan izlenme oranlarımız...? dedi.

Bu yarışmaların Türk müziğine bir getirisi oluyor mu?

Ben inanmıyorum. Çünkü bu kadar kısa bir süre içerinde insanlar sanatçı olamaz. Olsalar da bu ağırlığı taşıyamaz. Örnek mi istiyorsunuz? Bir dönem çok popüler pop starlardan kaç tanesi var bugün? Hiçbiri... ?Peki, siz niçin jüri üyeliği yapıyorsunuz o zaman?? diye sorabilirsiniz. Ben 1970?li yıllarda da liseler arası müzik yarışmalarının vazgeçilmez jüri üyesiydim. ?Bugün niçin jüri üyesisiniz?? diye sorarsanız; anladım ki bu iş Bülent Ersoy ve Armağan Çağlayan gibilere bırakılmamalı.

Çünkü bu insanlar yeni kuşağa hiçbir şey veremez. İşi hakkıyla yapmak isteyenler yok mu peki? Var ama burada da provokasyonlar devreye giriyor. İnci Çayırlı ve Erol Büyükburç gibi değerli isimler çileden çıkarıldı bu yarışmalarda...

?Özdemir Erdoğan? ismi bir dönem hep masonlukla birlikte anıldı. ?Locadan ayrıldıktan sonra yaşadıklarımı bir ben bilirim bir de Allah bilir.? dediniz. Neler yaşadınız bu süreçte?

Ben açık konuşmayı çok seviyorum. Gençlik yıllarımda ?Sanatçının arkasında iyi bir lobi olmazsa albümleri ilgi görmez, el üstünde tutulmaz? diye düşünürdüm. Ve bu yüzden mason localarıyla ilişkim oldu, dernek toplantılarına katıldım ve o insanlarla aynı ortamı paylaştım. Sanat felsefem geliştikçe de gerçek sanatçının hiçbir yere bir mensubiyetinin olamayacağına kanaat getirdim ve locayla yollarımı ayırdım. Çünkü ben gerçek sanatçıysam sadece masonik düşüncelere sahip olamam. Yollarım ayrılınca da lobi desteğim bir anda kesildi. Yani kendi kolumu kestim bir anlamda... İnsanlar bana ?Özdemir, bizle yollarını ayırmışsın biz de ona göre hareket edeceğiz.? dediler. Beni bir köşeye ittiler ve izole ettiler.

Bunun üzerine bir de Samanyolu Televizyonu?nda programlara katılınca düşmanlıklar iyice arttı. Hatta çok önemli bir gelişme oldu o dönemde.

Üst düzey bir TRT yöneticisi ?Özdemir Erdoğan sen ne yaptın? Locadan ayrılmasaydın seni TRT Müzik Dairesi?nin başına getirecektik. Ama artık çok geç.? dedi.

Eşimin Sabetayist olduğunu öğrenince büyük bir düş kırıklığına uğradım...

Eşimin ailesinin Sabetayist olduğunu, evliliğimizin 30. yılında öğrendim. İlişkilerimiz hiçbir zaman eskisi gibi olmadı tabii. Bende çok büyük bir düş kırıklığı oluşturdu. Hayatımdaki en büyük üzüntülerden bir tanesini yaşadım. Bu durum benim çok ağrıma gitti. Çünkü evlilik içerisinde bir kültürel çatışma ortamı oluşturuyor. Bu durum benden niçin gizlendi çok merak ediyorum.

Sabetayizmde bir önyargı var, bir ön hedef, gizli bir yapı var. Böyle bir şey aile içerisinde kabul edilemez. Özellikle mütedeyyin insanlara karşı bir önyargı var.


.
.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org