Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Özdemir Erdoğan Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Hayatım ÖZDEMİR ERDOĞAN
17.01.2010
Okunma Sayısı : 5980
Oy Sayısı : 2
Değerlendirme : 5
Popülarite : 1,51
Verdiğiniz Puan :
 

 

Hayatım Özdemir Erdoğan
Deşifresi

Özdemir edoğan (ÖE)
Bülent Şenver (BŞ)

BŞ:
Özdemir Bey sizi tanımayan yok ama yine de ben sizin hayatınızla ilgili size göre kilometre taşları diyebileceğiniz aklınıza bir çırpıda gelen gözünüzü kapadığınızda neler olabilir? Kilometre taşlarının en önemlilerini sizin ağzınızdan dinleyebilir miyiz?

ÖE: Benim annem Ermeni asıllı,  fakat o sıralarda dedem de devlet memuru, Teyfik Rüştü Aras'ın Atatürk'ün dış işleri bakanı olan onun bürokratlarından konsolosluk ve hariciyecilik yapmış bir kişi . Eski bir aile . Göztepede 12 odalı bir konakta, 1000 metre karelik , hizmetkarların kaldığı, selamlık denen ayrı bir yer var. Öyle büyüdük biz.  Burada annemin her ne kadar babamla evlendikten sonra müslümanlığa geçmiş olması varsa da  sonuçta o şarttı o günkü devlet memuriyetleri açısından . Babam da devlet memuruydu. İlk torun olduğum için dedem ve babaannem beni aldılar. Benim için sonsuz bucaksız taaa  Fahrettin Kerim Gökay'ın  evinin arka taraflarına sirayet eden orada hep konaklar , hepsi dört beş dönümlük araziler içinde, ben o bahçelerde kendi başıma çelik çomak oynayarak vakit geçirdim. Annem çeyiz olarak piyano getirmiş eve. Annemde kendi gelenekleri doğrultusunda klasik batı müziği piyanisti. Çeyiz olarak köşkün oturma odasına piyano geldi.Benim hatırlayabildiğim en önemli olay , kendi karakterimi çözme  açısından en hararretli oyun sırasında bile annemin piyanosunun o Shopen 'den, Mozart'dan duyduğum an o oyun biterdi ve ben koşa koşa annemin yanına gelip müziği dinlerdim. İlk kendi karakterimi çözümleme açısından bu çok önemli bir gelişmeydi benim için. Babam devlet memuriyetini Anadolu'da yapmak zorunda kaldı. Babaannem ve dedem aldılar beni onlar büyütmek istediler. Babaannem müthiş düşkündü bana. Fakat ben 15 yaşındayken 1955 senesinde vefat etti. Bu hayatımdaki en büyük boşluklardan birtanesidir. Babaannem, annemden ve babamdan daha çok sevdiğim  ve onunla aynı odada yatardık, karyolalarımız yanyanaydı. Üşüdüğüm zaman hastalandığım zaman onun koynu benim için biryeniden hayat bulduğum , müthiş bir mekandı o. Hayatımdaki en büyük dönüm noktalarından birisidir babaannemi kaybetmem. Çok büyük bir yalnızlık hissettim. Sonra annemin ve babamın yanına geldiğimde açıkçası o sıcaklığı hep özledim babaannemin sıcaklığını. Bu çok enteresandır bizim torunumuz oldu, benim eşimlede torunumuzun arasında böyle bir bağ var. Aynı bizimkisi gibi. O babaannesini arıyor, babaannesi onu arıyor bende uyarıyorum diyorum ki: "Senin sevgin hiçbir zaman anne babanın sevgisinin önüne geçmesin. Buna çok dikkat et çünkü bu ilerde birçok mahsurlar teşkil ediyor."

Benim Okul hayatım sırasında sanat ve müzik değerleri daima ön plandaydı. Mesela hiçbir zaman fen derslerinde başarılı bir talebe değildim. Lise sıralarında da aynı şekilde devam etti. Fakat 1956-57-58'ler de Beatles'lar, rockinroll  akımı gündeme geldi ve ben babama rica ettim bana bir gitar al diye. Biriktirdiğim parayla romen gitarları satan bir yer vardı oradan bir gitar aldım. Okullarda o zaman pek gitar hocası yok. Okuldaki Rum asıllı kişiler hafif müzikle, klasik müzikle uğraşırlardı onlardan biraz dersler aldım. Bu öğrendiklerimde rockinroll  müziği çalmak için bana yetti. Bir müddet öyle idare ettim ben. Müziğe geçisimde çok sempatili oldu. Okullararası kültür etkinlikleri vardı, yarışmalar, şiir günleri, müzikli günler vardı. Ve ben o günlerin tartışılmaz en büyük starlarından birisiydim. Ve de çok popülerdim. Bu bana hocalarımın bana karşı olan daha hoşgörüşlü davranmalarını sağlıyordu bana. Benim lise bitirme imtihanımda çok hoş geçmişti. Çünkü çok severdi hocalarım beni bende onları annem babam gibi severdim. Özellikle bazılarını ve fen derslerine gelen bir hocam vardı Allah rahmet eylesin. Lise bitirme imtihanları sırasında  mümeyyizler var başka okullardan gelen , sırayla giriyorsunuz içeriye birisi hazırlanıyor diğer tahtada eğer sözlüdeyse sözlü oluyor. . Mümeyyizlere  gelecek talebemizin sesi çok güzeldir, çok güzel müzik yapar diye söylüyorlarmış.  Düşünebiliyor musunuz  kapıda dualar okuyan, volta atan bir sürü arkadaşlar var ve ben içeriye giriyorum şarkı söylüyorum. O zamanlar çok popüler olan Zeki Müren şarkıları okuyorum, sonra biraz Rockinroll söylüyorum. Sonra çok güzel söylüyorsunda anlat bakalım sorularıda diye çok büyük bir  toleransla  hatta daha da enteresan  onuda söyleyebilirim size çok hoş bir anıdır çünkü ,imtihandan önce ben hocalarıma dedim ki lütfen bana anlayışlı olun. Beni eğer fen derslerinden bırakırsanız ben hiçbir zaman liseyi bitiremeyeceğim. Size söz veriyorum ki ben yüksek bölümlere gitmeyeceğim, hemen askerlik görevimi yapacağım ve müzik hayatına atılacağım. Bir an evvel ben müzikle ilgilenmeye karar vermiştim.

Dediğim gibi bana şifre vermişti hocam, kopya daha doğrusu fakat ben kopyayı da anlayamadım. Öyle kabiliyetsiz bir öğrenciyim ki kopyayıda anlayamadım. Öyle bir hoşgörü ile ancak ben liseyi bitirdim. Allah gani gani rahmet eylesin her zaman söylüyorum, bu bana zaman kazandırdı. Aksi takdirde ben her sene o sınavlara girecektim ve başarısız olacaktım. Hocalarımın bana gösterdiği tolerans beni bir an evvel hayata, sevdiğim mesleğe atılmamı sağladı.

O sırada ihtilal oldu, 27 Mayıs ihtilali oldu. O zamana kadar lise mezunları yedek subay olarak askerlik görevlerini yapıyorlardı , fakat o sene yedek subay öğretmenlik ihtas edildi. Lise mezunları öğretmen olacaklar ve Anadolu'nun birçok yerinde öğretmenlik yapacaklar. Yaz dönemlerinde yedek subay eğitimlerini , askerlik eğitimlerini  yapacaklar. Teğmen rütbesiyle terhis olacaklar. Aynen öyle oldu . Ben Adıyaman'ın araplar Köyüne Başöğretmen olarak tayin  edildim. Orada iki sene öğretmenlik yaptım. Benim köyüm kürt ve alevi köyüydü. Talebelerimin çoğunun çocuklarının kirvesi oldum sonradan. Görüşmelerimiz devam etti.


Özdemir Erdoğan

.
.
.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org