Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Bülent Eczacıbaşı Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Boğaziçi Üniversitesi İşletme Kulübü'nün yaptığı söyleşi
06.05.2008
Okunma Sayısı : 11575
Oy Sayısı : 8
Değerlendirme : 4,25
Popülarite : 3,84
Verdiğiniz Puan :
 

 

Boğaziçi Üniversitesi İşletme Kulübü'nün yaptığı söyleşi
BÜLENT ECZACIBAŞI
 .
.

Boğaziçi Üniversitesi İşletme Kulübü'nün yaptığı söyleşi:

.
.

Kariyerinizi ve hayatınızı kısaca anlatır mısınız?

İstanbul'da 1949 yılında doğdum. İstanbul Alman Lisesi'ni bitirdim. Londra Üniversitesi Imperial College of Science and Technology'de kimya öğrenimi gördüm ve Massachusetts Institute of Technology'den kimya mühendisliği dalında master derecesi aldım. 1974 yılından başlayarak Eczacıbaşı Topluluğu kuruluşlarında çeşitli görevlerde bulundum ve 1996'da Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı oldum. Eczacıbaşı Topluluğu'nda çalışmaya başladığım yıllardan itibaren, çeşitli meslek kuruluşlarına üye oldum ve bunlarda görevler aldım. TÜSİAD'ta, TESEV'de, yönetim kurulu, yine TÜSİAD'da Yüksek İstişare Kurulu başkanlığında bulundum. Okul hayatımda düşündüğüm hedefler arasında fen ve mühendislik alanında yüksek öğrenim görmek ve aile şirketimizde iş yaşamına atılmak vardı. Yaşamımdaki gelişmeler bu çizgi doğrultusunda oldu.

Aile şirketi olmak başarıyı nasıl etkiliyor?

Aslında, dünyadaki ticaret amaçlı kuruluşların büyük çoğunluğu iş yaşamına "şahıs firması" olarak girip, daha sonra miras yolu ile, "aile şirketi" haline gelmiş. "Aile şirketi" kavramı bugün tek bir modeli ifade etmiyor. Bir ailenin sermayedeki payının ve yönetimdeki ağırlığının çeşitli karışımları olabiliyor ve bunlar birbirinden farklı yapılar oluşturuyorlar. Eczacıbaşı Topluluğu'nda ise, "aile", bugün esas olarak, tam anlamıyla halka açık bir kuruluşta genel kurul hangi işlevleri yerine getiriyorsa, onları yüklenmiş durumda. Bu işlevler, Topluluk hedeflerinin belirlenmesini, kaynakların verimli kullanılıp kullanılmadığının değerlendirilmesini ve üst yönetimin atanmasını kapsıyor. Bunlar dışında kalan tüm işlevler, profesyonel ve uzman kadrolar tarafından, katılımcı bir yapı içinde yerine getiriliyor. Böyle bir yapı içinde, aile şirketlerinin yönetim bakımından taşıdığı, yetersiz yöneticilik becerilerine sahip olmak ya da çıkar çatışması gibi risklerden uzak kalabiliyoruz.

Türkiye'de gelecek gördüğünüz, yatırım yapılması gereken sektörler nelerdir? Eczacıbaşı Holding olarak, özellikle ortamın yavaş yavaş düzelmeye başladığı sırada, yatırım yapmayı düşündüğünüz sektörler hangileri olacak?

Üretim teknolojisindeki, ulaşım ve iletişim olanaklarındaki baş döndürücü gelişmeler, bugün, yatırım yeri seçiminde pazara ya da hammaddeye yakın olmak gibi klasik ölçülerin önemini azalttı; onların yerine, ekonomide istikrarı, hukuk düzeninin etkinliğini, çevrenin korunmuş olup olmamasını ve bunlar gibi başka etkenleri öne çıkardı. Yine aynı süreç içinde, bir ölçüde emek de dahil olmak üzere, ülkeler arasında geleneksel üretim faktörlerinin fiyatları bakımından büyük farklar kalmadı. Öte yandan, 1970 ve '80'lerdeki, mali sermayenin sanayi kuruluşlarının yerini bile bilmeden alıp sattığı, yönettiği dönemler de geçti. Yetkinliklerine dayanmayan işlere giren en büyük uluslararası kuruluşlar dahi, zor durumlara düştüler. İşte, tüm bu nedenlerle, hammaddesinin ülke içinde elde edilmesi gibi bir nedenle Türkiye için özel avantaj sağlayan sanayi sektörlerinden söz etmek artık çok güç.

Her sektörün her ürünü için, her pazarda derin rekabet var. Burada üstünlük sağlamanın yolu da, bilgi girdisini en etkin biçimde kullanmaktan geçiyor. Eczacıbaşı Topluluğu da, Türkiye'de yatırım ortamı geliştikçe, kendi yetkinliklerine uygun alanlarda yeni yatırımlara girişecektir. Öncelikle içinde bulunduğumuz faaliyet alanlarında kuruluşlarımızın ihtiyaçlarına uygun yatırımlar yapmaya özen göstereceğiz. Kuruluşlarımızın kapasite artırımına, teknoloji yenilemeye, ürün çeşitlendirmeye yönelik yatırımlarını zamanında yapabilmek bizim için büyük önem taşıyor. Bunun dışında yeni alanlarda yatırımlar için araştırmalarımızı hep sürdürüyoruz.

Şirketlerinize işe alımda ne gibi kriterleri göz önüne alıyorsunuz? Nitelikli insan gücü kriterleriniz nelerdir?

Eczacıbaşı Topluluğu kuruluşlarında, kuruluşun gereklerine göre bir eğitim alanı ve çağdaş ölçülere göre bir kişilik profili, aranan temel nitelikler. Ayrıca ve çok önemli bir ölçü olarak da, adayların Topluluğumuzun değerlerine sahip olup olmadığına bakılıyor.

Kriz ortamında iş ve kariyer kaygısı içinde olan üniversite mezunlarına tavsiyeleriniz ve onlardan beklentileriniz nelerdir?

İlk kez işe girmenin herkes için ve her zaman güç olduğunu bilsinler ve moral bozukluğu, düş kırıklığı yaşamasınlar. Eğitimini gördükleri alanda iş bulmakta güçlük çektikleri dönemde boş durmasınlar; bulabildikleri işlerde çalışsınlar. Kendi alanlarında olsun olmasın, çalışılan her iş, sonradan çok yararlanacakları deneyimler kazandıracaktır. Ayrıca, herhangi bir işi olan kişinin iş arama süreci, daha gerilimsiz ve dolayısıyla daha başarılı oluyor.

Mezun olmadan önce öğrencilere kendilerini geliştirme konusunda neler tavsiye edersiniz? Siz bu konuda üniversite yıllarınızda neler yaptınız?

İnsanların toplumsal bir varlık olarak kendi gelişmelerini sağlayabilmek için, toplumsal konu ve sorunlarla ilgilenmeleri, toplumu ve insanları tanımaları, topluluk önünde düşüncelerini ifade etme yeteneklerini geliştirmeleri, kültür ve sanatı, bu konularda bilgilerini artırarak sevmeleri gerekiyor. Böylece ilgi alanları çeşitlenen gençlerin, her türlü işte de daha başarılı olduklarını görüyoruz.

Eczacıbaşı Holding olarak bir vakıf üniversitesi kurmayı düşünüyor musunuz?

Hayır. Üniversite yönetimi, bizim yetkinliklerimiz arasında yer almadığı için, böyle bir girişimde bulunmayı düşünmüyoruz.

Eczacıbaşı'nın iş dünyası dışında başka alanlarda da yatırımları var. Örneğin sanal müze. Bu projeden ya da buna benzer projelerden biraz bahseder misiniz?

Topluluğumuz, uzun yıllardır, ülkemizin çağdaşlaşmasına katkıda bulunmak amacıyla, kültür, sanat ve spor alanlarında çeşitli çalışmalar yapar. Bu çalışmaları, kurumsallaşma anlayışımızın bir gereği olarak, kuruluşlarında ve yönetimlerinde aktif olarak yer aldığımız çeşitli dernekler ve vakıflar aracılığı ile yürütüyoruz. Bu kapsamdaki çalışmalarımızı, seçtiğimiz alanlarda yoğunlaştırıyoruz. Türkiye'nin çağdaşlaşmasında zorunlu olduğuna inandığımız bilim-siyaset köprüsünün sağlamlaştırılması amacına hizmet eden Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı TESEV'in ve ülkemizin "bilgi toplumu" yolunda ilerleyebilmesi amacıyla çalışan Türkiye Bilişim Vakfı'nın çalışmalarına katkıda bulunuyoruz.

Türkiye'de çağdaş görsel sanatların gelişmesine, çağdaş müziğin ülkemizde sevilip yaygınlaşmasına katkıda bulunmayı da görev kabul ediyoruz. Görsel sanat alanındaki başlıca sürekli katkılarımız, Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Vakfı bünyesinde oluşturulan resim koleksiyonunun geliştirilmesi, 1999 yılında web üzerinde kurulan Eczacıbaşı Sanal Müzesi'nin yürütülmesidir. Burada, gerçek bir müzede olabileceği gibi, Eczacıbaşı Koleksiyonu'nun yaygın bir izleyici topluluğu tarafından izlenmesini sağlıyoruz.

Ayrıca, çeşitli geçici sergilerle, başta çağdaş Türk resim sanatı olmak üzere, çağdaş sanatın geniş kesimlerce tanınıp sevilmesine çalışıyoruz. Müzik alanındaki başlıca çalışmalarımız ise, şunlar: Kurucumuz Dr. Nejat Eczacıbaşı'nın girişimi ile kurulmuş bulunan İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nın düzenlediği İstanbul Uluslararası Müzik Festivali'nin sponsoruyuz. Aynı şekilde İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı tarafından düzenlenen İzmir Uluslararası Festivali'ni destekliyoruz. Olağanüstü yetenekli genç müzisyenlerin yurtdışında ileri eğitimlerini sürdürebilmeleri için burs veriyoruz. Şu sırada bu burstan yararlanarak 37 kişi eğitimini yurtdışında sürdürüyor.

Topluluğumuzun temelini oluşturan ilaç sanayindeki varlığımızın gereği olarak, tıp ve eczacılık alanında bilimsel çalışmaların özendirilmesi ve desteklenmesi amacıyla kurulan Eczacıbaşı Bilimsel Araştırma ve Destek Fonu, 42 yılı geride bırakmış bulunuyor. Toplumsal sorumluluk yaklaşımımız içinde özel bir yere sahip bulunan sporun desteklenmesi amacıyla çalışan Eczacıbaşı Spor Kulübü ve Spor Okulu'nun da en iyi olanaklarla varlığını sürdürmesine gayret gösteriyoruz.

Güven Borça'nın "Bu Topraklardan Dünya Markası Çıkar Mı?" kitabında Türkiye'nin güçlü markalarının dörtte birinin Eczacıbaşı kökenli olduğundan bahsediliyor. Hakikaten de bu ürünlerin birçoğu marka adlarıyla isimlendiriliyor. Örneğin kağıt peçete yerine Selpak denmesi gibi. Bunun nedeni sadece sektörde ilk olmaları mı, buna yol açan diğer nedenlerden biraz bahseder misiniz?

Birçok Eczacıbaşı markasının, üzerinde bulunduğu ürünün cins adı haline gelmesinin birinci nedeni, sizin de belirttiğiniz gibi, o piyasada ilk olmaları. Ancak, bir ürünün sadece ilk olması, bu ölçüde bir tutunma için tek başına yeterli değil. Burada, ürünün uygun kalite ve fiyata sahip olması, doğru konumlandırılması ve iyi tanıtılması da çok önemli rol oynuyor. Bu bakımdan, birçok Eczacıbaşı markasının bu kadar iyi tanınmasının nedeni de, tüm bu çalışmaların titizlikle yapılmış ve sürdürülmüş olmasıdır.

Marka yaratma, markaların geliştirilmesi, markaların pazarlarında konumlandırılması gibi alanlarda, bu konuların dünyada daha yeni bilinmeye başlandığı yıllardan itibaren Eczacıbaşı'nda çok yoğun ve kapsamlı çalışmaların yapıldığını belirtebilirim.

TÜSİAD'la olan bağlantınız çerçevesinde, AB'nin çalışma dünyasına getireceği yenilikler neler olacak? Çalışma koşulları, yeni alanlarda yapılacak yatırım ve destekler nasıl değişecek?

Önce şunu belirteyim; AB üyeliği, zaten ekonomik yapının belirli bir sağlamlığa ulaşmış olmasını gerektiriyor. Bunun ötesindeki yapısal uyumun sağlanması için yapılacak programlar ise AB kaynaklarından finanse ediliyor. Bu sağlamlaştırılmış yapının üye olduktan sonra da korunması ise, "Maastricht kriterleri" denilen, para stokunu, kamu borçlanmasını ve enflasyon oranını sınırlayan ölçülere uyulması zorunluluğu ile oluyor. Bu ölçülerin dışına çıkılırsa Konsey ve Avrupa Merkez Bankası, duruma müdahale edebiliyor.

Bence AB üyeliğinin en önemli ekonomik sonucu, bu yolla ekonomik istikrarın güvence altına alınması olacak. Bu güvence, hem yerli hem de uluslararası yatırımların artışı için gerekli ortamı oluşturacak. Ekonomik yapının uyumlulaştırılmasının bir yönü de, piyasalarda rekabet koşullarının geçerli olmasının güvence altına alınması anlamına geliyor ve bundan ekonomimizin verimliliğinin artması yönünde çok yararlanacağız.

Temel yeniliklerden biri de, işgücünün serbest dolaşımı olacak ve bu da hem iyi yetişmiş işgücü bakımından hem de belirli alanlarda kalifiye işgücü ihtiyacı hisseden ekonomi açısından, yararlı sonuçlar verecek. Ancak bu alanda artacak rekabetten zararlı çıkacaklar için, iyileştirici programlar geliştirilmesi gerekecek.

Şu anda Türkiye'nin içinde bulunduğu sosyo-ekonomik durumu AB ilişkileri, olası Irak Operasyonu ve ABD ilişkileri içinde kısaca değerlendirebilir misiniz?

Türkiye, özellikle 1990'dan sonra uygulanan politikalar nedeniyle kamu borçlarının ölçüsüzce artması sonucu, ardarda ekonomik bunalımlara düştü. İki yıldır, bazen gönüllü bazen gönülsüz biçimde uygulanan ve IMF tarafından da desteklenen bir programla, istikrarı sağlayarak kalıcı büyüme ortamını oluşturmaya çalışıyoruz. Bu programın uygulanması ve yeni bir ekonomik krize düşmekten kaçınmak, önümüzdeki dönemin en acil görevi. Irak'ta bir savaş olasılığı ise, bu görevin yerine getirilmesini güçleştiriyor; ama, her ne olursa olsun bu programı kararlı biçimde uygulamaktan başka çaremiz yok.

Kıbrıs sorununun çözülmesi ise, sadece Kıbrıs'ta yaşayan Türklerin değil, tüm Türkiye'nin görülebilir gelecekteki en önemli çıkarlarını ilgilendiriyor. Bu sorunun çözülebilmesi için gerekli adımların, ancak geç kalmadan atılırlarsa bir anlamı olacak ve o zaman, Avrupa Birliği üyeliği perspektifini korumak bakımından da daha güçlü bir durumda bulunacağız. Tüm bunlar, toplumumuzun refah düzeyinin artması için gerekli olan yatırım ortamının oluşmasının temelleridir.

Hükümetin, istikrarı hedef alan politikalardan sapmayacağına ve böylece IMF'in desteğinin süreceğine dair oluşmakta olan güvenin sağlam ve sürekli hale gelmesi ve AB'ne tam üye olacağımıza dair inancın pekişmesi gerekiyor. Bunlarla birlikte, hala tamamlanamamış olan özelleştirme, kamu harcamalarının ve kamu ihale düzeninin saydamlaştırılması, kamu personel reformu ve sosyal güvenlik sistemi reformu gibi dönüşüm hamlelerinin zaman geçirilmeden tamamlanması ile yerli ve yabancı yatırımcı yatırımcılar için uygun ortam oluşacaktır. Aynı dönemde, insan hakları, demokrasi ve ekonomik dönüşümler alanında, AB ile uyum konusunda ne gerekiyorsa yapılması, bu ortamı pekiştirecektir. Aksi takdirde, zaten daralan uluslararası sermaye hareketlerinden pay almamız mümkün değildir.

Görüldüğü gibi, dünyanın bugünkü koşullarında toplumun refahını çağdaş düzeye yükseltebilmek için, uzun vadeli çıkarları dikkate alan, popülizmden uzak, reformcu politikalara ihtiyacımız bulunuyor. Reformlar ise, toplumun gönüllü olarak katlanacakları fedakarlıkları gerektiren süreçler. Bu süreçlerin, ancak güçlü bir önderlikle, toplumsal uzlaşma çerçevesinde gerçekleştirilebildiğini hiçbir zaman unutmamalıyız.

.

.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org