Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Murat Akdoğan Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

CEO Gençler hedeflerine ulaşmak için çok çalışsınlar. Aslolan mücadele etmektir
11.07.2008
Okunma Sayısı : 17076
Oy Sayısı : 16
Değerlendirme : 4,5
Popülarite : 5,42
Verdiğiniz Puan :
 

 

CEO Gençler hedeflerine ulaşmak için çok çalışsınlar. Aslolan mücadele etmektir
Murat Akdoğan
.
.






.
.

"Aslolan mücadele etmektir"
.
.

Bülent Şenver'in bu ayki konuğu Baymak Genel Müdürü Dr. Murat Akdoğan. Keyifli okumalar...

.
.

İnsanın hayatını değiştiren bazı kararlar vardır. Sizin verdiğiniz bu tarz kararlar hangileri?

En önemlisi Otosan Fabrikası'ndansa Baymak'a karar vermek. Çok daha düşük ücreti, daha düşük bir pozisyonu tercih ederek Baymak'a gelmiş olmam bence hayati bir karardı. İkincisi Baymak krize girdiği zaman genç başarılı bir fabrika müdürüyken herkes gibi bırakıp gidip başka bir işte yol almak varken, kalıp bütün riski, sorumluluğu üstlenme kararım. Bir diğeri  Baymak'ı kurtarmaya çalışırken, yaşamımın riske girdiği bir dönemde kendi sağlığımı ön plana almaktansa o anda şirketin sağlığının önemi arasındaki kararda da Baymak'ı seçmiş olmam. Sonrasında Baymak'ın stratejik ortaklık yapısını oluşturmada verdiğim; o grubu değiştirip şu anki grubu seçmiş olmam. Bugün siyasetle alakalı bir karar vermek aşamasındayım. Siyasetle topluma hizmet etmek ya da işadamlığı yönümle topluma hizmet etmek arasında bir karar noktasındayım.  

Baymak'ta ne tür önemli sorunlarla karşılaşmıştınız ve bu sorunların üstesinden gelmek için neler yaptınız?

Baymak battığında 26 yaşındaydım. Devlete, yan sanayiye, bayiye, personele, bankalara, aklınıza gelebilecek herkese, her yere karşı borç vardı ve fabrikamız elimizden alınmıştı. Hiç borçsuz olmak yerine borçlu olmanın bir fırsat olduğunu düşündüm ve borçlu olduğumuz insanlarla yeniden bir araya gelip onları yeniden yönlendirme şansını yakaladım. O zorluğu aşabilmekti asıl önemli olan ve aştık.

Sizce Türkiye'de siyaset yapmak isteyen genç insanların hangi özelliklere sahip olmaları gerekir?

Siyasete ihtiyaç duyan bir insanın siyasete atılması kadar tehlikeli bir durum düşünemiyorum toplum için. Toplumun ihtiyaç duyduğu kişilerin siyasete girmesi lazım. Genç bir insan olarak hayatınızın merkezine siyaseti koyabilmeniz için aslında birçok şeyi başarmış olmanız gerekir. Hedeflerinizi aşmış olmanız gerekir ki, artık siz siyasette ihtiyaç duyulan bir insan durumuna gelesiniz. Siyaset bir topluma en üst seviyede fayda sağlamak için yapılmalı.

Bir milletvekili, mensubu olduğu partinin başkanının politikasına uyduğunda topluma faydalı olamadığını fark ederse, bu politikaya karşı durabilme zorluğunu aşabilir mi sizce?

Bence her insan zorlukları aşabilir. Liderlik baskısından bahsediyorsak o bir zorluksa bu zorluğu da aşabilmek gerekir. Zaten topluma fayda sağlayabilmek için zorluklar karşısında yeni alternatifler üretmek, o alternatiflerden çıkış yakalamak gerekir. Türkiye'de bu zorluklar var ama bu zorluklar da siyasetçiler tarafından aşılması gereken durumlardır ve aşılacaktır da. Birçok lidere bakarsanız; Ecevit Demirel'e karşı, Erdoğan Erbakan'a karşı, söz sahibi oldu. Bu noktada şu önemli; lider ruhlu bir milletvekili misiniz, yoksa emir komuta altına kolaylıkla girecek biri misiniz? Zaman için hangisiyseniz sizi gözlemleyen size oy veren insanlar siyaset sahnesindeki rolünüze göre bunun takdirini gösterecektir.

Bize başarının tanımını yapabilir misiniz?

Marmara Üniversitesi'nde ders verdiğim yüksek lisans öğrencilerime de hep şunu söylüyorum; başarı sıradan bir şey olamaz. Herkesin başardığı şey başarı değildir. Başarılı olan şey, farklı olan şeydir. Başarı; diğerlerinden farklı elde edilen sonuçtur.

Mutluluğun tanımını bize yapabilir misiniz?

Mutluluk, çok akıllı insanların çok kolay elde edebilecekleri bir şey değildir. Genelde akılsız insanlar daha kolay mutlu oluyorlar. Çünkü detayları, sorunları göremiyorlar. Bence akıllı insan için mutluluk; hedeflere varma noktasında elde edilen o duygu. Ama hemen arkasından yeni hedefler koyması lazım ki; o mutluluk zinciri devam edebilsin.

Bir hastane açmak fikri nereden aklınıza geldi?

Bu fikrin çıkış noktası; geçmişte yaşamış olduğum, bir türlü teşhis edilemeyen ciddi bir hastalık ve ablamı da yakalandığı hastalıkla ilgili koyulan yanlış teşhisler sebebiyle çok genç yaşta kaybetmiş olmam. Bu yaşadıklarım, sosyal sorumluluk projesi oluştururken, bu projeyi sağlık alanında yapma isteğini doğurdu içimde. İkincisi, sağlık alanında en önemli kavramın etik kavramının eksikliğini görmemiz. Böylece; bir hastane alıp tamamen her şeyiyle yenileyip, onu toplumun yararına sunduk. Tabi insanlara umut da vermek gerekiyor, çünkü hastanede çok insan çok büyük sıkıntılar yaşıyor. Biraz da bizim hayatımız onlara ışık tutuyor ve aşılmaz hastalıkları bile aşıp onu hayata döndürecek güce sahip olabiliyorlar. Bu gücün peşinde koşarken insan aslında kendi gücünü daha iyi kontrol ediyor, daha diri tutuyor. Ve artık yaşamaz denilen hastaları dahi hayata döndürecek güce kavuşturabiliyor. Bu hastanedeki durum aslında bununla ilgili.

Hastanenin adını da etikle ilgili bir isim koydunuz, değil mi?

Evet. Başlangıçta ismi bu değildi. Fakat sağlık alanındaki en büyük sorunlardan birinin etik ile ilgili olduğunu gördüğümüz noktada ismini "Etik" olarak değiştirdik. Bu bir semboldür ve umuyorum ki pekçok insana bir ışık oluşturacaktır. Çünkü bu hastanenin çok iyi sağlık hizmeti verirken, bunu, etik kuralları dışına hiç çıkmadan yapması noktasında bir örnek olmasını istedik.

Sağlık sektöründe etik olmayan önemli neler tespit ettiniz?

Ben bir öğretmen çocuğuyum, oradan bilirim; bir kere sağlık ve eğitim devletin görevidir. Devletin asli görevi vatandaşlarına sağlık hizmeti vermek, eğitim vermek, mutlaka güvenliği sağlamak ve adaleti oluşturmaktır. Bunun dışındaki görevlerin denetimini paylaşabilir hatta bunları devredebilir. Bu 4 görev ancak paylaşılabilir. Aslında keşke hiç paylaşılmasa, ama T.C. Devleti'nin böyle bir sıkıntısı var. Dolayısıyla; eğitim hizmetini vakıflar vasıtasıyla paylaşıyor, sağlık hizmetini özel şirketlerle paylaşıyor. Burada asıl sorun devreye giriyor. Böyle bir görev aslında devlet görevidir ama yetersiz kalıyor.

Devletin yetersiz kaldığı noktada sizce neler yapılmalı?

Bu konuda vatandaşın yardımcı olması gerekiyor bence. Kişisel olarak şunu söylüyorum; ben eğitimde ve sağlıkta, özellikle de sağlık konusunda gelir elde etmeyi kendime çok yakıştıramıyorum. Üniversitede onca insana ders veriyorum, hiçbir gelir elde etmiyorum, elde ettiğim tüm geliri okula tekrar bağışlıyorum, çünkü bunun işadamı için bir borç olduğunu düşünüyorum. Bu hastane de eğer kar sağlarsa, bir kuruşu benim servetime giremez, tamamen ihtiyaç sahibi insanlara dönecektir.

Sağlık desteği verme konusundaki öncelikli hedefiniz nedir?

Yetiştirme yurdunda öğretmenlik yapan bir öğretmenin çocuğu olarak, bunu yaşamış bir kişi olarak söylüyorum ki devlet, yetiştirme yurdunda kalan çocuklara destek sağlama konusunda bazen yetersiz kalıyor. Öncelikli hedefim yetiştirme yurdundaki çocuklara destek sağlamak. Bu hedefe ulaşma konusunda hastanemiz başarılı adımlar atıyor, umarım ki bundan sonra da değer artışı olacak, kazanç olacak ve bu da bir sosyal sorumluluk olarak, ikinci bir adım olarak tekrar topluma dönecek.

Sağlık konusunda sağlık işlerinin daha etik yapılmasını sağlayabilmek maksadıyla sizce Türkiye'de ne tür hareketler başlatılmalı?

Sorun şu; sağlık hizmetinin %85'ini bu kadar özel hastaneye rağmen, hala devlet karşılıyor. %15 kadarını özel sektör karşılamaya çalışıyor, ama o %15 de işin  %75-80'ini yine devlete sosyal sigortalar hizmeti olarak yapıyor. Dolayısıyla hala %95 civarında devlete bağlı bir sektör. Her gün gazetede ilaçla ilgili yaşanan rezaletleri, kepazelikleri görüyorsunuz ve ortadaki rakamlar inanılmaz boyutta. Sağlık Bakanlığı bu konuda büyük mücadele veriyor. Ama bu mücadelede kolay ilerlemek mümkün değil. Devlet; tıbbi cihaz, tıbbi malzeme gibi konularda ciddi sorunlarla karşı karşıya. Mücadeleye hep birlikte destek verilmezse zorlukları aşmak mümkün değil. O yüzden herkesin bu sorumluluğu üstlenmesi lazım çünkü bu devlet hepimizin devleti. Biz bu konuda gerçekten kendi çapımızda büyük mücadele veriyoruz. Biz de devlete yardımcı olmaya çalışıyoruz bu konuda.

Gençlere ruh sağlıklarını korumaları için neler öğütlersiniz?

İnsanın kendisini sürekli meşgul etmesi gerekiyor. Bunu yaparken de boşa değil; toplum yararına, ailesinin yararına yapması gerekiyor, çok çalışması gerekiyor. Çok çalışmaktan zarar gelmiyor. İnsanlar çok çalışmaktan ölmüyor. Ama az çalıştığı için depresyondan ölen insanları görebiliyoruz. Hayata bir şekilde vücutla tutunmak gerekiyor, vücut da bunu kabul ediyor. Gençler hedeflerine ulaşmak için çok çalışsınlar, mücadele etsinler. Bu hedeflere ulaştıklarında da daha büyük hedefler edinsinler. Aslolan mücadeledir. Asla pes etmesinler.

İş dışında neler yapmaktan hoşlanıyorsunuz?

Spor arabamla dolaşmayı seviyorum, motorsikletim var onu kullanmayı seviyorum, daha çok arkadaşlarımla vakit geçirmekten hoşlanıyorum. Genellikle arkadaşlarım 50 yaş üstüdür, onlardan öğreneceğim hala çok fazla şey olduğunu düşünüyorum.

  .
.
Tüm Yazıları

.
.
Kendi sesinden dinlemek için lütfen tıklayın.        

.
.

.
.

.
.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org