Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ali AKCA Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
MİLLİ GÜN ve KÖPÜK SAVAŞI
15.07.2005
Ali AKCA
Okunma Sayısı : 4678
Oy Sayısı : 5
Değerlendirme : 3,4
Popülarite : 2,38
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Birçok ülkede milli gün kutlaması gördüm. Farklılıklar olsa bile kutlamalar hemen hemen hep aynıdır. 

Kuveyt sokaklarında milli gün kutlanmasına da şahit oldum. Yani köpük savaşı şeklinde bir kutlama yaşadım. Günlük 2.4 milyon varil petrol üretiminin 1 milyon varilinin vatandaşlarına maaş ve ücret olarak dağıtılan bir ülkenin milli gününü yaşadım...

Milli gün genellikle bir şenlik havası içinde kutlanır. Evlere bayraklar asılır, sokaklarda askeri geçitler, resmi törenler, fener alayları düzenlenir. Milli kıyafetlerle gösteriler yapılır, yarışmalar, eğlenceler düzenlenir. Kutlama gece gök fişekleriye devam eder. Osmanlı’da donanma şenlikleri ve gösteriler, üç gün üç geceden az, kırk gün kırk geceden çok olmazmış. Denizde ve karada fener alayları, ışıklandırmalar tertip edilir, top, tüfek ve fişek atışları yapılır, çeşitli oyun ve yarışlar düzenlenirmiş...

Kuveyt’te Şubat’ın 25 ve 26’sı ülkenin milli ve kurtuluş günü olarak kutlanır. Geleneksel gemi yapımı ve inci avı işlerini petrol bulur bulmaz terkeden Kuveytliler, “Bir ulus, bir halk, bir toprak sloganı ile milli günlerinde özgürlüğünü haykırmak ister. Şubat ayının son haftası yolunuz bir gün Kuveyt’e düşerse sokaklarda milli gün kutlamasına tanık olursunuz. Halk milli gününü sokaklarda kutlamak için günler öncesinden hazırlıklar yapar. İçi köpük dolu basınçlı, yanıcı teneke kutulardan tonlarcası ithal edilir. Hemen hemen her yere bayraklar asılır. Emir ve Veliaht Prensin büyük boy fotoğrafları kamu binalarını süsler.Tüm binalar, şeyh evleri, yollar, sokaklar, palmiyeler ışıklandırılır. Bir gün öncesinden sabırsızların başlattığı sokak kutlamaları, tarif edilemez biçimde kalabalık bir taşkınlıkla devam eder.

Sahilde bir yanı denize, diğer yönü Körfez yoluna bakan restoran ve kafeler tıklım tıklımdır. Hava güzelse ne mutlu!.. Eğer kum fırtınası varsa, ortalığa sis çökmüş gibi hava boz bulanıktır. Rüzgarla boğuşan palmiyeler, yelpaze gibi bir sağa bir sola eğilip dururlar. Bu göz gözü görmez durum, yağmur veya kar serpisinden değil, sadece kum fırtınasının oluşturduğu uçuşan tozlardandır. Bu tozlar herşeyi oradan oraya taşıyan bir haberci gibi her tür mikrop taşırlar. Sokaklarda giderek hızlanan klakson sesleri Körfez yolunda dalga dalga yükselir. Çoluk, çocuk, erkek ve bayanlar; ellerinde şahin kanatlarında, gemi silüetinin yer aldığı dört renkli bayraklarını arabaların üzerinden sarkmış biçimde sallıyarak kendilerinden geçerler. Renklerinden beyazın çalışmayı, siyahın mücadeleyi, yeşilin baharı ve kırmızısının ise geçmişi simgelediği bayrakların bazıları son model arabaların tekerlekleri altında tüm anlamını kaybeder.

Milli gün sokaklarda bir köpük savaşıdır. Genç, başı örtülü, çarşaflı hanımlar, göbeği açık kızlar, yeni yetme delikanlılar, çocuklar, anne-babalar herkes biribiriyle bir köpük dalaşı içindediler. Kimisi başına maç kutlamaları gibi bayrağını eşarp yapıp bağlamış, kimisi yüzünü dört renge boyamıştır. Arabalar santim santim ilerlerken bayanlar erkeklere her zaman olduğu gibi, milli günde de, takma kiprikleri altında, lens takılı gözlerini süzerek onları kışkırtmaya çalışırlar. Arabadan inip sağda ve soldaki arabalara yaklaşıp, kapıyı açarak elindeki köpük tüpünden köpük fışkırtıp, yerlerinde ileri geri hızlıca bir iki sallanarak, mavi farlar içinde sürmeli davetkar göz hareketleriyle edalı biçimde arabalarına dönerler. Gençler öbek öbek yolun bazı bölümlerinde toplanıp yolu keserler. Grup grup bisikletliler bir çete edasıyla arabaların arasında hızla geçerken, bir elleri direksiyonda, diğer ellerinde uzak doğu yapımı köpük tüpleri, arabalara, insanlara fışkırttıkça fışkırtırlar. hava yağmurluysa, insanların, arabaların üzerindeki köpükler yağmurun etkisiyle yağ gibi aşağı doğru kayar. Onları ne ürkütücü gök gürlemeleri, ne yağmur ne kum çamurları durdurabilir. Tüm bu çılgınlığa bir de insanın burun kemiğini sızlatacak derecede kesif bir kanalizasyon kokusu karışıverir. Hiç eksilmeyen bu koku mazgallardan ve şehrin yer yanından Şubat soğugunda bile dört bir yana yayılır. Bu koku, bol şeritli sahil yolunda hiç çekilemeyecek kadar berbat, çürük haşlanmış bir arabesk yumurta kokusudur. 

Polis arabalarının köşe başlarını, kavşakları kesmesine rağmen, bu kutlama çılgınlığına müdahele etmek hiç kolay değildir. Ana yollarda trafik, gençlerin arada bir arabasından inerek oldukları yerde, bir elleri havada diğeri bellerine yapışık ileri geri hızla sallanarak, “lele lele lel le, lele lele lel le” sesleri ve garip hareketleriyle durdurulur. Arkalarında dört şeritte oluşan kilometrelerce araba kuyruğundan sayısız korna sesleri bir anda arşa doğru yükselir. Sonra biraz yol açılır gibi olunca, arabalar adım adım birbiri üzerinde balık istifi gibi ilerler. Köpükten nasibini alanlar, yüzlerindeki köpükleri arabaların üstünde yapışmış büyük bayraklara bir havlu gibi silerler. Yol kenarlarında kaza sonrası bir yarısı göçmüş arabalar Körfez yolunu süsler. Ortalığı arabesk şarkılar çınlatır. Kimi kendini çok usta sanan sürücüler, bir frene bir gaza basarak koskoca Hummer jipleri kıvrak bir dansöz gibi oynatırlar. Motorlarının ön kısmını son sürat gaza aniden basarak şaha kaldıran motorlular, arabaların arasından zik zag çizerek ilerlerler. Böyle bir çılgın kutlama sabahlara kadar uzanır gider.

Milli günde, vatandaşlar için her tür çılgınlık kendi aralarında hoş görü kapsamında iken, yabancılara fazlaca saygı gösterilmez. Ansızın bir genç sinsice yaklaşarak elindeki köpüğü size sıkıp kaçabilir. Eğer o gün yoldaysanız, nerde olursanız olun iki saatten önce eve dönmek mümkün değildir. Bir milli gün kutlamasına şahid olalım diyen; böyle bir günde hem kendisi, hem de arabası köpükten sırılsıklam olmuş biçimde evine döner.

Bu çılgın eğlence sabahlara kadar koca motorlu araba homurtuları ve canhıraş haykırışlarla sürüp gidecektir. Biriken yollarda spor arabaların ezdiği tonlarca köpük kutularını, fast food  kalıntılarını, sarı tulumları içinde, sabah erkenden işine koyulacak yüz yüzelli dolar maaşlı Hintli, Filipinli ve Bangladeşli çöpçüler temizleyecektir.

Köpükler içinde süren milli gün kulamasını, önce devletin sadece vatandaşlarına layık gördüğü seyyanen maaş artışı, ardından aşırı fiyatlanmış etiketlerin yarıya indirilmesiyle, Şubat boyunca sürecek “Hala February” alışveriş şenliği takip eder...Kuveyt'te yaşamak; kum fırtınalarına yenik düşmek, aşırı yemek, aşırı alışveriş ve süperlüks arabalarla hava atmaktır. 

 Kuveyt, 20 Haziran 2005

Ali AKÇA

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org