Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ali AKCA Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
KEBAPÇILARIMIZIN KULAKLARI ÇINLASIN!..
08.08.2005
Ali AKCA
Okunma Sayısı : 4220
Oy Sayısı : 34
Değerlendirme : 4,85
Popülarite : 7,43
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Dört bir yanı dünyanın en acemi kebapçılarıyla kuşatılmış bir ülke düşünün!..

Dünyanın en değerli parasına sahip, zengin ve küçük bir Körfez ülkesi... Ekonomisi liberal ve devlet kapitalizmine dayalı; halihazırda, güçlü ülkeler tarafından paylaşılmış, kaliteli ürünlerle dolu, rekabete açık bir piyasa yapısıyla; ortalama kırk beş derece sıcaklığın hüküm sürdüğü, klimalara bağımlı bu ülke Kuveyt'tir...

Bu ritim ile kendisine yüz yıl düzenli gelir getirecek kara elmasa yani petrole sahip bir ülke. Günlük ikibuçuk milyon varil petrol üretiminin yarısını halkına maaş ve ücret olarak transfer eden bir yönetim...  

Boş zamanlarda yapılacak fazla seçenek olmayan, bu ülkenin rahat vatandaşları eğlence olarak ya kapalı çarşılara veya farklı damak zevkine hitap eden restoranlara giderler. Zaman bu ülkede kehribarca akarken, otomatik klimalı son model dört-beş bin cc.motorlu araba veya jiplerde tur atarak vakit geçirmek, kız tavlamak, bir diğer seçenektir.

Alkol yasak olduğu için bar, meyhane, pavyon yoktur. Bol bol kebap tüketilir. Hayat sabahlara kadar canlıdır. Gecenin bir vakti sayısız kebap siparişleri verilir. Erkeklerin bolca ve topluca vakit geçirdikleri yerlerden birisi de “Divaniye” adı verilen evlerin bir bölümüdür. Her divaniye evin sahibinin adı ile anılır. Kadınlara ait divaniyeler de vardır. Divaniyelerde eğlence düzenlenir, kebap yenilerek siyasi, sosyal, ticari ve ekonomik konular buralarda görüşülür, borsa tüyoları buradan çıktığı kadar önemli kararlar da buralarda alınır. Taziyeler yine buralarda kabul edilir, dostluklar divaniyelerde pekiştirilir.

Tatil amacıyla yüzde sekseni aşan Kuveyt vatandaşı her yıl yurtdışına çıkar. Bunların içinden onbinden fazlası Türkiye’ye turist olarak gider. Türkiye, hem coğrafi olarak yakın ve hem de Kuveytliler burada kendilerini ülkelerinde gibi hisseder, Türk yemeklerine, kebaplarına bayılırlar. Geleneksel Osmanlı mutfağına, Türk kahvesine ve Türk müziğine mest olurlar. Kuveyt’e döndüklerinde aynı şeyleri Kuveyt’te de bulmak isterler. Tıpkı diğer ülkelere gidip, orada edindikleri alışkanlıkları ülkelerinde bulabildikleri gibi.

Rahatlıkla denilebilir ki, Kuveyt'te yeme-içme olarak Çin'den Fransız mutfağına, Tayland'dan Meksika mutfağına, canınız ne çekerse tatmak mümkün. Uluslararası lezzetlere duyulan merak nedeniyle kendi kültürüne ait yemeklerin olmadığı -ya da yok edildiği- bir gerçektir. Diğer taraftan; dünyanın en acemi kebapçıları, aralarında nasıl iletişim kurmuşlarsa, hepsi burada toplanmıştır. Şehri dört bir yanından Hint baharatlı şip şak kebap kokuları sarmıştır. Buna rağmen buradaki kebapçılar, restoranlar adeta para makinası gibidir.

Başta ABD olmak üzere ülkeler parayı restoranlar aracılığıyla çekip dururlar. Çok kazanmasalar, sürekli olarak çekilişlerle sayısız son model jipler verirler mi hiç? Ya da durmadan şube açarlar mı? Size sıradan sayılabilecek bir “take away” (alıp eve götürülen) restorandan bahsedeceğim. Hem şehir merkezine ve hemde ticari merkeze üç kilometre uzaklıkta bir semtte, aynı sokakta olan beş İran kebapçısından birisi...

Elli kişiyi aşkın çalışanı var. Oturucak hiç yeri yok, kebabını kapan gidiyor. Girişte kasadan kebap fişi alınarak sıraya geçiliyor. Kasa dedimse, para makinası yani, anlayın!.. Büyük buzdolabında yer alan Yeni Zelanda'dan gelen yüzülmüş taze koyunlar, gözünüzün önünde ayıklanıp, bir kıyma makinasında soğanla birlikte iki kez incecik çekiliyor. Hemen yanında eldivenli elleriyle çalışanlar (İranlılar) bu kıymayı hafif suyla ıslatıp ıslatıp el çabukluğuyla kaşla göz arasında yatay demir şişe takıyorlar...

Şekli şemâli aynen bizim Adana kebabı, ama kallavi, her biri onbeş santimetre... Tek porsiyonla iki kişi rahat doyuyor. Makinasını bile yapmışlar, aynı işi kenarda bir makina yapıyor...Yani şişin yeri var, onu koyuyorsunuz, yeterli kıymayı yukardan bırakıyorsunuz, makina bunu otamatik olarak şişe takıyor. Tabi bir anda yüzlerce şiş takılı olarak görüyorsunuz....

Diğer bölümde dev gibi bir mangal yanıyor orada domates, soğanlar közleniyor, kebaplar pişiyor... Hemen yanı başında lavaş ekmeklerinin yuvarlak şekline benzer tandır ekmekler, gömme fırında pişiriliyor.

Bunun da otamatik makinasını yapmışlar. Bir taraftan hamuru veriyorsunuz, diğer uçtan kare şeklinde ince lavaş diyebileceğimiz ekmekler pişmiş olarak çıkıyor... Onu hemen tek tek özel bir bölüme asıyorlar. Sonra kallavi kebaplardan üç kebap, bir közlenmiş domates ve soğan ekmek arasına, bir tanede taze ilave ekmek güzel bir pakete konuluyor.

Bu arada kebabın tüm kokusu ve yağı ekmeğe işliyor. Kuyrukta bekleyen ve kebabını alan Ramazan pidesi almışcasına rahatlayıp aracına yöneliyor. Elinde küçük bir hazine torbası gibi tutuğu kebaplarını eve yetiştirmenin telaşı içinde kayboluyor. 

Bir diğer bölümde önceden hazırlanmış beyaz, tatlı kuru soğanın soyulmuş bir parçası, iki adet acı yeşil biber ve yarım limondan oluşan bir tutam yeşil reyhanla plastik torbada garnitür olarak veriliyor. Ayrıca içecekler, ayran ve humus almak isteyenler için dolaplarda hazır bekliyor. Araplar ayranı ve humusu çok seviyorlar. Kuyruk hiç eksilmiyor...

Alanlar beşer, onar paketler halinde alıp uzaklaşıyor. Divaniyeler için yüz ikiyüz sipariş verenler var. Bayanlar kuyrukta hiç bekletilmiyor, onlara öncelik hakkı var. Bu hak birkaç ay öncesinde parlemontada oylanan seçme ve seçilme hakkından çok önce edinilmiş bir hak. Şehrin dört bir yanından buraya müşteriler geliyor...

Sözü edilen kebabın fiyatı, 1 KD. Yani 4.5 YTL...  Ramazan aylarında ise 750 Fils, yani 3.75 YTL. Tek bir şubeden, günlük ortalama 2000 kebaptan  yaklaşık minumum 7.000 ABD doları, yıllık ise 3-4 milyon dolarlık bir cirosu elde ediliyor...

Arı gibi çalışan bir fabrika sanki...Birde diğer şubeleri düşünün ... Kebapçılarımızın kulakları çınlasın dedimse, bu gerçek bir sözdür. Ancak, kebabçı kardeşim gel kolaysa bu "kallavi" menülerle rekabet yap! Elektrik, su, işçilik bedava burada, fiyatlar birazda bu nedenle vatandaş lehine uçuk gibi.

Adamlar bir, bir buçuk hesabı yapmıyor ki, koydu mu on beşer santimlik üç Adana (İran) şiş tandır ekmeği arasına, biberi, domatesi, soğanı yanında. İşte sana garnitürü ile tek porsiyon kebap diyor. Ulaşımmış, navlunmuş hepsi hikaye... Adamlar Yeni Zelanda'dan gelen taze koyun eti kullanıyor.

Bu ükleye nohut satmak kolay, onu damak zevkine uygun humus yapıp 20 katı fiyata satabiliyor musun? Bir kilo çelikle, bir kilo uçağın fiyat farkından haberin var mı? Beşyüz çeşit peynirini satan Fransızlar bir de kalkıp, bu ülkeler için özel beyaz peynir üretmişler. Volvic ve Evian sularını nasıl satıyorlarsa, su gibi tonlarca beyaz peyniri de öyle satıyorlar... Orta Doğu ülkelerine özgü mis gibi hacı yağı üretiyorlar... Yunanlı komşum, sızma zeytin yağının şişesini 10 dolardan fazlaya satıyor.  

Bu ülkede Çin mutfağından tutun, İtalyan pizzası ve makarnası sunan restoranlardan, Fransız Paul Cafe'lerden, Arjantin biftek restoranına kadar akla gelen birçok ülkenin mutfağına has Restoranlar mevcut... Ancak, geleneksel Osmanlı mutfağını, Türk kebaplarını sunan bir restoran yok... Kuveytlilerin tek eğlence kaynağı olan restorasyon alanında; bir Türk restoran zincirleri, simit kafeleri acilen burada da açılsa ne para keser. Bunu ben istemiyorum, Kuveytliler arzuluyorlar. Burada porsiyonlar abartısız iki kişilik. belki bu nedenle Kuveytlilerin yüzde otuzu obez olmuş...

Kuveyt’li önemli bir grup olan Al Shaya Grubu, Starbucks cafeleri Türkiye’ye götürebilmiştir de, Türkiye’den daha hiç bir babayiğit, Geleneksel Osmanlı mutfağını, tencere yemeklerimizi, Türk kebaplarını, meşhur yoğurtlu iskenderi ya da simit cafelerini buraya getirememiştir.

Nefis bir Uludağ İskender Restoranı'nın burada olması, her şeyden önce sonsuz bir tanıtım aracı değil midir? Bir lahmacun saraylar zinciri, bir Karadeniz kapalı pide nasıl da gider bu ülkede... Ya lavaş ekmeği, fındık lahmacun, tulum peyniri ve kuzu eti...Yeter ki kalite ve standart olsun...Para keser para...

Küçük ve zengin bu Körfez ülkesi, kişi başına düşen yüksek gelir ve tamamen ithalata bağımlılık nedenleriyle, Türkiye için ekonomik ve ticari ilişkilerde göz ardı edilemeyecek bir ülkedir. Bu nedenle, birinci sınıf Türk restoran zincirinin açılması tanıtım açısından müthiş etkili olacaktır. Büyük firmaların önce kebap, sonra televizyon ve beyaz eşya piyasasına kaliteli ürünlerle girmeleri Türk imajı açısından son derece önemlidir. 

Kuveyt'te zaman su gibi akar. Yani nakit vakittir. Petrol fiyatları arttıkça zamanın varlığı artarken düşen  sadece değeridir. Günler kehribar tesbih şakırtıları arasında yok olur gider. Zaman, likidite bolluğu kadar çok olan kebab mekanlarında öldürülür.

Size sesleniyorum, Bursalı, Urfalı, Adanalı ve Antepli ünlü kebapçılarım...

Bu sesi duyabiliyor musunuz, acaba?

Yahut, kulakları çınlıyor mu, meşhur kebapçıların ?

Kuveyt , 1 Ağustos 2005

Ali AKÇA

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org