Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Üzeyir Garih Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Masada Samimiyet Kurulmalı mı
20.10.2008
Okunma Sayısı : 3958
Oy Sayısı : 3
Değerlendirme : 4,33
Popülarite : 2,07
Verdiğiniz Puan :
 

 

Masada Samimiyet Kurulmalı mı

.
.
Bu yazı Sayın Üzeyir Garih'in vefatından sonra onun anısına ''İş Hayatımdan Kesitler ve Gençlere Tavsiyeler'' isimli kitabından alınıp onun Türklider Odasına konulmuştur...
.

.
.

Masada Samimiyet Kurulmalı mı
Üzeyir Garih
.
.

Çalışanlar genelde aldıkları  sonuçlara göre değerlendirilirler.

Bunu, çalıştığım ilk yıl  iyice kavramıştım. Ban  görevlendirilen  işleri çeşitli  etkenlerle kısa sürede başarıya ulaştırılabilmiştim.  Kanımca bu nedenle müdürlerim iş  toparlama   sonuçlandırma ve kabul  işlemlerine beni  göndermeyi yeğliyordu.

Tekel Samsun  Tütün  Bakım ve İşleme Evi Tesisleri'nin  toparlama ve kabul  işlemlerini  yürütme görevi bana verilmişti.

Orada benden  daha yaşlı, daha  tecrübeli  ve üst mevki  sahibi  tesis müdürleri ve kontrol  mühendisleri  ile karşı  karşıya kalmıştım.

İlgilelerle Diyaloğa Girmek

Bu tür işlemlerde kendini  kabul ettirmek  ancak  uygun  şartlarda ,ilgililerle diyaloğa  girmekle mümkün olmaktadır.

Uzun yıllar sonra tecrübem, masanın  iki tarafındaki kişilerin genelde birbirlerini iyi tanımamaktan  doğan  bir kasılma ve olur olmaz kompleksleri sonucu işleri  kördüğüm şekline getridiklerini  göstermiştir.

Genelde, özel sektörde çalışanlar bürokratları deneyimsiz kasılan, işleri  koşuşa süren , zorluk çıkaran , katı kalıplar ve dar çerçeveler içinde işleri çıkmaza sokan kişiler  olarak  tanımlarken, bürokratlar da her tür teşebbüs mensuplarını; işleri şişiren ve ürünleri tam olarak  bitirmeden  yutturmaya çalışan ,  paradan başka motivasyonları  olmayan  bezirganlar olarak  göstermektedirler.

Bürokratlar uzun yıllar özel sektör mensupları ile rüşvet veya samimiyet  söylentilerine meydan  vermeme niyetiyle  değil  yemek yemek, beraberce kahve içmeyi bile reddetmişlerdi.

Oysa ki  genelde bürokratlar kasılan  kimseler olmadıkları  gibi, hür teşebbüs kurumları  da kaliteli iş yapmaya çalışan , iyi  niyetli  başarılı örgütlerdir.

Masanın  iki tarafındaki kişiler birbirlerini samimiyetle tanımadıkça aradaki uçurumu doldurmak mümkün  olamamaktadır.

Bu tanışma ve diyalog o tarihlerde en iyi şekilde, mesai sonunda tesislerin konukevlerinde oluşmaktaydı.

Burada masanın  iki tarafından hasım  gibi görünen  kişler, birbirlerinin içyüzünü görüyor ve birbirlerini iyice anlayabiliyorlardı. Dostluklar meydana geliyordu.

Daha sonraki  yıllarda Alarko şirketimiz kurulduktan  sonra bize katılan  birçok arkadaşımızı bu şekilde yakinen tanıyıp seçmiştik.

Yemek Sofrasında Karakterin  Anlaşılması

İnsanlar nispeten gevşek  bir atmosfer içinde, bir yemek sofrası  başında veya iş dışı tatlı  sohbette birbirlerinin  ruhuna nüfuz ediyor, istemeyerek de olsa bilinçaltında birbirlerinin  ruhlarının derinliklerini deşiyor, karakterlerini daha iyi anlıyorlar.

Bir yemek sofrasında, bir briç masası etrafında, bir tavla partisinde  anlatılan hikaye ve fıkralardan , detant içinde yapılan  konuşmalardan , hitap şekillerinden, konuşma tarzından  kişiliğin  derinliklerini keşfetmek  nispeten kolay oluyor.

Bunun sonucu insanlar birbirlerinin içyüzünü otomatik  şeilde tanırken, tutumlarını  ona göre ayarlıyorlar.

Neticede çoğu kez gerçek kimliklerin   öngörülenlerden  farklı olduğu ortaya çıkabiliyor.

Bu farklılık olumlu yönde oldukça, işlerin daha kolay sonuca ulaştıkları denenmiştir.

Hatta ileriye işbirlikleri de bu temaslardan ortaya çıkmaktadır.

İnsanların görünümleri ile kakaterlerinin çok kere umulmadık derecede farklı olduğu da ortaya çıkıyor.

Etrafıma baktığım zaman tüm yakın mesai  arkadaşlarımı ve ayrıca hayatında başarılı ortaklıklar kurduğumuz dostların hep bu yöntemle tanıdığımı anımsıyorum.

Genç yaşımda yemek yeme ve dostluklar kurma yerine işleri en iyi şekilde tamamlamak  için adeta 25' inci saati ararcasına geceyi gündüze katarak devamlı çalışmayı yeğler sosyal faaliyetlere önem  vermezdim.

Samsun'daki Zorunlu Hapis Diyaloğu

1953'te Samsun'da Tekel Tütün Bakım ve İşleme Evi'nin mekanik tesislerinin  zorlu kabulünü uzun  görüşmeler sonucu bitirmiş ve dönmeye hazırlanıyorduk. Kötü hava şartları yüzünden  Samsun Limanı'nın  kapanması ve karayolunda Koç Boynuzu denen kısmın  kardan kaplı olmasından  dolayı  bizler Samsun'da bir otelde müteahhit-bürokratlar olarak  hapsedilmiştik. Bekleme günlerinde yapacak bir iş bulunmaması adeta bizleri  mecburi  bir tatile zorlamıştı. Bu beraberlik  süresince bürokratları daha yakinen tanıma ve kaynaşma olanağına sahip olduğum  gibi onlar da beni yakinen analiz etme fırsatı bulmuşlardı.

Bu beraberlik  ve tanışma, tesisin kabul işleminden önce olabilseydi, uzun tatışmaların  birçoğundan  vazgeçebileceğini iki taraflı olarak anlamıştık. Zorunlu tatil sonucu  bugüne kadar devam eden dostluklar edindiğimi rahatlıkla söyleyebilirim.

Merhum Cumhurbaşkanımız Turgut Özal'ın  başkanlığı sırasında dış seyahatlerinde, bürokrat, gazeteci ve hür teşebbüs yetkililerini aynı  uçakta, aynı otelde kalmak üzere yanına katmasının bu yöndeki iki taraflı yararlarını azımsamamanın  gerektiği kanısındayım.

Bu seyahatlerde dış dünyada bırakılan müspet izlenimin  yanı sıra, içimizde fikir alışverişi  ve yakınlaşma, dengeli  devlet  kararlarının  alınmasında mutlaka çok etkin  olmuştur.
Genç arkadaşlarıma önerim, bu kaynaşmayı ve sosyal  faliyeti adeta işlerinin bir parçası  olarak kabul etmeleri ve ihmal  etmemeleridir.

KISSADAN HİSSE

Bir yemek sofrasında, bir briç  masası etrafında, bir tavla partisinde anlatılan hikaye ve fıkralardan , detant içinde yapılan  konuşmalardan, hitap şekillerinden , konuşma tarzından  kişliğin  derinliklerini keşfetmek nispeten kolay oluyor.

.
.
Tüm Yazıları

.
.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org