|
Tüm Yazıları
ShareThis
|
Denetçiler
22.10.2008 |
|
Okunma Sayısı : |
3576 |
|
|
Oy Sayısı : |
4 |
|
|
Değerlendirme : |
4,5 |
|
|
Popülarite : |
2,71 |
|
|
Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
Denetçiler Üzeyir Garih
. . Bu yazı Sayın Üzeyir Garih'in vefatından sonra onun anısına ''İş Hayatımdan Kesitler ve Gençlere Tavsiyeler'' isimli kitabından alınıp onun Türklider Odasına konulmuştur... .
. Denetçiler
1950'lerin sonlarında İncirlik Hava Üssü'nde işlerimizi yürütürken 'Hava Atış Bombardıman Okulu'nun personel işlerini yürüten yüzbaşı ile oldukça iyi dost olmuştuk.
Birgün bana kendisine gelen bir yazıyı göstererek, Amerika'dan üç denetçinin okula verilmiş araç ve gereçleri teftişe geleceklerini, bunların rütbelerini öğrenemediğini söyledi. Komutan kendisinden gerekli karşılama için hazırlık yapılmasını emretmişti.
Ne yapması gerektiğini bilmediği için canı hayli sıkkındı.
Akşamüstü mahfelde subaylar ve sivil arkadaşlarla toplandık. Ne tür bir karşılama yapılması gerektiği konusunda komutanla görüşmelerini önerdimse de yüzbaşı bunu yapmaktan çekindi.
Her olaslığa karşı bir şeref mangasını uçak alanında iniş saatinde hazır bulundurmaya karar verdi.
Erleri Karşılayan Şerf Mangası
Ertesi günü öngörülen bir nakliye uçağı piste inmişti.
Şerf Mangası hazır ol vaziyetinde bekliyordu.
Bizler parmaklıkların arkasından olayları merakla izliyorduk.
Çıka çıka koca uçaktan düzensiz kıyafetle on kadar er ve erbaş çıkmıştı.
Yüzbaşımız kıvrak zekasıyla durumu sezince şeref mangasını bir anda dağıtmıştı.
O günkü deneyimlerimle denetçi olarak general veya en azından albay rütbeli bir subay beklediğimden, heyetin gelmemiş olduğunu düşündüm.
Oysa ki akşam, dostum yüzbaşı ile olan görüşmem sonucu teftiş heyetinin üç erbaştan ibaret olduğunu öğrendiğimde büyük bir hayrete kapılmış, erbaşların bir albayımızın emrindeki birliğe denetleme yapmalarına akıl erdirememiş ve yadırgamıştım.
Sonra bu adamlar tulumlarını giyerek araçların durumlarını inceden inceye tetkik ederken onlarla ahbaplık eme olanağı bulduk.
Konuyu, bilgi edinme maksadıyla beraberce bir akşamüstü enine boyuna tartışıp iredeledik.
Bir kurumun iyi işlemesi için;
- Emir verme, - Emirleri yerine getirme, - Emirlerin layıkıyla yerine geldiğini izleme-denetleme, işlevlerinin yerine getirilmesi gerekmektedir.
Denetçi adeta olayların foroğrafını çeker, nadiren yorum yapar. Denetçinin emir verme ve yol gösterme yetkisi yoktur.
Raporunu kendi üstüne verir. Kendi üstü raporu kendine göre değerlendirir. Eyleme geçip geçmemekte serbesttir.
Yukarıda özetlemeye çalıştığım hususlar, ABD'li çavuşun küçük bir el kitabının önsözünü teşkil ediyordu.
Basit gibi görünen bu felsefe beni çok etkilemişti.
Denetçilik Sistemi Görüldüğü Gibi Değildir
1960 yılalrında bu sistematiği şirketlerimizin içinde uygulama çabasına giriştiğimizde, konunun oturtulmasının zannedildiği kadar kolay olmadığını gördük.
Burada isimlerini saygı ile anladığım, Midat Benhayim, Zeki Öndün, Yusuf Tezman gibi mesai arkadaşlarım bu görevi yüklenerek topluluğumuza katılmalarına karşın çok kısa süre sonra "staff" görevden "line" göreve geçmeyi yeğlemişlerdi.
Denetleme görevi, yapana da denetlenene de sempati uyandıramıyordu.
Uzun yıllar topluluğumuzda denetleme, zan altında olma niteliğine bürünme eğilimini göstermişti.
Tenkidin yapıcısı, yıkıcısı kadar horlanma eğilimindeydi.
Denetçilik adeta bir casusluk mesleği gibi görülüyordu. Oysa denetlenerek kendini aklama, her iş yapan kişinin görevi kadar haklı olsa gerekir.
Bu zihniyeti kabul ettirip yerleştirmek ve benimsetmek topluluğumuzda uzun yıllar sürdü.
Ancak bugün topluluğumuzda yerleşmiş ve bir sistematiğe bağlanmış olan denetleme-izleme ve değerlendirme, şirketin gelişmesinde önde gelen enstrümanlardan biri olmuştur.
Bu deneyimimizden aldığımız ders; her yönü ile denetlenmeyen bir kurumda olagelen olayların, üst yönetimde sanıldığından çok farklı olabileceğiydi. Ayrıca denetleme-izleme ve değerlendirme yapmayan kurumların gelişme şanslarının kösteklenmesinin yanı sıra; denetçilerin çok üst düzeyde kişiler değil, kendi konularında uzman kimseler olmaları gerekir.
KISSADAN HİSSE
Denetleme-izleme ve değerlendirme yapmayan kurumların gelişme şanslarının kösteklenmesinin yanı sıra; denetçilerin çok üst düzeyde kişiler değil, kendi konularında uzman kimseler olmaları gerekir.
. . Tüm Yazıları
. .
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm yazıları |
ShareThis
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|