|
Tüm Yazıları
ShareThis
|
Kamu Kuruluşlarının Taahhütlerini Yerine Getirmeleri
23.12.2008 |
|
Okunma Sayısı : |
5640 |
|
|
Oy Sayısı : |
2 |
|
|
Değerlendirme : |
5 |
|
|
Popülarite : |
1,51 |
|
|
Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
Kamu Kuruluşlarının Taahhütlerini Yerine Getirmeleri Üzeyir Garih . . Bu yazı Sayın Üzeyir Garih'in vefatından sonra onun anısına ''İş Hayatımdan Kesitler ve Gençlere Tavsiyeler'' isimli kitabından alınıp onun Türklider Odasına konulmuştur... . . Kamu Kuruluşlarının Taahhütlerini Yerine Getirmeleri
1958 ila 1975 yılları arasında bir kamu iktisadi kurumunun 10'u aşkın büyük tesisini nihayet alabilmiştik.
Bu tesislerin yapımı için uygun fiyatlar vermemizin yanı sıra , idareden büyük bir yardım ve destek görüyorduk.
İdare ile ilişkilerimiz bu 15 yılı aşan süre içinde son derece resmi idi. Bununla birlikte çeşitli konularda meydana gelen düğümlerin çözümünde idareden daima yakınlık görüyorduk. İdarede iletişim kurduğumuz kişilerin bu süre içinde birkaç kez değişimlerine rağmen bu hoşgörü devam ediyor.
Bu kez bir rakibimiz bu tür işlerden birinin ihalesini kazanmış. Ancak anormal bir süre içinde işi yüzüne gözüne bulaştırmış ve idare ile anlaşmazlığa düşmüştü.
Anlaşmazlıkta da haklı görünüyordu.
Bu arada bütün işlerin tarafımıza verilmek istendiği söylentileri ayyuka çıkıyor ve bu dedikodular bizleri fazlasıyla rahatsız ediyordu.
İşin ilginç tarafı, idarenin hiçbir personeli ile bir özel dostluk ilişkimiz olmadığı gibi, normal yılbaşı eşantiyonlarının dışında bir hediye dahi vermemiştik.
İdareye Diplomatik Yaklaşma
Rakibimizle dava evresine girdiklerinde, rakibimizi haklı görmemiz dolayısıyla bu konuda idare nezdinde bir durum yargılaması yapmak gereğini hissetmiştim.
İdareyi ziyaret ederek, konuya diplomatik bir şekilde yaklaşarak müşteri ile ilişkilerimizden çok memnun olduğumuzu ve bizleri kendi optikleri yönünden çözümleyerek görüşlerini belirtmelerini rica ettik.
Kendileri de karşılıklı olarak işimizden memnun olduklarını ve fakat onnları en çok tatmin eden hususun , sözleşme gereğince kendileri tarafından yapılması gerekli finans ile ilgili olmayan sorunları çözümleme çabamız olduğunu açıkça belirtmişlerdi.
İşin içyüzü bizim için aydınlanmıştı.
Sonradan yaptığımız derinliğine analizde; bu idare ile olan tüm işlerimizde, idarenin sorumluluğunda olan ve yapmakta sıkıntı çektiği konularda , ilgilileri amirlerinin karşısında kusurlu duruma düşürme yerine idarenin sıkıntılarını elimizden geldiğince kendi olanaklarımızla çözme ve sorumluluklarını azaltma yolunu tercih ettiğimizi gördüm.
Beceremediği ancak kendi sorumluluğunda olan konuların çözülmüş olması idareyi bazı sorumluluklardan kurtarıyorsa da bizleri bazı ek haklardan mahrum etmekteydi.
Ancak bu tutumumuz, işin hız kazanmasını temin ediyor ve dolayısıyla prodüktivimizi artırıyordu.
Bugüne kadar ki deneyimimiz, müddeti uzayan ve bitirilmeyen işlerin alınış koşulları ne olursa olsun genelde zararla sonuçlandıkları, öngürülen süre içinde sonuçlanan işlerin ise genelde karlı bir şekilde kapandıkları idi.
Tabiidir ki tutumumuz, idarenin aynı şekilde tepki göstermesi sayesinde başarılı olmuştu.
KİT'lerde Sözleşme Şartlarını Yerine Getirme Zorluğu
İdarelerde ve özellikle kamuda müşteri durumunda olanların sözleşme şartlarını yerine getirmeleri genelde zordur. Çoğu kez kadro ve sair olanakları buna müsait olmamasına rağmen , amirler bu tür aksaklıklardan hep müteahhitlerin direkt ilişki kurdukları kişileri mesul tutma eğilimindedirler.
Bunu bilen müteahhitler de genelde duruma seyirci kalıp idarenin bu zayıf taraflarını birer parasal istek şekline getirmeye çalışırlar. Bu durum idaredeki direkt sorumluları üstlerine karşı mahçup ve beceriksiz duruma sokar ve onların müteahhide karşı lüzumsuz bir düşmanlığa iter.
Oysa ki bu kişilerin problemlerini müteahhit rahatça çözebilir ve idarenin sorumlu kişilerinin amirleri nezdindeki prestijlerini yükseltebilir.
Prestiji yükseltilerek motive edilmiş bir kontrolörle idare kusurları dışındaki sebeplere dayandırılarak, kaybedilmiş avantajları yeniden kazanmak nispeten kolaydır.
Şantiyelerde görevli genç kardeşlerime önerim, idarenin iyi huylu olması ve olumsuz önyargılı olmaması koşuluna bağlı olarak, müşterinin zayıf tarafından yararlanmaya kalkışılmaması bilakis yardımcı olunması, idarenin problemlerinin halledilmesi ve karşılığından idareye ait olmayacak sebeplerle uğranılan zararların karşılanması yoluna gidilmesi en sağlam ve sağlıklı yoldur.
Akraba İle İş Yapmak
Firmamız Alarko 1957'lerin sonunda kendi çapında ve alanında iyi bir üne, bir iş portföyüne sahip olmıştu.
Stajyer veya diplomalı 8 ve toplu olarak 20'ye yakın kadroya sahiptik.
Brec Pil, Lanateks, Beşiktaş Yün İplik, Yeneriş , Hayriş Tekstil Fabrikaları, Emayetaş, Vakko Mağazaları, Konak Sineması, Sümerbank Defterdar ve Bakırköy kreş binları gibi o günlere göre komplike sayılabilecek ısıtma, havalandırma ve klima tesislerini bitirmiştik. Alarko bu tesislerle ilgili ekipman ve cihazların imalatını o gün için mümkün olan en iyi kalite ve şartlarda yapıyordu.
Sümerbank Malatya fabrikasının ek dokuma dairesi için Sümerbank tarafından makinalar ithal edilmiş, bina bitmiş ancak klima tesisatı için bir ithal olanağının olmadığını öğrenerek bu işi yerli yapmaya istekli olmuşlardı. Bizleri yakinen tanıyan Sümerbank yetkilileri , başka istekli olmadığı için kısa bir görüşmeden sonra işi 585.000 TL. bedelle Alarko'ya ihale etmişlerdi.
İşe başlayabilmek için alıştığımız gibi bir avans şartını ileri sürmüş ve 75.000 TL lik bir avansın verilmesini kabul ettirmiştik.
Teminat Mektubu Sıkıntısı
İş yaptığımız Yapı ve Kredi Bankası bu avans için gerekli teminat mektubunu başlangıçta vermeyi kabul etmişken , son dakikada mal varlığımızın azlığı nedeni ile çok yakın ve çok zengin bir akrabamın kefaletini istemişti.
En yakın bağlarla bağlı olduğum bu kişinin kefilim olacağından emin olarak o akşam evine gittim. Oğulları ile yemek yiyordu. Durumu anlattım. Gülerek yüzüme baktı. "Ülkemizde bir atasözü var: 'İşin yoksa şahit ol, kaybedecek paran çoksa kefil ol'. Bizim işimiz çok kaybedecek paramız yok" dedi. Hiç beklemediğim bu cevap bana ağır bir şok tesiri yaptı. Avansın yarısını kendisinde bloke etmeyi teklif ettiğimde bana bir elma uzatarak "Al ye, hazımı kolaylaştırır" diyerek lafı ağzıma tıkamıştı.
Uykusuz bir geceden sonra ertesi gün randevumun olduğu Emayetaş'a sabah 8 'de gittim. Emayetaş'ın patronu Bedii Bey işinin başındaydı. Belirgin hale helen huzursuzluğumun sebebini ısrarla öğrenmek istedi. Kendisine anlattım.
Beklenmeyen Yardım
O günlerde sekreteri ve sonra "MESS" Metal Sanayicileri Sendikası Genel sekreteri olan Sayın ilhan Lök'ü çağırarak Alarko'nun Yapı Kredi 'de ihtiyacı oaln 75.000 TL kefaleti üstlendiğini söyledi ve banka ile görüşerek işlemlerin acilen tamamlanması için talimat verdi.
Kulaklarıma inanamamıştım.
Ben kendisine teşekkür ederken bana "Bu tesiste bana iyi para kazandırdın, fit olduk" diyerek uzaklaştı.
Bugün aradan yıllar geçti. Akrabamız rahmetli oldu. Belki de kefaleti vermiş olsaydı "alarko sayemde gelişti" diye böbürlenecekti.
Bedii Bey'e karşı olan şükran hislerim halen ilk günkü gibidir.
Bedii Bey Mensucat Santral Fabrikalarını kurmuş bilahare Emayetaş'ı geliştirmiş, MESS'in mümtaz kurucuları arasındaydı. Kendisini Türkiye'de gerçek anlamda sanayii kavramının öncüsü sayılabilen iyi bir iş adamı, cömert, dürüst ve her işin hakkını veren bir kişi olarak anacağım.
Bu olaylar babamın "Akrabanla ye iç, iş yapma" sözünün doğruluğunu kanıtlamıştı.
Ayrıca iyi ve temiz iş yapmanın uzun vadede daima hakkını ödediği ispatlanmış oluyordu.
. . Tüm Yazıları
. .
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm yazıları |
ShareThis
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|