|
|
|
Tüm Yazıları
 ShareThis
|
Sermayeyi Elinde Tutanlar Ülkelerinde veya Dünyada Yarattıkları Krizlerden Beslenir ve Tombullaşır
16.09.2008 |
|
|
| Okunma Sayısı : |
13244 |
|
|
| Oy Sayısı : |
7 |
|
|
| Değerlendirme : |
4,86 |
|
|
| Popülarite : |
4,1 |
|
|
| Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
Sermayeyi Elinde Tutanlar Ülkelerinde veya Dünyada Yarattıkları Krizlerden Beslenir ve Tombullaşır
Yaşar Aşçıoğlu
.
.
Sayın Burcu Öztaşkın'ın benimle yaptığı söyleşiyi paylaşıyorum...
.
.
"Sermayeyi Elinde Tutanlar Ülkelerinde veya Dünyada Yarattıkları Krizlerden Beslenir ve Tombullaşır"
12 yaşından beri baba mesleği olan inşaatçılığın içinde olan ve son dönemde Selenium markası ile adından sıkça söz edilen Aşçıoğlu İnşaat'ın yönetim kurulu başkanı Yaşar Aşçıoğlu ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
Bizlere Aşçıoğlu İnşaat'tan söz edebilir misiniz?
Yaşar Aşçıoğlu: 1967 yılında Selahattin Aşçıoğlu tarafından kurulan Aşçıoğlu İnşaat, 41 yılda 100.000'e yakın inşaata imza attı. Sözünün bir fazlasını yapan firma imajını koruyan Aşçıoğlu, memleketimizde ve dış ülkelerde övünecek yapılar bırakmayı amaç edindi. Aşçıoğlu İnşaat, Selenium projeleriyle İstanbullu'ların hakettiği yaşam kalitesini sunuyor. Ben de İstanbul'un kurtuluşunun daha çok yeşil alan imkanı veren, her türlü sosyal etkinliği içinde barındıran rezidans yaşamında olduğuna inanıyorum.
Aşçıoğlu İnşaat olarak Selenium projelerine diğer şehirlerimizde de devam edip Selenium Klübü'nü kurmayı hedefliyoruz. Seleniumlu olmanın ayrıcalığını yaşayan daire sakinleri diğer şehirlerdeki Selenium'ların sosyal tesislerini kullanıp dost çevresini genişletme imkanı bulacaklar.
BÖ: Ağrılıklı olarak yatırımlarınızı hangi şehirlere ve hangi tür projelere yapıyorsunuz? Bunun sebebi nedir?
YA: Projelerimizi İstanbul başta olmak üzere Bodrum, Antalya şehirlerinde yoğunlaştırıyoruz. Şehir merkezlerini tercih etmemizin başlıca sebebi tüm sosyal tesisleri aynı çatı altında toplayarak, yalı ve villalarda yaşayan elit kişilerin sosyal ve iş hayatlarını kolaylaştıracak yaşam merkezleri oluşturmayı hedefliyoruz. Kazan, kazandır politikasını prensip olarak kabul ettiğimiz için, şehir merkezlerindeki projelerimizdeki dairelerin prim yapmasıyla müşterilerimiz de kazanmaktalar.
BÖ: Şimdiye kadar hangi projelere imza attınız? Gelecek projelerinizden de biraz bahseder misiniz?
YA: 2000 yılından önce yaptığımız binlerce inşaatı deneyim kazanma projeleri olarak kabul ediyoruz. 41 yıldır inşaat sektöründeyiz ve her yaptığımız inşaattan edindiğimiz tecrübelerle daha iyiyi, daha kaliteliyi yapmayı hedefledik. 2000 yılında tamamladığımız Selenium Residence ile inşaat hayatımıza yeni pencere açtık ve dünya standartlarının üzerinde projeler üretmeye başladık. 30 Eylül 2008'de teslim edeceğimiz Fulya'da SELENIUM TWINS, Gayrettepe'de SELENIUM PANORAMA ve Etiler'de SELENIUM CITY projelerimiz İstanbul'un köklü ailelerine satıldı. Ekim 2008'de başlayacak olan Ataköy'de bir rezidans, Bodrum merkezde ve Turgutreis'te iki site ile Selenium ailemiz genişleyecek.
BÖ: Son zamanlarda inşaat şirketleri bir pazarlama stratejisi olarak mimarlarla çalışıyorlar. Siz de özellikle Selenium Projelerinizde ünlü mimarlarla çalıştınız. Sizce mimarlarla çalışmak şirketlere ne gibi değerler katıyor?
YA: Bir inşaatın doğru estetikte ve değerli olması için ilk önce yapının projesinin doğru olması gerekir. İleri ülkelerde değerli projeler süre olarak 2 yıl çalışma sonucunda ancak bitirilebilir. Bizde ise 2 ayda proje bitiren bürolar var. Bu anlayış ile biz de doğru mimar, doğru projeci ile çalışmayı kendimize misyon edindik.
BÖ: Projelerinizde mimar seçiminde nelere dikkat ediyorsunuz?
YA: Her mimarın kendine özgü çizgisi vardır. Projenin konumuna ve niteliğine göre projeci mimarını seçiyoruz.
BÖ: İnşaat maliyetlerindeki artışın sektöre etkileri nasıl oldu sizce?
YA: Bence iyi olmadı. Çok inşaatçıyı kötü etkiledi, fiyatların yükselmesine sebep oldu ama inşaat malzemecileri de dolaylı olarak kazanamayacakları için fiyat artışının uzun sürmeyeceğini ümit ediyorum.
BÖ: Ülkemizde gayrimenkul sektörünün son yıllardaki hızlı yükselişini neye bağlıyorsunuz? Sizce sektördeki bu yükselişinin devamlılığı var mı?
YA: Uzun süreli bir durgunluğun ardından, Türkiye'de inşaat sektörü ülkenin ekonomik büyümesinde lokomotif görevini üstlendi. İnşaat sektörü, ülkenin toplam gayri safi yurtiçi hâsılasının (GSYİH) %4,4'ünü oluşturuyor. 2006 yılında %26,4 büyüyen özel sektör inşaatlarının 2007 yılının ilk çeyreğindeki büyüme oranı ise %16,2. Sektördeki bu hızlı büyüme, inşaat malzemeleri, ağır ekipmanlar ve mobilya gibi mamul ürünlerde de büyümeyi beraberinde getiriyor. Faiz oranlarındaki artış ve kredi hacimlerindeki büyümenin beklenenin altında kalması, 2007 yılı boyunca inşaat faaliyetlerini olumsuz yönde etkilese de, emlak fiyatları ve kira değerlerinin yüksek seviyelerde seyretmesi, sektörün büyüme potansiyeline işaret ediyor. 2008 yılında yürürlülüğe giren mortgage yasası ile, ev kredilerinin kullanılabilirliğinin artacağı ve bunun da sürdürülebilir büyümeyi teşvik edeceği öngörülebilir. Konut gelişmesine ayrılmış alanlara yönelik talep canlı olmakla beraber Türkiye'de yaşayan genç nüfusun yeni konuta yönelik talebi bu konuda başı çekiyor.
Sektörün büyümesinin devamı var zira 2010 yılı itibariyle ülkedeki kentsel nüfusun 11 milyon artması beklenmekte. Buna bağlı olarak da, önümüzdeki üç yıl içerisinde 2,9 milyon yeni konuta ihtiyaç duyulacaktır. Türkiye'nin canlı kentleri büyümeye devam ederken mevcut konut stoğu bu büyümeyi karşılayamamakta. Bu nedenle, bu alanda daha çok yatırım gerekiyor. İnşaat aşamasında olan 100, hazırlık aşamasında olan çok sayıda büyük konut projesi ile İstanbul konut patlamasının merkezinde yer alıyor.
Önümüzdeki 5 yıl cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir şekilde inşaat sektöründe ivme yaşanacaktır. Deprem, kalitesiz yapılar konfor anlayışının değişmesinin tetiklemesi ile gelecek 5 yıl inşaat sektörü altın çağını yaşayacaktır. Bizim de firma olarak bu beş yıla ilişkin hazırlıklarımız devam etmektedir. Yeni rezidans, çarşı ve işyeri yapmak için proje arayışımız devam etmektedir.
BÖ: Gayrimenkul sektöründe inşaat ve finans temelli farklı gruplar var. Siz inşaat sektöründen geliyorsunuz. Sektörde kalifiye eleman sıkıntısı olduğunu düşünüyor musunuz? Uluslararası standartlara ulaşmak için eğitim konusunda neler yapılabilir?
YA: İnşaat sektöründe kalifiye eleman sıkıntısı had safhada. İnşaat işçilerine okuma yazma ve mesleki eğitici kurslar açmalıyız.
BÖ: Müteahhitliğin ve emlakçılığın yerini kurumsal şirketler almaya başladı. Daha hızlı ve daha kaliteli bir üretim var. Bu konu hakkındaki yorumlarınızı alabilir miyiz?
YA: Eskiden arabasını satan, evini satan müteahhitliğe soyunurdu. Bir oda ofis açan inşaat yapardı. 1.600 ayrı kalemi olan inşaatları deneyimsiz, kadrosuz müteahhitler yapamaz ve yapamadı, yok oldular. Kurumsal kimliğe bürünenler ayakta kaldı. Profesyonel kadrolarla çalışanlar güven ve başarıyla hizmet vermeye devam ediyor.
BÖ: Amerika'da başlayıp tüm dünyayı etkisi altına alan mortgage krizi hakkındaki yorumlarınızı alabilir miyiz?
YA: Mortgage sisteminin ülkemizde anlaşılır olması için daha çok vakit lazım.
BÖ: ULI ve PricewaterhouseCoopers tarafından hazırlanan 2008 Avrupa Emlak Raporu'nda Moskova ve İstanbul'un ilk sırada yer aldığı ve Londra'daki mortgage krizinin bu şehirler üzerindeki etkisi üzerinde önemle duruldu. Sizin bu konudaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?
YA: Son aylarda dünyayı sardı denilen ABD'den başlayıp İngiltere'ye sıçrayan daha sonra da dünyayı saracağı söylenen kriz Türkiye'yi nasıl etkiler diye düşündüğümüz kriz bizi etkiler mi acaba? Krizi incelemek üzere Amerika'ya bizzat gittim ve 3, 4 şehrini de gezdim. Benim anladığım şudur.
Sermayeyi elinde tutanlar ülkelerinde veya dünyada yarattıkları krizlerden beslenir ve tombullaşır. Burada oynanan oyun budur. Oyunda rol alanlar ise orta halli iş adamları ve yatırımcılardır. Aldıkları talimatla, algıladıkları piyasa olgularını yayarlar ve bu dalga "tsunami" gibi büyür ve önüne geleni yıkar, geçer. Peki yıkılanı kim tamir eder? Tabii ki yine tombullaşmış amcalar. Ve böylelikle oyun tamamlanır. Herkes payına düşen nemasını alır. Biz ülke olarak bu oluşumdan payımızı nasıl alırız diye düşünelim. Dünyada bizim lehimize gelişen faktörler oldukça fazla.
İsrail-Suriye ilişkisi, İsrail-İran ilişkisi kısaca Ortadoğu'da dünyanın Türkiye'ye olan ihtiyacı ve Irak'taki savaş ve iç siyasi dengede oynayacağımız rol, Ermenistan-Türkiye ilişkisi, Azerbeycan-Türkiye-Ermenistan ilişkisi doğalgaz ve petrol boru hatları bizim lehimize olan faktörlerin en başında geliyor. Türkiye'deki siyasi çalkantıların sonucu olarak gündeme gelen, "Acaba Türkiye İran olur mu?" sorusu ve korkusu ve daha sayabileceğimiz birçok faktörden ötürü Türkiye'nin önemi ve değeri hem ABD, hem de AB ülkeleri tarafından çok iyi biliniyor.
Türkiye'de kriz ortamı olsa bile, asla Türkiye'de kriz çıkarmak menfaatlerine gelmeyeceğinden asla böyle bir duruma müsaade etmezler. Bizde çıkacak olası bir kriz dünyayı çok ama, çok kötü etkiler.
BÖ: Yabancıların gayrimenkul edinimine ilişkin 4875 sayılı yasa ile ilgili gelişmeler hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz?
YA: Bu uygulama çok garip geliyor bana. Yurtdışından gelen ve ülkemizin üzerinde dolaşan milyonlarca euro parayı kabul etmek istemiyoruz. Biz yurtdışından ev alabiliyoruz ama onlar ülkemizden gayrimenkul alamasınlar. Bence yabancılar şirket kurup gayrimenkul sahibi olma yoluna gideceklerdir.
BÖ: Alışveriş Merkezleri'nin sayısındaki gözle görülür artış hakkında ne düşünüyorsunuz? AVM'lerin yer seçimleri ve konseptleri ile ilgili eleştiriler var. Sizce bir AVM krizi ile karşılaşılacak mı?
YA: Müteahhit olarak problemimiz yok. Çok başarılı AVM'ler yapılmakta. Fakat mağaza sahipleri belli başlı semtlerde bu kadar çok AVM olmasından rahatsız. Kiraları yüksek, kazançları düşük… Bence bundan sonra belediyelerin aynı semtlere AVM izni vermemesi gerekir.
BÖ: Türkiye'de yatırım yapmak isteyen yabancı yatırımcılara neler tavsiye edersiniz?
YA: Şehir merkezlerindeki projelerden gayrimenkul alsınlar. Projeleri inceleyip, topraktan yatırım yapsınlar. Kurumsal kimliği olan inşaat firmalarını seçsinler.
.
.
 |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
| Tüm yazıları |
|
ShareThis
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|