Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Erkan BAYAZITLI Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
Gülberk Gültekin Gerçek Şampiyon
28.04.2009
Erkan BAYAZITLI
Okunma Sayısı : 8789
Oy Sayısı : 23
Değerlendirme : 4,78
Popülarite : 6,51
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Gülberk Gültekin Salman Gerçek Şampiyon
1974 yılında dünyaya gelen, ilk ve orta eğitimini Trabzon'da, liseyi İstanbul, üniversiteyi Amerika'da, Yüksek lisans ve doktorayı İstanbul'da tamamlayan, kendini bilim dünyasına adayan ve tüm zamanların en iyi Türk kız tenisçisi Gerçek Şampiyon Gülberk Gültekin Salman'ı sizler adına araştırıp tanıtmaya çalışırken, böylesine muhteşem bir sporcuyu yakından tanımanın mutluluğunu yaşadık.
Tenise 1982 yılında Trabzon'da başladı. Aslında çok ilginç bir başlangıcı var. Trabzon'da bulunmasının sebebi babasının KTÜ'de görevli olmasından kaynaklanıyordu. Babası İstanbul'da doktorasını yaparken, bir öğretmenin bu çocukta sporcu fiziği var, mutlaka spora yönlendirin tavsiyesi, ailenin de ilk fırsatta Gülberk'i spora yazdırmalarına sebep olmuştur. Annesi bir arkadaşını görmüş ve nereden geldiğini sorduğunda, arkadaşı kızını tenise yazdırdığını söyleyince, zaten fırsat kollayan Gülberk'in annesi de hemen gidip kızını yazdırmak istemiş. Tenis eğitmeni efsane isimlerden Sayın Şenay Saydaş. Kursa kayıtların bittiğini ve kayıt almayacağını belirtince annesinin ısrarı üzerine "gelsin bir bakalım" demiştir. Böylelikle Gülberk'in tenis hayatı başlamıştır. Kursta sıkı kurallar vardır, her şey beyaz olmak zorundadır. Gülberk ise kırmızı tişört, spor ayakkabısız ve raketsiz gitmişti. Geçici olarak ona kırık bir tahta raket verilmişti. O günlerde sağlam tahta raketi yada ağır metal raketi olanlar şanslı sayılıyordu. Ailesinin teşviki ve Gülberk'inde tenisi sevmesiyle sporcu olma yolunda ilk adımlar isabetli olarak atılmıştı.
Yıllar çok çabuk geçti, ne ailesini, ne eğitmenlerini ne de kendine çok güvenenleri mahcup etmedi. Bütün yaş gruplarında Türkiye, Klasman, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, GSGM ve birçok başka başlık altında toplanmış olan turnuvalarda şampiyonluklar, yine Büyüklerde aynı şekilde şampiyonlukları varken, 8 kez Türkiye Şampiyonluğuna sahip tek bayan tenisçidir. Bu rekor bugün hala kırılamamıştır. Uluslararası alanda da gerek bireysel, gerek takım olarak şampiyonluklar ve başarıları var. Akdeniz Oyunlarında teniste ilk ve tek madalya çiftlerde Duygu Akşit Oal ile Gülberk Gültekin Salman'da vardır. Dünya sıralamasında 391. sıraya kadar yükseldi. Amerika'da okuduğu okulun takımında oynadı. Oynadığı ligde (conference) 4 yıl En Değerli Oyuncu ödülünü kazandı. NCAA 1. Lig'inde (division) en yüksek 14. sıraya kadar yükseldi. Bir Türk bayan tenisçinin bu başarıları ülkemiz için gurur kaynağı oluşturmuştu.
Bugün baktığınızda tenis yıllar öncesine göre dünya standartlarında donanıma ve tesise sahiptir. Gülberk'in tenise başladığı yıllarda tenis raketi ve tenis topu bulmak çok güçtü. Aylarca yurt dışından top ve raket gelecek diye bekliyorlardı. Kulüplere üyelikler çok pahalıydı ve tenis oynamak için illa bir yere üye olmak gerekirdi. Oysa bugün belediyelere, sitelere ait kortlar var, süpermarketlerde bile tenis raketi ve topu satılıyor. Tenis oynayan sayısı çok fazla arttı. İlgi ve tabi ki iletişim kanallarının zenginleşmesi ve özellikle bilgiye ulaşımın kolaylaşmasıyla tenis sporu farklı bir yerde bugün. Tenisteki teknik ve taktik gelişmeleri konuşurken gönüllerin şampiyonu, Gerçek efsane ve yenilmez şampiyon eskilere dalıyor ama bize sakın eskiyi konuşmayın ve eskiyi gündeme almayın diye sıkı sıkı tembihliyor. Önümüze bakalım diyor, güzellikleri hep beraber yaşayalım ve daha da artıralım, gençlere güzel örnekler sunalım, diyor. Sponsorluk konusunda bireysel spor olması bu yatırımı zorlaştırıyor ve genelde yatırım yapmak isteyen şirketler hemen sonuç bekliyor ki teniste bu çok zor. Ancak zaten başarılı bir tenisçiden bunu bekleyebilirler, bu durumda yeni yola başlayanlar ne yapmalı? Başarı da doğal olarak bu yatırımlara çok bağlı. Kulüpler sporcularını tabi ki destekliyor. Ben kesinlikle sporcu ve sporcuları yetiştirecek kişilerin eksik olduğunu düşünmüyorum. Sponsorları daha çok destek vermelerini, maddi ve manevi olarak eksiklerimizi tamamlamamız gerektiğini düşünüyor.
Şampiyon Gülberk Gültekin Salman artık bir anne ve yeni bir akademisyen. Akademik olarak 5 yıldır araştırma görevlisi olarak çalıştı ve doktorasını aldı. Artık kendi derslerine giriyor. 6 yıllık evliliğini de güzel bir erkek bebek ile taçlandırdı. Basketbolcu eşi İlker Salman'ın (eski sporcu) desteği ile hem kariyer hem de çocuk sahibi olmanın mutluluğunu yaşıyor.
Tenis hayatından uzak kaldı. Biraz kendi, biraz da çevre sayesinde olduğunu düşünüyor. Amerika'dan döndükten sonra tenise aktif değil destekçi olarak devam etmek istedi. Oyuncu temsilcisi ya da spor koordinatörü gibi bir görev istiyordu. Ancak kulübü ile bu konuda anlaşamadı. Türkiye Şampiyonluğu kazanmanın ona ne kattığıyla kaybettirdiği arasındaki artı ve eksileri tarttıktan sonra sponsorsuz tenis oynamanın kendisine artık bir şey kazandırmayacağına karar vererek aktif tenisi bıraktı. Karşılaştığı kişilere hep destek olmak istediğini ona ihtiyaçları olduğunda her zaman yanlarında olduğunu belirtiyordu. Şimdi genç sporculara bir akademisyen olarak yardım etmek ve onları tecrübeleri ile yönlendirmek istiyor.
Sporcunun da içinde bir özveri olmalı. Öncelikler değişmeli ve spor hayatın odağı olmalı. Kendini geliştirmek için çabalamalı. Bahaneler arkasına sığınmamalı ve sonuna kadar savaşmalı. Teniste söz sahibi yarın da olabiliriz ama bir kaç isim ile değil. Şu anda bayanlarda Perma, Çağla ve İpek (çiftlerde bile olsa), erkeklerde de Marsel sık sık başarılarıyla söz konusu oluyor. Daha başka tenisçi yok mu, var tabi ki! Ne zaman bu saydığımız isimler çoğalır o zaman söz sahibi olmaya başlarız, diye konunun önemini belirtiyor.
Ülkemizdeki en büyük sıkıntı eğitim sisteminin sporculara bir kolaylık tanımaması. Hayatlarını devam ettirecek bir yapısı yok aksine çoğu zaman bırakmak ya da ikinci plana atmalarına sebep olacak kadar sporcuları etkiliyor. Ya yüksek eğitime sahip olmayan sporculara sahibiz ya da yüksek eğitimi olan eski sporculara. İşte bu zorluklar tenis sporunda da çoğu tenisçinin yurt dışına kaçmasına sebep oluyor. Sıkça tartışılan bir konuda ise antrenörlerin yeterliliği. Efsane Şampiyon Gülberk bu konuda antrenörlere haksızlık yapıldığını düşünüyor. Sadece antrenörlerin bilgileriyle değil aslında sporcu ile antrenör ilişkilerinin de incelenmesi gerektiğine inanıyor. Tabi kendini geliştirmek için çaba harcamayan antrenörler konunun dışında çünkü onlar zaten aktif sporcu yetiştirmemeli. Antrenör sadece teknik ve taktik değil birçok farklı şey de sunmalı: Sonuç olarak sporcular da makine değiller, diye ortak noktada buluşuyoruz.
Sporcularımız hala amatörce çalışıyor. Ilk 100'e girmis (ciftlerde) bir teniscinin artik hep ayni kisiyle antreman yapmasi ve beraber turnuva oynamasi gerekiyor. Ancak İpek hepimizden sansli da olsa hala bu seviyede surekli beraber turnuva oynayacak kadar desteklenmiyor, bu konuda destek bulunmazsa sporcu ne kadar başarılı olabilirki. Oyuncularda hata bulmadığını, yanlis yonetildiklerini düsünüyor. Gülberk spor pazarlamasi ile ilgileniyor, Bahcesehir Üniversitesinde spor yönetimi yüksek lisans programi koordinatörlüğü görevini başarıyla yürütüyor. Sporcudan tek basina basari beklemek ve bunu tek kisinin uzerine yikmak doğru degil. Bu bir takım çalışması, antrenor, oyuncu, menejer, yönetici, diyetisyen, mentor, kondisyoner... gibi kisilerin de resmin icinde bulunmasi gereken bir ekip olması gerektiğini söylüyor ama bunları sağlamadan sporculardan yüksek seviyede başarı beklenmesi yanlışlığınında altını çiziyor.
Gülberk Gültekin Salman Gerçek Şampiyon. Hiçbir zaman şımarmadı, hiçbir zaman mankencilik oynamadı, hiçbir zaman dünyaları ben yarattım havasına girmedi, hiçbir zaman kimseyi küçük görmedi, hiçbir zaman sahte gülümsemelerle etrafına bakıp haince düşünceler içinde olmadı, hiçbir zaman ülkesinin yöneticilerini kameralar karşısında sadece basit dedikodulara dayanarak şikayet etmedi. Gülberk Gerçek Bir Şampiyon ve gerçek bir stardı, oyun stili ve şovu ile tüm zamanların en hızlı oyuncusuydu. Sadece işine baktı ve tenisini oynadı. Gülberk Akdeniz Oyunlarında partneri Duygu Akşit Oal ile üçüncü olarak kendi zamanlarının en büyük başarısına imzalarını attılar. Bu başarının ne kadar büyük olduğunu anlamak istiyorsanız, bugünü ve tenis tarihçesini incelemeniz sizi doğru sonuca götürür. Teklerde dünya klasmanında 391 yükselmiş, bu dereceyi sadece sekiz turnuva oynayarak elde etti. Bugün sekiz turnuvada bu sıralamaya çıkan bir oyuncuyu incelerseniz. İki katı turnuvada sonuç ne olurdu hiç tahmin etmeyin şoke olabilirsiniz.
Büyüklerde sekiz kez şampiyon olan tek bayan sporcumuz Gülberk Gültekin Salman'ın rekoru bugün hala kırılmayı bekliyor. Türkiye'ye bir organizasyon için gelen dünyaca ünlü efsane oyuncu Bijon Borg tesadüfen gördüğü Gülberk'in oyunu için, bu kız kesinlikle yanlış topraklarda doğmuş, dedi. Bugün genç tenisçilere bir akademiysen olarak yardım eden, tüm zamanların en iyi tek bayanlar oyuncusu Gerçek Şampiyon Gülberk Gültekin Salman, disiplini, iş, ev hayatı ve en önemlisi özel yaşantısı ile genç tenisçilere mükemmel bir örnektir. Sportif ve akademik başarılarının yanı sıra mütevazi kişiliğiyle gönüllerin şampiyonu olmayı da başarmıştır. Kulüpler, özellikle anne ve babalar tenisçi yetişen çocuklarının nasıl iyi bir sporcu ve başarılı bir insan olmalarını istiyorlarsa, şampiyon tenisçinin hayatını model olarak almaları yeterlidir. Başarılı bir spor hayatı ve yaşantısı olan Gülberk'i tüm kalbimizle selamlıyor. Türk sporuna kazandırdığı değerlerden dolayı şükranlarımızı sunuyoruz.

Erkan BAYAZITLI
D Spor Tenis Aktif
Program Koordinatörü
Spor Yöneticisi
Spor Köşe Yazarı

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org