|
|
|
|
Tüm Yazıları
 ShareThis
|
Dünya İstanbul'u konuştu
31.12.2011
Erkan BAYAZITLI |
|
|
| Okunma Sayısı : |
5696 |
|
|
| Oy Sayısı : |
33 |
|
|
| Değerlendirme : |
4,91 |
|
|
| Popülarite : |
7,45 |
|
|
| Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
Dünya Teniste İstanbul'u konuştu.
Dünyanın en muhteşem kadın tenisçilerinin yer aldığı, sekiz asil ve iki yedekten oluşan en prestijli turnuvası "TEB BNP Paribas WTA Championships İstanbul", dünya otoritelerinin yüksek seviyede beğenilerini kazanarak takdire şayan bir şekilde başarıyla tamamlandı. Turnuva sırasında ülke olarak zor günler yaşadık.
Milletimiz şehitlerimiz için ağladı, arkasından Van depremini yaşadık, milletimizin başı sağ olsun ve geçmiş olsun. Sevineceğimiz olgu ise, memleketin her köşesinden yükselen metanetli ve çözüm odaklı bir birliktelik adeta toplumsal bir sinerji oluşturmuştur.
Dünya yıldızları milletimize destek olup acılarımızı paylaştı. Hep birlikte deprem bölgesine maddi ve manevi yardımlar yaptılar ve siyah bantlarla maçlarına çıktılar. Devlet büyüklerimiz, gelişen acı olaylar sebebi ile de programlarını iptal etmek zorunda kaldılar. Sadece şampiyonayı değil, tüm programlarını yeniden düzenlemek durumunda kaldılar. Şampiyonanın mütevazı, ama çok başarılı bir organizasyon ile sona ermesi ve yüreklere bir nebze de olsa su serpmesi ve tüm ulusumuzun dünyaya karşı gurur kaynağı olması da ayrıca güzeldi. Tenis Federasyonu ülke çapındaki çok büyük krize rağmen, büyük devlet anlayışına yakışır bir şekilde şampiyonayı müthiş bir başarı ile sonuçlandırdı.
Turnuvaya ilk gelen oyuncu Maria Sharapova oldu. Şampiyona öncesi İstanbul'a erken gelerek bir sürpriz yaptı. Daha önce yakından takip ettiğim Sharapova beni çok şaşırttı. Daha önce gülmeyen ve herkese mesafe koyan bir şampiyondu ama bu sefer gülümsemeyi ihmal etmedi. Maçlar başlamadan önce antrenman kortunda ise tam tersi bir Sharapova vardı. Top toplayıcı görevi yapan alt yapı oyuncuları ile tenis oynadı ve herkese gülümsedi. Söylenenlerin aksine İstanbul'u seviyor ve serbestçe gezip alışveriş yapmaktan çok mutlu. Bir sohbet sırasında "Sanırım bundan sonra İstanbul'a daha çok geleceğim" diye, düşüncelerini ifade etti. Ne diyelim bir masal şehri İstanbul, herhalde onu da kendine aşık etti.
Turnuva sırasında haksız yazılar da gündeme geldi. Hayatım sporla geçti, yıllardır tenis antrenörlüğü ve spor yöneticiliği görevlerini yaptım. Birçok sosyal projede yer aldım. Tenise nasıl katkım olabilir, çorbada benim de tuzum olsun diye televizyon, gazete, dergi v.s hep içinde oldum. Uzun yıllardır her yazarın yazısını ve haberini özenle takip ederim. Özellikle de gazetecilik camiasında kabul görmüş kişileri daha dikkatli takip ederim ve onlar bir hata yaptığında örnek olmaları gerektiği için düzeltmesini beklerim.
Hıncal Uluç'la ilgili bir yazı yazmak ya da cevap vermek istesem sağdan soldan hemen ne yapıyorsun, "Hıncal hata yapsa da sakın sataşma" diyorlar. Sataşma gibi bir derdim yok, haddimi de bilirim. Sadece insan yanılgıları fark ettirip doğruları eklemek istiyor. Hıncal Uluç şapkayı çıkarıp önüne koymalı ve yaptığı hatalı haber için tenisçilere bir özür borçludur. Özgürce fikirlerimi yazmak istiyorum. Geçtiğimiz günlerde Hıncal Uluç'un bir yazısında dünya kadın tenisinin en prestijli turnuvası TEB BNP Paribas WTA Championships için "Organizasyon iyi değil, Sharapova'dan kimsenin haberi yok, seyirci yok" diye bir yazı kaleme almıştı. Bu yazıya cevaben doğruları sıralarsak; Sharapova'dan herkesin haberi vardı ve basında sürekli yer aldı. Organizasyonu da dünya otoriteleri ve yetkililer çok başarılı buldu. Seyirci ise rekor kırdı. Bir büyük ulusal gazetede Sharapova ile ilgili yanlış haber çıktı ve anında Sharapova tarafından reddedildi. Haberci, haber atlatayım, farklı yazayım derken yanlışın içinde olmamalı.
Herkes doğru araştırıp dünyanın alkışladığı bir organizasyonun hakkını teslim etmelidir. En güzel cevap en yetkili ağızlardan geldi. Uluslararası Tenis Federasyonu (ITF) Başkanı ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) üyesi Francesco Ricci Bitti TEB BNP Paribas WTA Championships İstanbul için "Çok iyi bir turnuva organize ettiniz, 10 üzerinden 9,5 veriyorum. Organizasyon müthişti, salonu doldurmayı başardınız. Birçok oyuncuyla konuştum, çok mutlular. Bu sınavı çok iyi bir dereceyle geçtiniz' dedi. Aslında tüm veriler muhteşemdi.
Türkiye, Tenis Federasyonunun müthiş başarılı organizasyonu çerçevesinde Petra Kvitova'nın (Finalde Victoria Azarenka'yı eledi.) şampiyonluğuyla noktalanan TEB BNP Paribas WTA Championships ile yeni bir çağa imza attı. TTF Türk Tenisi ve sporu adına, Türkiye'mizi gururla temsil etti. Üst düzey yöneticiler önümüzdeki yılın çok daha güzel olacağını belirttiler.
İstanbul'da şampiyonluğu elde eden Kvitova, 1 milyon 750 bin dolar, finalde rakibi olan Azarenka ise 775 bin dolar para ödülü kazandı. Toplamda 75 bine yakın seyirci sayısı ile 2020 Olimpiyat adaylığı için çok önemli bir mesafe kat etti. Organizasyon muhteşem başarısı ve seyirci sayısı ile, başta WTA yetkilileri olmak üzere tüm dünyayı şaşkına çevirdi. Tenis Federasyonu, 'Herkese Türkler bu işi çok iyi yaptı' dedirtti.
Tek ve çift kategorilerinin finallerinde aynı gün içinde 14 bine yakın seyirci salonda yerini aldı. Yaklaşık 2 bin seyirci de bilet bulamadı. Toplamda 70 bin seyirci sürekli salonda yerini aldı. Ön sıra biletleri karaborsada bin liraya kadar yükseldi. Bu öyle muhteşem bir sahneydi ki, futbolun devleri dahi aynı gün 10 bin seyircinin üstüne çıkamadılar. Maria Sharapova ve Caroline Wozniacki gibi dünya starları erken elenmesine rağmen, aynı gün futbol ve son dünya basketbol şampiyonasının rekorları da kırılmış oldu.
Bir rekor da İpek Şenoğlu'ndan, Grand Slam'da ilk Türk oyuncumuz olarak tarihe geçen Şenoğlu dünya şampiyonu kızların her türlü ihtiyacından sorumlu olarak ve aynı zamanda turnuvanın tanıtımı için televizyon programını yaparak güzel ve başarılı bir ev sahipliği yaptı.
Maçlar dünyanın en ünlü kanallarından sürekli canlı olarak yayınlandı. Bu yayın saatlerinin piar değerleri rakamlarla anlatılamaz. Tüm dünyada inanılmaz bir Türkiye tanıtımı yapılmıştır. Gelen yetkililerin ve oyuncuların üst düzeyde ağırlanmaları ve çok memnun ayrılmaları da ayrıca bir reklam oluşturacaktır. Tüm dünyada toplam 1 milyara yakın izleyicinin yayınlanan maçları izlediği belirtiliyor. Seyirci gurur kaynağımız oldu. WTA Başkanı Stacey Allaster'in seyirci için "Keşke sizleri giderken yanımızda götürebilsek" ifadeleri ise, Türk seyircisinin teniste ne kadar muhteşem olduğunun ispatıydı.
Bu kadar çok masraf yapılmamalıydı diye düşünenlere bu tablo detaylı olarak izah edilebilir. Bütün bu tablolar başlı başına tarih yazmaya yeterlidir.
Kortta "İstanbul" yazısını da hep birlikte gördük. Uluslararası milli hakemimiz Toygar Alagöz yönetimindeki çizgi hakemlerimiz ve ball boylarımız (Top toplayıcı alt yapı oyuncuları) herkesin takdirini kazanan bir performans sergilediler. İBB. TSYD, Emniyet Teşkilatı, İl Spor Müdürlüğü, Özel Güvenlik ve adını sayamadığımız daha birçok görevli işlerini çok iyi yaptılar ve tabi ki en büyük oyuncu olan seyirciler. Salonu kusursuz dolduran seyirciye de sonsuz teşekkürler. Herkes "Muhteşemdi" kelimesini yürekten kullanıyordu.
Tüm bu çalışmaların paralelinde tenis, izlenme rekoru kırarak dünyada ve Türkiye'de yayın akışında spor branşları içinde üçüncü olmuştur. Yazılı ve görsel basın yöneticileri bu veriler karşısında tenise her geçen gün daha çok yer vermek zorunda kalacaktır.
Bu muhteşem organizasyon için gece gündüz çalışan, Türkiye Tenis Federasyonu ve PTT Genel Müdürü ve TTF Yönetim Kurulu Üyesi Osman Tural, yabancı konuklardan organizasyonla ilgili övgü dolu çok güzel şeyler duymalarının kendilerini mutlu ettiğini söyledi.
Türkiye Tenis Federasyonu, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ı yürekten kutlamak gerekiyor. Tüm dünyaya inanılmaz bir Türkiye reklamı yaptılar. WTA Championships (Dünya kadın tenisi şampiyonası) başarısıyla tüm dünyaya olimpiyatları çok rahatlıkla yapabileceğimizi gösterdik. Tenisle hiç ilgisi bulunmayan sokaktaki vatandaşlarımız dahi şampiyonayı konuşuyordu. Yabancı basın mensubu arkadaşlarımızda kendi ülkeleri için "Türkler bu işi çok iyi yaptı" ifadelerini kullandılar.
Kesin olan şu ki, "Dünya Teniste İstanbul'u konuştu." Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler ve kalpten şükranlarımızı sunuyoruz.
Erkan BAYAZITLI |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm yazıları
ShareThis
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|