Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ahmet Güldağ Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
MÜŞAHEDE /Ahmet Güldağ Petrolyerlerimizi nasıl kaybetmiştik?
19.05.2009
Ahmet Güldağ
Okunma Sayısı : 5564
Oy Sayısı : 6
Değerlendirme : 5
Popülarite : 3,89
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

                       Petrol yerlerimizi nasıl kaybetmiştik?     

                           Osmanlı devleti zamanında, Orta doğu ve Arabistan yarım adasını kaybetmemizi…Çeşitli nedenlere dayandırır tarihçilerimiz...Ancak ve maalesef, tam esasa değil de, kendilerince tutulan, benimsenen kurumların yöntemlerine göre yönlendirilmiş olarak bilgilendirmişlerdir bizleri.  Diğer tarihî olaylarda da olduğu gibi....

***

Pek çoğumuzun göremediği, yabancı araştırmacı yazar ve tarihçilerin, kendi veya diğer devletlerin aleyhlerine de olsa bile, yazdıkları tarihler. Hakikatlerden dem vurur.
Son zamanlarda bizim araştırmacılarımız da bulmaktadır hakikatleri. Ama bin bir türlü zorlukla.
Bilerek veya bilmemenin acizliği içinde olarak bakım yerine depoları işgal ediyor diye düşünüp.
Tarihe ışık tutacak önemli Osmanlı belgelerinin çoğu maalesef ya SEKA'ya verilerek ya da doğrudan kazanlara atılarak yakıldığı da var sayımlı…
Bazılarının, bazılarını ön plana çıkarma çabalarının neticesi olarak tabii.
Hâlâ da, maalesef göz göre göre devam eden ilim adamı ve yazarlarımız olabilmekte. Elbette "Her yiğidin bir yoğurt yiyişi" olacak…

***

Malumumuz, Orta Doğu ve Arabistan yarım adası Osmanlı Devleti hudutları içinde idi.
İçinde ama buralarda ki, başkalarının ağzından su akan, gözleri üzerinde olan yer altı hazinelerinden bihaberdik.

Halende ya öyleyiz veya nedense "işlem yapma arzusunda olmama" varsayımı içindeyiz.
Halen Anadolu'muzun yer altı kıymetlerini bilmediğimiz veya bilmezden geldiğimiz gibi...
Bilsek de işletmemek için gösterdiğimiz gizli gayretleri...

Dün gibi bu günde göz göre göre yabancı devlet şirketlerine vermek temayülümüzü!..
Bilmeyenimiz var mı?.. Bakın yıllardır yazdığım petrol ve diğer hususlarda karşıt patlama yapmakta olan "Bor" madeninin peşkeş çekilmesi olasılığına.

Baksanıza, bizden çıkarıp ellerine geçirdikleri yerlere, hâlâ tam hakim olmak için türlü entrikalar bahanesi ile sözde "demokrasi getireceğiz" diye savaş etme yalanını işgale çevirdiler.  

Bununla kalmayıp petrole tam sahip olmak direnci içinde, yurdunu kurtarmak için direnenleri de,suçsuz Çocuk, Kadın, İhtiyar demeden zevk içinde öldürdükleri ve bununla övünme yaptıkları görülmekte.

Ve maalesef İslam ülkeleri de dâhil bütün Dünya bu insanlık dışı hareket için çıt çıkaramamakta.

***

Bizler Osmanlı zamanında Musul ve civarı petroller için İngilizlerin ayak oyunu yaptığı ve mücadele ettiği olarak bilinen tarihi oluşum içinde olduk.

Hâlbuki asıl işlem 1940 lı yıllara kadar halkımızın bile tarihi dostumuz dur diye bildiği Almanlar tarafından başlatılmış bu menfaat oyunları.

Evet, 1880 li yıllarda başlar Almanların oyunları... Sultan II. Abdülhamit ve İttihat Terakki hükümeti zamanında "Arkeolojik kazı" müsaadesi isterler.

Ayrıca bedel almadan(!) Bağdat'a Tren yolu yapmayı teklif ederler ve yapacakları yerlerin km. lerce yanlarının ve kazı yerlerinin kendilerine tahsisini isterler.

1888–98 ve 1902 de yer yer ve ayrı ayrı lehlerine yapılan anlaşmalarla işi hallederler...
Aslında arkeolojik kalıntı ve Tren'den ziyade Petrol ararlar bu yerler de...(Demek ki Musul'dan geçen Bağdat demiryolu boşuna yapılmak istenmemiş!..)

Buralarda "Su bulmak için sondaj yapıyoruz "derken çıkan kara su için "pis su çıkıyor" diye hemen kapatırlar.

Padişah II. Sultan Abdülhamid'e, "Bunlar bu yerlerde su falan değil Petrol aramaktalar" haberi verilince;

" Bırakın arasınlar bulsunlar... Bir kara sudur. Yerini söküp götüremezler. Yine bizim o yerler"
der..

Der ama bu yerlerdeki toprakların işletme ve mülkiyet hakkının yabancılara geçmemesini önlemek için, Hazineden Padişah mülküne geçirir.

Amacı, Petrol bulunduğu zaman, işletme ve mülkiyet hakkının yabancılara geçmemesi içindir... 

                                     ***

Petrol bulunma da İngilizler "Bizde varız yoksa…" tehdidi ile Almanlarla anlaşıp  işletme işinde Alman - İngiliz ortak şirketler kurulur. Ancak yer Padişah Mülkü yani Sultan II. Abdülhamid'in dir

Ne yazık ki Sultan II. Abdülhamid'i "Hal" eden İttihat terakkiciler bu inceliği anlayamaz, II. Abdülhamit'e geçen bu toprakları "işte soygunculuğun önüne geçip tekrar hazineye kazandık" propagandası da yapıp  hazineye devrederler. Aslında Abdülhamid ismine değil Padişahlık adınadır tapu işlemi ama gel gör işte!.

Böylece de Petrol yerleri, bulanın olur. Ve işletme hakları ile beraber, İngiliz ve Alman şirketlerine geçer.

Bununla da kalmaz terakkiciler... İngilizlerin,"Hindistan ile İngiltere arasında köprü yeri olarak münasip gördüğümüz Kuveyt'i bize verin faydalanalım..." derler.
" İngiltere gibi büyük devletten küçücük yeri sakınarak vermemek ayıp olur!.." diyen Mahmut Şevket Paşa, "tapuyu" imzalayıverir geçer!...

                                         ***

Sonra mı? Sonrası malum. Hepimiz biliriz...

Osmanlının elinden bu yerleri çıkarmak isteyen İngilizler, türlü oyunlar ve casus Lawrens yoluyla Arapları kışkırtarak, onları koruyan Askerlerimizi arkadan vurdurarak bu yerlere sahip olurlar.. bir ara ellerinden kaçırmış görünseler de şimdi zalimane şekilde tepelerindedirler.
Ve, Tarihçilerimiz yıllarca; "Kızıl Sultanın gasp ettiği yerler, hazineye geçirilmiştir" diye İttihat Terakkicilere övgü(!) düzenler ve yazarlar!.

***

Sağlık ve esenlik içinde yaşam dileğimle…

***

Faydalanma: Akdeniz Ün. Ed. ve Fen Fak. Öğ. Üyesi Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe (Şimdi Rektör) konferansı ve İngilizce yayınlanmış kitabı.

.
.

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org