|
|
|
|
Necmettin Türkoğlu Gözüyle
|
|
|
|
|
Tüm Yazıları
 ShareThis
|
MARANKİ ve Bitkiler hakkındaki bir yorum.
26.03.2009
Necmettin Turkoglu |
|
|
| Okunma Sayısı : |
1657 |
|
|
| Oy Sayısı : |
2 |
|
|
| Değerlendirme : |
5 |
|
|
| Popülarite : |
1,51 |
|
|
| Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
Etrafta bir Maranki fırtınası esiyor. Şimdilik müsbet ve ve menfi olarak devam ediyor.Bugün bende tesadüf ettim ve dinledim.
Maranki' yi eleştime niyetinde değilim.Maranki kısmen dogru bir iş üzerinde. Biraz popilis olması normal karşılanabilir.
Konuşmalarında beni sıkan , bitkileri anlatmak yerine popilis olarak dolgu abir ettiğimiz laf kalabalığı ile sıkıcı oluyor. Bir konuyu kısmen FARKINDA OLMUŞSUUZ. YAPTIGINIZ İŞTEN % 100 emin olmak degilsiniz ve zira eminde degilsiniz. Kullandıgınız cümleler ve örnekler çok geniş ve bir öngörüye başka bir önger,i ile destekleme üzerine dolambaçlı cümleler ile dolu.Bunu ise yadırgamam. Kişi bir rüzgar yakalamş . Bu rüzgaran maddi manevi veya araştırma noktasında faydalanması haktır ve helaldir. Abartmadığı sürece.
Sevgili Maranki bahsettiğiniz konular yeni degil. Bitkilerin faydalı olduğu da ortada . Tüm itkiler nisbeti oranında faydalı. Cümleyi 2 şekilde kurabiliriz.
Tüm bitkiler faydalıdır.
yada şu teriyeri ifade edebiliriz.
Kullanılan bitkiler miktarı oranında kullanılırsa faydalı olur. ve dahi daha fazlası zararlıdır ve öteinde zehir etkiside yapablir.
Tabiki bu genelleme Sadece nebatat alemi ile alakalı degil tüm maddeleri ve evreni kapar.
Şöyle diyelim ,
Hava su toprak ,zaman ,gündüz,gece ,uyku ,çalışmak ,dinlenmek hepsi gereklilikdir. Ve dengeleli olmalıdır.
Yani diger yazılarımızda yazdıgımız DENGE TEORİSİ kapsamındadır.
HERŞEY YERİNDE ZAMANINDA VE DENGESİNDE OLMALIDIR.
EN NET ÖRNEGİ VEREYİM.
SU canlı için en önemli maddedir .mineellerdir. Su günlük 2-3 litre tüketilmelidir. SUYUN FAZLA İÇİLMESİ DAHİ BÖBREKLERDE aşırı yıkanmalara sebeb olur ve ani ölümlere sebeb olur.
İşin doğrusu şu ; Herşeyi yeteri kadar kullanınız. Ne fazla ne az.NE İSRAF EDİNİZ. NEDE YOKSUN KALINIZ.
İşin ana anahtarı DENGE VE DENGELİ OLMAKTIR.
Başka bir önemli durumda şudur ; Boşluk teorisi. Baoşluk , yokluk ve hiçlikte varlık kadar gerekliliktir. Yani basit olan faydasız olan enerjisiz olan yiyecekler de en az etken maddesi bol olan kadar önemlidir. İkisi bir arada buunur ise dengeyi oluşturur. Sinerji ortaya çıkar ve fayda maksimum olur.
Tekrar başa dönelim ;bitkilere gelelim. MARANKİ NİN HAKLI VE ONU DOĞRU KILAN NIKTA ŞU ;Bitkiler yapıları gereği kimyasal maddeleri sentezlerler. Her bitki kendi Genetik yapısı gereği bulundukları ekolojik ortamında etkisinde bir çok özel yağlar sentezlerler ve depolarlar. bunlara eansiel oil diyoruz.
Bu maddaler binlerce çeşit. Bu maddelerin herbiri muhakkaki dogada ve insan bünyesinde çok özel işler yaparlar. Çok özel kimyasal fonksiyonların yerine geçerler.
Bitkilerden elde edilen bu özler organik yapıları ve sebebei ile yine organik bir tasarım olan insan bdeninin kimyasal yaısını hemen tanır ve reaksiyona gecerler. Bu kimsayal özler hızlı ve faydalı şekilde reaksiyona girer ve DENGEYİ KURARLAR ki siz bu dengeyi abartıp bozmayasınız.
Şimdi bu bitkilerin kullanılması ve tüketilmesi noktına gelelim.
SEVGİLİ MİLLETİM BU BİTKİLERİN HEPSİ FAYDALIDIR VE MÜTEMADİYEN TÜKETİLMESİ FAYDALIDIR.
Bu bitkilerin tüketilmesi noktasında binlerce yıldır elde edilen tecrübeler ve yeni araştırmalar, neticesinde miktar /fayda ve lezzetleride dikkate alınarak tüktilmeliir.
Mucize ne Marankide nede bir bitkinin BİR KAÇ GÜN İÇİLMESİNDE. DOGRUSU İSE ŞU .
Bitkiler sağlam kişiler içindir.Bu görüş tamamen bana aittir. Bitkiler sağlıgını yitirmemiş kişiler için daha önem arzeder. Sağlam kişiler sağlıklarını yitirmemek için bu bitkileri çeşitlilik /miktar /temin/maliyet/zaman-sezon/kültür/sosyalyapı noktasında tüketerek sağlıklarını kaybetmezler.
Sağlıgını kaybedenler ise önce bu sağlıgını neden yitirdiğinini ögrenir. Bu alışkanlıklardan vazgeçer , beden eğitimine -spora önem verir yaşantısını düzene sokar ve tecrübeler ile sabit bitkileri miktarına uygun olarak tüketir. Bu da tedavi süreciir. Şunu kimse unutmasın hiçbir hastalık başa % 100 iyilileşmez. mutlaka bir hasar bir iz bir hatıra bırakır. Basir bir soguk algınlıgı ve bunun neticesinde yakalandıgınız bir bronşit bile tedavi olup iyilşseniz bile mutlaka bir iz bırakacaktır. Bu evrensel bir hakaket ve doganın gerçegidir.
Marankinin en büyük hatası şunu yapın şunu için 3 gün içinde düzeleceksiniz demesidir.Böyle bir şey yok
Simtonun alındıgı günden hastalıgın oluşması ve kötü sonuçlarının oluşmasında geçirilen evre ne ise bu hastalıga sebeb olan etmenler ortadan kaldırılarak ve bub deformasyonu önleyecek bitkilerden faydalanılarak yavaş yavaş tedavi olunmalıdır.
Sevgili Maranki diyorki şu şu ve şunları şukadar içi bak üç gün sonra göreceksin düzeleceksin.
Kişi bunu yapıyor bakıyor ki pek bir netice yok . Bundan vaz geçiyor.Bu da şarlatanmış diyor.
Bugün televizyonda bir kişi baglandı ve dediki çocugum yoktu ve oldu.Doğrudur. Çünkü adam şunu dedi .sayın maranki bize dengeli ve sağlıklı vede çeşitli beslenmeyi öğretti. İşte gerçek bu
Siz dengeli çeşitli ve sağlıklı besleniriseniz zamanla vücut metabolizmanın düzene girer ve problemi vücut düzenler.
Birde takmış kafaya yemekten sonra çay içme diyor, az sonra çay en iyi asit atıcıdır diyor.
Demir baglaması noktasında demir hayvasal proteinlerde var et süt vs.Kişi et ,süt yememeişse zaten yediklerinde demir olmaz. Olsa bile demir dahi ola bol bol almak anlamsızdır.
Ana kural şu , zamnında , parça parça , azar azar ama devamlı.
o
Yani Kuran ın deyimi ile herşeyde ve beslenmede" orta yolu bulunuz".
Sevgili dostlarım ;daha bir çok örnekler verebiliriz. Sayın Marnki renk konuunada biraz girebilmiş.Burdaki eksigide şu renkleri 7 renk olarak biliyor. Tüm rekler beyaz ışıktan dogar ve renk sıkalası dediğimiz ışık tyfına ayrılır. bu tayfda 7 degil dokuz renk vardır. bu renkler in arasında geçişlerde incecik siyah pedecikler vardır yni geçiş renkleri ile aynı tdenizdeki tuzlu syun karışmadıgı gibi karışmazlar. Yani renkler arasında birer renk perdesi vardır. 10. renk olarak ta renksizlik vardır. Renksizlik renginden yani yoklugun renginden hiç bahsetmiyor.
Renklerden başka birde sesler vardır. seslerin frekansları ve bunların arasında ardaşık bir sistem vardır. Bu ardaşıklık renkte de vardır. Rankler seslerdeki notalarda oldugu gibi do dan doya gam yaparak bir üst oktava geçerler yani mordan mora bir üzt sıkalaya çıkarlar. yani mavi kırmızıya en uzak iken ardaşıgında sistematik ve simetrik olarak devam eder. bir üst gama gecerle. yani en uzak renkler bir bşka degiş ile bir biine an yakın renklerdir.
renklerin ifadeleri kozmik ve kültürün ortalamasıdır.
Bunların ötesinde şekillerde insan ruh ve sağlığı açısından önem arz eder. sayılar ise bunları optimize eder.
Herşeye ragmen Manki yi başarılı buluyurum. Yaptıklarının içinde dogaan gelen dogrular va zaten. Niyetini ben bilemem . Açıkçası bilmekte istemem.Ama umarım başrılı olur. İnsanlara faydalı olduğu ise kesin. Var olan bir bilgiyi yeniden unup bir akım başlatmştır.
Ziraat fakültesine başladıgın ilk yıllarda bende bitkileri anıdım. Şİfalı olanlarını topladım.Kendim kullandım. Bu cümle çok önemli.Yıllarca kndim kullandım ve çok fyda gördüm. Etrafıma ve çevreme yaydım. http://www.betoer.com adresinde aromaterapi bitkileri olrak çalışmalarımda bilgi ve resimler koyuyordum. Harika bir soksolet cihazı yaptırdım. CAMDAN. Sonra Kromdan distilasyon sitemi yaptım. Tonlarca bitki topladım. Özlerini çıkardım. Onları tandım.Kullandım. Bilgilendim. Birikimlendim. Hakikati gördüm.
Herşeyin Özde oldugunu anladım. Yıllar geçti . Özün ötesinde birde dolgu dediğimiz kaba meteryalin gerekliliğini anladım.Yani boşluk ta önemli bir gereklilikmiş. Hiçbirşey faydaı ve gereksizdegilmiş.
Şimdilik bu kadar yazacagım. Yazılması gereken çok şey var. Yoruldum. İmlaya da henüzdikkate edemedim. Umarım bu yazıyı bir ara gözden geçirir tamamlarım
sonu olark size tavsiyem şu:
1- Tüm bitkileri azar azar devamlı ve en taze olarak tüketmeye gayret edin.
2-Bitkileri corafyasında ,ekolojine uygun ve mevsiminde tüketmeye gyaret edin
3-Tadını tipini ve LEZETİNİ SEVSENİZDE SEVMESENİZDE ULAŞABİLDİGİNİZ TÜM MEYVE SEBZE VE BİTKLİLERİ belli periyotlar ile mutlaka TÜKETİN.
4-BULAMADIGINIZ BİTKİLERİ kurutulmuş olarak veya tekniğine en uygun şartlarda aklanmak kaydı ile tüktebilirsiniz. Etkisinin azalacagı kaçınılmazdır.
5-Bazı bitkiler ve genellikle taze iken en yarayışlıdır bazıları ise sonradan kimyasını tamamlar ve daha yarayışlı hale geçebilir. Örnek lüpen (termiye)
6-Bilmediğiniz bitkileri araştırmadan tüketmeyin. Bilen birine sormadan ve emin olmadan tüketmeyin. Unutmayın zehirli bitkilerde vardır. Umzanlık gerektirn bitkilerde olabilir.
7-Aynı bitki dahi olsa kekik mesela etkileri toplandıgı çografyaya toprak yapsını toplma zamanına köküne gövdesine çiçek yapısına göre gibi bir çok sebeblerle etkinliği degişir. Bunu dmak tadına en uygun şekilde kendiniz ayarlayın. Örnek kekik çayı içeçeksiniz.Karedneiz bölgesinde toplanan bir kekiği 1 su bardagına 8- 10 yaprak atamnızda sakınca yoktur. ANTALYA Kekiginden ise 3-4 yaprak yeterli olacaktır.. İzmir kekiği dediğimiz origanum onitesten ise 2-3 yapraktan fazlasını tavsiye etmem .Çok acı olur.
8-Kokulu olan bitkileri çay gibi demleyerek içiniz. Asla kaynatmayınız.
9-Baharatların tümü seçilmiş olan şifalı bitkilerdir.
Özel olarak ise balı tavsiye edecegim. Çiçek balı her türlü özü ihtiva ediyor zaten.
Kalbinin rahatlamasını istiyor iseniz , nar yyin nrın çekirdegini atmayın yutmadan önce mutlaka dikktlice ezin içinden ufacık bir yağ çıkacaktır. Yani Nar tanesinin içindeki çekirdeğin özündeki yağ zrreciği kalp ve damarlar için en ideal çoklu doymamış muhteşem bir yağdır.
Kantoron içn. Uyku için papatya sakinleştirici olup içine ogul otu az da taş kekik 1 yaprak da adaçayı katar iseniz oldugunuz yerde yıkılır kalır mışıl mışıl uyursunuz.
Şunu unutmayın bizler patates soğan, domates, buğday , elmaz ,üzüm, maydanoz, marul gibi bitkileri tükettiğimiz için hayattayız zaten. Bunları tüketmiyor olursak yaşamayacagız ki zaten. Hiçbir bitki diğerinden ne üstündür nede gereksizdir.Hepsinden konumuna ve macına uygun faydalanmasını bilmek ögrenmek ve ögretmek durumundayız.
SAYGI VE SEVGİ İLE
Necmettin Türkoğlu.
0 532 393 47 15 |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm yazıları
ShareThis
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|