Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

NİLGÜN ÇOLAK Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
KADIN AKLI ŞEYTANA BİLE FELEĞİNİ ŞAŞIRTIR
09.03.2010
NİLGÜN ÇOLAK
Okunma Sayısı : 4498
Oy Sayısı : 7
Değerlendirme : 5
Popülarite : 4,23
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

www.nilguncolak.com
Hayattaki en güzel şey ne biliyor musunuz? İnsanın kendisini tanımasıdır. Ancak özellikle tanıması, diyorum, tanıdığını zannetmesi değil, yanlış anlamayın lütfen, çünkü kendini tanıdığını zanneden ama hala bırakın kendini tanımayı daha kendine bile dürüst olamayan bir insanın kendini tanımış olması nasıl mümkün olabilir ki? O yüzden özellikle üstüne basa basa kendini tanıma diye diretiyorum. Çünkü bir insan gerçekten kendini tanıdığı ve bildiği zaman zaten hayatın ne getirdiklerini ve neler getirebilceklerini biliyor demektir.
Hayattta aslında gerçek nedir biliyor musunuz? Gerçek, kişilerin kendisine göre algılamasıdır. Yani tüm gerçekler algılamadan ibarettir. Sen nasıl algılıyorsan, senin gerçeğin odur. Karşındaki de nasıl algılıyorsa, onun gerçeği de odur. Bu yüzden de kimin nasıl algıladığı değil, insanın kendisini nasıl algıladığı ve hayatına bunu nasıl uyguladığı çok önemli bence. O yüzden diyorum ki, kişi önce kendini tanımalı. Kendine karşı dürüst olmalı.
Kendini tanıyan insan önce affetmeyi bilen insandır. Kendi hayatıyla barışık olmayan, başta kendini tanımayan, sürekli başkalarının yaptıklarını eleştirerek, sanki kendisi haklıymış gibi savunan, hatta kendini sevmeyen bir insan başkasını nasıl sevebilir ki sorarım sizlere? Benim ilgilendiğim tek bir şey var hayatta: Hedeflerim. Ben, kendi kendimin rakibiyim, neden biliyor musunuz? Çünkü ben içimdeki Nilgün?ü keşfettim ve onunla yarış halindeyim. Tavsiye ederim.
Benim için karşımdaki insanların yaptıkları artık beni çok ilgilendirmiyor. Sadece onların hayatına saygı duyuyorum ve onları oldukları gibi kabul ediyorum. Eğer bana uyuyorsa uyduğu ölçülerde görüşüyor ya da görüşmüyorum. Ama asla yaptıklarıyla ilgili yargılamıyorum. Çünkü bu onların hayatı, yargılamak bana düşmez. Ben kendi yaşadıklarımdan sorumluyum. Başkalarının yaptığından çok, benim için benim yaptıklarım önemli.
Tabii ki örnek aldığım , çok saygı duyduğum, severek dinlediğim, yaşamını zevkle izlediğim ve incelediğim insanlar var ama onlar bana örnek olabilecek, hayat standartları belli, başarıyı hazmetmiş ve her şeyden önce kendilerini keşfetmiş insanlar. İnanıyorum ki ben de onlar gibi düşündüğüm için hayatın gerekliliklerini ve gereksizliklerini ayırmış bir şekildeyim. Tabii öncesinde de dediğim gibi bu bir algılama şekli ve bu benim algıladığım. Hiç kimsenin benim penceremden bakmasını beklemiyorum. Siz ne düşünürsünüz bilemem ama benim bildiğim doğru bu. İster inanırsınız, ister inanmazsınız. Buda sizin algılamanıza kalmış. Ama bir gerçek var ki bu tamamen benim gerçeğim İnsan kendini tanır, ne istediğini ve ne yapabileceklerini bilirse onlar kesinlikle oluyor. Kendin için tasarladığın hayatı yaşayabilmen için, başkalarının yaptıklarıyla yola çıkarsan yanlış yapmış olursun. Bu tıpkı bir başkası için dikilmiş bir elbiseyi giymeye benzer. Yaşadığın ve istediğin hayat, içinde bulunduğun hayata uyumlu olmak zorunda. Eğer bu sadece istemekle kalıyorsa, öyle de kalmaya devam eder.
Ben kendi hayatımın lideriyim. Başta ben kendi kendimin koçuyum. Ölçülerimi biliyorum. Kumaşımı seçiyorum. Dikiş tekniklerini de biliyorum ama tabii ki iyi bir terziyle çalışıyorum. Çünkü hepsini benim yapmam mümkün değil. Tabii ki yardım alınmalı. Aksi doğaya aykırı. Ancak en azından sonuç olarak mükemmel şeyler üretebiliyorum demek ki, itiraf etmeseler bile birçok insan hayatına beni örnek alabiliyor ve yakın takipçim durumunda olabiliyor, ne güzel?
Dün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü?ydü. Ancak bence biz kadınlar burada bile çok mütevazı davranıyoruz. Farkında mısınız sanki 364 gün bizim değil de 1 gün kutlanılması gereken bir günmüş gibi. Hatta bugün kendini ödüllendiren kadınlar bile var biliyor musunuz? Şaka gibi.
Benim için her gün, her dakika, her saniye çok önemli ve değerli. Tüm kadınlar için de öyle olmalı bence. Çünkü Allah kadınlara öyle bir güç ve akıl vermiş ki, bunu doğru kullandığınız zaman inanın size kat kat karşılığını veriyor. Ama şeytani açıdan algılamayın lütfen. Çünkü kötülük ve riyakârlıkla düşünülmüş kadınca fikirler de kadının hayatından iyi şeyleri alıp götürüyor. Unutmayın her şeyden önce kendi kendinize açık olmak zorundasınız. Bir başkasına yapılan düşünce kötülüğü bile mutlaka size geri döner. O yüzden de benim söylediklerim iyi yönde düşüncelerle alakalı.
Bakın bununla ilgili bir hikâye geldi aklıma. Birgün adamın biri iyi bir kul olabilmek için Allah?a yalvarmış. Allah da o kuluna bana 40 yıl ibadet edersen, sana ödül olarak içindeki şeytanı tutsak veririm demiş. Adam kırk yıl uğraşmış. Hayatın tüm nimetlerinden vazgeçip hiç dışarı çıkmadan 40 yıl ibadet ederek geçirmiş ömrünü. Bu kırk yılsonunda içindeki şeytanı bir şişeye kapatmayı başarmış. Ödül olarak aldığı bu şeytanı zevkle şişenin içinde izlemiş. Fakat canı iyice sıkılan adam, dışarı çıkıp biraz hava almak, etrafı izlemek ve 40 yıldır göremediklerini bir solumak istemiş.
Giyinmiş ve dışarı çıkarken de karısına, aman hanımım, bu şişeye dikkat et, biliyorsun içimdeki şeytanı bunun içine sokana kadar 40 yıl uğraştım, sakın başına bir şey gelmesin, bir 40 yıl daha uğraşamam demiş ve gitmiş.
Kadın merakla şişeye bakıp, içinde göremediği şeytanın nasıl bir şey olduğunu anlamaya çalışırken daha da meraklanıp şişenin kapağını açıvermiş. Kapağı açılan şişeden hemen kaçıveren şeytan başlamış kahkahalarla gülmeye. ?Ey zalim kadın, bak gördün mü, beni kaçırdın işte. Zavallı kocan beni oraya hapsetmek için 40 yıl uğraştı. Ya sen ne yaptın? Sırf merakından onun 40 yıllık emeğini heba ettin.? Kadın korkmuş ve çok üzülmüş ancak bunu şeytana belli etmemiş. Hemen aklına bir fikir gelmiş.
Umursamaz ve sakin bir şekilde Şeytan?a ?Ne olmuş yani, kaçtıysan kaçtın, ne yapalım, hem zaten senin o şişede olman mümkün değildi. Sen bu cüsseyle bu küçücük şişenin içine sığamazsın, beni kandırma? demiş. Başlamış şeytanla inatlaşmaya. Şeytan sinirlenmiş. ?Ben her yere girebilecek güçteyim. Sen ne demek istiyorsun?? Kadın, aynı sakinlikle ?Ben senin zaten bu şişede olduğuna inanmıyordum, zaten sen bu şişeye asla sığmazsın ve ben buna kesinlikle inanmam? demiş. İyice sinirlenen ve yalancılıkla suçlanan şeytan, ?Sen şimdi benim o şişeye sığabileceğime inanmıyor musun?? diye şaşkınlıkla sormuş. Kadın aynı sakinlikle ?Evet, hem de imkansız olduğunu düşünüyorum? demiş. İyice sinirlenen ve hırslanan şeytan ?Bak şimdi şişenin içine bir gireyim de gör? demiş ve anında şişenin içine girivermiş. Kadın da hemen şişenin kapağını kapatmış. Böylelikle şeytan yeniden şişenin içine hapsedilivermiş. Ancak oyuna geldiğini ancak anlamış. ve başlamış ağlayarak Allah?a yakarmaya. ?Ey Allah?ım, madem kadını yaratacaktın, beni niye yarattın?? İşte gördünüz mü, kadın aklı böyle bir şey işte. Erkeğin 40 yılda yaptığını o 2 dakikada yaptı. Yeter ki istesin. Bunu şeytan bile kabul etmiş.
Kısacası kadın yeter ki istesin, isterse yapamayacağı bir şey yok. Madem ki böyle, o zaman neden kendimizi küçümseyelim, öyle değil mi?
Yalnız ne kadar akıllı ve güçlü olursak olalım, asıl güçlülük mantosu sahibinin erkekler olduğunu unutmayalım. Lütfen kadın erkek ilişkilerini birbirine karıştırmadan, saygı çerçevesi içerisinde bazı şeyleri gerçekleştirelim.
Kadının fendi, erkeği yendi gibi değil, aksine birlik ve beraberlik içinde güçlerimizi birleştirerek, el birliği ile.
www.nilguncolak.com

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org