Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Bedri Baykam Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

KALBİMDE ACI VAR DUYGU…
03.08.2006
Okunma Sayısı : 7305
Oy Sayısı : 3
Değerlendirme : 5
Popülarite : 2,39
Verdiğiniz Puan :
 

 

KALBİMDE ACI VAR DUYGU…                                     
Bedri Baykam



Ruhun Şad Olsun   1946 - 2006

KALBİMDE ACI VAR DUYGU…

Kalbimde acı var, sıkışma var. Lübnan’da yaşanan dram her saniye bizi insanlığımızdan utandıracak boyutlara taşırken bir de Duygu Asena’nın ölüm haberi gelmez mi?

Evet, ölüm insan içindir, doğanın bir parçasıdır. Ama bazı ölümler, bu gerçekleri unutarak yoğun bir tepki vermemize neden olur. ‘‘Erken ölüm, sırasız ölüm, en kötüsüdür’’ derler ya, işte inanın belki bu bile ancak bir yere kadar geçerli.

Duygu’nun yokluğuna alışmak hepimiz için çok zor olacak. Ya da ne bileyim ben, belki de böyle bir sorun olmayacak, çünkü üç kuruşluk akıl ve belleğimiz varsa, zaten onun ‘‘yok’’ olmadığını her an yaşayacağız. Türkiye’de sorumsuz bir iktidarın temsil ettiği zihniyet, her an her yerde, 5-6 yıldır başa kova ve don şeklinde lastiklerle zoraki geçirilen  bir bez parçasını ‘‘kadınların demokratik özgürleşme haklarının simgesi’’ olarak lanse ederken, hem siyasi, hem iş hem de aile hayatında kadını 3. plana atmak için bin dereden su getirirken, nasıl Duygu nasıl unutulabilir ki?

Bu ülkede kadınlara en büyük armağanı Atatürk verdi. Sosyal hakları, seçme-seçilme hakları,  her kademede kadınları en yükseğe taşıma hedefi, Türk toplumunun önüne büyük devrimci tarafından konuldu.

Duygu, 20. yüzyılın son çeyreğinde, bu devrimin ileri taşınmasına ve lafta kalmamasına olanak sağlamak için, her riski göze alarak kendini siper etmiştir. İçten pazarlıklı ve iktidarını her an sürdürmek isteyen erkek egemen bir ortamda, kadın haklarını tozlu raflardan indirip fiili bir çıkartma olarak toplumun önüne indirmiş, masaya yatırmıştır.

Yurdun dört bir yanından, her meslekten her yaş grubundan ve her sosyal sınıftan kadın, işli- işsiz, kentli-köylü, genç- ihtiyar demeden onun kitaplarına koştuysa, bu tesadüfen veya ‘’AB dayatması ve kuşatması altında’’ gerçekleşmemiştir. Bu sayfalar toplumun en az yarısının doğal bir ihtiyacını karşıladığı için defalarca yeni baskısı yapılarak tüketilmiştir.

Duygu, feminizmi siyasi, sosyal ve aile hayatında, eşitlik olarak gördüğü için, hiçbir zaman beyni komplekslerden tıkanmış ve özellikle batı da gördüğümüz cinsellik düşmanı kadınlara hiç benzemedi. Seksin güzel bir şey olduğunu, beraberce yaşanması gerektiğini, hep vurguladı. Hem de eserleri tutucu toplumun katı kuralları tarafından 40. baskısından sonra ‘‘müstehcen’’ diye toplatılacak kadar ileri götürdü bu açıklığı. Hatta çekinmeden şunu söyleyebiliriz: Türkiye’de kadınların önemli bir bölümü, cinselliklerini Duygu sayesinde keşfetti. Hatta kocaları, eşlerinin de seksten zevk alma hakları olduğunu, kafalarına vurula vurula, onun kitaplarıyla öğrendiler. Her cinselliğe ilişkin bir şey gördüğünde ‘‘kadınlar burada kullanılıyor’’ diye feryat figan bağırıp çağıran zavallı Amerikalı ya da Avrupalı feministler, Duygu’nun en az 50 yıl gerisindeydiler.

Bu büyük sosyal dönüşümlerin kahramanı olmanın ötesinde, Duygu’nun bir de insani kimliği vardı tabii. Bir insan ne kadar açık yürekli, ne kadar güvenilir bir dost, ne kadar mütevazi, ne kadar şirin, ne kadar tatlı dilli, ve ne kadar ukala olmadan yol gösterici olabilirse, bu sıfatların hepsine birden oturuyordu onun kişiliği.

Zamansız ölümler dedik… İsrail hafta sonu çoluk çocuk demeden ‘‘burada Hizbullah roketleri saklanıyormuş’’ bahanesiyle Kana’da yüzlerce masumun başına binalarını yerle bir ederek geçirdi. Ölen, kolu, bacağı kopan, acı içinde annesiz babasız kalarak gözyaşlarını kurutuncaya kadar ağlayan o masum çocukların suçu ne? Yok o toprak seninmiş, senin dinin şunu demiş, benimki bunu demiş, bu kavgaların üç paralık ne değeri olabilir, binlerce çocuğun kanı ve acısının yanında?

Hani Birleşmiş Milletler diye bir örgüt vardı ya? Pazar günü yalnız Duygu ölmedi. Birleşmiş Milletlerde son nefesini verdi. Allah rahmet eylesin.

Bedri Baykam
.
.

   Duygu Asena 1946 - 2006

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org