Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Bedri Baykam Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

LÜBNAN TEZKERESİ MİTİNGİ VE “İHANET”…
08.09.2006
Okunma Sayısı : 6626
Oy Sayısı : 2
Değerlendirme : 5
Popülarite : 1,51
Verdiğiniz Puan :
 

 

LÜBNAN TEZKERESİ MİTİNGİ VE “İHANET”…       

Bedri Baykam

Aradan üç buçuk yıl geçtikten sonra, AKP hükümeti yine Türkiye’yi büyük bir maceraya atma peşinde. 1 Mart 2003 de, başta CHP olmak üzere, demokratik kitle örgütleri, sendikalar, aydınlar ve AKP de başkanlarını dinlememeye cesaret eden vekillerin baskısı sayesinde kıl payı büyük bir suçun ortağı olmaktan kurtulduktan sonra, ülkemiz şimdi yine malum güçlerin baskısıyla kendisine yakışmayan bir ortama sürükleniyor.

İsrail’in Lübnan’da başta çocuklar ve sivil halk olmak üzere insanlığa yaşattığı dehşet ortada. Aslında medyada yayınlananlar buzul dağının görünen yüzü. İnternette dolaşan korkunç görüntülerdeki yanmış kül olmuş, uzuvları kopmuş, beyni dağılmış bebekler, savaşın iğrenç, affedilmez ve barbar yüzünü ortaya koyuyor. Ateşkes kararlarına keyfi olarak bir gün uyan, bir diğer gün uymayan, hala her an katliamlara son hızla devam edebileceklerini açıkça söyleyen İsrail Hükümeti tüm dünyada barış çağrısı yapan ülkeler ve grupların hepsiyle küstahça alay ediyor.

Lübnan’a asker yollamamızı savunanlar bunun tarafsız bir Barış Gücü olacağını hatırlatıyorlar. Aralarında buna inanan var mı? BM’in, bugün herhangi bir tarafsızlığı veya etkisi kaldı mı? Hunharca öldürülen kendi görevli personelinin ardından protesto etmeyi beceremeyen bir BM, Lübnan’da güçlü bir barış arayışının sesi mi olabilecek? Yoksa bu senaryo, ABD güdümlü tansiyon alma operasyonunun sıradan bir hamlesi mi? Bu masallara inanan malum koro dışında, aklı başında kaç insan kaldı?

Daha önce Kore’den Kosova’ya kadar birçok yere asker yollamış olduğumuzu hatırlatanlar da Lübnan’ın bunlardan farklı olmadığını söylüyorlar. Kore savaşı dönemini, bu yeni uluslararası ortamla kıyaslamayı akıl etmek ciddi bir insan için mümkün olamaz. 2. Dünya savaşının hemen ardından iki kutuplu dünyada “dost, demokratik, özgürlükçü” bir role soyunmuş, Avrupa’yı nazizm ve faşizmden korumuş bir ABD ile, bugünkü hükümetinin elinde, son yarım asırda adım adım faşizmin ve emperyalizmin büyük kalesi haline dönüşmüş ülke kıyaslanabilir mi? Kosova’da, Bosna’da yaşanan dramlarda, Barış Gücünü talep eden çok daha birleşik bir halk varken, Lübnan ve Ortadoğu’da, ABD’nin yarattığı “kimin eli kimin cebinde” belli olmayan “Büyük Ortadoğu Kaosu”nun orta yerinde, Türk askerleri kimi kimden korumaya gidecek, kimin sözünü dinleyecek? BM’nin, ABD talimatlarının dışına çıkması mümkün mü? Zaten uzaktan İsrail’e yeşil ışık yakarak katliamları dünyaya seyrettiren ABD değil mi? Kim kimi kandırıyor? Zaten yine ABD’nin Kürtler konusunda izlediği iki yüzlü siyaset ayyuka çıkmadı mı?

Erdoğan ve Gül, başlarını 2003’e çevirip, “o gün ABD askerleri topraklarımıza girseler, hangi felaketleri yaşayacaktık ve bugün onları sınır dışı etmiş olabilecek miydik?” sorusunu nasıl yanıtlarlar acaba? Aslında onların yerinde olmak da zor. Bush’a şirin görünmekle şeriatçı odaklara karşı çıkmamak ikilemi arasında sıkışıp kaldılar(!).

Bütün Türkiye’nin duyarlı insanları, dernekleri, sivil toplum kuruluşları ayakta, Yurtsever Hareket’ten, ADD’ye, ÇYDD’den Barolar Birliğine kadar herkes uyarıyor, AKP hükümeti ise şu saatlerde tüm bu kamuoyu duyarlılığına rağmen, Türkiye’yi bu çirkin kapışmada “taraf” haline getirecek adımı atmaya hazırlanıyor.

Bugün Ankara’da yapılacak “Tezkereye Hayır” mitingine, umarım yüz binlerce insan katılır! Bu çok anlamlı bir eylem. 1 Mart 2003 de Ankara’da Sıhhıye Meydanı’nda belki 100.000 kişi buluşmuştuk ama büyük medya görmezden gelmişti. Bakalım bugün neler yaşanacak?

Erdoğan ve AKP yalnız kalmışların inadı içerisinde, TBMM içi ve dışından gelen ikazların hiçbirini kaale almadan kararlarını alırken, bir de bunun üstüne, tezkere’ye karşı çıkanlar hakkında -ki aralarında Sn Cumhurbaşkanı da var- “ihanet” kelimesini kullandıklarında, bu toplum “pes” ve “yeter artık” diyor!

Son sözümüz “Yeni bir dünya düzeni oluşurken, bu kadar sivil kayıp hep olmuştur, olur böyle şeyler” diyenlere… Savaşlara o kadar meraklıysanız, kendi çocuk, torun ve yeğenlerinizi yollayın cephelere!.


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org