Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Bedri Baykam Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

LOZAN 2005 VE İÇ DİDİŞMEYİ SEVEN SOLCULAR...
03.08.2005
Okunma Sayısı : 5745
Oy Sayısı : 5
Değerlendirme : 4,4
Popülarite : 3,08
Verdiğiniz Puan :
 

 

LOZAN 2005 VE İÇ DİDİŞMEYİ SEVEN SOLCULAR...
                                                                                                         
Türkiye’de sol kesimin malum bir  hastalığı vardır: “Çeşitli karşıtları ile uğraşmak yerine, uydurma sebeplerle kendi içinde birbirlerini yiyip bitirme” sendromudur. Bu negatif elektrik yüklü tavır, ne yazık ki solun her kesiminde vardır.

Ortada ciddi bir düşünsel yol ayrımı olsa, tabii ki her tartışma meşrudur. Örneğin, biri çıkıp “Lozan bir hezimet vesikasıdır”, ya da “Kemalizm AB yolunda bize engeldir”, ya da “Irak harbi meşrudur” derse, tabii ki, iki kan kardeş bile çekinmeden birbirlerine girebilir.

Fakat ne yazık ki, konuların %90’ında aynı paralel söyleme sahip, aynı kulvarların insanları bir hiç uğruna inatlaşma, dar kadro anlayışı, terminoloji hastalıkları veya fanatik gruplaşmalar yüzünden birbirleri hakkında dedikodu yapar, bölünür, birbirlerini ince tuzaklarla yok etmeye çalışırlar.

Bu arada ne mi olur? Atı alan Üsküdar’ı geçer. Yobazlar, faşistler veya hırsızlar bu iç çekişme sürerken “malı götürürler.”

Elimden geldiği kadar Lozan 2005’i, geçen yazımda “ayın parlak yüzü” şeklinde gösterdim, hedefine ulaştığını söyledim. Yaşanan olumsuzlukları ise, aramızda hallederiz diye üstü kapalı geçtim, “Solun bazı ergenlik krizleri” demekle yetindim.

Bu hafta, beş yıl yazarlığını yaptığım Aydınlık dergisi bana atıfta bulunarak, “konuşmacıların bileşimi, düzenleme komitesi tarafından, uzun süren bir ön hazırlık sonrasında danışarak ve tartışılarak saptanmıştı. Her siyasi, toplumsal ve kültürel görüşün, her meslek grubunun en demokratik biçimde temsil edilebilmesi kaygısıyla özenle seçilmişti. Çünkü o kürsü, tarihi bir kürsü olarak ileride anılacaktı. ‘Şov’ yeri değildi. Nitekim, sonradan katılmaya karar veren Bedri Baykam dışında herkes saygıyla karşıladı” şeklinde bir taşlama yolladı.

Her tarafı çarpık bir yorum. Birincisi, her kesim ve meslek “özenle” konuşmacı olarak seçilseydi, orada bir sanatçıya, bir sosyal demokrat Cumhuriyet yazarına, bir CHP’liye söz verilirdi. Üstelik CHP’nin resmi olarak katılamamış olması o kadar eleştiri konusu yapılırken... Winthertur’da, bir ressam meslektaşıma üç dakika söz hakkı verildi, o da zaten bu siyasi kürsülere alışık olmadığı için, çıkması ile inmesi bir oldu.

“Sonradan katılma” olayı da kesinlikle doğru değil. Ulusal kanaldan görevli bayanla temasta kalıp bir milyar lirayı diğer giden arkadaşlarla aynı anda ödedim. Üç-dört gün sonra param iade edildi ve “yer kalmadı” dendi! Büyük tepki verdim ve ADD Başkanı Sn. Kazancı ile konuştum. İP’den Ferit İlsever, “kötü niyet olmadığını” tekrarladı. Buna inanarak kendim uçak ve kalacak yer buldum, Lozan olayını milli bir görev olarak gördüm ve heyete katıldığımı İlsever’i iki kere arayarak bildirdim.

Zürih’e ulaştığımda, isim kartım hazırlanmamıştı. İlsever, basın toplantısında çok yerinde bir sorumu komik şekilde tersledi. Ertesi gün, Winthertur’da dört saat beklememe rağmen, konuşma hakkı verilmeyince sonunda itiraz ettim. İlsever, “salonu boşaltıyoruz, siz yarın konuşacaksınız” dedi. Keza, Sn. Kazancı da aynı sözü verdi. Ertesi gün Lozan’da İP’liler yürüyüş ön koluna geçmemem için üzerimde fiziki direnç uygulamaya kalktılar, kararlığımla ekarte ettim. (Nasuh Mahruki şahidimdir.) Ardından Beau-Rivage Oteli’nde, konuşmam için oturuma katılan onca farklı kesimden insan büyük baskı yapınca, İlsever en sonunda “mecburen” söz hakkı verdi.

Tek kişilik sağ parti  “liderlerine” ve Milli Görüşçülere bile yarımşar saat ayrılmışken, İlsever hiçbir sıfatımı saymadan, kerhen beş dakika konuşturdu. O kısa sürede sözlerim beş kere alkışlarla kesildi. İP’li yöneticiler, bundan anlayamadığım büyük bir rahatsızlık duydu. Konuşma sonrası, orta yaşlı bir İP’li konuşmamı tebrik etti ve “bize böyle aktarılmamıştı, sizin provokasyon yapacağınızı söylemişlerdi” şeklinde, ağzımı açıkta bırakan itiraflar yaptı! (İsmi bende mahfuz) Yine kürsüye çıkışımdan önce, salonda aniden farklı noktalardan sızdırılan dedikodu, kötü niyet dolu büyük bir saptırmaydı. Mecbur kalırsam onları da açıklarım.(Şahidim Prof. Ahmet Ercan)

Dönüşümde birçok insan bana “Perinçek’in tutuklanması, onun provoke ettiği bir şov muydu?” diye sordu. “Kesinlikl, hayır, İsviçreliler’in ayıbıydı, Perinçek gerekeni yaptı” dedim. Çünkü olumsuzluklara, karşı olumsuzluklarla fırsatçı yanıtlar vermek ne dün, ne bugün alışkanlığım olmadı. İP grubunun hangi sıfatlarımdan dolayı bu saldırılara başladıklarını tahmin edebiliyorum. Bunların da net yanıtları var.

Ben son söz olarak şunu söylemekle yetineceğim: Dün Taban Operasyonu’nda, bugün Yurtsever Hareket’te hedefimiz dayanışma ve birlik. Kim hangi provokasyonu yaparsa yapsın, oyuna gelmeyeceğiz. İP dahil herkesle yapıcı ilişkilerimiz olacak. Ama bir tek somut konu var:

Atatürkçü Düşünce Derneği, bir daha hiçbir zaman benzer bir ortamda, kürsü ve girişim iktidarını İP’lilere veya herhangi bir başka partiye toptan gözü kapalı güvenerek teslim edip, o görüntüde “kullanılan” bir dernek konumuna düşürülemez, düşürülemeyecek...


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org