|
|
|
|
Yusuf Ziya HALEFOGLU Gözüyle
|
|
|
|
|
Tüm Yazıları
 ShareThis
|
Gelin bu gün güzel bir fotoğraf çektirelim…
31.12.2009
Yusuf Ziya HALEFOGLU |
|
|
| Okunma Sayısı : |
6853 |
|
|
| Oy Sayısı : |
23 |
|
|
| Değerlendirme : |
4,83 |
|
|
| Popülarite : |
6,57 |
|
|
| Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
Yeni bir yıl daha…
Ümitlerle dolu yeni bir yılı o kadar heyecanla bekliyoruz ki… Yapmaya çalışıp yapamadıklarımız, isteyip başaramadıklarımız birçok yeni ümitler yüklediğimiz yeni bir yıl daha… O kadar çok beklentimiz var ki, ümitlerimiz, hayallerimiz, dileklerimiz, hedeflerimiz, sadece bizim için değil bütün ailemiz, çocuklarımız, geleceğimiz, Ülkemiz, hatta bütün insanlık için o kadar çok ki… Bu nedenle herkes yeni bir yılı kendince anlamlandırmaya, kutlamaya, eğlenceye dönüştürmeye çalışıyor.
Kendimce ben de bunu yaşıyorum, sevdiklerime küçük bir şeyler almak için dün biraz dolaştım, etrafımda o kadar içi umutla dolu insan vardı ki… Herkes sevdiklerini mutlu etmek için, küçük de olsa bir şeyler aramanın heyecanında… Ama herkesin yüzünde bir beklenti, bir ümit var. Bu beklenti ve ümitlerin arkasında kim bilir neler saklı, çocukları için ümitleri, sevdikleri için beklentileri, ülkesi için, tüm insanlık için… Ama yarın sabah kalktığımızda her şey aynı olacak… Belki bir kaçımız şans oyunları ile sadece maddi yönümüzü değiştirebileceğiz, ama geri kalanımız, elimizde ne varsa… Aslında elimizde o kadar çok şey var ki, her şey bizim elimizde, her şey bize bağlı, hayallerimiz, ümitlerimiz, beklentilerimiz… Biraz düşününce yaşamımız başkalarının elinde değil bizim elimizde, biz nasıl sürmesini istiyorsak, yaşam o şekilde devam edip gitmekte, iyi ya da kötü, ya da orta… Hayallerimizi hedeflerimize dönüştürelim, beklentilerimiz için önce bizden beklenenleri gerçekleştirelim, kendimizi bir süzgeçten geçirip, bir öz değerlendirmemizi yapalım…
Socrates, "yaşamda mutluluğu şöyle tanımlamıştır; mutluluk insanın kendisine ilişkin bilgide, insanın kendisine dair doğru kavrayışta yatar, çünkü bir insan kendi doğasını, zaaflarını ve sınırlamalarını, yeteneklerini, yaşamının gerçek amacını bilirse, bu bilgiye uygun olarak akıllıca ve bilgece davranıp, mutluluk nihai hedefine ulaşabilir."
Biliyoruz ki ömrümüzden bir yaş daha gidiyor, biraz daha yaşlanıyoruz, ümitlerimiz beklentilerimiz artıyor, yeni bir yıldan beklediğimiz gibi… Acaba bu beklentilerimizi bize yeni yıl mı verecek? Yoksa bunları kendimiz mi sağlayacağız? Geride kalan günlerin ne kadarından gururlu, ne kadarından pişmanız? Ne kadarını kurumuş son bahar yaprakları gibi süpürüp atmak isteriz belliğimizden, ne kadarını saklarız kutsal bir emanet gibi? İnsana gecikmiş bir baharı çağrıştıran ılık kış güneşi altında bir mola verince insan, sahile demirlenmiş mahmur gemiler gibi kendimizi suların yalpalayışına bırakıp, maziyi tartıya vurabilir. İşte yeni bir yılı bu anlamda değerlendirebilir, ona kişisel anlamlar yükleyebiliriz. Bu noktada Mehmet Özel kardeşimin Vay be… yazısını herkesin okumasını öneriyorum.
Hepimiz normal şartlarda çalıştığımız iş yerinin, şirketimizin yılsonu bilançolarını çıkarıp, acaba bu sene durum nasıl gitmiş, yeni yılda nasıl hareket etmeliyim, stratejilerim ne diye değerlendirmelerde bulunuyoruz. Acaba kaçımız bunu kişisel olarak yapıyoruz, kendi yılsonu bilançomuzu çıkarıyoruz, hedeflerimizin neresindeyiz, ya da hiç hedefimiz var mı? Kendimizi neye göre değerlendiriyoruz, kendimiz için geçen yıl neler istedik, neler yaptık, neleri başardık… Tüm bunlar kişisel bilançolarımız…
Kendimizi düşünelim, alalım kâğıdı kalemi elimize, hep birlikte yılsonu bilançomuzu çıkaralım. Acaba zarar damıyız, karda mıyız? Yoksa kendi kendimizi kurtaracak kadar çekip çeviriyor muyuz? Kim istemez şirketinin bilançosunu yılın en iyi şirketleri sıralamasına girmesini, kim istemez seneyi büyük bir keyifle kapatmayı… Gelin bu gün itibarıyla bilançolarımızı yükseltmeye başlayalım… Yeni bir yılda kişisel hedef bilançolarımızı elimizden geldiği kadar artıralım. Önce ailemizdeki bilançolarımıza bakalım, eşimizle, çocuğumuzla gerçekten onlara karşı sorumluluklarımızı yapıyor muyuz? Yoksa bir akademisyen hocamızın dediği gibi… Doğum gününde çocuğu için, arabasının benzinini doldurdum, gece gündüz onlar için çalışıyorum… Daha ne yapabilirim mi? Diyoruz… Sonra iş yerimizde çalışanlarımızla, iş arkadaşlarımızla olan bilançolarımıza bakalım, sonra çevremizle ve bu halkayı genişletelim…
İçimizi hafif bir mutluluk esintisi kaplıyorsa ne mutlu bizlere… Mutluluğun geçtiği yol… Hayatımızın netleştiği an, yaşamış olduğumuz bir yılın özeti, kısa film, filme eleştirel bakış, keşke şunları şu şekilde yapsaydım daha güzel olurdu.
Genelde keşke kelimesini hep olumsuz algılıyor ve yorumluyoruz. Aslında keşkeler hayatla ilgili bize çok şey öğretmekte olup, bir şeyin iyiliğini ya da kötülüğünü görmemize, tecrübe kazanmamıza yardımcı olmaktadır. Bize bunları sağlarken öğrenmenin en iyi yollarından biri olan deneme yanılma yönteminin adıdır keşke…
İnsanın kendi özeliyle ilgili keşkelerin dışında, bir de içinde bulunduğu toplumla ilgili keşkeler var. Bu keşkeler de düzelmesini arzu ettiğimiz şeyleri ifade ediyor aslında.
Kontrolü kendi elimize alalım. Çevremizin bize sunduğu hayatı yaşamayı bırakarak kendimiz olabilme çabasına girelim. Ne kadarını başkaları yaşamış benim yerime....ya da ben başkalarının.... ? Güvenli limanlardan çıkarak, zincirlerimize elveda diyelim. Aynadakinin ne kadarı ben'im, ne kadarı oynadıklarım. Korkularımızı atalım üzerimizden. Vazgeçebilmenin zor ama bir o kadar da şart olduğunu görebilelim. Kendimizi tamamıyla bir işe, bir olaya adayıp diğer rollerimizi aksatmayalım. Ama öyle rollerimize o kadar çok kapılıp, asıl kendimizi arayıp bulmakta zorlanmayalım. Bu nedenle, ne yaşarsak yaşayalım kendimizden caymayalım.
Gelin bu gün güzel bir fotoğraf çektirelim, bu güzel anımızı ölümsüzleştirmek için… Ve önümüzdeki yıl, geçen yıl daha yaşlı görünüyormuşum diyebilelim…
Ben şimdiden en güzel fotoğrafımı çektirmek için heyecanlıyım ve çok sabırsızlanıyorum, keyifleniyorum… Fotoğraf makineleriniz hazır olsun…
Tüketmek için acele etmeyelim günlerimizi…
Herkese ümitlerle beklediği yeni bir yıl gibi, her gününü aynı heyecanla beklediği bir yıl diliyorum…
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm yazıları
ShareThis
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|