Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Yusuf Ziya HALEFOGLU Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
Aşk ile Meşk?
04.02.2011
Yusuf Ziya HALEFOGLU
Okunma Sayısı : 7690
Oy Sayısı : 10
Değerlendirme : 4,7
Popülarite : 4,7
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Son aylarda bende takıntı haline gelen bir kelime aşk…

Aşk olmayınca, meşk olmazmış denir… Meşk'in anlamı "öğrenim"miş. Aslına bakılırsa aşkla-meşkin sanki bir alakası yokmuş gibi gözüküyor değil mi?

Öğrenmeye, yani meşk etmeye de "temeşşuk" denirmiş ve genelde bir sanatı öğrenme konusunda kullanılırmış. Özelliklede musiki, yani müzik eğitimi verilen yerlere de "meşk hane" denirmiş.

Gerçekten, sanatçılar işlerini aşkla yapmasalardı ne olurdu? Hep sıradan, hep bayağı işler ortaya çıkardı herhalde. Ama en güzel sanat örneklerine bakın, hepsinin içinde bir aşk vardır. Aşkın duygusu vardır, güzelliği vardır, gönlü vardır, ruhu vardır… Ve her şaheserin sonunda bir meşk vardır.

En basiti kendimden örnek verecek olursam, dersimi aşk ile anlatmazsam, ne öğrencim anlıyor, ne ben tatmin oluyorum. Ne zaman ki derslerimi aşkla anlatıyorum, öğrencimde bu kez aşkla dinlemeye başlıyor, işte o zaman mutlu oluyorsunuz, hayatınız anlam kazanıyor. Öğretmek için girdiğiniz o dersten, çok daha fazla şey öğrenerek çıkıyorsunuz…

Bunun her işte böyle olduğunu düşünüyorum, herkes işini aşkla yapmış olsa…

Aslında her şey aşkla başlamaz mı? Şunu çok iyi biliyorum ki artık, bir şeye aşkla başlamazsam, onu tam olarak gerçekleştiremiyorum. Ve her zaman bir şeyler eksik kalıyor. Hayatımızda küçük şeyler deyip önemsemeden üzerinden geçtiğimiz o kadar çok şey var ki, hâlbuki bunlar bizim için olmazsa olmazlarımız… Şunu da hemen şöyle yapayım, ya da hemen halledeyim dediğimiz, aşksız yaptığımız her şey bize aslında o kadar çok şey kaybettiriyor ki. O küçücük şeylerden o kadar büyük şeyler öğreniyorum ki, etkisi o kadar büyük oluyor ki, sonuçlarını görünce bazen şaşırmıyorum dersem yalan olur.

En basiti bir dostumuza sabah bir mesaj atalım, ama bunu aşkla yapmayı deneyelim, bakalım sonuçları bize nasıl dönecek.
Kimsenin aşkın inceliklerine vakit bulamadığı bir zamanda yaşıyoruz aslında… Böylesi bir zamanda aşk bir latife değil, başlı başına bir pusuladır…

Aşk aslında var olma amacımızdır.

Hayatın gerçek anlamı aşkla başlıyor. Bütün güzelliklerin başında aşk gelir… Herkesin hikâyesi aşkla başlar…
"Tek" olan biz, "diğer"imizi bulur ve yaratmaya başlarız…
Aşk yeniden doğuştur…
Aşk aydınlanmadır…
Aşk gizemlidir, kırılgandır, özen ister, bakım ister, fedakârlık ister, korunmak ister, okşanmak ister, fark edilmek ister, duymak ister, görmek ister, yaşanmak ister.

Bazen bir an sürer, bazen bir gün, bazen sonsuz…

Aşk kalbinizdir, kalp sizin, siz o, o sizsiniz…

Aşk güzelliktir, mutluluktur. Güzellik biraz hoşgörü, biraz tolerans, biraz alçakgönüllülüktür. Güzellikler bunlardan beslenir, güzellikler elinizi uzatıp aşk köprüleri kurmaktır… 

Bir yazar şöyle söylemiştir; aşkın hiçbir sıfata ve tanımlamaya ihtiyacı yoktur. Başlı başına bir dünyadır aşk. Ya tam ortasındasındır, merkezinde, ya dışındasındır, hasretinde…

Mevlana;"Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilirler"  der.
Aşk zaten dilsizdir…

O nedenle, çok fazla çaba sarf etmeyelim konuşmak için, sadece gönüllere girelim, duygularımızı paylaşalım, aşkı sonuna kadar yaşayalım.  

Her şey benim olmasın, bizim olsun, bizlerin olsun, biz olalım. Benim yaşamım olmasın hayatımız…
Sahiplik duygusu yaratmayalım birbirimize… Birbirimizin sahibi miyiz, yoksa birbirimiz miyiz?

Son günlerde çok sık rastladığım bir olaylar zinciri, özellikle biz yaşlardaki çiftlerde, hep ben duygusunun öne çıkması. Hâlbuki biz diyebilsek, bizlik erdemini yerine getirebilsek…

Çünkü ben başlamadım, biz başladık, biz olduk…

Bizim aşkımız diye bakabilsek her şeye, aşkla yaptıklarımıza baksak, dünyanın en güzel şeylerini görürüz. Niçin bunlara bakmayı unutuyoruz ki.

Ama sadece bakmak değil, aşk ile bakmak, bize o kadar çok meşk ettiriyor ki.

Her zaman karşımızdaki insana aşkımızı sunalım, o kişinin gözüyle kendimize baktığımızda güzelliğimize bizde inanamayız.

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org