Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Yusuf Ziya HALEFOGLU Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
Dürüstlük Aralığı
17.10.2013
Yusuf Ziya HALEFOGLU
Okunma Sayısı : 11111
Oy Sayısı : 16
Değerlendirme : 4,88
Popülarite : 5,87
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Böyle bir aralık ne anlama geliyor. Ya da böyle bir aralık var mıdır?
Bu aralık neyi ifade eder.

Hepimiz aslında iki benlik taşırız. Bir gerçek benlik, diğeri dış dünyaya gösterdiğimiz benlik. Gerçek benlikle, dış dünyaya gösterdiğimiz benlik, dürüstlük aralığımızı ifade eder.

Bu aralık arasındaki fark ne kadar büyükse, aslında hayatta o kadar mutsuz oluruz. Kendimiz olmaktan uzak bir yaşam sürüyoruz demektir. Bu bizim kişisel olarak en büyük yenilgimizi de ortaya çıkarır... İki benlik arasında fark büyüdükçe, kişisel özgürlüğümüz de o derece sınırlı olmaz mı?

O halde, kendimizi tanımak istiyorsak, kendi sözlerimize bakmalıyız. Gerçek benliğimizi sergilemeliyiz. Saklı olduğumuz yer orası çünkü… Her şeyin gerçeği özümüzde değil midir? Öz’den kendini saklayabilen var mıdır? Ya da sadece sakladığımızı mı düşünürüz?

Platon’un Devlet kitabında çok özel bir hikaye vardır; hikâyeye göre, Gyges, Lidya kralının hizmetinde bir çobandır. Günün birinde bir kasırga veya deprem yüzünden yer çatlar ve hayvanların otladığı yerde derin bir yarık açılır. Bu yarığın içine inen çoban, orada içi oyuk, üstü delik deşik, tunçtan bir at bulur. Eğilip atın içine baktığında, orada insan boyundan büyük, parmağındaki altın bir yüzük olan ölü görür. Bu yüzüğü alıp yukarı çıkar. Çobanlar ay sonunda krala hesap vermek için toplanırlarmış. Gyges toplantıya bu yüzükle gelir. Otururken yüzüğün taşını farkına varmadan avucunun içine çevirir. Bunu yapar yapmaz da görünmez olur. Kendisi de dâhil, orada bulunan herkes şaşakalır. Yüzükle oynarken taşı çevirince yine görünür olur. Böylece Gyges, yüzüğün tılsımını keşfeder: Yüzüğün taşını içeri çevirince görünmez oluyor, düzeltince görünür. Bunun üzerine görünmez olarak saraya girer, sarayda kraliçeyi baştan çıkartır, onun yardımıyla kralı öldürüp yerine geçer . Bundan sonra yapacakları sınır tanımaz...

Bir an için bizler bu yüzükle neler yapabileceğimizi düşünelim. Ne kadar ahlaksızlık yaparsanız yapın, görünmeden yaptığınız için hiç bir şekilde suçlanmayacak ve ahlaklıymış gibi görünmeye devam edeceksiniz. Her türlü ahlak kurallarına uygun davranmaya ve hatta kendinizi dünyanın en iyi insanı bile gösterme şansınız vardır. Toplumda ahlaklı birisi olarak hala tanınmaya devam edebilirsiniz. Çünkü yaptıklarınızı hiç kimse görmüyor...

Bir de makam veya mevki sahibi iseniz ve onun arkasına sığınıyorsanız bu da ekstra gizlenmedir.

İşte asıl nokta da burada gizli. Eğer böyle bir durum da iken, herkes sizi yine de ahlaklı görmeye veya iyi bir insan olarak görmeye devam edeceği için, her şeyi yapıp bir kenara çekilebilirsiniz. Hesap verme endişesi taşımadan, yine de bu şekilde ahlaklı olmaya devam edebilirsiniz...

Bir başka açıdan, din kavramı işin içine girdiğinde, Tanrı korkusu ile bunu yapmazdık belki de... Tanrının bizim yaptığımız her şeyi gördüğünü düşünerek yapmazdık. Peki o zaman dürüst veya ahlaklı olur muyduk? Korku ile yapılan, içten gelmeyen şey dürüst müdür? Hesap verme korkusu ile yaptığımız her hareket, Gyges’in yaptığından ne kadar farklı bir ahlak olurdu? Yasaya, kanuna, korkuya, her ne ad verirseniz verin, bunlara yakalanmadan yapılan veya ondan korktuğunuz için yapılmayan her şey, gerçekte ne kadar dürüsttür.

Bütün bunları yaparken aslında insan bir tek şeyden kaçamaz. O da kendisinden... Kendi benliğimizden...
Bu durumda kendi benliğimizden bizi kim kurtaracak? Sonuç; ya mutluluk, ya da mutsuzluk...

Bence mutlu olmak için, dürüstlük aralığımızı biribirine yapıştırma çabasında olmalıyız...


Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org