Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

İbrahim Arıkan Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

EKONOMIK KRİZ
31.12.2010
Okunma Sayısı : 5760
Oy Sayısı : 0
Değerlendirme : 0
Popülarite :
Verdiğiniz Puan :
 

 

EKONOMIK KRİZ

KRİZİN AYAK SESLERİ
İbrahim Arıkan

1970'li yıllarda New York Borsası Başkanı Bernard Lasker'in krizle ilgili yazdıkları şöyleydi. "Bildik evreleri takip ederek felaket getiren bir spekülasyonun yaklaştığını hissediyorum. Önce sağlam hisse senetlerinde yükseliş, sonra ikinci piyasada şişme, ardından  tezgah üstü piyasa hareketleri, daha sonra yeni hisse senetlerinin  doluştuğı bir çöplük  piyasası ve en sonunda kaçınılmaz çöküş. Ne zaman geleceğini bilmiyorum ama yaklaştığını hissediyorum. Ve lanet olsun bu konuda ne yapacağımı bilmiyorum." Lasker'in belirttiği gibi kriz geleceğini hissettiriyor. Ancak kapımızı ne zaman çalacağını bildirmiyor. O nedenle krize "davetsiz ve yaramaz misafir" denmesi yanlış değil. Ne zaman geleceği bilinmediği giib, geldikten sonra ayrılış  vakti de bilinmeyen yaramaz misafirin , hangi şiddette yıkım yapacağı da bilinmiyor.  Yöneticilerin  çaresizliği de burada başlıyor.

Kriz Tanımı: Kriz, sosyal  veya ekonomik buhran (bunalım) olarak tanımlanmaktadır. Başka bir söylemle "ani  beliren  tehlike" veya riskin tehlikeye dönüşerek , kontrolümüzdeki kuruma sosyal veya ekonomik açıdan zarar verme sürecidir.

Krizlerin Tarihçesi: Dünyamızda yaşanan önemli ekonomik krizlerin tarihlerine baktığımızda, hakkında bilgi edinebildiğimiz en eski ekonomik krizin  1697 krizi olduğunu  görürüz. Bu, 1694 yılında Hollanda bankası States General'in, İngiliz bankası Bank Of England'a verdiği 2 milyon gulden  borcun  ödenmemesi sonunda oluşan ekonomik krizdir.

O tarihten  sonra dünyamız birçok ekonomik krizle karşılaştı. Son yüzyılda ekonomik krizlerin  periyotları sıklaşmaya başladı. Önümüzdeki süreçte kriz periyotlarının daha da sıklaşmayacağını kimse söyleyemez.

Her kriz oluştuğunda, kriz yokmuş ya da kendi yönettikleri ülke veya işletmede olmayacakmış gibi davranan yönetimler, kriz ve onun yapacağı tahribatı önleyemediler.

Kriz oluşmadan onun belirtilerini önemseyip gerekli önlemleri zamanında alan yöneticilerin, ülkelerinde veya işletmelerinde krizin oluşmasını önleyemeseler  de, en azından  krizin hasarını azalttıkları bilinmektedir.

Bir şirket veya ülke krizin kaynağı olmayabilir. Başka şirketlerde veya ülkelerde oluşan krizin ülkemizi veya şirketimizi etkileme ihtimali de çok yüksektir. Bir yerde veya işletmede oluşan ekonomik kriz anında yok edilmezse diğer yerlere kısa sürede yayılır. Çünkü dünyayı öyle dizayn ettiler ki ekonomik açıdan tüm ülkeleri ve işletmeleri balık ağının düğümleri gibi birbirlerine bağladılar. Dünyayı böylesine küreselleştirenler, gelecek nesillere, "Dünyayı balık ağları ile ördük" marşını mırıldanacaklar. Oluşturdukları düzene de küreselleşmenin başarısı diyecekler.

Kriz Türleri : Krizin birçok türü vardır. Krizin türü, krizi oluşturan riskin türü ile aynıdır. Örneğin , kalbi besleyen  damarların  daralmaya başlaması  ile kalp krizi riski başlamış olur. Zamanında doğru teşhis edilip  önlem alınmazsa damarlardaki  daralma artar. Bir gün  damarlardan en az biri ani olarak tıkanıp kanın  o damardan akmasını önleyebilir.  Bu an,  kalp krizi anıdır. Bu örnekte görüldüğü gibi kalp krizi bir anda oluşmadı. Damarların daralmaya başladığı andan itibaren  her an krize dönüşme ihtimali vardır.

Kalp damarlarının daralması tespit edilir, kan pıhtılarının  damarda birikmesi önlenirse kalp krizi riski azalır.  Aksi halde, kriz kaçınılmaz olur. Kriz geçiren kalp, durmasa da  bünyede hasar oluşturur.

Ülkeler ve işletmeler için hayati önem taşıyan ekonomik kriz de bir anda oluşmuyor. Önce krize neden olan riskler oluşuyor. Oluşan riskler yüzünden işletmenin gelir kanalları  bir gün tıkanıyor. Tıkanma nedenleri , üretimin  düşmesi , ürünün satılmaması, nakit akış aksamaları vb. olabiliyor. Nedeni ne olursa olsun, kriz başlamış oluyor. İşletme krizi atlatsa dahi hasar meydana geliyor. Bu yüzden ülke ve işletme yöneticileri , krizden değil, riskleri önlemekte geç kalmaktan korkmalılar.

Krizlerin Görünen Nedenleri: Ekonomik krizlerin oluşumu, yayılması, yaptığı ekonomik yıkımlar her devirde, hatta her krizde belli farklılıklar göstermektedir.

Her kriz kendine özgüdür. Her krizin çıkış nedeni, yayılması ve yaptığı tahribat farklı olmakla beraber, krizlerin birçok ortak yanları da vardır. Ekonomik krizin oluşmasına neden olan gelişmeler, diğer bir ifadeyle ekonomik riskler, her kriz çıkışında tekrarlanan benzer olaylardır. Ekonomik krizin başlama anı, bir tetikçinin kriz kıvılcımını çakma anıdır.

Bir ülke veya işletmede kriz başlayınca yöneticiler, kriizn görünür nedenleri üzerinde yoğunlaşırlar. Gerçek neden çoğu kez göz ardı edilir. Krizi tetikleyen olay, krizin gerçek nedeni gibi algılanır veya algılanması sağlanır.

Yaşanan tüm krizlerde, krizin yaşandığı  ülke veya işletme yöneticileri , büyük çoğunlukla kriz nedeni olarak; uyguladıkları ekonomik politikaları veya bu politikaları yöneten aktörleri değil, krizi  tetikleyen olayları kriz sorumlusu olarak tanıttılar. Krizi tetikleyen olayın yöneticilerini de günah keçisi ilan ettiler.

Örneğin, ABD yetkilileri 1929 krizinin nedeni olarak, ABD borsasında (Dow Jones Borsası) işlem gören hisse senetlerinin ortalama değerinin 24 Ekim 1929 günü 328 den 230'a düşmesini, diğer bir ifadeyle borsanın bir günde %30 kayıp yaşamasını ilan ettiler.  Borsadaki  bu  kaybın  sorumlusu olarak da iki finans kuruluşunu gösterdiler. Oysa ki , 1929 krizinin  gerçek nedeni farklıydı. ABD yetkilileri , 1929 krizinde olduğu gibi bugün  yaşanan ekonomik krizde de benzer yaklaşımlar sergilediler.

Yakın tarihimizde yaşanan ekonomik krizlerle bunların görünen nedenlerini kısaca hatırlatmakta yarar var.

Son Altmış Yılda Yaşanan Krizlerin Nedenleri

1948 Krizi      :  Krizin nedeni olarak , 1939 yılında başlayan ve 1945 yılına kadar devam eden  İkinci Dünya Savaşı gösterildi. 

1954 Krizi      : Bu krize neden olarak, Kore Savaşı ve onun getirdiği gıda fiyat artışı     
  gösterildi.

1958 Krizi      : Gıda başta olmak üzere , dünyada emtia fiyat artışı kriz nedeni olarak
  anlatıldı.

1969 Krizi      : Türk parasının değer kaybının yüksek olması kriz nedeni olarak anlatıldı.

1974 Krizi      : Petrol fiyatlarının 1974 yılında bir önceki yıla göre 4 kat artması krizin tek
  nedeni olarak yorumlandı.

1978 Krizi      : Türkiye'nin 1970 yılında 1,8 milyar dolar olan dış borcu 1977 yılında 10 
  milyar dolara çıktı. Krizin tek nedeni dış borç dendi.    

1979-80 Krizi : 1979 yılında petrol fiyatının % 150 artışı krizin sorumlusu olarak ilan edildi.

1986 Krizi      :  Türkiye'de 1986 yılında kamu harcamalarının artması, ekonomik dengeyi
   bozdu. Zorunlu devalüasyon yapılmasının krize neden olduğu söylendi.

1988-89 Krizi : Bankaların döviz açığının büyüdüğü, bu durumun  durgunluğa neden olduğu,  
  durgunluğun da krize neden olduğu belirtilerek bankalar krizin baş sorumlusu
  olarak gösterildi.

1991 Krizi      : 1991'de Körfez'de çıkan olaylar ve bunun sonucunda oluşan ekonomik kriz
  nedeniyle Türkiye riskli ülkeler listesine eklendi. Bu durum yabancı sermaye
  kaçışını hızlandırdı. Yabancı para kaçışı 2,6 milyar dolara ulaştı. Yabancı para  
  kaçışı, Türkiye'de kriz nedeni olarak görüldü.

1994 Krizi      : Avrupa para piyasalarındaki dengesizlikler, Türkiye'den 4,2 milyar dolar
  sermaye çıkışına neden oldu. Bu neden, Türkiye'de oluşan krizin baş
  sorumlusu olarak gösterildi.

1998-99 Krizi : 1998 yılında Asya'da başlayan Rusya krizinin Türkiye'ye ulaşması, bir
  Gecede 6 milyar dolar sıcak paranın Türkiye'yi terk etmesi, krizin ana   
   Nedeni olarak belirlendi.

2001 Krizi      : Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet  Necdet Sezer'in Milli Güvenlik Kurulu
   toplantısında, o günün başbakanı rahmetli Bülent Ecevit'e Anayasa kitabını
   atması kriz nedeni kabul edildi.

2007 Krizi      : Bugün yaşamakta olduğumuz ekonomik kriz 2007 ortalarında ABD'de
  başladı. 2008 yılı  boyunca şiddetini artırarak dünya ülkelerine yayıldı.

Bugün  yaşamakta olduğumuz krizin  nedeni olarak "Mortgage kredileri" gösterildi.
 Suçlu olarak da bu kredileri veren bankalar ve onların CEO'ları ilan edildi.


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org