Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Alican Ulusoy Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Başarılı Yönetici Taktikleri
05.12.2010
Okunma Sayısı : 12506
Oy Sayısı : 14
Değerlendirme : 4,64
Popülarite : 5,32
Verdiğiniz Puan :
 

 

Başarılı Yönetici Taktikleri
Alican Ulusoy

.
.

izlemek için tıklayın

.
.

dinlemek için

.
.

Başarılı Yönetici Taktikleri

.

EDUPLUS 9. Yönetim Zirvesi
Deşifresi
 
Alican Ulusoy (AU)
Bülent şenver (BS)
 
BŞ: Bize verilen konu "Yöneticilerin başarı için temel özellikleri" Çok zor bir konu temel özellikler. Bazı temel özellikler hakikaten temel olsa dahi, bu yaş grupları itibari ile farklı özellikler olabilir. Alican'ın benden farklı özellikleri var, benden farklı sayfalarda yer alıyor. Benim farklı özelliklerim var. Ben şimdi hoca sıfatı ile  burada konuşuyorum. Gençlerle tecrübelerini paylaşan şapkamla.

AU: Müsaade ederseniz bende size hocam diyeceğim.

BŞ: Tabii, memnuniyetle. Bir de kuşak farkımız var. Ben siyah kuşak, o sarı kuşak. Kuşak tabiki yaş kuşağı. Ben onların babalarını  rahmetli Cemal Ulusoy, kardeşleri Yılmaz Ulusoy'u Saffet Ulusoy'u çok iyi tanıyan , onlarla birlikte iş yapmış bir kuşak oluyorum.

Bu beceri kısmını Alican ile konuşacağız ama genç patron olarak, genç girişimci olarak onun yöneticilikte aradığı özellikler, beğendiği özellikler  nelerdir diye. Ama ondan önce  eğer ben bir şey sormazsam bana çok kızacaklar . Asıl yöneticilikte başarı ile ilişkili bu holding 'in içinde belirli bir stratejik karar aldılar. Stratejik karar nedeni ile bundan sonra daha iyi işler  yapacağına holding'in patronları inandı ve Yılmaz Ulusoy, Saffet Ulusoy ve Alican Ulusoy kendi yollarına doğru bir okyanusta yelken açtı.

Bu stratejinin ana noktasındaki belki bizlerede yararlı olur, bizlerde ileride zamanı geldiğinde böyle bir okyanusta yeni bir rota çizebiliriz diye bu işin sırrını, bu işin stratejik gerekçesini başarılı yönetim ve başarılı girişimcilik olarak ele alıp bizlerle  paylaşabilir misin?

AU: Bizim üç ortaklı eşit bir yapımız vardı, bunların hepsi aile bireyleriydi. Ün ana sektörde faaliyet gösteriyorduk. Aile içerisinde paylaşım kararı aldık ve bununda ülkemize  milletimize fayda olacağını düşündük. Çünkü üç aileninde kendi sektörlerine ve daha sonra farklı sektörlerde yatırımlara girmeleri ile beraber yatırım yapacağı ve istihdam sağlayacağı için faydalı olacağına, ekonomiye katkı sağlayacağını düşünüyorum.

Aile şirketi olması nedeni ile kendi içerimizde bazı sıkıntılar yaşadık. Kurumsallaşamamak diye özetleyebilirim.

BŞ: Ben onu fazla terletmeyceğim, yerine alacağım.

Ben başarılı yöneticideki temel özellikler nedir ? dediğimde kendime göre bir tespit yaptım. Bu tespitte yıllar boyu iş alemi içerisinde çeşitli sorumluluklar aldıktan sonra bizim Türk tipi yöneticilerimizin bazı özelliklerini gördüm. Türk tipi  yöneticilerimizin özelliklerinde bana göre bazı özellikler bana göre olumlu geldi, bazı özellikler olumsuz geldi.

Alican istermisin önce bu özellikleri Türk müteşebbis ve yöneticilerin olumlu özelliklerini, benim tespitlerimi seninle paylaşayım, burda senin genç görüşünü alalım.

Bnim ilk gördüğüm olumlu özellikler dediğim Türk yöneticisi "Yoktan var etmesini bilen" insan tipi. Az kaynakla çok iş yapmasını becerebilen insan tipi. Sizce bu başarının sırlarından birtanesi midir?

AU: Bizim ülkemizde yokluk görmemiş diye bir kavram vardır. Buna tamamen  katılıyorum. Kaynak kısımlarımız geçmiş dönemlerde çok fazlaydı. Dolayısıyla sanayicimiz, işadamlarımız , esnafımız, sıkıntılar içinde iş yapmaya, işleri devam ettirmeye, işleri büyütmeye çalıştılar. Dolayısıyla hep çözüm odaklı model arayışı  içerisinde oldular.

Bunlara geçmiş dönemdeki devlet politikaları , yabancı şirketler ve küresel rekabette zorlaştırdı. Dolayısıyla ekmeğini taştan çıkartmak noktasında çok becerikli olduğumuzu söyleyebilirim.

BŞ: "Kaldırabileceğinden daha fazla büyük risk alan" yöneticidir.

AU: Aslında çok cesur bir milletiz. Tarihimizden beri bu böyle gelmiş. Cesuruz, dolayısıyla kaldırabileceğimizden daha fazla riskler alıyoruz. Ancak burada riski çok iyi tanımlamak lazım. Riski tanımlarken kendinizide iyi görebiliyor  ve anlayabiliyor olmanız lazım. Herkesin risk algısı ve herkesin karakteri aynı değil. Dolayısıyla bunların bir denge içerisinde, bir kompozisyon içerisinde  olması gerektiğine inanıyorum.

Tabiki elinden gelenin en iyisini yapmak hepimizin bildiği , hepimizin kullandığı bir söylem ancak yaptığını iddia edenlere de dikkat etmek lazım.

Batılılar daha ziyade rahat şartlarda ve seçeneklerin olduğu , yaşamak istediği şartlarda çalıştılar. Halbuki Türkler, bizim milletimiz her şartta, her koşulda yapmayı becerebilmeyi bildiler. Dolayısıyla ülke seçmeksizin  şartlara uyum sağlayıp orada hayatımızı idam etmeyi becerebildik ve çok da başarılı işler yaptık.

BŞ: Kaldırabileceğimizden fazla risk almak olumlu özellik olduğu gibi eğer çok da büyük riskler alınırsa bazen bu risk taşının altında ezilebilirsiniz. O nedenle de dikkatli olmak lazım.

"Pratik zekalı ve çözüm üreten" diye görüyorum Türk müteşebbisni.

AU: Övünerek söyleyebilirim özellikle Karadenizliler için bu çok söylenir. Malum bizde Karadenizli bir aile olmamız sebebi ile bu özelliği gururla taşıdığımı söyleyebilirim.

Yine batılı ülkelerden örnek vereceğim. Batılılar daha ziyade metodlar üzerine, kavramlar üzerine çalışmalar yaparlar. Uzun seneler neredeyse ezelden beri işlerini bu düzende yaptıkları için mükemmelliyete ulaşıyorlar. Mükemmel çalışıyorlar. Milyonlarca kez yapmanın getidiği rahatlıklık oluyor. Dolayısıyla kütüphaneleri zengin oluyor. Bizim böyle bir şansımız yok. Olmadı. Böyle bir geçmişimiz yok. Sürekli krizler yaşadık, krizler içerisinde olduk. Burada kronik ve yapısal krizlerden baksetmiyorum sadece. Aslında bütün bunları yaşamamız sebebi ile bağışıklık sistemimiz kuvvetlendi. Dolayısıla biz doğuştan kriz yöneticisiyiz desem aslında çokta yanlış söylemiş olmam.

Biz teknemizi rotasında , yolunda tutmayı her zaman becerebildik. Fırtına olduğu zamanlardada yine sağ sağlim limana gitmeyi başardık. Dolayısıyla Türk yöneticilerin iyi adapte olabildiğini ve gemisini rotasından şaşırmadan sapa sağlam limana götürdüğüne birçok kez  şahit olmuşuzdur. Son yaşadığımız krizde de en az etkilenen ülke olmak bunun bir anlamda teyididir.

BŞ: Benim tespit ettiğim bir olumlu özellik de "Değişen şartlara çabuk ayak uydurabilen insanlarız biz."

AU: Türk  yöneticileri her zaman her koşulda, çalışmayı başarılı olmayı  becerebilmişlerdir. Biz ekmeğimizi kazanmayı her zaman başardık. Kriz yaşamamız, zor şartlarda bulunmamız bize bir esneklik getirdi.Fakat bu esnekliği stratejimizden, vizyonumuzdan da koparmamak lazım. Rüzgar buradan esiyor, biz de oraya gidelim doğru bir mantık değildir.

Ortama uyum sağlama konusunda son derece becerikli olduğumuzu düşünüyorum.  Ortamlara çok iyi uyum sağlıyoruz, hatta zaman zaman ortamları kendimize benzetiyoruz. Dolayısıyla çok önemli bir haslet olduğunu düşünüyorum.

BŞ: Herkes için geçerli olmayabilir ama çoğunluk için "Başarılı olmuş insanlar sorumluluk alabilen, aldığı sorumluluğu doğru dürüst yerine getirebilen insanlar" diye tanımlıyorum.

AU: Kişinin kendine saygı duymasının en önemli özelliği olduğunu ve sorumluluk alabilmeninde saygı duyulan,  saygı duyulacak kişi olduğuna inanıyorum. Dolayısıyla ben şirketteki arkadaşlarımla da konuşurken "Yapabileceğinizin en iyisini yapın" diye paylaşırım. Onlardan böyle bir beklentim olduğunu söylerim.

Burada itiraf  etmem gerekiyor ki en iyi ve en kötü özelliğim mükemmelliyetçi olmam. Bunun avantajları olduğu gibi dezavantajlarıda oluyor. Fakat iyi tarafından yaklaştığınız zaman daha iyisini yapmak, biraz daha fazla verebilmek ve o işten daha fazlasını çıkarabilmek en azından her türlü çaba, gayret sarfedebiliyorsunuz.

Sorumluluk almak derken bazen kişinin kariyer ve geçmişide bu özelliği ister istemez kendisine kazandırıyor. Babam çok erken yaşta rahmetli olduğu için, çok erken yaşta sorumluluk almak durumunda kaldım.  Bununla beraber ailenin sorumluluğuda insanın üzerine geliyor. Bunuda elimden geldiğince iyi yaptığıma inanıyorum.

BŞ: Bir de beni m tespitim şu oldu "Türk insanı çok insiyatif almasını seviyor ve insiyatif alıyor" Yabancı şirketlerde birtakım kurallar var, o kadar insiyatifinizi kullanamıyorsunuz. Bazen çok insiyatif almak  olumsuz da değerlendirilir ama ben Türk yöneticilerinde bunu olumlu kategorisine koydum. Biz insiyatif laıyoruz. İnsiyatif alıp karar veriyoruz. Sen seviyor musun insiyatif alan yöneticilerini?

AU: Şunu açıkça belirtmekde fayda var; birçok yönetici insiyatif almayı sevmiyor. Hep söylensin ve söylendiğini yapayım, sonunda eleştirilmeyeyim diye bir beklenti içerisinde.

Girişimci olmak bambaşka bir mevzu , ondan bahsetmiyorum. İnsiyatifi ne zaman ? Niçin? Niye alıyorsunuz bunu çok iyi tahlil etmek gerekiyor. Yine kişinin kendisi ile karakteri ile ilgili bir durum olduğunu düşünüyorum.

İnsiyatif almak halkımız içerisinde negatif anlarda yada kriz anlarında olduğu düşünülüyor. Halbuki iyi bir yönetici, iyi bir lider her zaman insiyatifi eline almak ve her zaman en iyi işi çıkartmak için elinden geleni takımı ile ekibi ile yapar.

Toplantılarda hep söylerim; "Ya ikna edin, ya ikna olun". İkna ettiğiniz zaman ekibin bir parçası oluyorsunuz ve ekipden asla çıkmamanız, sonuca ulaşana kadar ekibin içerisinde olmanız gerekiyor. Oturalım çata çat tartışalım çünkü doğruyu yapmak eğer iyi bir sonuca götürürse bizi hepimizin başarısı oluyor.

BŞ: Birazcık da olumsuz yönlerden bahsedelim. Hep olumlu taraflarımızı konuştuk. Bizim bazı olumsuz özelliklerimiz de var yöneticiler olarak. Benim tespit ettiğim "Şeffaflıktan hoşlanmıyoruz."

AU: Hocam şeffaflıktan hoşlanmayandan bende hoşlanmam. Şeffaflığın çok önemli olduğuna inanıyorum. Özellikle benim için şeffaflık demek güven demek. Çünkü ne kadar şeffafsanız o kadar açık oluyorsunuz, ne kadar açık olursanız o kadar güvenilir insan oluyorsunuz.

Bu tabii sadece iş hayatında böyle değil. Siyasette de böyle, ikili ilişkilerinizde de böyle, evliliklerde de böyle. Benim için şeffaflık eşittir kurumsallaşmaya giden ilk adımlardan ama en önemli adımlardan bir tanesi . Kurumsallaşmaya gidebildiğiniz zaman şirketinizi halka açma yönünde bir çalışma içerisine girebiliyorsunuz. Halka açma ile beraberde bir başarı yakalayabiliyorsunuz.  Dolayısıyla bütün bunların olabilmesi için ne kadar şeffaf olursanız o yolda o kadar hızlı ilerleyebilirsiniz.

BŞ: Benim gördüğüm olumsuz özelliklerden bir tanesi de "Hesap vermeyi sevmiyoruz." "Ben Allah'tan başkasına hesap vermem.Bu kim ki bana hesap soruyor"

AU: Denetlenmiyorsanız denetleyemiyorsunuz. Denetleyemiyorsanız yönetemiyorsunuz. Yönetemiyorsanız da işinizden haberiniz yok demektir. Dolayısıyla bu bir anlamda bir ego sorunu olarak ortaya çıkıyor. Ego sorunu denildiğinde tamamen negatif anlaşılsın istemem. Çünkü hırslı ve hedefleri olan kişinin egosuda olur. Dolayısıyla dürüst çalışmak, hata yapmaktan korkmamak çok önemli.

Tabiki insanız iş içerisinde de , sosyal hayatımızda da, özel hayatımızda da hatalar yaparız ama önemli olan yanlış yapmamak. Hataların telafisi olur. Yanlış yapmamaya dikkat etmemiz gerekiyor.

Çok sevdiğim bir söz var "Hiçbir şey yapmazsan hata da yapmamış olursun." Tabiki hiçbirimizin amacı da böyle yaşamak değil.

Benim arkadaşlarımla ve ekibimle paylaştığım, hep söylediğim bir söz var "Yapın, hatada yapın, hesap verin, ortaya çıksın, bizde düzeltelim." Hata yapmaya kormaya başladığınız andan itibaren  iş de yapamamaya başlıyorsunuz.

BŞ:Bir de bunu gördüm ben "Biz tepe yöneticiler olarak zaman zaman hesap sormasını bilmiyor veya laiki ile beceremiyoruz."  Kime hesap sormamız lazım? Ne zaman hesap sormamız lazım? Hangi yöntemlerle hesap sorulur?

AU: Hesap sormak denilincede bir negatif intiba oluyor insanların aklında. Neyin hesabını sorduğunuzu önce çok iyi bilmeniz gerekiyor. Hangi bilgiler ile kimden hesap sorduğunuzu çok iyi bilmeniz gerekiyor. Dolayısıyla yanlış bilgi ile yanlış kişiden hesap sormaya başladığınızda sıkıntı başlıyor. Bilgilere sahip olmak lazım. Doğru kişilerle istediğiniz yönde, istediğiniz şekilde iletişim içerisinde olun ki sonunda sıkıntı çıkmasın.

BŞ: Olumsuz gördüğüm başka bir yön de "Paylaşmayı sevmiyor başarısız yöneticiler" Paylaşarak mı daha başarılı olunur? Paylaşmayarak mı?

AU: Paylaşmayan insan hem sevimsiz oluyor hem de takım oyuncusu olamıyor. Benim kendi temel prensibim birlikte yapalım, büyütelim, en sonunda da birlikte paylaşalım. Bunun çok önemli olduğuna inanıyorum. Eğer paylaşmazsak mutluluğun anlamı kalmıyor. Bizim yörenin çok meşhur lafıdır "Aynı tavanın balıklarıyız." Aynı tavanın balıkları oluncada paylaşmak bir mutluluk oluyor.

BŞ: "Biz aceleci ve tez canlıyız" Ben bunu neden olumsuz tarafa koydum.

AU: Hocam biz Karadenizliyiz, Karadenizlilerde tez canlılık vardır.

BŞ: Biraz ön araştırmayı, ön bilgilenmeyi pek fazla yapmadan bir işe paldır kültür çabucak girişmek bazen bir avantaj getiriyor şanslıysanız. Ama sana katılıyorum Karadenizlilerin o tarafı pozitif sonuçlar veriyor.

AU: Bunu söyledikten sonra tezat bir söylemde bulunacağım ; kendimle ilgili en önemli özelliğim sabırlı olmam diyebilirim. Karadenizliliğin getirdiği tezcanlı olmamla sabırlı olmam gerektiği noktalarda da sonuna kadar sabretmeyi, sebat etmeyi öğrendim.

Uzun koşucu olmak çok önemli. Zaman zaman ağır gitmeniz gerekiyor ama hedefi koyun, hedefe doğru sağlam emin adımlarla ilerleyin diye düşünüyorum.

Acele etme noktasına geldiğiniz zaman sıkıntı başlamış demektir. Acele içerisinde strateji üretilemez. Zaten acele içerisinde strateji üretmeye kalktığınız zaman bütün problemler başlamış ve devam ediyor olacaktır.

Yine çok kullandığım bir sözü paylaşmak istiyorum sizinle "Çabuk yapalım ama acele değil."

BŞ: Buradan bu bilgileri aldıktan sonra gidip iş yerinizde yöneticiniz bu raporu yetiştirmen lazım dedikten sonra siz "Bülent hocam acele işe şeytan karışır dedi. Onun için bir ay sonra yetiştireceğim" dememek gerekiyor.

Olumsuz kefeye koyduğum bir özellik var "Kısa sürede köşe dönmek" birçok insanda birçok gençte ben bunu görüyorum. "Bülent hocam kısa sürede nasıl çok para kazanırız?" "Bülent hocam kısa sürede köşeyi nasıl döneriz?"

AU: Köşelere baktığınız zaman köşeleri dönmek isteyenlerin aslında sayısının daha fazla ve köşelerin daha az olduğunu görüyoruz. Dediğiniz gibi herkes köşeyi dönmek istiyor. O kadar köşe varmı karşınıza çıkıyormu bunu da iyi düşünmek lazım.

Yine insana bakışınız, hayata bakışınız, insana bakışınız,  kendinize bakışınız çok önemli. Cem Yılmaz'ın dediği gibi "Biri İstanbul'a bakıyor şiirler yazıyor, öbürü İstanbul'a bakıyor küfürler ediyor." Nasıl algıladığınız çok önemli.

Dolayısıyla hedefleriniz olmalı. Hedefleri ne kadar ciddiye aldığınız da çok önemli. Ciddiye aldığımız hedeflerimiz hedef olarak kalmalı. Heves etmek noktasına geçmemeli. Heves etmek noktasında kaldığında hedeflerimizden uzaklaşmış oluruz.

BŞ: Olumsuzluklardan benim sana soracağım son olumsuzluk da şu "Etik değerler yerine patronun değerlerini benimseyerek iş yapan yöneticiler."

AU: Burada patronun kim olduğu , nasıl biri olduğu da çok önemli. Her zaman bu söylem doğru veya yanlış diyemeyiz. Patronun kişiliği ile, patronun geçmişi ile, patronun liderliği ile yöneticiliği ile çok alakalı. Makbul olan her şartta ayakta durmak.

İlkelerinizin olması çok önemli. İlkesiz olursanız kıymetsiz oluyorsunuz. Aklı başında patron  zaten "Evet efendim" diyen yöneticilerle çalışmak istemez. Patron kendine birşeyler alamıyorsa, kendini zenginleştiremiyorsa, oturup tartışamıyorsa zaten bir adım öteye geçemiyor demektir. Dolayısıyla evet efendim modeli olan yöneticiler en azından benim tercih ettiğim yönetici modeli değil.

Gerçek olmak etik olmaklada eş anlamlı benim gözümde. Yalana dolana zaten girmiyorum onun affıda kabulude bizde yoktur. Onun için etik olmanın bir tek iş hayatında değil hayat içerisinde de  çok önemli olduğunu biliyorum.

BŞ: Sende benimle aynı fikirdesin ki bir insan bir işe girip çalışmadan önce o işteki patronunun etik değerlerinin ne olduğunu bilmeli. Eğer o değerler size uymuyorsa o şirkete girmeyin, o patronla çalışmayın. Etik değerleri size uyuyorsa o zaman girip patronun değerlerine uyarsınız, kendi vicdanınızın değerlerinede uymuş olursunuz. Gençlere bunu tavsiye ediyorsun.

Bunların dışında senin benim sana sormadıklarımdan olumlu veya olumsuz özellik diye aklına gelen bir şey var mı?

AU: Konuşmamıza ilk öyle başladınız, terlememe sebep oldunuz, özele girmemiz sebebi ile insan ister istemez o günleri o anları yaşıyor. Biraz ailevi konu olması nedeni ile benim mahremim var. Beni baştan terlettiniz. Şuraya bağlayacağım kurumsallığın çok önemli olduğuna inanıyorum. Çünkü bireysellik olmadan kurumsallık olmuyor, kurumsallık olmadan da bireysellik olmuyor. Dolayısıyla takım çalışmasının da çok önemli bir özellik olduğunu düşünüyorum.

Hep iyi lider özelliklerinden bahsettik. Lider olabilmesi için iyi bir takımında olması gerekiyor. Çünkü tek başına insan lider olamaz. Bu bir tek şirketler için değil, tarihe baktığımızda, savaşlara baktığımızda hep bir komutan ve arkasında askerleri olmuştur. Dolayısıyla takım ve takım çalışması çok önemli.

İşi iyi yapmanızda çok önemli özelliklerden bir tanesi. İletişim kurmalıyız ve çalışan arkadaşlarımızıda sürecin bir parçası haline getirmeliyiz. Burada çok sevdiğim bir örnek var, kendimde uzak doğu sporları ile uğraştığım için size oradan bir örnek vermek istiyorum. Üstad olmak batı tarafında yaptığınızı çok iyi yapmak, daha iyi yapmak ile anlatılıyor. Halbuki doğu felsefesine baktığımız zaman üstad olmak demek öğrencinizi veya yetiştirdiğiniz kişiyi kendinizden daha iyi yetiştirebildiğiniz, kendinizden daha iyi bir noktaya getirdiğiniz zaman size üstad deniliyor.

Kurumunuz, markanız eğer sizin ömrünüz ile kısıtlı kalsın istemiyorsanız ekibinize ve kurumsallığa çok önem verin.

BŞ: Çok teşekkür ediyorum. Söyleşimizin sonuna geldik ama Alican Bey'in hiç bilmediği bir oyun oynayarak söyleşimizi noktalamak istiyorum ben.

"Çağdaş Of'lu" Çağdaş Oflu kimdir diye bakıyorsunuz tabii. Çağdaş Of'lu şuanda benim tam solumda oturan Alican Ulusoy'un bir lakabı. Sayın Çağdaş Of'lu benimle bir kelime bir cumle oyununu oynamaya hazır mısınız? Ben Alican Uusoy'a bir kelime söyleyeceğim ve bu kelimenin onda hatırlattığı ilk cümleyi bizimle paylaşmasını rica edeceğim.

Kelime zenginlik cümle.

AU: Zenginlik göreceli bir kavram. Kimileri manevi yönden, kimleri maddi yönden yaklaşır. Aslında gönül zenginliği maddi zenginlikten daha önemli. Tabiki hayatımızı devam ettirmek için ihtiyaçlarımız oluyor, bunları karşılamak için çalışıyoruz, uğraş veriyoruz , emek veriyoruz ama gönül zenginliği çok daha önemli diye düşünüyorum.

: Kelime sevgi cümle.

AU: Sevgi herşeyin temeli. İşinizide sevmeniz gerekiyor, kendinizide sevmeniz gerekiyor, hayatınızıda sevmeniz gerekiyor. Severek yaptığınız neyse o eylem sonunda başarılı oluyorsunuz diye düşünüyorum.

BŞ: Kelime etik cümle

AU: Her zaman hayatın her anında ve saniyesinde etik olmalıyız ve o değerlerle yaşamalıyız diye düşünüyorum.

BŞ: Kelime aile şirketi cümle

AU: Zor ve bir o kadar da keyifli. Ve bunu bir denge içerisinde götürmek en zor olanı. Aile şirketi içerisinde çalıştığım yıllar en çok öğrendiğim en çok keyif aldığım, en çok mutlu olduğum yıllardı. Aile içerisinde böyle bir karar alındı ve herkes kendi yoluna devam etmek üzere. Çalışmalarımıza devam ediyoruz ama sağlam bir zemine oturtup kurumsallaşmayı sağladığınız zaman hakikaten aile şirketi içerisinde bulunmak çok gurur verici.

BŞ: Kelime aşk cümle.

AU: Aşk denilince hep insanın aklına ikili ilişkilerdeki his geliyor ama yaptığınız işede aşkla yaklaşabilirsiniz, çocuğunuza aşkla sevebilirsiniz, o denli derin duygularla yaklaştığınız zaman aslında kendinizi daha hafif hissedersiniz , daha iyi hissedersiniz diye düşünüyorum.

BŞ: Kelime spor cümle.

AU: İnsanın hayatında spor her zaman olmalı. Hepimiz bir koşturmaca içerisinde günlük hayatımız içerisinde sıkıntılarla uğraşıyoruz. Biraz kendinizi dinlendirmenin, kendinize vakit ayırmanında spor ile beraber bir denge sağlayacağı düşüncesindeyim. Bedenimizinde, ruhumuzunda daha zinde sağlam olabilmesi için spor şart.

BŞ: Kelime uzlaşmak cümle.

AU: Keşke hayatın her alanında her ne iş yapıyorsak yapalım bir uzlaşma noktasına varabilsek. Bu kişler içinde aynı, ülkeler içinde aynı, halkımız toplumumuz için de aynı.  Uzlaşmak çok önemli.

BŞ: Kelime lojistik cümle.

AU: Çok iyi yapıyoruz. Lojistik, bir arz talep varsa bunların bir yerden bir yere taşınması gerekiyor. Bunu da söyleyebilirim biz bu iş çok iyi yapıyoruz.

BŞ: Kelime ölüm cümle.

AU: Mutlak gerçek. Doğduk, yaşıyoruz ve öleceğiz. İnsallah hayırlı, sağlıklı ve iyi bir ömür yaşarız.

BŞ: Son kelime Çağdaş Of'lu Alican Ulusoy cümle.

AU: Daha çok yolumuz var hocam. Allah utandırmasın planlarımız hedeflerimiz , niyetlerimiz var. Bunları başarmaya baş koyduk. Bu yolda iki senedir ilerliyoruz. Çok şükür çok  iyi yerlere geldik şirketlerimizi holding çatımız altında  topladığımızdan beri ve daha da ileriye nasip olursa hızla gideceğiz.

BŞ: Alican Ulusoy bizimle tecrübelerini zenginliklerini paylaştı. Ben hepiniz adına ona teşekkür ediyorum ve hepiniz adına yanaklarından öpmek istiyorum.

.
.


Alican Ulusoy, Bülent Şenver

.


Alican Ulusoy, Bülent Şenver

.


Alican Ulusoy, Bülent Şenver

.


.


Alican Ulusoy, Bülent Şenver

.
.
.


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org