Türk Lider .:| turklider.org |:. Tecrübeleriniz Toprak Olmasın ! Türk Liderlerin Tecrübeleri > Ana Oda

Kayıt Ol | Giriş |

23 Nisan 2024

Hazine Sandığım | Hazine Sandığıma Ekle

Ara

Ziynet Odası

Odam Olsun

Türklider Odaları

Sizin Odalarınız

Sohbet Odası

TV Odası

E-Kitap Odası

BŞenver

Gazete Odası

iPad

Hakkımızda

Şifremi Unuttum

Buradasınız :

Metin Kaşo Gözüyle

	Metin Kaşo Gözüyle

Tüm Yazıları ShareThis

Kamera Arkası METİN KAŞO, PERVİN KAŞO
06.11.2009

Okunma Sayısı :

9191

Oy Sayısı :

Değerlendirme :

Popülarite :

3,49

Verdiğiniz Puan :

Kamera Arkası METİN KAŞO, PERVİN KAŞO
Metin Kaşo
.
.

izlemek için tıklayın.
.
.

Kamera Arkası METİN KAŞO, PERVİN KAŞO

Metin Kaşo (MK)
Pervin Kaşo (PK)
Bülent Şenver (BŞ)

Deşifresi

PK: Bu benim aynadan kendimi yaptığım resim. Bu benim ilkokul dördüncü sınıfta ilk dikişi öğrendiğim zaman. Bu teel, bu dikiş, bu makine dikişi. Biz İbrahim Betil ile aynı sınıftaydık.

BŞ: İbrahim Betil'de yapmışmıydı?

PK: Evet. Hepimiz aynısını yapmıştık.Bunu saklamış olmam çok güzel, bu seneye kadar kalmış olması. Ben bunu şimdi çerçeveletip iş yerime asacağım.

BŞ: Müsaade ederseniz ben size küçük bir hediye getirdim, ve Pervin Hanım'a iletmek istiyorum. Önemli bir anı bu. Bakalım hoşunuza gidecek mi? İlk sayfa benim için, tarih açısından değerli.

PK: "Pervin ve Metin Kaşo'ya mutluluğunuz sonsuz olsun" yazıyor.

BŞ: Tarihi okur musunuz?

PK: 29.03.2008

BŞ: Bu size 29 mart 2008 de verilmiş bir hediye. Ne hediyesi olabilir bu size?

PK: Bu bizim nişan tarihimiz.

BŞ: Bu size nişan yıldönümü heyiyemiz olsun. Ve içinde Metin Bey ile olan resimleriniz var.

PK: Harika. Çok güzel resimler. İnanılmaz. Çok teşekkür ederim Bülent Bey.

BŞ: Nice uzun yıllara diyorum.

PK: Çok anlamlı bir hediye. Biz daha önce de Lenvent mağazamızda yaptığımız bir roportajda çekilen resimler . Çok ince düşünce ile hazırlanmış bir şey.

PK: İki senedir ben resim dersine gidiyorum, orada yaptığım suluboyalar. Bunları Allah kısmet ederse yardım maksadıyla kimsesiz çocuklar için bir sergi hazırlamak istiyorum..

Bunlar gelincikler, Bu Bodrum'da bir koy'a gittik, orası. Bu kar manzarası. Bunlar fotokopileri, orjinalleri çerçevede.

BŞ: Bunlar kartonun üzerine mi

PK: Evet bunlar fotokopileri, orjinalleri çerçevede. Kaliteli kağıda yaptırınca orijinal gibi duruyor.

BŞ: Pervin Kaşo Hanım'a sormak istiyorum, siz Metin Kaşo Bey ile ne zaman? Nasıl? Nerede tanıştınız? Kaç yıl önce tanışmıştınız? O günleri bize yaşatır mısınız?

PK: Metin Kaşo Bey ile ben 1966'da tanıştım. Neredeyse 45 sene olmuş. Metin çok şık bir beydi ve çok başarılıydı. Biz tamamen Alman hocalarla yetiştik. Çok disiplin vardı. Alman displinine Metin biraz ters düşüyordu. Fakat o kadar başarılıydı ki , hocalar, Metin'i hoş görmek zorunda kaldılar. Okulu ben birincilikle, Metin'de ikincilik ile bitirdi.

O zamanlar Metin ile çok iyi arkadaştık. Yarışarak proje hazırlardık. Okul bitimine bir sene kala aramızda farklı duygular oluştu ve mezun olduktan sonra bu beraberlik, talebe iken iş yapmaya başlamıştık , hiç anlamadan planlamadan iş hayatında olduk. Mezuniyetimizi dahi anlamadan ikimizde o hızla yürüdük, koştuk. Ve 1972 yılının sonunda nişanlandık, 1975 yılında evlendik. Bu kadar uzamasının nedeni de yine iş hayatı oldu. Nerede başladık, neredeyiz, ne yapacağız derken bir türlü toparlanamadık. Ben 32 yaşındaydım, Metin 31 yaşındaydı evlendiğimiz zaman ve evlilik hayatımızla iş hayatımızı çok iç içe yaşadık. Sene 2007 şuanda ama inanın o kadar zaman nasıl geçti diye bazen kendi kendime soruyorum. Bazı geceler uykumun kaçtığı zaman acaba hesap mı yanlış diye düşünüyorum. İnanın o kadar farkına varmadan çok hızlı yaşadık.

BŞ: Pervin Hanım, çok hızlı yaşadınız hem de Metin Kaşo ile 45 yıl birlikte yaşadınız. Ama bu öyle bir yaşantı ki hem evde birlikte, hem işte birlikte. Neredeyse 24 saat birlikte olarak 45 yıl geçti. Aslında siz normal bir karı kocanın geçirdiği 45 yıla göre bakıldığında 90 yıl gerçirmiş gibi bir birlikteliğiniz oldu. Bu tür birlikteliğin, bizlerin merak ettiği bazı özellikleri var. 24 saat, 45 yıl beraber olmak nasıl bir yaşam biçimidir? İkincisi de bu birlikteliği sürdürebilmek için , aksatmadan yürütebilmenin başarısının sırrı nedir? Anahtarın ne kadarı sizdedir? Ne kadarı Metin Bey'de dir. Bunun yöntemi nedir? Biraz bundan bize bahseder misiniz?

PK: Evlilik, herkes tarafından bilinir büyük bir fedakarlıktır. Arkadaşlıkta her zaman bana göre beslenmek isteyen, her zaman bu güzellikleri paylaşmak için bunu mutlaka taze tutmak lazım.

Ben 6 yaş grubu arkadaşlarımla şuan çok iç, içe yaşıyorum. Arkadaşlık emek isteyen bir şey. Bundan dolayıda çok mutuluyum. Çünkü çok güzel arkadaşlarım oldu. Sağlam arkadaşlarım oldu. Çok uzun süreli arkadaşlarım oldu. Belki bu biraz karakter, belki yapı bilemiyorum. Dolayısıyla, Metin ile de benim ilişkim, tamamen arkadaşlık içinde biranda flört devri yaşadık. Ondan sonra da evliliğin içine girdik.

Metin, yaşına göre çok daha olgun, çok töleranslı, hoşgörülü bir insan. Ben öyle değilim. Ben çok disiplinli bir insanım. Anormal titizim, evimde de, işimde de, özel hayatımda da bütün bu prensiplerim hiçbir zaman yıkılmadı.

Bizim beraber yürüttüğümüz arkadaşlık, birliktelik, evlilik Allah'ın bir lütfu ama burada Metin'in uyumu, iyi niyeti, hoşgörülü olması, olgun bir insan olmasının çok önemi var. Bunu itiraf etmeliyim. Bizim çocuğumuzda olmadığı için çok alıştığım bir soru "Pervin, Metin ile seni her zaman böyle böyle görüyoruz, çok başarılısınız, ne kadar zor bir şeyi yürütüyorsunuz" diye sorarlar. Yürütüyoruz ama bunun içinde bir de iş hayatımız var. İş hayatının içinde de zorluklar var. Evlilik hayatının için de de zorluklar var. Zannetmeyin ki her gün günlük gülistanlık. Hayır. Bizimde münakaşalarımız, bizimde problemlerimiz, bizimde dargınlıklarımız , bizimde sıkıntılarımız oluyor. Fakat yine söylüyorum, demek ki güzel bir birliktelik Allah tarafından da idare ediliyor herhalde. Bugünlere geldik, çok mutluyuz, çok memnunuz. İnsallah arkadan gelen gençliğe de aynı güzellikleri diliyorum. Zor bir şey ama gerçekten güzel bir hayat yaşadığımıza inanıyorum.

BŞ: Metin bey, ben size mesleğiniz ile ilgili şöyle bir soru sormak istiyorum. Yeni evlenecek gençlere, hem de evini yenileyecek eski gençlere faydalı olacak bir soru sormak istiyorum. İnsanlar evlerine mobilya seçerken nelere dikkat etmeliler?

MK: Önce evlerine uygun olacak mobilyaya karar vermeliler. Kendilerine göre bir plan yapmalılar, imkanlarına göre, tarzlarına göre. İmkanları varsa kendini kanıtlamış, herkes tarafından bilinen bir firmadan bir şey almak her zaman güzeldir. Bir laf vardır "Ucuz alacak kadar zengin değilim" derler.

BŞ: Metin Bey, siz Metin Kaşo olarak bir markasınız, ödüller alıyorsunuz, dünyaca zenginler ve ünlüler sizin tasarımlarınızı alıyor ve kendi evlerinde sizinle yaşamayı kabul ediyorlar bir bakıma. Yeni evlenmiş bir çift sizin mobilyalarınızla yaşamak istese "Ben bir salon takımı bir yemek odası, bir yatak odası almak istiyorum " deseler, yaklaşık ortalama nekadar bir bütçe ayırmaları gerekir?

MK: Aslında biz Pervin ile farkında olmadan iş bölümü yapmış durumunda olduk. Herkesin bir becerisi var. Ben atölyede olmakta, tasarladığım, çizdiğim tasarıma en uygun malzemeyi bulmaktan, onu yaparkende üzerinde oynamaktan . Çok önemli, bir şey bitinceye kadar devamlı onun başında pişmek. Onun yanında olmaktan çok mutlu oluyorum.

Dolayısıyla mağazada çok fazla olamıyorum. Burada Pervin'in de güzel konuşmasıyla, güzel insan ilişkileriyle mağazamızda müşterilerimizle yada dostlarımız diyoruz biz, dostlarımızla muhatap oluyor.

Dolayısıyla kaça çıkar, kaça iner o işlere Pervin bakıyor, ben bilmiyorum.

BŞ: Ben o zaman Pervin hanım'a döneyim ve aynı soruyu ona sorayım. Ne kadar bir cıta hazırlamaları gerekirki sizden bu eşyaları alabilsinler.

PK: Ben genelde mağazada olduğum için gelen dostlarımızla her zaman problemlerini en doğru şekilde çözmeleri için yardımcı olurum. Kimi insanın belirli bir bütçesi olur, kimi insan "Pervin Hanım, ben bir kere dünyaya geldim, evimin projesi budur, buyrun siz bize teklif yapın" derler. Ben ölçülü olan insanları size anlatmak istiyorum. Çünkü, diğeri zaten proje üzerinde çalışılarak sunumumu yapıyorum, fiyatlarımı yazıyorum, bu iş adım adım yürüyor. Ama belirli bütçe içindeki genç insanlar veyahuttta orta yaşlı ama bütçeleri dar olan insanlar içinde diyorum ki acele etmeyin. Lütfen doğru seçimi yapmak için heyecansız, ve herşeye birden sahip olmamayı önce kabullenin. Adım, adım yürüyün, zaman içine yayın, bazı lükslerinizden 3 sene için 5 sene için fedakarlık yapın.

İyi bir seyehatmi yapacaksınız, erteleyin, kendinize pahalı bir şey mi alacaksınız yine bu birim içine koymayın. Güzel bir eve, fonksiyonel bir eve , ki insanın evi çok güzel ve kutsal bir yerdir. Her türlü gezmeden, yemeden, giyimden, her türlü süs eşyasının çok önünde gelen bir yerdir.

Dolayısıyla kendimden büyük veya küçük olanlara diyorum ki "Lütfen, bunu bir kere kendinize prensip edinin, bu doğrultuda yol alın. Bunun için, enzem olan nedir? Bunları bir sıraya koyunuz. Hayatınızda önemli olan eşyaları, mesela; perde , konsol gibi eşyaları bir plan haline getirip zamana yayıyoruz. İnanın evin önüne kutu içinde altın getiren insanları biliyorum. İsim vermek istemiyorum . Ben kutuyu gördüğüm zaman Caddebostan mağazasında "Bu nedir Fatoş Hanım" dedim. "Bu size bir garantidir"dedi. "Açtım baktım Cumhuriyet altını. Ben mesleğimi çok seviyorum, çok inanıyorum , size de inanıyorum , güveniyorum. Lütfen bu kutuyu alın, götürün, ama ben size istediğiniz evi lütfen zamana yayalım dedim. Bir sene içinde bunları bunları, ikinci sene içinde bunları bunları yapacağım demeliler.

BŞ: Şimdi size soruyorum, 45 yıl 24 saat beraber yaşadığınız eşinizin gözlerine bakar mısınız?

MK: Bakıyorum.

BŞ: Eşinizin gözlerine bakarak Pervin hanım'a üç tane "Pervin muhakkak yap" diyeceğiniz neler var?

MK: "Pervin muhakkak ilk fırsatta , resim yapmaya başla." "Bir an evvel notalarını koy, piyanoya tekrar başla". "Cumartesi günü saat 19:00 daki turnuva yarı final maçıma gel."

BŞ: Üç tane sakın yapma derseniz Pervin Hanım'a.

MK: "Pervin, dudağınla oynama" "Pervin, benim tenis çantamı karıştırma." "Pervin, benim kıryılda bir akşamları bira içmeme söz etme."

BŞ: Pervin hanım'a dönüyorum, Metin Bey'in gözünün içine bakarak Metin sakın yapma diyeceğiniz üç şey.

PK: "Metin, bu kadar çok tenis oynama." "Zamanında yapmadığın şeyler için hayıflanma." "Asla sigara içme."

BŞ: Şimdide üç tane "Metin muhakkak yap".

PK: "Her zaman ki gibi hayatında hoşgörülü ol." "Daha sakin, daha sabırlı konuş." "Bu kadar fazla çalışma. Özel hayatına daha fazla zaman ayır, atölye de bu kadar fazla zaman kaybetme".

BŞ: Ben hem Pervin Kaşo'ya, hem Metin Kaşo'ya çok teşekkür ediyorum.

PK: Biz de size teşekkür ediyoruz. Yakınlığınıza, dostluğunuza, güzel jestinize. Her zaman biliyorsunuz özel bir sevgimiz, saygımız ve dostluğumuz oldu. Ne mutlu bize.

BŞ: Teşekkürler.

BŞ: Programda yitirdiğimiz değerleri konuşabiliriz.

MK: Eskiden futbol oynamak için arsalar vardı. Rahmetli TÜSİAD'ın başkanı Ali Koçman bizim konuşumuzdu. Küçükkende kiloluydu, maçta oynamazdı ama topu vardı , o nedenle onu takıma alıyorduk ve kaleci oluyordu.

Şimdi halı sahalar var, bilgisayar var , çocukların hepsi kamburu çıkmış gibi duruyorlar.
Top oynuyorduk arsada. Topu bulmak güç, lastik pabucu bulmak ayrı bir şey. Futbol topunun içi yarılıyor, içine lastik koyulur , top şişirilir, bir tane tıpa takılır ve bağlanırdı. Oynarken kafanız oraya geliyorsa kafanız çizilirdi. Birkaç oynamadan sonra top eğrilirdi ve vurduğunuz taraftan başka taraflara giderdi.

Bunları gençlere şimdi elindeki nimetlerin kıymetini bilmesi için anlatıyorum.

BŞ: Ben sizi yönlendireceğim. Üç yap üç yapma istiyorum. Şimdi torba oyunumuz var, şimdi bir göster bin işit bölümümüz var gibi ben size söyledikçe bir bakacaksınız vakit bitmiş.

BŞ: Şeref defterimiz var. Başı sevgili gençler diye başlayacak ve gençlere hitaben yazacaksınız. Bir resim alalım ve içeriye girelim yavaş yavaş.

Soru Yağmuru bölümümüz var.

Sizce Türkiye'de "Devletin malı deniz, yemeyen domuz" zihniyetini yok etmek için neler yapılmalıdır?

İnsan davranışlarından hoşunuza gitmeyen, en çok kızdığınız iki davranış nedir?

Size aşkın tanımını bir cümle ile yapar mısınız deseler, siz aşkı nasıl tanımlar sınız?

Bir göster, bin işit. Ben şimdi size bir obje göstereceğim, o objeye beş saniye bakıp, gençlerimize o obje ile ilgili bir mesaj vermenizi isteyeceğim. Onlara öyle bir mesaj verin ki hayat boyu unutamasınlar.

Torba oyunumuz var. Bu torbanın içinde bir şeyler var. Size bir oyun oynatacağım.

Kulağınıza Küpe olsun çubuklarımız var.

Çok parası olan bir insan, parasını hangi konuda kullanırken cömert davranmalı?

"Benim için önemli olan itibardır" cümlesinde kullanılan itibar kelimesi sizce hangi özellikleri içermektedir?

MK: Paranızı kaybedebilirsiniz, işinizi kaybedebilirsiniz, parayı geri kazanabilirsiniz, işinizide geri kazanabilirsiniz. İtibarınızı kaybederseniz, itibarınızı kazanmak çok güç olan bir şeydir.

.
.