Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Sunay AKIN Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

İstanbul'dan 1.372.640 Kuruş!..
11.02.2011
Okunma Sayısı : 7786
Oy Sayısı : 1
Değerlendirme : 5
Popülarite : 0
Verdiğiniz Puan :
 

 

İstanbul'dan 1.372.640
Kuruş!..
Sunay Akın

1969 yılının 24 Temmuz günü, Ay'dan  dönmekte olan Apollo 11 ile uzayda yapılan son televizyon  yayınında Neil Armstrong şunları söyler: "Yüzyıl  önce Jules Verne, Ay'a yolculuk  üzerine bir kitap yazmıştı. Onun Columbia  adlı uzay gemisi, Florida'dan  havalanmış  ve Ay'a yolculuğunu tamamladıktan  sonra Pasifik Okyanusu'na inmişti. Günümüz Columbia'sı  yarın aynı Pasifik Okyanusu'nda gezegenimiz Dünya ile buluşmak  üzere ilerlerken , bu yolculuğun mürettabatı olan bizlerin bazı duygu  ve düşüncelerini  sizlerle paylaşmasının doğru  olacağını düşündük…"

Ay'a adım atan ilk insan ollan Neil Armstrong'un  dönüş yolculuğunda andığı Jules Verne,  böylelikle hayatın  verdiği  en büyük edebiyat ödülüne adını yazdırır. Bu  ödülü veren  ise en  büyük seçici kurul olan zamandır! Jules Verne'in  Ay'a Seyahat adlı kitabıyla, dünyanın  uydusuna yapılan ilk insanlı yolculuk  arasında pek çok benzerlik  kurulur. Her ikisinde de gemilerin adı aynıdır, aynı yerden  fırlatılmışlardır, yolcuları  üç kişidir ve dünyaya geri  döndükleri yer aynı  okyanustur. Söz konusu benzerlik  defalarca dile getirilmiş , yazılmış olsa da ilginç  olan ve bilinmeyen, Ay'dan  Dünya'ya dönerken Armstrong'un  da aynı  benzerliklerin altını çizmesidir.

Oysa, Jules Verne'in hayatını  değiştirecek olan  çok istediği ama yapamadığı bir yolculuktur!Aşık olduğu kuzeni Caroline'e mercan bir kolye getirmek için Batı Hint Adaları'na gitmeyi  düşündüğünde, Jules Verne on bir yaşındadır! Küçük Jules hayalini  gerçekleştireceği  gemiyi de bulmuştur: "La Coralie…" Evden  kaçış planı şöyledir: Limanda tanıştığı bir miçoyla anlaştığı gibi , geminin  kalkışına birkaç dakika kala onun yerine La Corlai'ye binecektir.  Bu amaçla, 1839 yılının  bir temmuz sabahında erkenden kalkar ve sessizce evi terk eder….Ne garip, Jules Verne'in bu yolculuğundan  tam 130 yıl  sonra,  yine bir Temmuz sabahı Apollo 11 Ay'a doğru havalanacak ama geride, bir çocuğun ayak parmaklarının ucuna basarak  çıkarmaktan  korktuğu sesten çok  daha fazlasını bırakacaktır.

Jules Verne'in  evde olmadığı anlaşılınca,  sabah  yürüyüşüne çıktığı düşünülür. Annesi Sophie,  oğlunu  öğle yemeğinde de ortalıkta göremeyince endişelenir ve komşuları De Goyon'dan durumu kentteki  eşine bildirmek için bir an önce çıkmasını, atını da dörtnala sürmesini ister…

Mathurine Paris, bir dönem dadılığını yaptığı Jules Verne'i sabahın  erken saatinde kilise meydanından geçerken  gördüğünü söyler. Bir denizcinin  de iki miçoyla birlikte limandaki La Coralie adlı gemiye doğru  kürek çeken  kentli bir çocuk gördüğünü söylemesi üzerine baba Pierre, bindiği son nehir gemisiyle La Coralie'enin  peşine düşecek  ve demir attığı Paimbouef Limanı'nda Jules Verne'i yakalamayı başaracaktır. Ekmek ve su dışında bir şey yemesi yasaklanan  Jules Verne,  yediği dayağın  acısı henüz silinmeden annesine şu sözü  vermeye zorlanacaktır: "Bundan böyle yolculuklara yalnızca hayallerinde çıkacağım…"

Oliver Dumas ve Volkar Dehs gibi kimi  biyogradi yazarları bu öykünün  doğruluğundan şüphe etseler de değişmeyen bir gerçek vardır; o da kaçış  öyküsünde yerine geçeceği çocukları ikna etmek için para vermesi gibi , Jules Verne'i  Ay'a Seyahat kitabında  anlattığı hayali uzay  gemisinin de toplanılan paralar sayesinde yolculuğa çıkmış olmasıdır.

Ay'a Seyahat'te, Gun Clüp'ün başkanı Barbicane, "Yeryüzündeki tüm iyi niyetli kişliere" seslenerek , yardım kampanyasına destek olmalarını ister. Viyana'dan  Mexico'ya, Montevideo'dan Berlin'e kadar uzanan  yirmi  kentte yardım  toplanan bankalar arasında "İstanbul'da Osmanlı Bankası" da vardır. Jules Verne , 1865 yılında yazdığı  Ay'a Seyahat adlı ünlü kitabından şüphe duymamış ve şunları yazmıştır: "Türkiye cömert davranmıştı ama,  bu konuda kişisel  bir ilgi duyuyordu. Çünkü, onun yıllarının akışını, Ramazan  ayı  orucunu düzenleyen  Ay'dır. Bir milyon  üç yüz yetmiş  ik bin  altı yüz kırk  kuruştan  aşağı vermek  ona yakışmazmış. Ne var ki, verilişindeki içtenlikle Babıali'nin  bir çeşit baskısı  da hissedilmiyor değildi."

Junes Verne'i Ay'a Seyahat kitabı, hayranı olduğu Edgar Allan Poe'nun Amerika'da bir gazetede takma adla yazdığı Ay hakkındaki yazılar,  Miletoslu Thales'in  MÖ 460 yılında Ay'ın Güneş tarafından  aydınlatıldığı düşüncesini  ortaya atması , Galileo'nun Ay  gözlemleri gibi pek  çok bilgiyi içermektedir. Fransız yazar, İstanbul'dan  gönderilen  paradan söz ederken , Ay'ın kültürümüzdeki yeri hakkında da bilgi vermeyi ihmal etmemiştir.

Jules Verne İstanbul'un ve bu kentte yaşayanların, düşlere ve Ay'a olan sevgisinin farkındadır. İstanbul'da Jules Verne'i fark edecek ve yazarın 1875 yılında, Şeyh Yahya Efendi Matbaası'nda basılan ilk eseri, çevirmenin  ne yazık ki bilinmeyen  Seksen Günde Devr-i Alem adlı kitabı olacaktır. Verne'in Türkiye'de tanınmasında en büyük pay sahibi olan, on dört kitabını çevren  ve yayımlayan Ahmet İhsan Tokgöz'ün, ünlü yazarın  ölümü ardından  Servet-i Fünun dergisinde çıkan yazısından bir bölüm  okuyalım: "Jules Verne, Saint Michel I namındaki sekiz tonilatolik kotasına biner, her sene bütün Fransa sahillerini  dolaşırdı. Meşhur Seksen Günde Devr-i Alem ile Deniz Altında Seyahat işte bu kotranın  kamarasında vücut bulmuştur. Jules Verne ciddi bir mukarrir ve hakiki bir  gemicidir."

Şundan emin olabiliriz: İnsan, "hakiki bir gemici" olamasaydı Ay'a ulaşamayacaktı. Ne hayallerinde, ne de gerçekte!..


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org