|
Tüm Yazıları
ShareThis
|
Bir Uçak Kaç İnsan Öldürebilir?
02.05.2011 |
|
Okunma Sayısı : |
5869 |
|
|
Oy Sayısı : |
1 |
|
|
Değerlendirme : |
5 |
|
|
Popülarite : |
0 |
|
|
Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
Bir Uçak Kaç İnsan Öldürebilir? Sunay Akın
Kentlerde patlayan bombalar için "terörist işi" deniliyor. Masum insanları katletmenin elbette haklı görünür bir yanı yoktur, olamaz da! Tıpkı, günümüzden tam 60 yıl öne, 6 Ağustos 1945 günü Hiroşima'da on binlerce masum insanın ölümüne neden olan atam bombası gibi'..
Sahi, ne diyeceğiz Hiroşima'ya atılan atom bombası için? Savaş mı, yoksa terör saldırısı mı? Yüze yakın masum insanı öldüren saldırılar "terör" olarak adlandırılırken , ölen sivillerin sayısı on binleri aşınca bunun adı "Savaş" mı oluyor?
Japonya'da atom bombasından söz etmek yıllarca yasaklanır. Amerikan işgal komutanlığı katliamla ilgili her türlü yayını ve toplantıyı yasaklar Beş yıl sonra, 1950 yılının 6 Ağustos'unda Hiroşima'da düzenlenmek istenilen "Barış Günü" işgal askerleri tarafından dağıtılır. Dahası , Japonya'da , Atom bombası çocukları adlı film tan 25 yıl sonra, 1970 yılının Haziran ayında gösterilir!
Hiroşima, Otha Nehri'nin denizle buluşurken altı kola ayrıldığı delta üzerinde kurulan , ince ve uzun adalardan oluşan bir kent…Adalar arasındaki köprüler birer kolye gibi süslüyor bu güzel kenti.
8 Ağustos 1945'te, Hiroşima halkı sığınaklarda geçirdiği gecenin ardından güzel bir yaz gününe uyanır. Duyulan uçak sesleri kimseyi korkutmaz, çünkü saldırı alarmı verilmemiştir. Saat 8:15'te, 20 bin ton TNT gücünde olan bir atom bombası patlar, Tinian Adası'nın 600 metre üstünde….
O gün, Hiroşima'da yaşanılanların korkuçluğunu kentteki Barış Müzesi'nde sergilenen bir fotoğrafla anlatmaya çalışalım: Atom bombasının patladığı an çekilen bu fotoğrafta bir insan gölgesi görülüyor yalnızca; o korkunç sıcaklıkta bir insan bedeni eriyip giderken , Sumitona Bankası'nın duvarında gölgesi kalır yalnızca!...İnsan yok olmuş ama gölgesi kalmış duvarda….Ve tam o an çekilmiş fotoğraf , gölge de silinmeden az önce! Atom bombasının insanları nasıl da bir anda kül ettiğini uzun uzun yazmaya hiç gerek yok. Sözünü ettiğimiz fotoğraf her şeyi anlatıyor apaçık.
Latin Şair Tibullus, yaklaşık iki bin yıl önce yazdığı bir şiirde savaşın korkunçluğunu şu dizelerle dile getiri:
Kimdi kılıç denilen korkunç silahı icat eden Sel gibi akıtılıyor insanlık kanı Ölümün yolu ne kadar kısa ve korkunç
Yıllar geçer aradan…İnsanlık kılıçtan daha korkunç, ölümün yolunu daha da kısaltan silahlar icat eder. Sonunda Melih Cevdet Anday "Hiroşima" adlı şu dörtlüğü kaleme alır:
Büyükbabam, babam, ben Küçük oğlan, kız, damat, Gelişimiz teker tekerdi, Gidişimiz cümbür cemaat!
Kılıcı sevmeyen , bu demir parçasını ölümün yolunu kısaltıtığı için korkunç bulan Tibullus, Hiroşima'yı görseydi neler yazardı acaba? Bizde ise Ceyhun Atuf Kansu yazdı Hiroşima'yı, Fazıl Hüsnü Dağlarca…Ve elbette Nazım Hikmet:
Koşuyor altı yaşında bir oğlan, Uçurtması geçiyor ağaçlardan, Siz de böyle koşmuştunuz bir zaman. Çocuklara kıymayın efendiler. Bulutlar adam öldürmesin.
Enola Gay, dünyaya getirdiği erkek çocuğuna "Tibbets" adını koyar. O çocuk büyür ve pilot olur; o da annesinin adını verir uçağına. Enola Gay'in Hiroşima üstünde açılan kapakları 250 bin masum insanın çlümüne neden olan atom bombasını doğurur!
Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bomboları binlerce sivil insanın ölümüne neden olur. İnsanlık tarihinin bu en büyük dramı kınanırken, bir gerçek unutulur hep!...o da şudur: Atom bombaları atılmadan önce, Amerikan savaş uçaklarının bombaladığı Japon kentlerinde ölen sivillerin sayısı, Hiroşima ve Nagazaki'de katledilenlerin toplamından bir kat fazladır!
Amiral Onishi, atom bombalarından sonra da teslim olmayı kabul etmez. Radyodan imparatorun Japonya'nın teslim olduğunu bildiren konuşmasını dinledikten sonra Japon gençliğine seslendiği şu yazıyı kaleme alır: "Kamikaze pilotlarının ve askerlerin ruhlarını saygıyla anıyorum. Başarısızlığımdan dolayı Japon gençliğinden özür diliyorum. İmparatorn sözlerini dinleyin ve tüm dünyada barış için çalışın."
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra insanlık , bir daha böyle korkunç yıkımlar olmaması için temiz bir sayfa açar.
Savaş sonrasında güç gösterisi Ay'a ilk ulaşan olma yönündedir. Onishi, Japon gençliğine veda mektubu yazdıktan sonra harakiri yapar. Ve son nefesini verirken de bir şiir yazar. Bu şiir, sanki, 1950'li ve 60'lı yılların habercisi gibidir:
Tazelenmiş ve temiz Bir ay ışıldıyor Korkun. Fırtına sonrası
Onishi'nin mektuba başlarken anladığı Kamikaze uçakları, Amerikalıların savaş gemilerine, askeri üslerine yaptıkları ölüm dalışlarıyla ünlenirler. Pilotun kendini feda ettiği bu uçaklar adını bir Japon efsanesinden alırlar. Efsaneye göre, düşman Japonya'ya saldırdığında, Güneş Tanrısı, çocuklarını korumak için bir rüzgar göndermiş ve o rüzgar ülkenin kurtarıcısı olmuştur. Rüzgarın adı "İlahi Rüzgar" anlamına gelen Kamikaze'dir.
2 Eylül 1945'te, Amerika Birleşik Devletleri'nin Japonya'ya teslim belgelerini imzalattığı Missouri savaş gemisinde iki bayrak asılıdır. Bunlardan biri, Japon savaş uçaklarının Pearl Harbor'ı bombaladıkları gün, Washington'daki Beyaz Saray'da asılı olan bayraktır. Ne de olsa Amerikalılar, Pearl Harbor'ın intikamını almak için atom bombalarını attıklarını söylemektedir. Amerikan donanmasının üssü olan Pearl Harbor'a Japon savaş uçaklarının yaptığı saldırıda 2.800 insan ölmüştü. Bunlar arasında sivillerin sayısı 68'dir. Sivillerin hepsi de yanlışlıkla Amerikalılar tarafından vurulmuştur!
Missouri'ye asılı öteki barak ise 1853 yılından kalma bir bayraktır! Söz konusu tarihte Matthew C. Peryy kaptanlığındaki bir Amerika savaş gemisi Japonya'ya gelir ve kendileriyle ticaret yapmaları halinde limandaki tüm gemileri batıracağı tehdidini savurur. Amerikalı General MacArthur'un gemisinin direğine çektiği ikinci bayrak, tarihteki bu zorbalığın yaşandığı gün, Kaptan Perry'nin gemisine asılı olan bayraktır.
Tarih, 10 Ekim 1964….18. Olimpiyat Oyunları Japonya'da düzenlenmektedir. Tokyo'daki stadyumu dolduran Japonlar coşkuyla olimpiyatlara katılan sporcuları alkışlamktadır…
Birden , binlerce insanın doldurduğu tirübünler sessizliğe gömülür! Stadyuma, olimpiyat meşalesini taşıyan atlet girmiştir…
Atletin adı Sakai Yoshinori'dir…6 Ağustos 1945'te, atom bombasının atıldığı gün Hiroşima'da doğan Sakai Yoshinori'nin elindeli meşale, yüreklerdeki yangını bir kez daha tutuşturur.
Dünya'daki en büyük ateş, keşke yalnızca uzaya doğru yol alan bir roketin arkasında bıraktığı olsa!
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm yazıları |
ShareThis
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|