|
Tüm Yazıları
ShareThis
|
Ay'daki Oyuncak
08.07.2011 |
|
Okunma Sayısı : |
8700 |
|
|
Oy Sayısı : |
0 |
|
|
Değerlendirme : |
0 |
|
|
Popülarite : |
|
|
|
Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
Ay'daki Oyuncak
Sunay Akın
Polonya'nın Llov kenti sokaklarında Nazi çizmelerinin sesi duyulduğunda, takvim yaprakları 1941 yılının Haziran ayını göstermektedir. 4 yaşındaki Selma Schwarzwald binlerce masum insanla birlikte kentin yoksul mahallelerine taşınmak zorunda kalır. Küçük kızın tek suçu, Yahudi bir anne ve babadan dünyaya gelmektir!...
Naziler, gettolarda yaşamaya zorladıkları Yahudileri toplama kamplarına götürmeye başladıklarında, annesi Laura ve babası Daniel, kızları Selma'ya "Sophie Turner" adıyla sahte kimlik düzenleyerek başka bir bölgeye kaçarlar. Ne var ki, Daniel Schwarzwald yakalanarak öldürülür. Trenle Krakow'a gitmeyi başaran anne ve kızı sık sık adres ve ad değiştirerek gizlenmeye çalışırlar. Laura, kızına ve kendilerine bakabilmek için çalışmak zorundadır; bir gazeteye ilan verir. Laura'yı bir SS subayı arar ve Yahudi kadın bir Nazi'nin yanında hizmetçi ve de çevirmen olarak işe başlar!..
Savaşın zor günlerinde Selma'nın adı "Zofia Tymejko" olmuştur. Küçük kız sarı saçları ve renkli gözleri sayesinde Yahudi kimliğini rahatlıkla gizlemektedir. Dahası, ev sahipleri kadının armağan ettiği İncil sayesinde kendini Hıristiyan sanmaktadır. Laura bu durumdan hiç de şikayetçi değildir. Onun amacı, kızının Yahudi olduğunu gizlemek ve onu toplama kamplarından uzak tutmaktır.
Laura kızına küçük bir oyuncak ayı alır. 8 santim booyundaki bu oyuncak kız çocuğunun en yakın arkadaşı olur ve ona "Mülteci" adını koyar. Annesi ve teyzesi oyuncak ayıya bir de ceket dikerler. Savaş sona erdiğinde anne ve kız İngiltere'ye giderek soyadlarını "Turner" olarak değiştirirler. Selma'nın adı da, babasının koyduğu takma ad olan "Sophie" olmuştur. Sophie Turner, tıp eğitimini aldığı yıllarda aslında Yahudi olduğunu öğrenir. Psikolojik sorunlar yaşayan Sophie ve annesi , Avrupa'dan uzaklaşarak Amerika Birleşik Devletleri'ne yerleşmeye karar verirler.
2006 yılının aralık ayında, uzay mekiğiyle yolculuğua koyulan astronot Mark Polansky, "Mülteci" nin bir benzerini yanına alarak onu uzaya taşır. Özgürlük adına yapılan bu yolculukta bir oyuncak ilk kez uzaya çıkmış olur, dersek, yanılırız!...
Davir Scott, bir akşam yemeğinde tanıştığı heykeltraş Paul van Hoeydonck'tan bir oyuncak astronot yapmasını ister. Bu oyuncak, taşınma sırasında sorun yaşatmaması için hem çok hafif, hem de götürüleceği yerdeki ısı farkından dolayı son derece dayanıklı olmalıdır. Oyuncak astronorun cinsiyeti ve etnik özelliği de belli olmalıdır. Astronot Scott ayrıca, yapacağı oyuncaktan ticari bir beklenti içerisine girmemesini ister Hoeydonck'tan…Çünkü, oyuncak astronot Ay'a armağan olarak sunulacaktır!..
"Düşen Astronot" adı verilen oyuncak, 26 Temmuz 1971'de , Apollo 15'in Ay'a doğru yola çıkar. David Scott ve James Irwin tarafından Ay'a bırakılan oyuncağın yanına bir de plaket konulur. Bu ğlakette, 1971 yılına kadar uzaya çıkan ama yaşamını yitiren 8 Amerikalı astronot ve 6 Sovyet kozmonotun adları yazılıdır. Oyuncağın bir benzeri Washington'daki Uzay Müzesi'nde sergilenmektedir. Tıpkı, uzaya çıkan oyuncak ayı olan "Mülteci"nin aynı kentteki Soykırım Müzesi'nde ziyaretçileri beklemesi gibi…
İstanbul Oyuncak Müzesi'nde ise, insanlığın Ay'a ulaşma düşleriyle yaptığı uzay oyuncakları ziyaretçiler tarafından büyük ilgi toplamaktadır. Uzay odasındaki oyuncaklar arasında en eski olanları 1920'li ve 30'lu yıllarda ABD'de yapılanlardır. Bu oyuncaklar, insanın uzaya çıkacağı ve hatta bir gün mutlaka Ay'a adım atacağını n habercisidirler. Uzay oyuncaklarının ilk örneklerini Amerikalıların yapmalarına ve Ay'a ilk adımın yine aynı millet tarafından 20 Temmuz 1969'da atılmış olmasına rastlantı diyebilir miyiz?
Ya da, şunu soralım: "Ay'a ulaşmayı kim başaracaktı, 1920'li yıllarda çocukların düşlerine, oyunlarına yaptıkları uzay oyuncaklarıyla Ay'ı hedef gösteren mi, yoksa o yıllarda çocuklarına oyuncak olarak kaynana zırıltısı alan millet mi?..
Televizyondaki kadınlara yönelik sabah programlarında "kaynana zırıltıları" nı görünce, Mars'ın da bizden giderek uzaklaştığını düşünüyorum. Oyuncakları çocuklarına düşleri, hayalleri çoğalsın diye değil, oyalansın diye alan bir milleti oyalamak, ne kadar dakolay oluyor!..
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm yazıları |
ShareThis
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|