|
Tüm Yazıları
ShareThis
|
Yüksek Atlama Sırığı ve Ay
16.09.2011 |
|
Okunma Sayısı : |
3917 |
|
|
Oy Sayısı : |
4 |
|
|
Değerlendirme : |
5 |
|
|
Popülarite : |
3,01 |
|
|
Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
Yüksek Atlama Sırığı ve Ay!.. Sunay Akın
Sirkeci açığında yapacağı yeni seferin hazırlıklarını sürdüren Gülcemal Vapuru'na doğru yaklaşan kayıktaki adamın elinde uzun bir sırık vardır!.. Şefik Kaptan'a vermek üzere sırığı taşıyan 21 yaşındaki delikanlının adı Süleyman Rıza'dır.
Soyadı kanunu çıkınca "Kuğu" soyadını alacak olan genç adam, ülkesini Paris Olimpiyatları'nda temsil edecektir. O, sırıkla yüksek atlama dalında ayyıldızlı mayolu giyecek olan bir atlettir; kampa katılmak için Trabzon'dan gelmiştir İstanbul'a. Ama, geride bıraktığı kentindeki atletizm sevdası arkadaşlarını unutmamış, Trabzon İdman Ocağı Kulübü'ne bir yüksek atlama sırığı göndermektedir, sen 1924'tür.
1908 Londra Olimpiyatları'nda, sırıkla yüksek atlama dalında birincilik kürsüsüne çıkan ABD'li atlet Alfred Carlton Gilbert boyunda ise bu sefer stetoskop yerine altın madalya asılıdır!..
Yale üniversitesi Tıp Fakültesi'nde son sınıf öğrencisi olan Gilbert'in gönlünde yalnızca atletizm değil, illüzyon ateşi de yanmaktadır. Sihirbazlık çocukluk aşkıdır Gilbert'in; okul ve atletizm masraflarını sihirbazlık yaparak karşılamaktadır.
Bir yıl sonra doktor diplomasını alan Gilbert, New York'ta alır soluğu. Yol boyunca, trenin penceresinden gördüğü işçilerin taşıdığı raylar, vinçler, iş araçları üreteceği "Erector Set" adlı oyuncağın ilham kaynağı olmuştur.
Gilbert, düş çıtasını doktorluk ya da mühendislik okuluna koyan, çocuklar için küçük metal direkler, vidalar, makaralar, dişliler kimya laboratuvarı, mikroskop, teleskop gibi oyuncaklar hayal etmektedir. Yani, her biri, çocukların çıtayı devirmeden düşlerinin üstünden atlamalarını sağlayan sırıklar olan oyuncaklar üretecektir!..
1913 yılına gelindiğinde, hayalleri gerçekleşmiştir. Gilbert'in…Ne var ki, Birinci Dünya Savaşı kapıya dayandığında tüm neşesi kaçacaktır! Ulusal Savunma Konseyi'nin aldığı kararda ülkedeki tüm fabrikaların silah üretmesi istenilmektedir.
Bu yaptırım oyuncak fabrikalarını da kapsamaktadır. Alfred Carlton Gilbert, ABD Oyuncak Üreticileri Derneği'nin başkanı olarak Ulusal Savunma Konseyi'nin toplantısına doğru , giderek artan süratli adımlarla koşar…Çıta, bu sefer yüksek, hem de çok yüksektir…Elinde tutuğu sırık değil, içi oyuncak dolu koca bir sandıktır!..
Gilbert , üstü oyuncak dolu bir masanın etrafında toplanan konsey üyelerine şu konuşmayı yapar: "Beyler, ülkemizde oyuncak üretimini durduramazsınız. İleride büyük pişmanlık duyacağınız bir çılgınlık yapıyorsunuz. Çocuklarımızın zihinsel ve ruhsal gelişimlerinde en büyük etken oyuncaklardır. Bu oyuncaklarla oynayan çocuklar geleceğin mühendisleri, mimarlarıdır. Beyler, beni lütfen anlamaya çalışın!.. "
Savaş gibi insanlığın en karanlık döneminde bile oyunun, oyuncağın değerini bilen, savunan gerçek bir entelektüeldir, Alfred Carlton Gilbert…Oyuncağı , çocuğu oyalayan, ayak altında dolaşmamasını sağlayan bir araç olarak görenler yada oyuncağı çocukluk dönemine ait sananlar, yani, özgürlükleri elinden alınmış birer çocuk olan "büyükler" Gilbert'i anlayamazlar. Bırakın anlamayı, onu tanımaktan bile rahatsız olurlar. Çünkü Gilbert gibi özgürlükleri teslim etmemiş aydınlar, onların karanlık yanlarını aydınlatmaktadır!..
Savunma Konseyi, Gilbert'i haklı bulur ve yasayı iptal ederler. Konsey üyeleri toplantıdan çıkarlarken, hepsinin de elinde oyuncak vardır. Gilbert başarmış, bir sırık gibi kullandığı oyuncaklarla hayatının en yüksek çıtasını devirmeden aşmıştır.
Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra oyuncak fabrikalarını kapatıp, silah üreten ülkelerde çocukların düşleri fakirleşirken, Amerika Birleşik Devletleri'nde uzay konulu oyuncaklar üretilir. Böylelikle uzay, çocukların hayallerinde baş köşeye oturur.
O oyuncaklarla oynayan çocuklar, 1950'li yıllarda gözünü Ay'a diken NASA'da çalışanlardan başkaları değildir!
İnsanın gökyüzüne doğru yaptığı en yüksek sıçrayış, sırıkla yüksek atlama sporunun rekorudur. Ne zaman , bir atletin atlayışını görsem, Alfred Carlton Gilbert gelir aklıma…Çünkü insan hayallerinin ay çıtasını devirmeden aşıp, gözünü yeni rekorlara dikmesinde Gilbert'in de payı vardır…
Bu pay hiç bilinmese de,elinizde tuttuğunuz kitabın şu sayfasına kadar hiç yazılmamış olsa da, vardır!
. . .
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm yazıları |
ShareThis
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|