Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Sunay AKIN Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Ölen Kocanın Ayakkabıları
29.03.2012
Okunma Sayısı : 3241
Oy Sayısı : 0
Değerlendirme : 0
Popülarite :
Verdiğiniz Puan :
 

 

Ölen Kocanın Ayakkabıları
Sunay Akın

Dalmaçya'nın Nadin kentinde yaşayan Maria adlı dul kadın, sancak beyinin ahırında çalışan çocuğun ayaklarının çıplak olduğunu görünce çok üzülür.

Herkes tarafından horlanan kimsesiz çocuğu elinden tutarak  evine götüren kadın, ona ölmüş kocasının  ayakkabılarını verir…

Ve o günden  sonra çocuğun  ayaklarını bu ayakkabılar, yüreğini de dul kadından gördüğü anne şevkati ısıtır.

Günlerden  bir gün, sancakbeyinin konağına İstanbul'dan  gelen bir kapıcıbaşı konuk olur.

Adam, her gün çok sevdiği atını görmek için  ahıra gitmekte ve bakımıyla yakından ilgilenmektedir.

Ayağında büyük ayakkabılarıyla ahırda koşturan ve işini iyi yapan çocuk , kapıcıbaşının  gözünden kaçmaz.

On üç yaşındaki  Joseph Maskovic adlı çocuğun kimsesiz olduğunu öğrenen kapıcıbaşı, onu beraberinde İstanbul'a götürmeye karar verir.

İstanbul'da Devşirme Ocağı'na teslim edilen çocuğun adı Josepth'ten "Yusuf'a dönüştürülür.

Burada, çalışkanlığı ve zekasıyla bölük ağası Mustafa Ağa'nın  da dikkatini çeken Yusuf, sarayın  iç hizmetlerindeki görevlilerin yetiştirildiği Saray-ı Hümayun'a gönderilir.

Doğduğu  kent Nadin'de çıplak ayaklarıyla dolaşan  Yusuf, aldığı  eğitim sonrasında kendini Osmanlı Sarayı'nın  silahtarı  olarak bulur.

Silahtarın  görevi , padişahın ok, yay,zırh, tüfek gibi silahlarını korumak, bakımlarını yapmak ve tören  esnasında taşımaktır.

Görev padişaha yakın olmayı gerektirdiği için Silahtar Yusuf Paşa, padişahın hemen arkasında durmakta, onu  adeta bir gölge  gibi takip etmektedir.

1640 yılında tahta oturan Sultan İbrahim, dört yıl sonra Silahtar Yusuf Paşa'yı kaptanıderyalığa getirir.

Osmanlı donanmasının  komutanı olan Yusuf Paşa'yı çok zor bir görev beklemektedir…

Görevinden ayrılan Kızlarağası Sünbül Ağa, padişahtan aldığı  armağanlar ve hizmetlileriyle Mısır'a giderken,  gemisi Girit Adası  açıklarında Venedikli  korsanların  saldırısına uğrar.

Akdeniz'de çıban başı olan Girit korsanlarının  yaptığı bu son saldırı Osmanlılar için bardağı  taşıran  damla olur.

30 Nisan  1645 tarihinde, Yusuf Paşa, Girit'i almak üzere donanmasıyla İstanbul'dan sefere çıkar.

Girit Adası'na Kanuni Sultan Süleyman döneminde de sefer düzenlenmiş, fakat istenilen sonuç alınamamıştır.

Yusuf Paşa, 54 gün  süren zorlu  bir savaş sonrasında Hanya Kalesi'ni  fethetmeyi başarır. Zafer haberleriyle İstanbul'da şenlikler düzenlenir.

Büyük  üne kavuşan  Yusuf Paşa geri dönüşte kahramanlar gibi karşılansa da, İkinci Meşrutiyet dönemi  (1908-1918) tarihçileri tarafından "Deli" diye adlandırılacak  olan Sultan İbrahim, Girit'in  tamamen alınmamasına ve kendisine armağan olarak sadece mermer sütunlar getirilmesine çok  bozulmuştur.

Oysa, padişah , Yusuf Paşa'yla kızını  dillere destan bir düğünle evlendirilmiştir!

Düğününün yıllar geçse de akıllardan  çıkmamasının  nedeni, çeyiz ve gelin  alayı düzenlenerek  Saray'dan  gönderilen Fatma Sultan'ın üç yaşında olmasıdır!

Çocukluğunda anne ve baba görmemiş Yusuf Paşa'nın , bir çocuğun yanında "koca" unvanıyla yer alması, tarihin en büyük trajedilerinden  biri olsa gerek!

Nadin'deki sancakbeyinin  huzuruna çıkan görevli, İstanbul'dan geldiğini ve Yusuf Paşa'nın  gönderdiği torbanın  Maria adlı dul  kadına verilmesi  emrini okur.

Torbayı teslim aldığına dair kadına imzalatılacak  bir makbuz aynı  görevliye İstanbul'a geri  getirilecektir.

Yaşlılığın  ve yoksulluğun  pençesinde kıvranan  Bayan Maria, kendisine uzatılan  torbanın mührünü açıp içindekileri masaya koyduğunda yaşadığının bir rüya olduğunu sanır; masanın üstünde içleri altın dolu bir çift ayakkabı durmaktadır!

Torbadan  çıkan Yusuf Paşa'nın mektubunda da şunlar yazmaktadır: "Anneciğim , bir kış günü çıplak ayaklarına kundura giydirdiğin o kimsesiz çocuk ölünceye kadar seni unutmayacak!"

1646 yılının  soğuk bir kış günü, padişah "Deli" İbrahim, huzuruna çağırdığı  Yusuf Paşa'dan  hemen sefere çıkarak  Girit'i tamamen almasını ister.

Kaptanıderya Yusuf Paşa, mevsimin  uygun olmadığını, hazırlıkların da zaman alacağını  söyleyince padişah köpürür: "Sen kendini  bir hizmet  mi ettin sanıyorsun?

Bu kadar hazinemi sarf edip bir alay  dinsizi öldürtmeyip mallarıyla memleketlerine yolladın!"

Yusuf Paşa'nın , "Gerçi, hazineyi sarf eyledik amma, büyük bir kaleyi  fethettik. Küffarı katletmek bir iş değildi. Lakin  sonu vahim olurdu," karşılığına iyice sinirlenen Sultan İbrahim, cellatın hemen çağrılmasını emreder.

Veziriazam Salih Paşa'nın  yalvarmalarına aldırmayan padişah, Yusuf Paşayı öldürttükten  sonra cesedine bakarak , tarihin karanlık  ve soğuk koridorlarında yankılanacak şu ünlü sözü söyler:"

Ne güzel kırmızı elma gibi yanakları varmış, yazık oldu, kıydım!"

Yusuf Paşa, neler olup bittiğini anlayamadan  dört yaşında bir kız çocuğunu  "dul" bırakarak ayrılır dünyadan!...

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org