Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Şerif Kaynar Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Keşfet Al, Bırakma Gitmesin
13.04.2007
Okunma Sayısı : 13655
Oy Sayısı : 7
Değerlendirme : 4,86
Popülarite : 4,1
Verdiğiniz Puan :
 

 

Keşfet Al, Bırakma Gitmesin
.
.
.

Vs dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2007 sayısında yayınlanan benimle yapılan bir söyleşiyi sizlerle paylaşmak istedim.

.
.
.
.

Vs Dergisi
Sayı: Nisan-Mayıs-Haziran 2007

ŞERİF KAYNAR  Söyleşi

Keşfet al, bırakma gitmesin

Beş yıl önce Davos toplantısında Bill Gates’e Microsoft’un rakibinin kim olduğu soruluyor. Gates HP, IBM gibi firmaları sayıyor. 2007 yılındaki Davos toplantısında Gates aynı soruya “En büyük rakibim Goldman Sachs. En iyi üniversitelerden mezun insanları onlar alıyor. En yetenekli kişiler Golman Sachs’a gidiyor diye cevap veriyor. Gates’in verdiği cevap yeteneğe verilen önemi gözler önüne seriyor. Yetenek savaşları giderek kızışıyor. Önümüzdeki dönemde firmaları birbirinden farklı kılan en önemli unsur “yetenek” olacak. Dünyanın her yerinde yetenekli insan aranıyor. Talebe cevap verecek sayıda yetenekli insan olmadığı için de şirketler arasında yetenekli insanları kendine çekebilmek için bir savaş yaşanıyor.

Önde gelen üst düzey yönetici bulma şirketlerinden  Korn/Ferry  İnternational Yönetici Ortağı Şerif Kaynar, doğru karar verenleri “yetenekli” kişiler olarak adlandırıyor.Aldığı kararların yüzde 70’i doğru olan kişiler yetenekli olarak görülüyor. Peki doğru karar almak  için ne gibi özelliklere sahip olmak gerekiyor? “Hayatında daha önce aldığı yanlış kararlardan ders çıkarmak şart” diyen Kaynar, tecrübenin önemini vurguluyor ve en iyi bir üniversiteden mezun olmanın önemli ama tek başına yeterli olmadığını söylüyor. Bir yöneticinin iyi bir tecrübe elde edebilmesi için de hem şirket merkezinde hem sahada hem de üretimde deneyimi olmalı. Bu üç konuda tecrübe edindikten sonra yönetici olgunluğuna erişiyor ve yetenek kazanıyor.

Nerde yetişir bu “yetenek”
Yeteneğin yetişmesinde iki önemli unsur var: Eğitim ve iyi bir şirkette kazanılan tecrübe. Örneğin Citibank, Türkiye’de çok sayıda kaliteli bankacının yetişmesine neden olduğu için Türkiye’deki bankacılık sektörünü Citibank öncesi ve sonrası diye ikiye ayıran Kaynar, özellikle insana değer veren şirketlerin içinde yeteneklerin geliştiğini söylüyor. Yetenekli insanlar çoğunlukla Kuzey Amerika modelini uygulayan küresel şirketlerden çıkıyor. Ancak Çin ve Hindistan’ın yükselişiyle birlikte gelişmekte olan pazarlarda da büyük yetenekler olduğunu gören küresel firmalar dünyanın her yerinde yetenekli insan arıyor. İsviçre’deki en büyük 20 şirketin CEO’larının yarısından fazlasının İsviçreli olmaması yetenek savaşlarının uluslararası boyutunu gözler önüne seriyor. Artık herhangi bir ülkedeki firmaya bir yönetici aranırken pek çok ülkeye bakıyor ve en iyi yetenek işe alınıyor.

En önemlisi yeteneği elde tutmak
“Yeteneğin elde tutulması işin en önemli kısmı” diyen Kaynar, “Yeteneği bulmak ve bulduktan sonra belli bir seviyeye getirmek için büyük çaba gösteriliyor. Yetenek savaşlarında öne geçmenin en önemli yolu, yetenekli insanları elinizde tutabilmek. Yetenekli bir kişiyi kaybetmenin maliyeti çok yüksek” diye anlatıyor ve bir örnek veriyor: “Amerikalı şirketler ayrılan kişiyle ‘çıkış görüşmesi’ adı verilen bir görüşme yaparlar.  Kişinin neden ayrıldığını sorgulanır. Bu, şirketin nerede yanlış yaptığının ve yeteneğin neden gittiğinin bir tespiti. Ortaya çıkanlar yönetim kuruluna taşınıp çözüm üretilir.” Yetenekli insanları elde tutmanın yollarından biri de, onları üst pozisyonlara taşımak olarak gösteriliyor. İşten ayrılanların küçük bir kısmının parayı beğenmediği ya da işini sevmediği için ayrıldığına dikkat çeken Kaynar, yüzde 70’inin patronuyla anlaşmadığı için ayrıldığını vurguluyor.

Ne yaparsanız yapın satıştan geçin
Yeteneğin bütün meslek gruplarında önemli olduğunu  vurgulayan Kaynar, tavsiyede bulunuyor: “Ne yaparsanız yapın satış ekolünden geçin. Genel Müdür bile olsanız yönetim kuruluna satış yapıyorsunuz. Yönetim kurulu üyesiyseniz hissedarlara satış yapıyorsunuz.  Her insanın bir satış ruhu olmalı ki kendini satabilmeli. Çok yetenekli bir fizik mühendisi yeteneğini satamıyorsa onun yaptığı işleri kimse bilemez.” Kaynar’a göre yaratıcılığını kullanan insanlar öne geçiyor.

Her pozisyona bir lider
Tüm pozisyonlarda yetenek savaşı yaşandığına dikkat çeken Kaynar, “Eskiden şirketlerin yönetim felsefesinde lider vardı, altta da onun yönettiği insanlar. Şimdi ise her pozisyona gelen kişinin lider olması gerekiyor. Yeni tip yöneticilerin liderlik vasıfları olmalı. Yöneticiler bilgiyi paylaşmalı insanlara yakın olmalı, diyor. Kanıtlanmış iki ayrı başarıya imza atmış birinin üçüncü yerde de başarılı olduğunu gözlemleyen Kaynar, şirketlerin  başarı hikayesi olan insanları tercih ettiğini söylüyor. Öngörünün ve çok boyutlu düşünebilmenin önemi de giderek artıyor. Örneğin bir finansçıdan yalnızca finans uzmanı olması beklenmiyor. O kişinin analiz kabiliyetinin olması, hem satışa hem de genel müdüre yardımcı olması bekleniyor.

Az zamanda çok iş
Eskiden bir kişinin başarılı olması için daha uzun zaman verilirken, şimdi global şirketler sabırsız davranıyor. Şirketler performans odaklı oldukları için insanların üzerine büyük baskılar biniyor. Eskiden bir çalışanın performansına dört yılda karar verilirken,şimdi iki yılda karar veriliyor. İnsanlardan daha kısa zamanda  daha verimli olmaları bekleniyor. Eskiden kişilerin geliri maaş odaklıyken bugün pirim odaklı bir gelir gelir düzeni uygulanıyor. Çalışanların geliri performanslarına göre değişiyor”  diyen Kaynar, değişime uyum sağlayan insanların ön plana çıktığını anlatıyor.

İngilizler başarılı
Yalnızca bulunduğu ülkede iş yapacak yöneticiler değil, her yerde çalışabilecek insanlar tercih ediliyor. “Bazı kültürlerden gelen insanlar zor adapte oluyor. Türkler çabuk uyum sağlayabiliyor”  diyen Kaynar’ın adaptasyon konusunda en başarılı bulduğu millet İngilizler. Adaptasyon konusunda sınıfta kalanlar ise İsviçreli ve Amerikalılar. Amerikalı yöneticilerin uyum sağlamaları kendi ülkelerindeki koşulları sağlamalarına bağlı oluyor. Kaynar diğer taraftan Amerikalıların  kendi doktrinleri içinde ve kendi ülkelerinde başarılı olduklarını eklemeyi de unutmuyor. Amerikalıların yönetim felsefesinden gelen bir avantajları var. Bir fikir akıllarına yatıyorsa onu hemen  hayata geçiriyorlar. Türklerin avantajı ise farklı kültürlerle yaşamaya alışkın olmalarından, aynı anda birden fazla şeyi düşünüp yapabilmelerinden kaynaklanıyor.

Yeteneğin adresi: Avrupa
Kaynar, yetenek avcılığının bir numaralı adresi olarak Avrupayı gösteriyor. Yeteneklerin en fazla geliştiği ve en fazla yetişmiş insanın olduğu yer, Avrupa. Global şirketlerin yönetimlerinde Avrupalıları her zaman görmek mümkün. Uluslararası pazaralarda boy gösteren Türk şirketlerinin tepe yönetimlerinde yalnızca Türklerin olmasını yanlış bulan Kaynar, beş yıl içinde bunun değişeceğini vurguluyor.

Singapur yeteneklerle gelişti
Yetenek, ülkelerin kalkınmasında da büyük rol oynuyor. Buna verilebilecek en iyi örneklerden biri Singapur. 1955 yılında kişi başına 300 Dolar gelirle dünyanın en fakir ülkesi olan Singapur, bugün kişi başına 35 bin Dolar’a ulaşan geliriyle dünyanın en zengin ülkeleri arasında yer alıyor. Bunu nasıl başardıklarına gelince … 1950’li yılların ortalarından itibaren Singapur’un Cumhurbaşkanı Harvard Üniversitesindeki bütün Çinlileri Singapura çağırdı. Yeterli derecede Çinli olmadığı için Hintlileri’de çağırdı. Büyük bir yetenek avcılığı yaptı. Doğru kişilerin doğru pozisyona gelmesiyle, Singapu geişti ve Asya’nın yatırım merkezi haline geldi. Aynı durum İrlanda, Hindistan ve Çin içinde geçerli.

Ve Türkiye….
“Türkiye’de durum henüz  çok parlak görünmüyor. Ama geç kalmış sayılmayız. 10 yıl sonra Avrupa’nın her takımında yıldız bir Türk fulbolcuyu , her orkestrasında  yıldız bir sanatçıyı görmek mümkün olacak. Türkiye, genç nüfus yapısıyla Avrupa’ya zenginlik katıyor diyen Kaynar, “10 yıl sonra Avrupada’ki şirketlerin tepesinde yetenekli Türkleri göreceğiz. Türkiye’de de daha fazla fırsat, para ve büyüme olacak” diye ekliyor. İşler yoluna girdiğinde yurtdışındaki yetenekli Türklerin Türkiye’ye geri geleceğini düşünen Kaynar’a göre, önemli olan çalışma ortamının kalitesini yükseltmek. Sonrasında başka ülkelerdeki  yetenekler de Türkiye’ye gelmeye başlayacak. Türkiye’ye gelen yabancı yatırımcıların kızışacağını anlatan Kaynar, şirketlerin yetenekleri ellerinde tutmaya dönük yönetim tarzları geliştireceklerini düşünüyor. ,,

.
.

.
.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org