Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Tınaz Titiz Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Birkaç ben olabilir benden içeri!
22.10.2021
Okunma Sayısı : 1326
Oy Sayısı : 0
Değerlendirme : 0
Popülarite :
Verdiğiniz Puan :
 

 

Birkaç ben olabilir benden içeri!

Kendimizi başka birisinin yerine koyarak düşünme muhtemelen insanlık tarihi ile yaşıttır.

Hatta acaba benzer bir davranış diğer canlılar için de geçerli midir?

Hayvanlar ve bitkiler üzerinde yapılan araştırmalar ilerledikçe bu konuda şaşırtıcı sonuçlarla karşılaşabiliriz.

Nitekim Johns Hopkins üniversitesinden Dr. James C. Harris'in bulgularına göre, "hayatta kalmak için bir grup içinde yaşamayı seçen hayvanlar, ister insan ister insan olmayan (non-human) olsun, etrafındakilerin hissettiklerine karşı daha duyarlı olmak zorundadır"[1].

Bitkiler için durum nedir? Belki tuhaf gelebilir, benzer empati bitkiler için de geçerli görünüyor.

Örneğin TED-Ed'te[2] yayımlanan bir makalede Richard Karban şunu diyor:

"Bitki yaprakları, aç böcekler veya istilacı bir çim biçme makinesi tarafından zarar gördüğünde, uçucu kimyasallar yayarlar.

Taze kesilmiş çimlerin kokusu bu yüzdendir. Adaçayı ve lima fasulyesi gibi bazı bitki türleri, havadan gelen bu mesajları yakalayabilir ve kendi iç kimyalarını buna göre ayarlayabilirler"

Bu konuyu ele almamın nedeni, doğanın bu harika özelliğinin sadeceyaşam sürdürmek değil, daha yetkin akıllar[3] üretebilmek için de ipuçları içerdiği üzerinde durmaktır.

Yetkin aklın niçin gerektiği ya da tek akılların niçin yetersiz olduğu ise, mevcutsorun stokunun yapısının[4] anlaşılması, sonra da o stokta azalmalar sağlayabilecek çözümlerin üretilebilmesindeki ihtiyaç nedeniyledir.

Özellikle girift ülke sorunları açısından yetkin akıl ihtiyacının ne denli yaşamsal olduğu açıktır.

Yetkin (ya da birleşik) Akıl üretimi açısından güçlükler çeşitlidir.

Bunların başında "Birden fazla kişinin akıllarından ancak ortak akıl[5] üretilebileceği; bunun da, ortaklardan herhangi birisinin aklını aşamayacağı[6]; özetle birleşik=yetkin bir aklın oluşturulmasının mümkün olamayacağı" şeklinde özetlenebilecek anlayış yaygınlığı geliyor.

Bir diğer zorluk, bu tür çalışmalara katılabilecek kişilerin, çeşitliakıl daraltıcılar'ını[7] esnetmekte kullanabilecekleri araçların azlığıdır.

Bu yazının amaçlarından birisi bu yaygın anlayışın doğru olmadığını göstermeye çalışmak; diğeri de (kendim2) adlı bir esnetme aracını tanıtmaktır.

Journal of mathematical Psychology dergisinde yayımlanan makaleden[8] bir alıntı şöyle:

"Çok sayıda ve  farklı bireyin ortak bilgisi, tahmin ve karar verme problemlerinde tek uzmanlardan daha iyi performans gösterebilir.

Kalabalığın bu bilgeliği, internet arama motorları, siyasi seçimler veya borsalar gibi farklı toplumsal alanlarda kanıtlanmıştır.

Son zamanlarda psikologlar, insanların beyinlerinden farklı yanıtlar alarak kendi zihinlerinde farklı bir toplumu simüle edebileceğini iddia ettiler (Vul ve Pashler, 2008). İddianın altında yatan fikir, bireylerin beyinlerindeki farklı bilgi alanlarına erişebilmeleri; bunların ortak değerlendirilmesinin, ayrı değerlendirmelerinden daha iyi tahminler verdiğidir."

Görüldüğü gibi işin sırrı, "beyindeki farklı bilgi alanlarına erişebilme"de saklı. Peki bu nasıl olabilecek?

Bu konudaki cevap, W.Timothy Gallwey adlı bir tenis hocasından geliyor. Gallwey uzun süre çalıştırdığı öğrencilerinin performansları ile kendisinin verdiği düzeltici talimatların neredeyse ters orantılı olduğunu, talimatları azalttıkça performansların arttığını keşfediyor ve bulgularını harika bir kitapta topluyor:The Inner Game of Tennis.

Kitapta tenisle ilgili fazla bir bilgi yok. 

Top-spin servisin nasıl atılacağı vb karmaşık konulardan hiç bahis yok. Zaten bir süre içinde kendi de bunu farkediyor ve diğer spor dalları için de "The Inner Game of …." kitapları kaleme alıyor; sonuncu kitabı ise "The Inner Game of Management".

Gallwey, bütün bu dizide şunu vurguluyor[9]: 

"Her oyun bir dış oyun ve bir iç oyun olmak üzere iki bölümden oluşur. . . .

Bu kitabın tezi, iç oyunun nispeten ihmal edilen becerilerine biraz dikkat çekmeden herhangi bir oyunun oynanmasında ne ustalık ne de tatmin bulunamayacağıdır. Bu, oyuncunun zihninde geçen oyundur ve konsantrasyon, gerginlik, kendinden şüphe duyma ve kendini kınama gibi engellere karşı oynanır.

Kısacası, performansta mükemmelliği engelleyen tüm zihin alışkanlıklarının üstesinden gelmek için oynanır. . . .

İç oyundaki zaferler, kupa maçlarında herhangi bir katkı sağlamayabilir, ancak daha kalıcı olan ve kort içinde olduğu kadar kort dışında da kişinin başarısına önemli ölçüde katkıda bulunabilecek değerli ödüller getirir."

"Kendim1'i susturmak için, performansımıza olumlu ya da olumsuz yargılar eklemeyi bırakmalıyız.

Örneğin, bir servis atışının iyi veya kötü olduğunu düşünmek, kendim2'nin ne yapılacağına dair sezgisel algısını kapatır.

Gallwey,kendim1'in müdahalelerinin, doğru ve hızlı hareket için gereken akışkanlığı engellediğini fark etti."

"Kendim2'nin doğru eylem duygusunun yerini almasına izin vermek için, eylemlerimizi olduğu gibi görmeyi öğrenmemiz gerekir. Neyin doğru neyin yanlış olduğuna değil, ne olduğuna odaklanmalıyız.

Gallwey'in açıkladığı gibi, net bir şekilde görebildiğimizde dahili öğrenme sürecimizden faydalanabiliriz:

Ama her şeyi olduğu gibi görmek için, ister koyu ister pembe renkli olsun, yargılayıcı gözlüklerimizi çıkarmalıyız.

Bu eylem, güzel olduğu kadar şaşırtıcı da olan bir doğal gelişim sürecinin kilidini açar. . . . İlk adım, vuruşlarınızı olduğu gibi görmektir.

Açıkça algılanmaları gerekir. Bu yalnızca kişisel yargı olmadığında yapılabilir." (Mesela kendinizi videoya çekip seyretmek gibi)

Bütün bu sportif jargondan çıkan net sonuç, kendim1'in müdahaleciliğinden -yani akıl daraltıcılığından- kurtulup,kendim2'nin akışkan ortamına geçebilmektir. Bu, tenis oyunu kadar yetkin akıl üretiminde de anahtardır.

Ayrıca, bu akışkan (daraltıcıları en azından esnetilmiş) ortamın bir diğer kullanım yolu, bu alanda bir (hatta daha çok sayıda) kendin2, 3, .. tanımlamaktır.

Kişiliğini (inatçı, iflah olmaz kuşkucu, uzlaşmacı, uçuk, her şeye itirazcı, ihaleci, tembel, tek yol şudurcu vbg) bildiğimiz kişilerden oluşan bir takımı zihnimizde oluşturabilir ve bir beyin içi beyin fırtınasında bu kişilikleri müzakereye sokabiliriz.

Önerilen bu modele ait bir deneme "Sistemli Kutuplaştırma Girişimleri Nasıl Önlenebilir?" sorusuna cevap ipuçları aramak amacıyla iki takımla yapılmıştır.

Takımlardan birisi yedi gerçek kişiden[10] oluşurken, diğeri biri gerçek ve üçü ise gerçek kişininkendim2 alanında (zihinde) tanımlanmış farklı kişilikteki sanal kişilerden oluşmuş; sonuçta her iki takımın bulguları birleştirilerek bir dizi ipucu belirlenmiştir.

Bu testten öğrenilenler ile oyun kuralları gözden geçirilmiş ve yeni bir soruyu cevaplamak üzere, daha kalabalık bir takımın oyuncularının her birininkendim2 alanlarında paralel takımlar oluşturmaları yolunda çalışılmaktadır.

21 Ekim 2020

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org