Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Yılmaz Çakır Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

ATOMİK KÜME VE PETROL
11.05.2011
Okunma Sayısı : 7447
Oy Sayısı : 1
Değerlendirme : 5
Popülarite : 0
Verdiğiniz Puan :
 

 

ATOMİK KÜME VE PETROL                                                                    
Yılmaz Çakır

Dünyanın insan yapısı ilk nükleer reaktörü Chicago Üniversitesi'nde bir squash kortunda 1942'de inşa edildi. İtalyan asıllı bilimci Enrico Fermi liderliğindeki bir bilim ekibi, uranyum atomlarından zincirleme reaksiyon üretebileceklerini kanıtlamıştı.

O günlerde 'atomik küme' olarak adlandırılan  reaktör, bugünkü kalın beton  ve çelik yapıdan çok uzak olan üniversitenin eğreti bir binasında kurulmuştu.

 Bu eğreti bina, 1939'da fizyonun keşfinden sonra devasa araştırma çabalarının arkasından bir ay gibi kısa bir sürede inşa edilmişti.

İlk uranyum reaktörü 2 Aralık 1942 Çarşamba günü Fermi'nin başkanlığındaki küçük bir bilim grubunun binanın balkonundan heyecanlı bakışları önünde devreye alınmıştı..

Grup bu tarihi anı  kağıt bardaklara doldurdukları İtalyan Toscana bölgesinin ünlü Chianti Marka şarabı ile kutlamıştı...Fermi'nin takımında görevli Arthur Campton, Harvard Üniversitesi'ne telefonda, Fermi'yi kasdederek; "İtalyan Kristof Kolomb Yeni Dünya'ya indi" demişti..

NEDEN REFAH ÜLKELERİ? 

Nükleer güç; Japonya, Fransa, Amerika, İngiltere, Finlandiya, İsveç, Almanya, Güney Kore ve Kanada gibi refah ülkelerinde güvenli ve gerekli görüldüğü için devreye alındı. Dünyanın yıllardır en çevreci ülkesi seçilen Finlandiya şu anda mevcut 4 rektöre ilave 2 yeni büyük nükleer santral kuruyor. Nükleer santralların dünya ve hele Türkiye için ne kadar gerekli olduğunu, son bir yılda %100 artan petrol fiyatları  kadar çarpıcı ortaya koyan bir başka veri bulmak zordur..

Enerji gereksinimi yer kürede geometrik hızla büyüyor. 2020 yılında bugünkü enerji kullanımının %50 artacağı hesaplanıyor. Günümüzde Çin ve Hindistan'ın kullandığı yıllık kişi başı enerji Amerika'nın yirmide biri kadardır. Dünyaya 700 km yüksekten bakıldığında Amerika'nın, Batı Avrupa'nın, Kanada'nın, İngiltere'nin ve Japonya'nın "ışık seli"şeklinde, geri kalan bölgelerin karanlık  görünmesi, küresel enerji açığının boyutlarını daha iyi kavramamızı sağlıyor.  

Eğer Türkiye 1990'lı yıllarda nükleer enerji santralarını kurabilmiş olsaydı, petrol fiyatlarına ödediği farklarla hem bedellerini karşılamış hem de bugün ekonominin baş belası haline gelen enflasyon canavarına yakalanmamış olurdu..

Dünya ve Türkiye nükleer santral kurmamanın bedelini çok ağır ödüyor. Petrol fiyatlarının 200 dolara tırmanacağı, küresel ısınmanın kaosa yol açacağı 30 yıl önceden öngörülseydi, nükleer santrallara ve beyaz enerji  yatırımlarına bir kurtarıcı olarak sarılınabilirdi.

Bu alanlara ayrılacak inovasyon ve ArGe bütçeleri, savaş sanayiilerine ve arap şeyhlerinin çeplerine gitti. Batı'nın Birinci ve İkinci Dünya Savaşları'ndan çok daha büyük hataları vardır.

Bunlar; nükleer santralları ve temiz enerji kaynaklarını dünya çapında yaygınlaştıracak stratejileri geliştirmemesidir..Bundan sonra geliştirmemesi halinde ise dünyayı neyin beklediği giderek netleşmektedir..

Dünya petrol rezervleri 2035'de, gaz rezervleri 2050'de ve kömür rezervleri 2200'de tükenmiş olacak.

Buna karşın mevcut uranyum rezervleri 1000 yıl yetecek düzeyde. Yeni jenerasyon reaktörler bir ton uranyum ile bir milyon 200 bin ton kömüre eşdeğer elektrik üretebiliyor.. Ayrıca nükleer santralar sülfür ve karbondioksit salgılamıyor.

NÜKLEER ATIKLAR  

Örneğin İngiltere tahminen yılda 50 bin metreküp radyoaktif atık üretiyor. Buna karşın 100 milyon metreküp çöp, 50 milyon metreküp kömür atığı üretiyor.

Radyasyon sadece nükleer santrallardan gelmiyor; hastanelerden, laboratuarlardan, endüstriden ve tarımdan da yayılıyor..Son 50 yıldır nükleer atıkların saklanmasıyla ilgili önemli mesafe alındı. Bu alanda en gelişmiş teknolojiyi Finlandiya; 500 metre derinlikteki granit kayaların altına atıkları gömerek yarattı.

RADYOSYONUN KAYNAKLARI 

Radyasyonun % 87'si doğal kaynaklardan; uzaydan, yerküreden, soluduğumuz havadan, yediklerimizden gelir.

Aldığımız doz; yaşadığımız yere, oturduğumuz  evde kullanılan malzemelerin kalitesine ve ne ölçüde havalandırıldığına bağlıdır.

Dünyadaki radyasyonun %47'si yerküreden, %14'ü toprak ve binalardaki gama ışınlarından, %12'si ilaçlardan, %12'si yiyecek ve içeceklerden, %10'u kozmik ışınlardan yayılır.

Nükleer santrallardan yayılan radyasyon ise binde birin altındadır.

Radyasyon dozları, kozmik etkilere kalkan olan oksijenin azaldığı gökdelenlerde, yüksek dağlarda ve  uçaklarda artar. Radyoaktif olan radon ve thron gazları, yerden sızarak korunması ve havalandırması zayıf yapılarda birikir.

Yapı malzemeleri doğal radyoaktivite taşırlar. Bazı yiyecekler diğerlerinden daha fazla radyoaktiftir. Örneğin Brezilya kahvesinde 1000 Bq/kg (becqauerels/kg), Hindistan çayında 630 bq/kg gübrede 2.200 bq/kg, kuru çimde 600 bq/kg ve insan vücudunda 4.000 bq/kg radyoaktivite bulunur.

Nükleer santrallardan bir kişinin bir yılda aldığı radyasyon dozunu (0.001 miliseverts) bir uçak yolcusu bir saat içinde almaktadır.

Enerji konusunda dünyanın geldiği nokta şudur: kaynakların ve kredilerin büyük bir bölümü temiz enerji teknolojileri yaratmaya, daha ekonomik ve güvenli nükleer enerji santralları kurmaya tahsis edilmelidir. Bunu yapmak mümkündür ve benzeri olmayan eşsiz planetimizi kurtarmanın biricik yolun bu olduğunu siyah altın petroldeki küresel ve karmaşık oyun apaçık ortaya koymaktadır.


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org