Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Öktem Kalaycıoğlu Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
Kim yaparsa mı, ne yaparsa mı ?
29.04.2012
Öktem Kalaycıoğlu
Okunma Sayısı : 1848
Oy Sayısı : 1
Değerlendirme : 5
Popülarite : 0
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Deniz Feneri davasına yapılan müdahele, yasakçı ve tahakkümcü uygulama ve tutumlar, eleştiriye tahammülsüzlük, toplumu tek tipleştirmeye çalışmak, sadece belli düşünce tarzında olanlara güvenmek, diğer düşüncelere yönetimi ve yönetimle ilgli alanları kapatmak, her şeye ve her alana müdahele ve kontrol amaçlı girmek, eskiden eleştirilen kurumlar ele geçirildikçe onları kontrol amaçlı elde tutmak ve güçlendirmek (YÖK vb), kemalist toplum mühendisliği yerine, sunni dinsel bakış açısını referans alan bir mühendisliğe soyunmak (kendi başına yanlış olmayabilecek 4+... formülünü neredeyse sadece imam hatipler için planlamak vb), başladığı olumlu adımları (açılım vb) iktidarın cezbedici rahatlığına erdikçe bırakmak, kendi çevresine ayrıcalık ve fon aktarmanın en basit yolu olan ihale yasasını AB normlarından inatla uzaklaştırmak vb...

Bunların bir bölümü özellikle 2010'dan sonra ağırlaşmaya  başlayan eğilimler.

Biliyorum benim çevremde dostların çoğu "zaten böyle olacaktı" konforunda düşünmeye eğilimliler. Siyasette somuta bakmak yerine "biliyordum, demiştim" sevilir ve yaygındır.

Olayların ve ülkenin sorunlarının çözülmesi değil, kim tarafından ele alındığı ve çözülmeye kalkışıldığına bakılır. "Bizimkiler" ne yapıyorsa doğrudur, "diğerleri/başkaları/rakipler" ne yapıyorsa yanlış olmaya mahkumdur. Yanlış değilse de yanlış ilan edilmelidir ki güç kazanamasınlar vb (buna çok açık bir örnek : çevremde 'sevilmeyen' AKP iktidarının belki de Cumhuriyet tarihinin en etkin ekonomik yönetimini - hemen bütün göstergeler tersini gösterse de - başarısız gösterme çabasıdır. Dikkat ; hemen atlamayalım : yukardaki ifade göreli bir gerçeği ifade eder, ekonomide sorunlar olmadığını değil:).

Ama askeri vesayeti yani : siyasette "düzenleyici, müdaheleci, vetocu, nihai belirleyici" partinin ordu olduğu; bu nedenle ana sorunlarımızın hiç birini tartışıp çözmek üzere ele alamadığımız (demokrasi, etnik eşitlik, azınlık gaspları, eğitim, hayat kalitesi, vb gibi özetle muasır medeniyetin özüne  ilişkin (başörtüsü, kravat ve içkiyle sınırlı olmayan) onlarca, yüzlerce konuyu ele alamadığımız) düzenin değiştirilmeye çalışılmasını da olumsuz göstermek mümkün değil (CD olayı maalesef doğru değil ve maalesef bugüne kadar 3 fiziki, 2 büyük teknolojik darbe yapan iç hizmet 35. madde görevlileri, darbeleri hep önceden planlayarak yaptılar ve o kadar rahattılar ki bunun "oyun"larını da oynadılar, kitapevleri, gazeteler bombalattılar, gazetecileri işlerinden kovdurdular, gazete başlıkları attırdılar, dini örgütler ve/veya özel birimler kurdurup binlerce "faili belli" cinayetin yolunu açtılar, bunlardan bahsedeni pişman ettiler, seçimle iktidara gelen hükümete karşı kara propaganda için internet siteleri kurdular, bu sitelerde yazılan uydurma haberlere dayanarak "adalet"in kapatma davası açmasını sağladılar vb...)

Yani Ergenekon davalarında işin aslı, temeli doğrudur. Uzun tutukluluk; herkese ve herşeye bulaştırmaya çalışmak, anti-muhalefete doğru genişletmek vb yanlıştır.

Şike de öyle. Tutuklu yargılanma yanlıştır (birinci gün söylediğimde anti-FB arkadaşlar bana çok kızdılar). Ama hepimiz adımız gibi biliyoruz ki şike ve şike girişimi laubalilik düzeyinde yaygındı. "Bizim başkan bu maçı alır abi" ifadesini sıkça duyar, eleştirmezdik. Şimdi bundan sonra "sadece FB mi ?" gibi temelde haklı bir sorunun arkasına geçmek yerine, davanın hakça bitmesini ve ama bundan sonra  spor dışılığın ortadan kalkması için dürüstlüğün/sportmenliğin desteklenmesi gerek (bankacılık alanının "hırsızlık ve laubalilikten temizlenmesine" benzetiyorum bunu; başarılı olursak o alandaki gibi dünyada örnek sağlamlıkta oluruz belki ?)

...

Bunların niyeti ne ? sorusundan daha anlamlı soru bence şudur : bu eksik ve yanlışlarımızı sosyal demokrasi veya muhalefet neden bugüne kadar ele almadı, alamadı ? (ve eğer yanlış bir noktadan muhalefet etmeye devam edecekse, ileriye yönelik beklentimiz nedir ? )

Belki bu sorunun yanıtı bize ipuçları verebilir...

Öktem

29.04.2012


Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org