|
|
Öktem Kalaycıoğlu Gözüyle
|
|
|
|
Tüm Yazıları
ShareThis
|
İş yerinde yıldırmacılık
21.05.2012
Öktem Kalaycıoğlu |
|
Okunma Sayısı : |
1997 |
|
|
Oy Sayısı : |
1 |
|
|
Değerlendirme : |
5 |
|
|
Popülarite : |
0 |
|
|
Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
İş yerinde yıldırma işi, çetrefilli...
Farkındalık olumlu
Bu konunun bir sorun olarak tanınması, tanımlanması ve iş yasalarına/düzenlemelerine geçmesi; çalışanlar için bir kazanım. İnsanlık için ilerleme.
Diğer yandan kapitalizm realitesi içinde neler oluyor ?
Kapitalizmde döngü az çok şöyle : nihai hedef : kar > onun için daha çok satış/rekabette üstünlük > onun için şirket/çalışan performansı...
(Bu süreç aynı zamanda dünya kaynaklarının korkutucu bir hızda tüketilmesi süreci, ama şimdilik bunu bir yana koyalım)
Çalışan performansı ölçümü için çeşitli yöntemler uygulanıyor. Bu yöntemler uygulamada olmayınca çalışanlar "yöntem yok, neye göre ölçüyorsunuz" diye rahatsızlık belirtir. Bir performans ölçüm yöntemi uygulandığında da "haksız ve yetersiz" diye mutsuzluk belirtirler.
Ama sonuçta, olması, olmamasından daha iyidir. Bu tür yöntemler, çalışana karşı, yöneticinin sorumluluğunu hatırlatır. En azından yılda bir kez yönetici, çalışanla oturup yılı/dönemi değerlendirecektir - yaparsa ! :) normalde yöneticilerin önemli bölümü bu toplantıyı savuşturmaya, İK birimleri de yaptırmaya çalışır...
Ama ?lar var
Performans ölçüm yöntemlerden birinde mesela, matriks uygulanır. Bir matriksde bir eksende DAVRANIŞLAR, diğeri eksende PERFORMANS derecelendirilir.
Arzu edilen, hem performans da hem de davranışta en iyiyi sağlamak.
Yani, bir yandan kurallara, ahlaka, dürüstlüğe, yasalara uyacak, iletişimi, dayanışması, takım çalışması üst düzeyde olacak; diğer yandan da satışı ve hedefe ulaşması çok başarılı olacak. Bu ideal adam/kadından matriksde (her 9 kişiden sadece) bir tane olabiliyor. Bu modelde insanlar arasındaki farklılıklar ayrıntılı bir şekilde ortaya çıkarılmaya ve olumsuzluklar giderilerek daha yüksek performansa varılmaya çalışılır.
Peki, DAVRANIŞta kötü, PERFORMANSda iyi veya çok iyi olanlara ilişkin ne yapacaksınız ? Yıldırma yapmaya en yatkın olanlar bunlardır. Bu iyi performans sahipleri, özellikle yönetici seviyesinde iseler, astlarına ve çalışma arkadaşlarına kök söktürebilirler. Davranışlarının bir bölümü yıldırma tanımına rahatlıkla girer. Peki, bu gibi insanlar için yöneticiler/şirket ne yapar ?
Performans sistemi iyi işliyorsa, ve/veya İK kurumsal/çağdaş şekilde işliyorsa bu tür davranışların ortaya çıkması/eleştirilmesi kolaylaşır. Ama bu durumlarda bile genellikle bu tür iyi performans sahiplerinin yaptıkları ya görmezden gelinir, ya da yumuşatılır ve geçiştirilir.
Aynı; ticari bir meta haline gelmiş olan spordaki gibi...Futboldan örnek verirsek : Emre veya Melo gibi performansı yüksek ama davranışı düşük sporcuların hadlerinin bildirilmesi yerine, (ÇOĞUNLUKLA) yaptıklarının yanılarına kalmasına yol açacak uygulamalar sergilenir. Bu da, yıldırmacıları yıldırmaz tersine cesaretlendiririr...
Üstelik iş yerinde yıldırmacılık veya kötü davranışlar spordaki kadar açık seçik yapılmayabilir (50bin kişi önünde el kol hareketi, küfür; takımdaşını 20 dakika soyunma odasında bekleyip gözünü morartma gibi "ilkel"ce değildir - böyleleri de olur, olmaz değil...)
İşyeri yıldırma yöntemleri çeşitlidir ve "kurumsal/çağdaş" işyerlerinde daha ince ve kibar da yapılabilir (Ulaş bunlara örnekler veriyor yazısında). Bu nedenle tesbiti zordur. Tarafları yansız bir şekilde dinleyerek sonuca ulaşacak İKnın işi kolay değildir. Hele taraflardan biri "yüksek performanslı", diğeri "düşük performanslı" ise değerlendirme yapmak daha da zorlaşır. Çünkü işin içine gerçekten performans konusu da girebilir. Ve düşük performansı maskeleyecek sahte veya tam geçerliliği olmayan 'şikayetler' de yapılabilir (farklı bir alan ama; ABD'de diğer uca kayan cinsel istismar şikayetleri ve davaları örnek verilebilir).
Yıldırma işinde sıkça şu durumu görürüz : yıldırmayı yapan özellikle yönetici ise ve performansı da normal, iyi veya çok iyi ise; ülkemiz pratiğinde ilk 1 veya 2 olayda kabak çalışanın başına patlayabilir. Ve maalesef bu çalışanlar bedel öderler (yer/iş değiştirme, istifa, hatta işten çıkarılma)...2. veya 3. olaydan sonra ise gözler yöneticiye çevrilir.
Diğer bazı yönleri başka notlara bırakalım; okuyucu sıkılmasın :)
Öktem 21.05.2012 |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm yazıları
ShareThis
|
|
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|