Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Mehmet Reis Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

MEHMET REİS Soru Yağmuru
05.07.2012
Okunma Sayısı : 2246
Oy Sayısı : 2
Değerlendirme : 5
Popülarite : 1,51
Verdiğiniz Puan :
 

 

MEHMET REİS Soru Yağmuru

.
.

izlemek için

.
.

dinlemek için

.
.

MEHMET REİS Soru Yağmuru

BŞ:
Bülent Şenver'in odasında konuğum Mehmet Reis.

Gençlerle tecrübelerini, birikimlerini ve zenginliklerini paylaşıyor.

Şimdi soru yağmuru.

Mehmet Bey, soru yağmurunda ben yağmur damlaları gibi size bazı sorular soracağım.

Onlara sizden kısa cevaplar almak istiyorum.

Gıda işi ile uğraşan bir şirketin yapmaması gereken iki şeyi bizimle paylaşır mısınız?

MR: Birincisi ürettiği ürünün insan sağlığına uygun olması gerekir.

Sadece para kazanma düşüncesi olmayacak.

BŞ: Yapmaması dersek insan sağlığı ile oynamayacak.

MR: İkincisi her zaman üretim yaparken sadece vicdanının sesini dinleyecek.

Eğer bir şey yapıyorsa sadece cezai müeyyideyi yasal gerekliliklere göre değil.

Yüzü kızarsın istiyorum.

BŞ: Vicdansız olmayacak. Yüzü kızaran insana ne denir?

Edepsiz olmayacak.

MR: Bir üretim yaparken "Beni denetleyenler var, ben yasal gerekler içerisinde üretim yapacağım" diye değil, kendi kendine insan sağlığını bozmayacak şekilde üretim yapacak.

Sadece para kazanmaya hele hele çok az zamanda çok miktar para kazanacağım düşüncesi içersinde olmayacak.

Genel tüm işadamları için söylüyorum; eğer bu ülkede yaşıyorsa muhakkak vergisini ödeyecek.

BŞ: Aile şirketlerinde sizce yapılan en önemli hata nedir?

MR: Dünyada baktığınız zaman aile şirketleri üçüncü, dördüncü nesil var.

Türkiye'de maalesef üzülerek söylüyorum ikinci, üçüncü nesli bulmak çok zor.

Aile şirketleri yönetilirken aile reisleri bunu ikinci nesle devrederken çocuklarınla kuşak çatışması içinde olmaması gerekiyor.

Ben annemden babamdan bunu gördüm diye çocuğundan bunu istemeyecek.

Bence yeni yetişen neslin o güzel dinamiğini kendi tecrübeleri ile yaparsa inanıyorum o şekilde şirketin ömrü daha uzun olur.

O şirketin bayrağını gençler iyi bir şekilde, uzun süre dalgalandırır.

BŞ: Çok parası olan bir kişinin muhakkak yapması gereken iki şey.

MR: Birincisi muhakkak paylaşsın.

Muhakkak yardımcı olsun.

Bilsin ki bu ülkede yaşıyor, bu ülkede ihtiyaç sahipleri de var.

Bu ülkede yüzde 12 engelli vatandaşımız var.

Her şeyi devletten beklemeyecek, bunu hibe yardım olarak da düşünmeyecek.

Bu ülkede yaşıyorsa bu ülkede yaşamanın borcunu ödemenin, bir yolu olarak düşünerek bu parayı harcamasını bilecek.

Türkiye'de yüzde 10'ları aşan bir işsizlik var.

İstihdam yaratacak.

Bir telefon ile sekreter ile para kazanmayı değil, üretim yapacak, istihdam yapacak, iş alanlarını açıp özellikle hangi potansiyel varsa kendi doğduğu bölgede iş yatırımı yapacak, herkesi işe alacak.

Ondan sonra diğer bölgelerde yapacak.

Birinci sosyal sorumluluk açısından ülke için güzel şeyler yapacak.

İkincisi istihdam yaratacak. Üçüncüsü eğitime çok önem verecek.

BŞ: Bir daha dünyaya gelsem diye bir cümle başlasa sonunu nasıl getirir siniz?

MR: Ben çok güzel yaşadığımı kabul ediyorum.

Bir daha dünyaya gelsem aynı şekilde yaşamak isterdim ama yapamadığım, içimde ukde olan, bunun ne olduğunu sormayın lütfen, onları da yapmak isterdim.

Ben, çok çalıştım oldu demiyorum.

Allah bana yardım etti, şans bana yardım etti ama bazı şeyleri değiştirmek isterdim.

Ülkem çok daha iyi şeylere layık.

Bunu şahsım ile ilgili hiçbir zaman istemediğimi belirtmek isterim.

BŞ: İnsan ilişkilerini zedeleyen ve o ilişkileri zedeleyen…

MR: Yalancı olmak, abartılı olmak, olmayan şeyleri anlatmak.

Bunun karşı tarafını da şöyle karşılayabilirim; samimi olmak gerekir.

Her nereye varırsanız varın, mütevazi olmasını bileceksiniz.

Çok eski bir söz vardır, eski toprak.

Eski toprağın bir anlamı vardır; her ne şartta olursanız olun, ne mevkide olursanız olun ama insan gibi davranın.

Geçmişinizi hiçbir zaman unutmayın.

Mütevazi olmak çok önemli ama mütevaziliği bir menfaat içinde kullanmamak gerekir.

BŞ: Türk gençlerinin çözmesini istediğiniz en önemli sorun.

MR: Kendisine güveni.

Çok daha güven duyması, ülkesini sevmesi.

Ülkesini çok sever, kendine güvenirse ufka çok daha anlamlı bakması lazım.

Atatürk'ün söylediği "Bu ülke gençlere emanet" ama eğitimli gençler, kendini yetiştirmiş gençler, sadece eğitim ile yetinmeyen gençler.

Kendisini iyi geliştirip ancak bu ülkede "Ben de çok şeyler yapabilirim, ben de bu ülkeye borçluyum, bende bu ülkede doğdum, bu ülkede eğitimimi gördüm, ben bu ülkede gençliğimi yaşıyorum" derse o da ileride gençleri hazırlaması için o da hazırlıklı olması gerekiyor.

Çünkü iki tür görev düşüyor kendisine.

Önce kendini geliştirecek, kendisi için ve bu ülke için güzel şeyler yapacak, bir de gelecek neslin sorumluluğunun bilincinde olacak. Şehitlerimizin de sorumluluğunun bilincinde olacak.

Bu toprak için canlarını veren, Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşında canlarını verenlerin bizim onların evlatları olduğumuzu bilecek ve onların bize olan bu mirasını koruyacak ve Türkiye'ye hazırlayacak.

BŞ: Siz başbakan olsanız Türkiye'de ki girişimciliği geliştirmek, daha etkin hale getirmek ve Türkiye'deki işadamları sayısını artırabilmek için ne yenilikler yapardınız?

MR : Önce gençlerimize mesleki eğitim verirdim.

Bugün işsizliğin en önemli nedenlerinden bir tanesi kalifiyeli eleman bulunamamasından.

Kalifiyeli eleman yetiştirirdim.

Geçlerimizi at yarışı gibi bir arenaya sürmez, onların her üniversiteye rahatlıkla girmesini sağlardım.

Özel müteşebbis gücün üzerine mali açıdan daha rahatlatıcı çalışmalarla giderdim.

Özellikle vergi konusunda daha rahat, teşvik konusunda da kişiye özel değil üretime yapmasını isterdim.

Ve ülke topraklarında ben gıdacı olduğum için söylüyorum verimliliği artıracak çalışmalar yapardım.

Bugün kendi kendimize yeterli görsek bile son yıllara baktığımızda dünyada gıdanın çok önemli olduğunu, açlıkla mücadelenin çok önemli olduğunu görüyoruz.

Üretimi önümüzdeki 20 yılda belki ikiye katlamanın yollarını arardım.

Sanayi ve turizm ile at başı getirirdim tarımı.

BŞ: Sizin yanınızda çalışan insanların yaptığı hangi davranış sizi çok sinirlendirir, kızdırır?

MR: Çok üzüldüğüm nokta şu; ben hiçbir zaman çalışanlarıma patron olarak davranmadım.

Benim bu iyi niyetimi suistimal etmeleri beni çok üzüyor.

Verileni yapma, bir sürü psikolojisinden kurtulması lazım halkımızın.

Çalışanlarım için de söylüyorum ben bunu.

Kendin bir şeyler yapmaya çalış.

İlle seni birisi yönlendirmesin.

Belki ağır bir tabir ama maalesef bu böyle.

Yapılanı yaptıktan sonra bir ödül bekleme benden.

Ödül muhakkak maddi manevi verilecektir.

Ama daha hak etmeden, hak ettiğini zannetmek ve belli şeylere hemen el uzatmak.

Merdivenin basamaklarını birer birer çıkmak lazım.

Ben işini tam yapanın hayranıyım.

Zaman zaman söylüyorum, insanlar hemşerilerini, akrabalarını da çalıştırıyorlar yanlarında.

Ben diyorum ki :

"Bana en yakın olan işini en iyi yapandır."

İşini en iyi yapan, işini en iyi gerekliliği ile yerine getiren bana göre hani derler ya "Bir adam işinin başında belli olur."

Adam işinin başında belli oluyor.

Adam gibi iş yapmak derler ya, ben onu istiyorum.

BŞ: Kızlarınıza bir tane öğüt vermek gerekse.

MR: Dürüst olmaları ve şeffaf olmaları.

Onlara her zaman iş ahlakını, işlerinde de etik kurallara uymalarını istedim.

Hiçbir zaman paranın önemli olmadığını söylüyorum, onlarda her zaman şunu söylüyorlar.

Diyorum ki muhakkak mevcudunuzu muhafaza ediniz.

Geleceğe o mevcudu muhafaza ettiniz zaman ben sizi başarılı görüyorum.

Bunun üzerine bir tuğla koyabiliyorsanız ne mutlu.

Vazgeçemeyeceğiniz tek unsur dürüstlüktür.

Bir tanesi evli diğeri için de onlara söylediğim hep şu oldu; "Kızım zengin, fakir hiç önemli değil.

Ancak, omzuna kafanı yaslayıp da güven duyacağı birisi. İkincisi aile fotoğrafı içerisinde olsun.

En çok istediğim onun da çalışkan olması.

Dürüst olacak, bunlar olması gereken meziyetler.

Birincisi güven, ikincisi çalışkan olsun.

Çalışkan olsun asgari ücretle çalışsın.

Ama işini bilsin, işini sahiplensin.

.
.
.


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org