Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Yelda Cumalıoğlu Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

BARBAROS ŞANSAL Yelda Cumalıoğlu Akşam Gazatesi
26.10.2016
Okunma Sayısı : 7232
Oy Sayısı : 1
Değerlendirme : 5
Popülarite : 0
Verdiğiniz Puan :
 

 

BARBAROS ŞANSAL Yelda Cumalıoğlu Akşam Gazatesi

Destek Yayınları'nın sahibesi Yelda Cumalıoğlu'nu daha yakından tanımak için sorular sormaya başladım. Ortaya cesur, samimi, güzel bir kadın çıktı.

Mahallemde eve doğru yürürken kitapçıya girmiştim ki, kırmızı ceketli sarışın bir kadın dikkatimi çekti; özellikle seçtiği kitaplar dikkate değerdi.

Kadına daha dikkatli bakınca bizim mahallede yayınevi olan Yelda Cumalıoğlu olduğunu anladım.

Yakın tanıdıklarımdandır kendisi. 

Yıllarca devlet memurluğu yaptıktan sonra çektiği bir fotoğrafa kitap yazarak ilk romanını yayınlayan ve sonra da yayıncılık hayatına atlayışının ve mücadelesinin öyküsünü biliyorum.

Bunu onun ağzından size de aktarmam gerektiğini düşündüm. 

× Devlet memurluğu hayatın nasıl geçti?

Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı'nda çalıştım 15 yıl. 5 yıl da Avrupa Birliği Genel Sekreterliği'nde görev yaptım. 

× Egemen Bağış'la mı? 

Hayır, o zamanlar Abdullah Gül görevdeydi. Çok da iyi bir kariyerim vardı ama içimdeki potansiyeli devlette çalışarak dışarıya çıkaramıyordum. 

MADALYA TAKMADILAR

× Devlet nasıl engel oluyor potansiyelinin dışarı çıkmasına?

Öyle değil. Yaratıcı bir ruhum vardı ama devlet memurluğunun kuralları, işleyiş şekli belli. Sadece proje üretebilirsin orada, o kadar.  

× O da onun bunun onayına muhtaç durumda kalır değil mi?

Aynen, ama ben çok iyi çalışıyordum çok da seviliyordum.

Tek başıma Kırgızistan'da bir kongre yapmıştım. Hem de sadece on günde ve iyi şartlarda. Turizm şirketleri 150 bin dolar istemişti o proje için. 

× Madalya taktılar mı? 

Tabii ki hayır ama takdir aldım. Bak düşün, devlet dairesindeki odamı bildiğin yumurta sarısına boyatırdım hep. Önce itiraz ettiler ama sonra kabullendiler. 

× Yayıncılığa nasıl ve neden geçtin?

O yıllarda fotoğrafa merak salmıştım.

Genelde kapı gibi mimari öğe barındıran şeyler ilgimi çekiyordu.

Hatta bazı sergilere de katılmıştı fotoğraflarım.

Bir gün fotoğraflarımdan birine bakarak yazı yazmaya başladım.

Yayımlanması için Ankara'da bir sürü yayınevi dolaştım.

Yolladığım dosyalar açılmamış olarak iade ediliyordu.

Çok üzülüyordum.

Bir gün bir yayınevi aradı ve 'Yüzünü Güneşe Çevirenler' nihayet basılacaktı. 

× Basıldı mı kitap? 

Evet, bir ay sonra yayınevi bana ortaklık teklif etti. 15 senemi yaktım, istifa ettim. 4 ay içinde korkunç bir rakamla dolandırıldığımı anlamıştım. 'Zararın neresinden dönülse kardır' diyerek ayrıldım.

Bir de üstüne dava açtılar bana. 8-9 yıldır sürüyor davalar bazılarını kazandım ama hala süren davalar var.

Çok hırslandım. 'Yayınevi kuracağım ve orada basacağım kitapları' dedim.

Henüz şirket yok, yeni kurmaya çalışıyorum. 'Çuval giydirme' olayı olmuş, kitabın 1 Mart'a yetişmesi lazım. Pastanede çıkardık o kitabı...

Bir ayda 11 baskı yapınca 'Bu yayıncılık işi iyiymiş' dedim. 4 yıl devam ettim Ankara'da... 

× İstanbul'a gelişin ve Destek Yayınları'nın kuruluşu tüm bunlardan sonra oldu demek. Neler yayınlıyorsun? 

Ben yayınevimi bir televizyon kanalına benzetiyorum.

Nasıl kanallarda haberler, eğlence programları varsa bizde de öyle. 

× Televizyon kanalı dediğinin dincisi var, şifrelisi var... 

Yok yok, bizimkisi kaliteli ve aydın bir kanal.

Fikri olan, söylediğinin arkasında duran kim olursa olsun basıyoruz eserini.

Piyasada tek yönlü olan yayınevlerine bakınca 'Bunlardan ancak bu çıkar' deniyor oysa bizde her şeye yer var.

ÇATIR ÇATIR ÖDÜYORUZ
 
× Peki, bastığın kitaplara davalar açılıyor,  cezalar kesiliyor mu?

 Nedim Şener'in kitabına birçok dava açıldı.

Oray Eğin'in 'İmha Planı', Ali Dağlar'ın İlhan Cihaner'i anlattığı 'A01', Eren Erdem'in kitabından davalar açıldı.

Önce yazara sonra yayınevine açılıyor tüm davalar.

Aslında yazarlarla sözleşmemiz var. Dava açılırsa, yazar karşılar. 

Bazı durumlarda biz de karşılıyoruz cezaları. Neticede beraberce yapıyoruz o kitabı.

Bana ayıp geliyor yazarıma 'Öde cezayı' demek.

Çatır çatır ödüyoruz.

× Sence cürüm, yazılanlar ve söylenenler mi yoksa darp, gasp, cinayet, tecavüz gibi şiddet içeren olaylar mı suç?

Bana göre 'düşünce' suçlu oluyor.

Zaten 4. Yargı Paketi de ceza yasasından şiddet içermeyen olayları çıkarıyor.

Bu bir avantaj olabilir mi yoksa altından başka bir şey çıkabilir mi?

Mesela 'Şeker Portakalı' gibi... 

Keşke bizim kitaplara da sansür koysalar çünkü halk tepki gösteriyor ve acayip satıyor ama Yunus Emre'nin dörtlüğünün ders kitaplarından çıkarılması gibi vahim olaylar da yok değil. Kitaplar ürün değil, çocuk gibidir.

Her yazarın bir üretimi vardır, hepsi özeldir ve fikir içerir. 

× Yayıncılık alanı kurtlar sofrası ve erkekler egemen bu sektöre de... Alımlı, güzel bir kadınsın. Sarışınsın, spor araba kullanıyorsun Sorun yaşıyor musun? 

Ben hiçbir problemle karşılaşmadım.

Kadın olmam sorun olmadı.

Ayrıca o camianın içinde de değilim.

Kutunun dışında kalmayı yeğledim.

× İşadamı, beyefendi bir eşin var. Senin geç saatlere dek süren, yoğun iş yaşamın var. Evde tandır kebabı yapmaya vakit bulabiliyor musun?


Yapıyorum valla.

Eşimle mesai saatleri konusunda problemler yaşadık.

Murat Bey bundan üç sene önce 'Çıkma, yapma' demeye başlamıştı. 

Gerçi ilk günden beri hep destekledi, başarılarımı da görünce katılmaya daha da desteklemeye başladı.

Aile bütünlüğümüz mutluluk ve huzur içinde sürüyor.

Kitap tanıtım davetlerimize bile katılıyor artık. 

× Duydum ki, alt katında oturan modacı komşun, oğlun piyano çaldı diye süpürgeyle tavana vuruyormuş. 

Kocası da sanatçı üstelik kadının!

Bize de değil, sitenin güvenliğini arayıp şikayet etmiş; 'Piyano çalmasın' diye.

'Günaydın' bile demeyi bilmezler, oysa. 

× Torpil falan var mı sizin işte? 

Bizim kapımız herkese açık, 'Şunun kitabını basın' diyen çok oluyor ama dinlemiyoruz.

Bazen 'Onun randevusunu öne alın' diye arayan eş dost olmuyor değil. Bu işte torpil işlemez.

Belli kriterlerimiz var, uyanın kitabı çıkar. 

× Bizim mahalle karışık, sizin içinde imza toplanır yakında... Kimler var sende? 

Faruk Dilaver,
Nedim Şener,
Oray Eğin,
Çetin Doğan,
Ayşe Erbulak,
hatta İvana Sert bile var.

× Bu işlerde para kazanılıyor mu? 

Düzgün ve disiplinli çalışırsan kazanılır. Ben de kazanıyorum ve bir sürü insan da kazanıyor sayemde. 'Türkiye'de kitap okunmuyor' denir; bence okunuyor. 

× Gizli okunuyor galiba, biz görmüyoruz... 

Mesela 2012'de 480 milyon 257 bin 400 adet kitap basılmış.

Bir de bunların korsanlarını düşün.

1 milyar 150 milyon liralık resmi satış yapılmış.

× Bunun kazancı, vergi falan düşünce nedir?

Bir kitaptan yüzde 10 kazanılır.

O yüzden bir yayınevi kazanmak için çok kitap yapmak zorundadır.

× Ya elektronik kitap? 

Daha çok araştırma ve politik kitaplarda tercih ediliyor.

Romanlar'da yaygın değil.

Türkiye'de ilk elektronik kitapları devreye sokan yayıneviyiz ama hala aylık ciromuzun ancak yüzde 2'sini oluşturuyorlar. 

× Peki ya prestij kitapları? Hiçbir zaman okunmayan, bol resimli kocaman ve pahalı o kitaplar?

O türler sponsorsuz yapılamıyor.

Yayınevine çok yük getiriyor çünkü. Kendi evimde masanın üzerinde de var, biz de yapmak isteriz elbette. 

SIT-COM YAPACAĞIZ 

× Bundan sonraki hedefin nedir? 

Önümüzdeki dönemde televizyon için bir sit-com hazırlığındayız. 

× Ben de oynayacak mıyım? 

Sensiz olur mu hiç? Yeter ki kabul et.

Bu arada talep olduğunda kütüphanelere, cezaevlerine, ihtiyaç sahibi okul, huzur evi, kadın sığınma evi gibi yerlere de kitap bağışınız sürekli oluyor. 

× Bazıları sevmiyor ama cezaevindeki  gazetecileri...

Bu kez farklı bakıyor gözlerime günceldeki polemikleri en az o da benim kadar bildiğinden geçiştiriyor bu kısmı.

Hafif dedikodulu sohbetimize devam edip ertesi gün buluşmak için sözleşip ayrılıyoruz. Mahallemin caddesindeki kaldırımdan eve yöneldiğimde her binanın üzerindeki bir ton   güvenlik kamerası giriyor güzüme.

Anlıyorum ki biz okurken, bazıları da bizi okuyor.

Ama ne için kim bilir, kime göre...

.
.
.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org