Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Mehmet Ali Birand Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Asker yumruğunu vurmadı…
02.07.2009
Okunma Sayısı : 3919
Oy Sayısı : 2
Değerlendirme : 5
Popülarite : 1,51
Verdiğiniz Puan :
 

 

Asker yumruğunu vurmadı…
Mehmet Ali Birand
.
.

Asker-Sivil ilişkilerindeki "balans ayarı" 27 nisan 2006 günü başladı ve hala devam ediyor. Ağırlığı genelde Askerden yana basan terazinin kefeleri giderek dengeleniyor. Önceki gün yaşananlar bu sürecin hızlandığını gösteriyor. Karşılıklı ayar daha bir süre devam edeceğe benziyor.

Türkiye'de, başlangıcı 27 Nisan 2007'ye dayanan  bir Sivil-Asker ilişkilerinde "balans ayarı" yapılıyor.

Eski uygulamalara bakacak olursak, bu olayın ne kadar önemli olduğunu ve dengelerin de giderek nasıl değiştiğini görebiliyoruz. Fazla eskilere gitmeye de gerek yok. Askerle hiçbir sorunu olmayan son koalisyon hükümetinin dahi nasıl azarlandığını hatırlayalım.

Başbakan Mesut Yılmaz'ın Tiflis'te Genelkurmay 2 inci Başkanı Org.Bir'den gelen "İrticaya  karşı mücadelede yeterinde etkili mücadele edilmediği" yolundaki eleştirileri yanıtlaması ve bu eleştirinin altında, Genelkurmay Başkanı Karadayı'nın  süresinin uzatılması arzusunun yattığını söylemesi, kıyametleri koparmıştı. Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları ortak bir açıklamayla, Başbakanı açıkça azarlamışlardı.

Sivil İktidar-Asker ilişkileri hep böyle gelişmişti. Günlük işler iktidardan sorulur, Asker ise Devleti temsil eder, iktidarı denetler, kırmızı çizgileri korur  ve ülkenin uzun vadeli çıkarlarından  sorumlu tutulurdu.

Alışılmış bu yaklaşım ilk defa 2002'de iktidara gelen  AK Parti (AKP) ile bozuldu. Kıbrıs sorunu ve  AB ile ilişkilerdeki görüş ayrılıklarıyla ilk defa yeşeren "balans ayarı", 27 nisan 2007 muhtırasıyla resmen başladı. TSK, Cumhurbaşkanlığına Gül'ü istemedi; AKP'yi sert şekilde eleştirdi; DTP'ye oy verilmemesini istedi. Temmuz 2007 seçim sonuçları  ve ardından yaşananlar, TSK'nın isteklerinin tam aksini ortaya koydu.

Son dönemlerdeki gelişmeler ise, bu balans ayarına tuz-biber ekti.

Genel olarak, toplumun edindiği izlenim, Askerin artık eskisi gibi hareket etmek istemediğini gösteriyor.

Genelkurmay Başkanı, görüş açıklamanın ötesine geçmiyor.

Hukukun dışına çıkmıyor.

Demokratik sürecin güvencesi olduğunu açıkça söylüyor.

Bazılarımız, bu tutuma bakıp "asker yumruğunu vuramayacağını gördü ve geri adım attı" diyebilir.

====================
ORG. BAŞBUĞ DOĞRUSUNU
YAPIYOR. MASAYA YUMRUK
VURMUYOR. KURUMUNU VE
ÜLKEYİ MACERAYA
SÜRÜKLEMİYOR
=====================

Ben farklı bakıyorum.

Asker, son derece gerçekçi bir tutum içinde.

Yaşadığımız iç ve dış koşullarda ve Erdoğan'ın Başbakanlığını yaptığı bu iktidara karşı, masaya yumruk vurmak veya eskisi gibi bir tutum sergilemenin ne kadar tehlikeli ve gereksiz olacağını görüyor.

Özetle, Org. Başbuğ doğrusunu yapıyor. Kılıç çekmiyor, yumruk vurmuyor. Görüş açıklamakla yetiniyor. Bu tutum belki bazılarının hoşuna gitmeyecektir, ancak Başbuğ tutumuyla hem kurumunu, hem de ülkeyi maceraya sürüklemiyor.
                                               *                                 *                                 *

SİVİL İKTİDAR DİK DURDU…

Yandaki yazıda verdiğim örnek (Mesut Yılmaz'a Asker tepkisi) , sadece Askerin hükümeti nasıl azarladığını anlatıyor, Sivil İktidarın buna nasıl tepki gösterdiğine değinmiyordu.
           
Hatırlayacaksınız, Başbakan Yılmaz , Askerdeki süre uzatma  arzusunu, sinema filmi oyunuyla, Tiflis gezisine katılan gazetecilere anlatmıştı.Hatırlayabildiğim kadarıyla, ben, Yalçın Doğan ve Muharrem Sarıkaya oradaydık.

Yazdıklarımızın üzerine, Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları sert bir bildiri yayınlayınca, tüm gözler Sivil İktidara , özellikle de hedef alınan Mesut Yılmaz'a dönmüştü. Yılmaz, tek başına hükümeti yönetiyor olsaydı ,belki başka türlü hareket edebilirdi, ancak Askerin bildirisi üzerine, Başbakan alttan aldı. Yanlış anlaşıldığını,  yanındaki gazetecilerin (özellikle de benim) söylediklerini farklı şekilde yansıttıklarını söyleyip, suçu bizim sırtımıza yükledi ve geri adım attı.
           
Dik durmadı.
           
Son gelişmelere bakacak olursak, Asker ne kadar daha farklı, günün koşullarına uygun ve gerçekçi şekilde hareket ediyorsa, Sivil İktidarın da eskilere oranla çok daha farklı bir tutum sergilediğini söylememiz gerekir.
           
AKP'nin, TSK 'ya mesafeli duruşu, 2003-2004 dönemindeki Kıbrıs ve AB'ye tam üyelik girişiminde kendini gösterdiyse de, gerçek balans ayarı, 27 nisan 2007'deki muhtıraya karşı verdiği sert tepkiyle başlamıştır. Sonrası, ardı ardına ve açık demeçlerle sürmüştür. TSK' dan gelen her eleştiriye Başbakan yanıt vermiş, 2003-2004'deki Darbe günlükleri ve Ergenekon  davası ile Askerin kamuoyundaki imajı sarsılmış ve Askerin Sivil Mahkemelerde yargılanmasıyla ilgili yasa değişikliği ve darbe belgesine kadar gelinmiştir.
           
Eskiden, Türkiye'nin yönetimiyle ilgili terazi Askerden yana ağır basardı.
           
Bugün ise, bu terazi giderek dengeleniyor.
           
AKP iktidarı, balans ayarını biraz hoyratca , yangından mal kaçırır gibi yapıyor. İnce ayar yerine, zaman zaman duyarlıklara dikkat etmeden, kafa göz yarma pahasına adımlar atıyor.İpi geriyor.
           
Ancak çok kararlı gidiyor.
           
Bu güç mücadelesi hemen biteceğe benzemiyor. Bu yaşananlara, TSK'dan ve Askeri destekleyen çevrelerden tepkiler gelecektir mutlaka, ancak ne olursa olsun, kurulmakta olan yeni dengenin tekrar eskisine dönmesini beklememek gerekir.

.
.

Tüm Yazıları

.
.


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org