Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Mehmet Ali Birand Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Haber için, anamızı satar mıyız?
04.11.2011
Okunma Sayısı : 2913
Oy Sayısı : 1
Değerlendirme : 5
Popülarite : 0
Verdiğiniz Puan :
 

 



Haber için, anamızı satar mıyız?


 

Mehmet Ali Birand



  • Eski Genelkurmay Başkanı Koşaner'in internete düşen konuşmasını okuduğumdan beri bu soru beni hep düşündürüyor.


    Bu konuda medya eskiden ikiye ayrılırdı.

    
Bir kesimi askeri destekler, hatta açık-gizli işbirliği yapar, diğer bir kesimi de korku içinde sessiz kalır veya uzaktan izlemekle yetinirdi.


    Gazetecilerin genelde asker ve sivil iktidarlarla ilişkileri ve bu kesimde bıraktığı izlenim de giderek değişiyor.

    
Gerçekten de gazeteciler "haber uğruna analarını dahi satarlar mı?"

    
Koşaner Paşa'ya göre, "Gazeteciler haber için analarını dahi satan bir guruptur." 

    Hatta  subaylarına dikkatli davranmalarını, gazetecilerden uzak durmalarını, hiçbir şey anlatmamalarını tavsiye etmişti.

    
Aslında kötü niyetle söylenmiş olmasa dahi, bizler için haysiyet kırıcı bir açıklamaydı.

    Kişisel açıdan fena halde alındım.
Türk askerinin gazeteciyle ilişkisi genelde hiç kolay değildir.

    Garip dengeler, anlaşılması zor  ilişkiler yumağıdır.
Komutanlar genelde çok ketumdurlar.

    Kendilerine yakın hissettikleri gazetecilere biraz daha açık davranırlar.

    O gazetecilerin de mutlaka kendi görüşlerine yakın olmaları gerekir.

    Silahlı Kuvvetler'e sahip çıkan, Genelkurmay'ın politikalarını destekleyenlerle konuşurlar.

    Onlar da asker muhataplarını satmazlar. İlginç bir hayranlıkla bağlı oldukları komutana zarar gelmesini istemezler.

     
Bir kısım köşe yazarlarıyla darbe hazırlıkları yapmalar, bu kalemlerin siyasi iktidarı eleştirmek için kullanıldıkları dönemler de artık çok gerilerde kaldı. 

    Artık gazetecilerin ne eski korkuları var ne de askerin medyayı kullanma çabaları.

    Yeni bir döneme giriyoruz, ancak Koşaner Paşa'nın kullandığı "Haber için analarını dahi satarlar " tanımlaması ne yazık ki özellikle şu sıralarda, TSK'da geçerli.

    Başbakan da medyadan şikayetçi, ancak...


    Bakıyorum, Başbakan da gazetecilerden çok şikayetçi.

    Ancak onun şikayeti daha farklı.

    Başbakan, medyanın olayları çarpıttığına, devletin çıkarını düşünmediğine, sorumlu yayıncılık yapmadığına inanıyor.

    
Başbakan gazetecilerle pek iç içe olmuyor.
Belirli bir mesafeyi koruyor.

    İçlerinden bazılarına çok yakın, diğerlerine de çok uzakta davranmıyor.

    Bundan dolayı da "Haber için analarını dahi satarlar" demiyor

    .
Buna karşılık, açık platformları kullanıp, eleştirisel bakanlara sert yanıtlar veriyor. Gurup toplantısında veya hemen her gün yaptığı konuşmalarda, beğenmediği yaklaşımları eleştiriveriyor.

    Gazeteci, işte bu yaklaşımdan dolayı, Başbakan ile ters düşmekten çekiniyor.

    
Eskiden askerden korkulurken, şimdi iktidardan çekinme var.

    Kimse telefon edip, neden böyle bir haber verdiğinizi veya yazı yazdığınızı sorgulamıyor.

    İktidar sözcüleri tam tersine, beğenmedikleri yazı ve haber açıktan eleştirmeyi tercih ediyorlar.

    Bu da ister istemez gazeteci üstünde önemli bir baskı unsuru oluşturuyor.

    
Eskiden, TSK'nın karargaha yaklaşmasını dahi istemediği, diyalog kurmadığı bir kesim gazeteci vardı.

    Bundan dolayı da eleştirilirdi.
Şimdi de iktidar partisinin "tercih ettiği",  pek fazla "tercih etmediği" ve de  "görmek dahi istemediği" gazeteciler var.

    Henüz "Haber için analarını dahi satarlar" nitelemesi ile karşılaşılmadı, ancak pek de değer verilen kişiler statüsüne çıkarılmadılar.

    
Anlayacağınız,  gerçek iktidar kimin elinde olursa olsun, gazeteci sevilmeyen bir unsur olarak kalıyor.

    Ancak "Analarımızı dahi satma" terminolojisini, hiçbir şekilde kabullenemiyorum.

    Gazeteciye haber verip, ardından "yazma" diyemezsiniz

    Genelleştiremeyiz, ancak bunca yıldır aralarında yaşadığım meslekdaşlarımı korumam gerekiyor. Şimdiye kadar kimse bu yaklaşıma değinmedi.

    Tepki göstermedi.
Gazetecilerin kimini yeterli bilgi sahibi olmamakla suçlayabilirsiniz.
Entellektüel derinliklerini sorgulayabilirsiniz.

    
Kimini başka nedenlerle eleştirebilirsiniz, ancak büyük bölümünü "Haber için anasını satmakla" suçlayamazsınız.

    
Gazetecinin görevi, haber bulmaktır.
Bunun için para kazanır.


    Önemli olan, verdiği haberin doğru olması -kaynağını aldatmaması- kasıtlı davranmamasıdır.

    Ellerinden geldiğince de işlerini iyi yapmaya çalışırlar.

    Sizleri memnun edemeseler dahi iyi niyetle çırpınırlar.
Ancak herşeyin bir sınırı var.
Gazeteciye haber verirseniz, ardından "sakın yazma " demeyin.

    Eğer diyecekseniz, o zaman haber vermeyin.

    
Bu yazıyı yazmamın nedeni, gurur duyduğum mesleğimin itilip kakılmasına karşı çıkmaktı.

    Bu insanların hislerini paylaşmaktı.
Siz yine de eleştirin veya kendinize göre bir medya oluşturmaya çalışın.

    Bir süre sonra, yandaşı da karşıtı yayın yapan da özüne döner.

    Yani, gazeteciliğini ön planda tutar.
Beğenseniz de beğenmeseniz de bu böyledir.

    .
    .
    .


  • Kötü         Çok İyi  Oyla  
      Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
     
    Tüm yazıları
    ShareThis

        Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

    Türk Liderler:

    Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

    Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org