|
|
Arzuhan Yalçındağ Gözüyle
|
|
|
|
Tüm Yazıları
ShareThis
|
Bu Zor Dönemi Aşabiliriz
17.02.2009 |
|
Okunma Sayısı : |
21212 |
|
|
Oy Sayısı : |
12 |
|
|
Değerlendirme : |
4,17 |
|
|
Popülarite : |
4,5 |
|
|
Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
Bu Zor Dönemi Aşabiliriz Arzuhan Doğan Yaliındağ
. . ABD'de düşük kaliteli konut kredisine dayalı kağıtlarla başlayan sorun, birçok başka alana sirayet ederek hala etkisini artırmaya devam ediyor.
Bankacılık sektörüne yayılan kriz, ardından Avrupa kıtasını etkisi altına aldıktan sonra, reel sektöre sıçradı ve nihayet daha geçen seneye kadar krizden etkilenmeyeceği düşünülen gelişmekte olan ülkelere sirayet etti.
Bugün artık biliyoruz ki , ne kadar sağlam olursa olsun, ne kadar iyi yönetilirse yönetilsin , dünya üzerindeki tüm ülkeler, tüm sektörler, tüm şirketler için krizin yayılma hızı ve şiddeti bir tehdit oluşturmaktadır.
Her ne kadar, 2001 krizi sonrasında gerçekleştirmiş olduğu reformlar nedeniyle ekonomik yapısını güçlendirmiş olsa da bu tehdidin Türkiye için de geçerli olduğu artık kanıtları ile ortaya çıkmıştır.
Ekonomi bir daralma sürecine girmiştir. İçinde bulunduğumuz küresel kriz üretim, istihdam ve gelir kaybı olarak kendisini göstermeye başlamıştır.
Mevcut durum şudur:
Ekonomimiz 2006 yılından beri zaten reformların tamamlanmamış olması nedeniyle bir yavaşlama içine girmiş, buna karşılık , yeni bir büyüme modeli de tespit edilememiştir. 2007 yılından itibaren bütçe performansı zayıflamıştır.
Şimdi buna yurtdışı talepteki gerileme ve uluslararası likidite imkanlarındaki daralma da eklenmişti. 2009 yılının ilk iki çeyreğinde de negatif büyüme öngörülmektedir. OECD'nin 2009 büyüme tahmini yüzde 1,6 seviyesindedir.
Birçok analist yüzde 2 ve hatta daha da yüksek oranlarda daralma tahmini yapmaktadır. Son dönemde arka arkaya açıklanan sanayi üretimi kapasite rakamları, ödemeler dengesi istatistikleri, ekonomideki daralmanın şiddetinin , birkaç ay önceki beklentilere kıyasla daha olumsuz seyrettiğini ortaya koymaktadır. Büyümedeki gerileme ile birlikte, talepteki ve üretimdeki bu keskin düşüş ciddi istihdam kayıplarına yol açacaktır.
Karşı karşıya kaldığımız kriz, sistemik nitelikli bir krizdir ve piyasa ekonomisinin geleneksel araçları krizi aşmakta yetersizdir. İşte bu nedenle hükümetin belirgin olarak önlem alması, sürekli koordinasyon ve işbirliği içinde, ekonomik aktörlerin bekleyişlerini yönetmesi gerekmektedir.
Şimdiye kadar alınmış olan önlemler, eş zamanlı ve bütüncül bir paketin unsurları olmamaları nedeniyle, beklenen etkiyi yaratmamıştır. Bundan sonra alınacak olan önlemlerin, IMF destekli bir "kriz uyum programı" çerçevesinde toparlanması ve düzenli olarak sürecin bir iştişare mekanizması ile izlenip geliştirilmesi gerekmektedir.
IMF ile sağlanacak anlaşmanın yanı sıra AB uyum sürecinde atılacak adımlar ekonomi için iki önemli çıpa olacak ve kırgınlığı azalacaktır. Hem kriz döneminde güvenli bir duruş sergilemek , hem de kriz sonrasını bugünden şekillendirmek için Avrupa Birliği ile ilişkilerimizi yeniden canlandırmamız gerekir.
Dünyanın stratejik olarak yeniden yapılandığı bir dönemde, rekabetçi bir ekonomi olarak varolabilmemiz, istihdam yaratmamız ve halkın refah düzeyini yükseltmemiz, AB sürecini bugünkünden çok daha fazla ciddiyetle ele almayı gerektirmektedir.
AB üyelik sürecinin gerektirdiği reformlar, aynı zamanda, Türkiye'nin küresel rekabet gücünü artırmak için de gereklidir ve bu alanda atılacak her somut adım, mevcut kriz ortamında zeminimizi güçlendirme işlevi görecektir.
Dünya ekonomisinde toparlanmanın başlaması ile beraber, Türkiye, tüm kurumlarıyla, dikkat, hassasiyet ve işbirliği içinde krizle mücadele eder ise; hızla krizden çıkabilecek ve yeniden yüksek büyüme oranlarına ulaşabilecek potansiyele sahip, dinamik bir ekonomidir.
Bu zor dönemdi de Türk özel sektörün girişimciliği ve yaratıcılığı sayesinde aşabiliriz. Kriz sonrasına bugünden hazırlanmak için çaba gösterirsek , ortamın izin verdiği ilk anda, tüm hızımızla yeniden ileri atılabiliriz. Krizi bu anlayışla aşabileceğimize, ülkeyi geleceğe taşıyacak sürükleyici gücün yine Türk özel sektörü olduğuna inanıyoruz.
. . Arzuhan Doğan Yalçındağ
. . .
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm yazıları |
ShareThis
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|