Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Leyla Alaton Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

6.Liderlik Zirvesi Leyla Alton ile Bülent Şenver Sohbeti
27.07.2016
Okunma Sayısı : 7653
Oy Sayısı : 3
Değerlendirme : 5
Popülarite : 2,39
Verdiğiniz Puan :
 

 

6.Liderlik Zirvesi Leyla Alton ile Bülent Şenver Sohbeti

.
.

 izlemek için    

.
.

 dinlemek için  

.
.


Leyla Alaton, Bülent Şenver
.
.

6.Liderlik Zirvesi Leyla Alton ile Bülent Şenver Sohbeti

6. LİDERLİK ZİRVESİ Leyla Alaton ile Bülent Şenver sohbeti
Deşifresi

Bülent Şenver (BŞ)
Leyla Alaton (LA)

BŞ: Leyla Hanım ile birlikte olmak heyecan benim için.

Kendisiyle ben uzun yıllar önce tanışmıştım.

O zamanlar banka genel müdürlüğü yapıyordum.

Onlarda çok, çok uzun yıllar sektör içinde çalışanlar olduğu için her iş yapanın da kredi ihtiyacı olduğu için zaman zaman konuşma imkanımız oluyordu.

Kendisi buraya çıkarken birbirimize nasıl hitap edelim? Dedik.

Sen , siz, eskiden olduğu gibi hitap edelim dedik.

LA: Nasıl olsa yaşıtız dedim ama Bülent Bey bu komplimanı kabul etmedi.

BŞ: Ben dedim aramızda en az 10 yıl kadar fark var.

Gençlere faydalı olsun diye benim kaleme aldığım "Gençlere Mektup" isimli kitabım var.

Eksik olmayın  diğer  işadamlarımız gibi sizde gençlere öğütlerinizi, anılarınızı  bu kitabın içine koydunuz.

Bu kitabı yanımda getirdim, çünkü hakikaten bu günün konusu ile ilgili bu kitapta da bazı  sizin söylediğiniz sözler var.

Zaman zaman onları okumak istiyorum.

Ben  "Türkiye'nin genç liderlere ihtiyacı var"  diyorum.

Gençlerin lider yetişmek için ise gençlerin önünü açmalıyız ve gençlere imkan vermeliyiz.

Gençlere kim imkan verecek? 

Siz vereceksiniz. Söz veriyor musunuz?

Genç liderleri  yetiştirmek hepimizin sorumluluğu diyoruz, siz bana katılıyor musunuz?

Niye Türkiye'de genç lider yetiştirmekte sorun var?

Ben var diyorum, sizce var mı? Niye var?

LA: Ben daha pozitif bakıyorum, lider yetiştirme ortamı gittikçe iyileşiyor diye  düşünüyorum. 

Dünyada da öyle oluyor,

Obama gibi  çok değişik bir  lider çıkarabildiğine göre bu dünya,  hepimiz daha ümitlendik bu konuda diye düşünüyorum.

Türkiye'de de bu işin daha verimli bir ortam bulacağını  düşünüyorum bundan sonra .

Özellikle kadınlar arasında.

Kadın olayındaki liderlik özellikle önemsenmesi gerekiyor diye düşünüyorum, sanki onların daha bir bu konuda girişimciler. 

Ben girişimcilik konusunda çok geziyorum,

KAGİDER dolayısıyla,  liderlik konusu birazda girişimcilikle örtüştüğü için , özelikle kadınların daha büyük bir ivme kat ettiğini görüyorum.

BŞ: Ben sizin olumlu görüşlerinize şöyle olumlu katılayım;

Şirketlerimizde  genç lider yetiştirme konusunda başka sektörlerde olaylar daha da  farklı olsa dahi ,  şirketlerimiz bu konuda daha önde gidiyorlar.

Şirketlerimizde genç  lider yetiştirme konusunda daha atak davranıyorlar.

Bu konuda en atak davranmayan siyaset hayatı.

İnşallah onlarda şirketlere bakıp bir gün genç liderlerin önünü açmak için onlara imkanlar sağlarlar.

LA: Liderlik böyle bir şey, eğer o tohum varsa içinizde, öyle bir niyet öyle bir istek , kendinizi yetiştirmek gibi böyle bir heyecan varsa zannediyorum o geliştirilebiliyor.

BŞ: Dün ben bir şirkette toplantıdaydım, danışmanlık yapıyorum o şirkete de bazı fikirlerimi , ben diyorum ki ukalalık yapıyorum, ukalalık için para alıyorum onlardan.

LA: Onlar sizi tutuyorlardır. Kendileri söyledikleri zaman dinlenmiyor, parayla söylenince   dinleniyor.

BŞ: Ben şimdi memnunum, eskiden para da vermiyorlardı.

Öne çıkanları mahvederlerdi.

Öne çıkarsan şirkette fazla ilerleyemezsin.

Gençlere Mektup kitabınızda 251. sayfada bir sözünüz  var, onu okumak ve bunu liderlik ile bağlamak  istiyorum.

Demişsiniz ki burada "Bir 'mentor'unuz olsun. Yol gösterici  bir büyüğünüz sizin yetenek  ve kabiliyetinizi   doğru  yere yönlendirecek tavsiyelerde bulunabilir.

Ne tahsili yapmanız gerektiğinden  tutun  ne gibi  yerlerde staj yapmanıza, ne gibi  yerlerde iş  aramanıza kadar  her konuda size yol gösterecek  bir akıl hocası…"

LA: Benden  sonraki jenerasyonlarda rol modelleri oluşmaya başladığı için, en azından onların fikri, onların hatalarından öğrenmek mevzu bahis oldu. Başarılarından demeyeceğim dikkat ederseniz, hatalarından diyorum.

Babamda hep "Başarısızlık hikayelerini okuyun" der.

Başarı hikayelerini  zaten biliyoruz. Başarısızlık hikayeleri daha önemli. 

Gençler için okuldaki bir hoca, iş hayatındakiler için bir yönetici veya başka bir şirketten birisi, ya da bir aile büyüğü.

Bir mentor, bir akıl danışanınız önemli.

BŞ: Birisi liderse, daima bu iyi bir  mentor  olabilir demektense, çünkü  bazen liderlerde kötü lider olamaz mı? Yanlış yollar gösteremez mi? 

Öldükten sonra bunlar keşfedilebilir ama hayattayken ona lider dersiniz.

LA: Ağa babası Hitler'di. Herhalde en büyük liderlerden birisiydi ama kötü yola götürüyordu.

BŞ: Peki size göre kötü liderler var mı yaşayan.

LA:Türkiye zengin bir ülke , her konuda bol var.

BŞ: Babanızdan size muhakkak liderlik ile ilgili  önemli ipuçları almışsınızdır, ondan önemli şeyler dinlemişsinizdir.

Birazcık ondan aldığınız zenginlikleri,   liderlik görüşü, girişimcilik  konusunda babanızdan aldığınız  zenginleri    bizimle paylaşır mısınız?

LA: Geçen gün  "25 sene daha buradasın çünkü, o zamana kadar sana çok ihtiyacım var,  hiçbir yere gidemezsin" dedim.

Her gün hakikaten yeni bir şey öğreniyorum, yabancı bir lisanda yazdığım  bir yazıya muhakkak bir cümle  düzeltme yaparak geri yollar. 

Hiç pes etmez. Babamdan öğrendiğim o kadar çok şey var ki; onları bir liste yapmıştım.

Çok açık sözlü ve şeffaf olduğum için bu başıma dert açabiliyor bu huyum "Her zaman doğruyu söyle ama bütün doğruları söyleme" der bana.

Çok doğru bir şey , zaman geçtikçe uygulamaya çalışıyorum.

Yapabiliyorum demiyorum ama çalışıyorum.

Not almayı, her şeyi yazmayı ondan öğrendim. Hiçbir şey kaçmaz, unutmam çünkü her şeyi not alırım.

Ne yüzüğü bu tarafa takarım, ne bileyziği bu tarafa takarım , not alırım.

Bunun dışında elbette çok çalışmayı, güne erken başlamayı, bende sabah 6 da kalkıyorum .

O hepimizden erken gelir, sekize çeyrek kala işinin başındadır.

Hakikaten  "Erken kalkan yol alır" diye bir söz var.

En azından bizim işimizde, erken kalkmak  güne erken başlamak , bazı şeyleri bitirmiş olmak. Saat 11 benim için öğlen olmuş oluyor.

O önemli diye düşünüyorum.

BŞ: Üretim yapabilecek kendinize fazla zamanınız olsun diye.

LA: Önceliklerinizi belirleyiniz.

Benim çalışmayan arkadaşlarımın hiç zamanı olmuyor.

En zamansızlar ev hanımları oluyor, çünkü bütün olay organizasyon meselesi.

Çalıştığın zaman 15 dakikalara çok güzel şeyler yerleştirebiliyorsun.

Tabii ki  İstanbul gibi zor ve her zaman trafiği bahane ettiğimiz bir şehirde   zor bu ama zannediyorum zamanı doğru  kullanmak , iyi kullanmak ve öncelikleri belirlemek çok önemli.

Neyi,  neden daha evvel. İş hayatında çok önemli.

BŞ: Gençlere Mektup kitabında sayfa 252, demişsiniz ki; "Deri kemer  ithalatçıları arasında Omega adında ki bir üretici  ithalatçıdan  zar zor randevu  almamayı başardım. Manhattan'daki yerlerine gittim."

Anınızı anlattıktan sonra, son cümlenizi şöyle bitiriyorsunuz "

O gün kapıdan çıktığımda en az 40 kilo olan numune bavulum bana kuşlar  gibi hafif geldi"  Manhattan'daki 40 kiloluk  bavulu bize anlatır mısınız?

LA: Okuyorduk orada 84-86 arası , master yapıyorum  ama master  desleri akşam. Gündüz ne yapılır?

Herkes bir şeyler satıyor, 84 senesi , müthiş bir ihracat patlaması var, bende hiç unutmuyorum, yaz tatilinde geldim ve birkaç numune alayım , bende bir şey satarım diye gayet turistçe hatta kendi paramla,  resim çerçevesi, döşemelik kumaş , bakır birkaç bir şey ve deri kemer. 

Gön deri bir yerde kemerleri çok beğendim,  bir arkadaşım götürmüştü, 20 tane kemer aldım .

Amerika'ya gittim, sarı sayfalara bakarak,   kim alır ? kim ilgilenir bunlarla diye ithalatçı bölümünü açtım, en büyüğünü seçtim, Omega şirketini.

Zar zor öğrenci halimle randevu aldım.

New York da ne zaman yürüsem ve elinde bavul olan birini görsem muhakkak gülümserim çünkü biliyorum ki onlar satıcı.

Hiçbir turist elinde bavulla yürümez New York da.

En büyük gülücük onlara çünkü neler hissettiklerini,  neler çektiklerini biliyorum.

Neyse randevuya gittim, yüzümüze bile bakmadan 10 ondan, 20 ondan  aldılar ve hakikaten çok güzel kemerlerdi.

Örgü kemerledi ve onları kadınlar yapıyorlardı.

Örgü kemerler atölyeye geliyordu, iki ucu kapatılıyordu 2, 25 'e sattığımızı ben dükkanlarda 9,99 a görürdüm.

Çok zevkliydi ve zannediyorum kendime güveni, herkes bir şey yapabilir diye bu kadar yüksekten atmamın nedeni bu. 

Sadece çalışmakla, işi takip etmekle, faks bile yoktu sabah 3 de kalk, gönderiyi ara, siparişi anlat, bütün bunlar heyecan, inat, sebatla oldu. 

Çok güzel oldu kendi paramı kazanmak.

BŞ: Siz oradan girişimciliğe girdiniz, ben de size girişimcilikle ilgili şunu soracaktım;

Girişimci lider mi?

Yoksa lider girişimci mi?

Liderlerimiz var çok girişimci,  liderlik  iş hayatında liderlikse  sorun yok ama o liderliği kamu görevine taşırsanız , liderliği siyasete taşırsanız, ve girişimcilikle birleştirirseniz lider girişimci mi? 

Girişimci lider mi?

LA: Bazı liderlerimiz var ki çıksa limon satamaz diyoruz.

BŞ: Lider girişimci olmaz, olur ama istisna mı olur diyorsunuz.

LA: Lider de olur, girişimci de olur, ikisi birden olursa çift kaymaklı ekmek kadayıfı olur.

Liderlik vasıfları olmayan ve girişimci olanlarda var .

Fikri çok iyi olur ama bu fikri hayata geçirecek o heyecanı başka şekilde götürüp işi büyütecek olan ekip.

Mühim olan ekip.Şarık Bey'de bunu söyledi.

" Ne yaptıysam çalışanlarımın sayesinde yaptım, onların sayesinde yaptım" dedi.

Bütün olay bu heyecanı onlarla paylaşabilmek. Liderlik böyle bir şey ; ben  değil, biz diyebilmek.

Uzeyir Bey her zaman "Ben dediğimde Alarko diyorum" derdi. 

Ve her dediğinde üstüne basardı "Ben , Alarko'yum demek. Biz,  çalışanlar demek" derdi. 

Çok önemli bir şey.

BŞ: Buradan ben sizi kadın liderliğe, kadın girişimciliğe sizi götürmek istiyorum; 

Kadın girişimcilik, kadın liderlik, bu konuda siz hakikaten sosyal sorumluluk olarak da bu işi ele aldınız.

Zaten  yaptığınız işi sosyal sorumlulukla birleştirdiniz değil mi?

Bunu sanki bir görev diye alıp, Anadolu'da ki illeri dolaşıp konferanslar vermeye başladınız, kadın girişimini yaratmak için şahsi efor, enerji harcadınız.

Niye kadın girişimci? Niçin?

LA: Nasıl olsa bana Alarko'da ihtiyaç yok, bende böyle gezerek tatmin oluyorum. Şaka bir yana KAGİDER'de böyle bir misyonumuz var.

Girişimci kadınlara örnek olmak, rol modeli olmak, onları cesaretlendirmek, onların daha iyi donanmasını sağlamak.

BŞ: Girişimci kadın ama,  kocalarına girişen kadın değil.

LA: Girişimci olarak böylece kocalarına girişmeyen kadınlar, tam aksine. Kadının ekonomik bağımsızlığı olduğunda, tatmin olduğunda zaten koca en sona kalıyor girişmek için.

Mühim olan "happy wife, happy life" .

Bunu unutma.  Girişimci ve kadın birbirine çok uyuyor.

Çok güzel bir denge sağlıyor.

Kendi  zamanının sahibi olmak. Ben erkeğin patron olduğu bir ev ben görmedim, hesap kadından soruluyor. Kadın idare ediyor, orkestra şefi o.

Bu kadar becerisi olan yaratıkların dışarıda bunu yapmamaları için hiçbir neden yok.

Eskiden daha orjinal gelirdi şimdi çok normal geliyor.

Geçen hafta Kütahya'daydım , Cemile Gül diye bir kadın tanıdım, 52 tane kadın çalıştırıyor yanında, nakış yapıyorlar, saraylara giden tip nakışlar, ve imzası yok.

Dedim ki "Cemile Hanım kusura bakma ölüp gideceksin ama bu eserler o müzayedelerde satılacak nasıl bu imzasız bırakılır? Nasıl bu kadar değersiz görür insan kendi  işini." 

Onu yapan kız muhakkak bir yere imzasını atmalı.

Bunun gibi onların düşünemeyecekleri , göremeyecekleri veyahutta onların dünyaya açılması için,  biz neler yapabiliriz.

Bütün bunlar kadınların desteklenmesi, ekonomik bağımsızlıklarını elde etmesi, ve daha eşit, daha medeni , daha güzel  bir ortam olması için katkı sağlamak

BŞ. Ne kadar güzel diyorum elinize sağlık, enerjinize sağlık  diyorum.

Oyunumuzdan öncede son sorum, kadın Cumhurbaşkanı ne zaman Türkiye'de olur? 2010 kültür başkentiyiz o tamam ama kadın Cumhurbaşkanı.

LA: Kadın Cumhurbaşkanı,  kadın başbakandan daha yakın  bence.

BŞ: Bir yıl tahmin edin, o da kayıtlarımıza geçsin.

LA:  Ben yaşıyor olayım ve aklım yerinde olsun,  2020 diyelim.

Siz seversiniz böyle ileriye yönelik  şeyleri, sonrada gelip "Leyla Hanım siz demiştiniz"  diye.

Cem Boyner için böyle bir şey söylemiştim. 35 yaşındaydım ve dedim ki:

"Ben 40 yaşıma geldiğimde Cem Boyner hala bu işin içindeyse başbakan olur" demiştim.

Ve kalmadı. Bırakacağını düşünmüş gibi hala kalırsa demiştim.

BŞ: Şimdi oyunumuza geldik. Sayın Leyla Alaton  şimdi biz sizinle bir kelime bir cümle oyunu oynayacağız. Bir kelime bir cümle oyunu oynamaya hazır mısınız?

LA: Hazırım.

BŞ: Ben size bir kelime söyleyeceğim, bu kelimenin size çağrıştırdığı ilk cümleyi bizimle paylaşmanızı istiyorum. Kelime liderlik cümle?

LA: Liderlik orkestra şefliğine benzer.

BŞ: Kelime girişimci cümle?

LA: Türkiye'de çok daha fazla sayıda girişimci kadın olmasını arzu ediyorum.

BŞ: Kelime etik cümle?

LA: Etik benim için saygınlık. Ve her zaman için hayat boyu etik davranmak önemli.

BŞ: Kelime paylaşmak cümle?

LA: Vermek almaktır, bu da en  güzel paylaşmadır.

BŞ: Kelime zenginlik cümle?

LA: Zenginlik önce sağlıkla başlar.

: Kelime patron cümle?

LA: Patronlar artık çok demode oldu.

BŞ: Kelime şans cümle?

LA: Şans gökyüzünde herkesin görebileceği bir yerde ama genelde insanlar önlerine bakarak yürürler, çok azı yukarıya bakıp o şansı görürler.

BŞ: Kelime mutluluk cümle?

LA: Evdeki huzur.

BŞ: Kelime aşk cümle?

LA: Ben bir boğa burcuyum.

BŞ: Ne demek o?

LA: Çok realisttim aşk konusunda . İş ile  aşk karışır mı? İkisinden de bir hayır gelmez. İkisi de biter. Burada kim varsa iş yerinde aşık olmuş olan ikisinden birini seçsin. Hiç tavsiye etmem.

BŞ: Kelime ölüm cümle?

LA: Hiç korkutmuyor, zamanı gelince

BŞ: Son kelime Leyla Alaton cümle?

LA: Leyla Alaton'un yaptığı en iyi iş, iki tane oğlan doğurdu ve en çok zorlandığı iş onları yetiştirmek.

BŞ: Çok teşekkürler


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org