|
|
Prof Dr. Timur KOÇ Gözüyle
|
|
|
|
Tüm Yazıları
ShareThis
|
Korozyonun Önemi
17.01.2006 |
|
Okunma Sayısı : |
6046 |
|
|
Oy Sayısı : |
13 |
|
|
Değerlendirme : |
4,15 |
|
|
Popülarite : |
4,63 |
|
|
Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
KOROZYON VE KOROZYONUN ÖNEMİ
Korozyon, metallerin içinde bulundukları ortam ile kimyasal ve elektrokimyasal reaksiyonlara girerek metalik özelliklerini kaybetmeleri olayıdır.
. Bazı soy metaller hariç teknolojik öneme sahip bütün metal ve alaşımlar korozyona uğrayabilir. Bütün korozyon reaksiyonları tek yönlü olarak yürür. Aynen nehirlerin akışı gibi korozyon olaylarını da tam olarak durdurmak mümkün olmayıp, ancak hızı azaltılarak belli süre geciktirilebilir. Bu nedenle korozyona karşı alınacak önlemlerin amacı korozyon hızını azaltmak ve böylece metalin servis ömrünün belirli süre artırmaya yönelik olabilir
Korozyon endüstriyel tesislerin sağlıklı işlemesini, dolayısıyla üretim verimini doğrudan ilgilendirir. Metaller, özellikle demir ve çelik endüstrisinin temel yapı malzemesini oluşturur. Ne var ki, demir korozyona dayanıksız bir metaldir. Korozyon sonucu yalnız metal kaybedilmekle kalmaz, ilgili ekipman da görevini yapamaz hale gelir. Bu nedenle korozyonla etkili bir mücadele yapılmadan endüstrinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi söz konusu olamaz. Diğer taraftan korozyon, malzeme ve işçilik gibi en önemli ulusal kaynakların yok olmasına neden olur. Bu açıdan bakıldığında korozyon, ekonomik kalkınmayı engelleyen, milli gelirden önemli kayıplara neden olan ekonomik bir olay olarak nitelendirilebilir.
Korozyona endüstrinin her dalında rastlanabilir. Atmosfer etkisinde kalan bütün çelik yapılar, köprüler, korkuluklar, direkler, raylar, depolar, tarım makinaları, taşıt araçları vb. su ve yeraltında bulunan çelik yapılar, akaryakıt ve su boruları, kablolar, tanklar, iskele ayakları, baraj kapakları, cebri borular, gemiler, dubalar, buhar kazanları, radyatörler, betonarme demirleri vb. metalik yapılar beklenenden daha kısa süreler içinde korozyon nedeni ile kullanılamaz hale gelebilir. Bütün bu yapılarda meydana gelen korozyon kayıpları yalnız malzeme ve işçilik kaybından ibaret olmayıp, bunun ötesinde ve bundan daha büyük bir çok dolaylı kayıpları da beraberinde getirir.
Korozyon kayıplarının maliyetinin hesaplanması çok zordur. Bu zorluk, doğrudan korozyon kayıplarının ötesinde, dolaylı olarak ortaya çıkan çeşitli yan kayıplardan kaynaklanır. Korozyonun görünen kayıpları "malzeme maliyeti + işçilik kaybı" olarak kolayca hesaplanabilir. Ancak asıl ekonomik kayıplar korozyona bağlı olarak ortaya çıkan ve çoğu zaman bedeli belirlenemeyen dolaylı kayıplardır. Bunlar beş grup altında toplanabilir.
1. İşletme Kesikliği
Bir tesiste korozyona uğramış olan bir makina parçasının sökülerek yerine yenisinin konulması, işletmenin belli bir süre kesilmesini gerektirir. 2. Ürün Kaybı
Bir yer altı tankının veya boru hattının korozyon nedeniyle delinmiş olduğunu düşünelim. Kaçak yeri belirleninceye kadar geçen süre içinde akışkan kaybı meydana gelir.
3. Ürün Kirlenmesi
Özellikle gıda, ilaç ve tekstil sanayiinde, çelik kapların korozyonu nedeniyle oluşan pas ürüne karışarak onun kirlenmesine ve kullanılmaz hale gelmesine neden olur. Demir ve çelik söz konusu olduğunda korozyon ürünlerinin zararı yalnız kirlenme şeklinde olduğu halde, toksik özellik gösteren diğer metaller için daha da önemlidir
4. Aşırı Önlemler
Makinaların tasarımı sırasında muhtemel korozyon kayıpları göz önüne alınarak, malzeme kalınlıklarına korozyon payı ilave edilmektedir. Burada önemli olan söz konusu ortamdaki korozyon hızının önceden sağlıklı olarak belirlenmesidir. Ancak çoğu zaman bu tahminin doğru olarak yapılması mümkün olmamaktadır. Ortam koşullarında meydana gelen değişmelerin korozyon hızını ne derece artıracağı konusunda önceden kesin bir bilgi elde edilememekte ve korozyon payı gereğinden büyük seçilmektedir. 5. Kaplama Masrafları
Çeliğin korozyonunu önlemek üzere kullanılan boya ve diğer kaplamalar için yapılan masrafların da korozyon kaybı olarak kabul edilmesi gerekir. Bu malzemeler demirin korozyonunu önlemek amacıyla kullanılmaktadır. Eğer demir korozyona uğramamış olsaydı bu masrafların yapılmasına gerek duyulmayacaktı.
Amerika Birleşik Devletlerinde yıllık korozyon kaybı, BCL raporunda 82 milyar dolar (gayri safi milli hasılanın % 4,9'u), NSB raporunda ise 70 milyar $ (gayri safi milli hasılanın % 4.2'si) olarak bulunmuştur. Her iki çalışmada da hata payı % 30 olarak verilmiştir. Korozyon kayıplarının yaklaşık %15 - 45'lik bir bölümünün önlenebilir nitelikte olduğu sonucuna varılmıştır. Ülkemizde korozyon kayıplarını belirlemek üzere yapılmış olan benzer bir çalışmada yıllık korozyon kayıplarının gayri safi milli hasılanın % 4,5 - 5,0'i arasında olduğu ve bunun yaklaşık üçte birinin önlenebilir nitelikte olduğu bulunmuştur.
Korozyon, endüstrinin temel sorunu olarak gün geçtikçe önem kazanmakta ve korozyonla savaş bütün mühendisler için kaçınılmaz bir zorunluluk haline gelmektedir. Korozyonla bilinçli şekilde mücadele edilerek korozyon kayıplarını minimuma indirmek mümkün olabilir. Böylece yalnız korozyon maliyeti azaltılmakla kalmayacak, aynı zamanda ulusal ekonomiye de katkı sağlanarak gayri safi milli hasıladan yaklaşık % 1,5 oranında kaybın önüne geçilmiş olacaktır.
Yakın zamana kadar mühendislerce önemsiz sayılan betonarme demirlerinin korozyonu, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de yeni bir konudur. Son yıllarda köprü, viyadük, iskele, direk, öngerilmeli beton borular, su depoları, otopark ve diğer birçok betonarme yapıda korozyon sorunu ile sıkça karşılaşılmaktadır. Beton içindeki demirlerin korozyonu, diğer korozyon olaylarından farklı olarak kendisi ile birlikte bütün yapıyı da kullanılmaz hale getirmektedir. Korozyon sonucu ölçülemez büyüklükte maddi zararlar ortaya çıkmakta, bunun yanında insan yaşamını ilgilendiren kaza ihtimali doğmaktadır. Korozyonun betonarme yapılar üzerindeki etkisi, deprem kuşağı üzerinde bulunan ülkemizde daha da önem kazanmaktadır.
Normal korozyon olaylarının belirlenmesi ve korozyona karşı alınacak önlemler konusunda birçok yöntem geliştirilmiş olmasına rağmen, betonarme demirlerinin korozyonu karşısında nasıl davranılacağı konusu henüz açıklığa kavuşmamıştır. Bu tür korozyon sonucu ortaya çıkan hasarların yapının tümü üzerindeki etkilerinin belirlenmesi son derece güçtür. Yapının statik bütünlüğünü bozmadan bazı bölgelerin sökülerek tamir edilmesi çoğu zaman mümkün olmamaktadır. Betonarme demirlerinin korozyonu ile etkili bir şekilde mücadele edebilmek için, betonarme yapıları yapan ve kullanan tüm teknik elemanların yeterli teknik bilgiye sahip olmaları büyük önem taşımaktadır. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm yazıları |
ShareThis
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|