Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Em.Tümgeneral Nejat Müldür Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

SHOW TV 20. YILI YAZISI Erol Aksoy'dan mektup var
25.12.2011
Okunma Sayısı : 5507
Oy Sayısı : 3
Değerlendirme : 5
Popülarite : 2,39
Verdiğiniz Puan :
 

 

SHOW TV 20. YILI YAZISI Erol Aksoy'dan mektup var

Nejat Müldür

.
.

İktisat Bankasının sahibi ve show televizyonunun eski sahibi Sayın Erol Aksoy bana bir mail göndermiş.

Sizlerle paylaşmak istedim

.

 Erol Aksoy
.

SHOW TV 20. YILI YAZISI

En zor iş, bankacı olan bir kişinin televizyon dünyasına girmesi idi.

Halbuki kimse anasından bankacı veya televizyoncu doğmaz, her meslekte olduğu gibi ilgi ve merak azıcık da ehliyet varsa, o meslek öğrenilir.

Bankacılıkta ilk kredi kartı, kredi pazarlaması, leasing, factoring gibi yenilikleri yaptıktan sonra her yaptığımın kopya edildiğini, yetiştirdiğim insanların transfer edilip tecrübelerimizin parayla satın alındığını çok gördüm.

Finans dünyasında kendim için bir doyum noktasına gelmiştim.

Heyecan bitmişti yeni bir sektör ararken yaratıcı olmasını istedim. 

O zaman yalnızca TRT ve Magic Box vardı.

Rekabet yoktu ve para kazanılıyordu.

Reklam parasını müşteriler spot yayınlanmadan önce peşin ödüyorlardı.

Bankacılıkta ne kadar yenilik yapsam da onbirinci sıradaydık.

En azından televizyonda daha az rekabet ve en kötü üçüncü olma imkanımız vardı.

Bir de, kimse bilmez, ABD'de MIT Üniversitesinde elektrik mühendisliği okurken 2 sene fotoğrafçılık yapmış, derslerini almıştım.

Gözüm eğitimliydi, bankacılığı 9-5 saatleri arasında ve hafta içi, TV'yi de hafta içi akşam 6-11 ve hafta sonları çalışması olarak düşünürseniz sıkılacak vaktiniz kalmaz!

En zor işlerden biri televizyonu yönetecek insan bulmaktı.

Biraz bu işi bilen, biraz da yeni fikirler için hiç bilmeyenlerden bir ekip kurmayı tercih ettim.

Önce kendimi eğittim ve yurt dışında çok gezdim, işin esasını, daha doğrusu inceliklerini ve yapılan hataları öğrenmeye çalıştım.

Fransa'da bankam vardı ve Galatasaray ilkokul ve ortaokulundan sonra liseye Paris'te gittiğim için çok dostlarım vardı.

Onlar bizden 10 sene evvel televizyonlarını özelleştirmişlerdi.

Nitekim genelde ilham aldığım kaynak ve ilk danışmanım Fransız kökenli oldu.

Show TV'den sonra Cine5'i de teknolojisiyle beraber Fransız Canal Plus'ten aldık.

Show TV'nin ilk yayını Paris dışındaki bir stüdyodan yapıldı, tüm jenerikleri ve kanalın kişiliği siyah fon, gri renkteki ortası kırmızı simit orada dizayn edildi.

İçerik radyo ve TV'de çok tecrübesi olan bir danışmandan geldi, "aman haber yapma, haberciler hem pahalıdır hem de başına iş açarlar, reyting de getirmezler" dedi.

Sanki 20 sene sonrasının Türkiye'sini öngörüyormuş…

Nitekim kanalın ismini de Show yani bir eğlence kanalına uygun seçtik.

Habere para akıtmadık, yalnızca slayt şeklinde soldan sağa gidip gelen fotoğraflar şeklinde günün özetini vermekle yetindik, o da, bizi izleyen bir seyirci yanındaki birisi "işittin mi deprem olmuş" dediğinde "evet biliyorum" cevabını verebilmesi içindi.

Zannederim Show TV üretime başlamadan önce fevkalade geniş bir tüketici araştırması yapan bir fabrika gibiydi.

Bugün istatistik ve demografi okumadan medyacı olduğunu zannedenleri gördükçe şaşırıyorum.

Yayına başlamadan önce beşbin kişilik denekle hangi yaş gruplarına hitap edeceğimizi ve her bir yaş grubunun hangi sanatçıyı, müziği veya filmi tercih ettiğini araştırdık.

O günlerde farklılık yaratmak ve kişiliğimizi ön plana çıkarmak için bir televizyonun neyi gösterdiği kadar neyi göstermediğinin de çok önemli olduğunu anladım.

İçerik konusunda, Show TV'nin en kıymetli ve onu çok uzun seneler her türlü ekonomik krizden koruyacak olan mal varlığı mülkiyetine sahip olduğu Türk filmleridir.

Show TV Türk filmi arşivinin hemen hemen üçte ikisinin mülkiyetine sahiptir, bunu da eşim İnci Aksoy'a borçluyuz.

Faruk Bayhan bana devamlı Türk filmi alalım derdi ben reddederdim, bir gün İnci Hanım elimdeki listeyi gördü ben bunları biliyorum çok iyi filmler dedi ve bu sayede almaya başladık.

Bilahare önümüze ne gelirse iyi kalitede olduğu sürece satın aldı.

Çünkü Türkiye ekonomisindeki inişli çıkışlı dönemlerde bazen dizi yapmaya yetecek reklam gelmeyebilir, halbuki arşivdeki iyi ve meşhur Türk filmleri Show TV'yi güçlü kılar ve krizlerden çıkmasına yardımcı olur.

Yalın bir estetiğe çok dikkat ettik, karmakarışık bir dünyada kişilerin evine giden görselde temiz, sade, yalın yalnızca tek renk kullanmak istedik.

Zannederim ilk defa bizde bir estetikçibaşı kadrosu vardı, ekranımıza çıkacak her görüntünün onayı ondan geçerdi, görüntünün Show TV'nin genel imajına uygun olup olmadığına o karar verirdi.

Bütün bunlar Show TV'nin görüntüsünü ve neticede kimliğini hemen ön plana çıkardı.

En başından medyacı değildim.

Ama bu projede yanıma o zamanın en güçlü iki medyasını aldım.

Show TV'nin %60'ı benim, %20'si Hürriyet ve %20'si de Sabah Grubunun oldu.

Böylece tanıtım ve promosyon eksikliğimizi giderdik.

Türkiye'nin en büyük iki gazetesi de ilk defa bu şekilde görsel medyaya ayak basmış oldular.

O zamanlar Show TV o kadar konuşulmaya başlandı ki zannederim Güneri Civaoğlu  anlatırd.,

Bir gün yoldaki çocuklara "ne seyrediyorsunuz?" diye sormuş.

Onlar da "Show TV" diye cevap vermişler, halbuki o zaman yayında bile değildik!

Tecrübesini takdir ettiğimiz Nuri Çolakoğlu'nu   kadroya kazandık.

Kendisi hala sabah 4'de uyanıp yeni yeni projeler üzerinde çalışır.

Nuri Faruk Bey'i getirdi.Kkendisini hiç tanımıyordum. Onunla da güzel bir beraberliğimiz oldu. Uzun seneler dostluğumuz devam etti.

Ekibin en başına da Güneri Bey'i getirdik, sağ olsun yeni ve riskli bir işi kabul etti.

Genel Müdür oldu.

Yayından önce zannederim 3 hafta boyunca bütün Amerika'yı dolaşıp en son yenilikleri gördü, getirdi.

Benim gibi TV'yi bilmeyen ama hesabı kuvvetli birçok arkadaşı bu sektöre kazandırdık.

Leasing'den gelen Murat Saygı, Mülkiye ve teftişten gelen İrfan Şahin gibi gençlerle hesabı iyi bilmenin yaratıcı olmaya hiç de mani olmadığını tüm Türkiye'ye beraberce ispat ettik.

Çünkü o zamana kadar sektörde, belki de TRT'den gelen geniş bir anlayışla bütçeleme, mali kontrol, kar zararın aylık takibi alışkanlıkları pek yoktu.

Bizim gibi bankacıların medyada muvaffak olamayacağı önyargısı her zaman önümüze çıktı.

Halbuki, klasik bankacılık yanında kredi kartı, leasing ve factoring gibi yeni fikirlerin bizdeki yaratıcılık ve müteşebbisliği ispat ettiğini zannediyor idim.

Kaldı ki, bizler "reyting mühendisliğini" yarattık, şimdi çoğu yapımcılar bizim eski arkadaşlardan istifade ediyorlar.  

Aynı şekilde bankacılıkta kredi pazarlaması, müşteri takibi ve her müşteri görüşmesinden sonra bir görüşme formu doldurmaya mecbur olan genç arkadaşlarımız aynı çalışma disiplinini televizyonda çalışırken de öğrendiler.

Show TV ve ekibinde başlayan genç üniversite mezunları bu disiplinli, takipçi ve her şeyin kayıt altına alındığı bir ortamda gelişerek bugün tüm medyada, ister TV, radyo ister gazete, çok önemli yerlerde Genel Müdür veya Genel Müdür Yardımcısı oldular. 

Bugüne gelince, ben her zaman bu sektörde reklam veren, reklam ajansı, reklam satınalma şirketi ve televizyonda reklam yeri pazarlayanlar arasında şeffaflık olmasını istedim.

Ne yazık ki, bugün bile reklam verenin bütçesini en doğru olarak ve en düşük aracı maliyetiyle tüketiciye ulaştırması konusunda daha çok çalışma yapmamız ve hatta hukuki temellere oturtmamız lazım, bu şeffaflık ilkeleri Avrupa ve Amerika'da kanun maddelerine geçirildi bile.

O zaman sektörün daha da istikrarlı ve güvenle büyüyeceğine eminim.

Erol AKSOY

.
.

  
 
Erol Aksoy
, (d. 1956, Denizli) Türk iş adamı.

1984'de Denizli Ergür ailesiden İktisat Bankası'nı devraldı. Türkiye'nin 2. özel televizyonu olan Show TV'yi kurdu.

Cine 5'i kurdu ve Türkiye'de ilk kez şifreli yayın teknolojisini kullandı.

İlerleyen yıllarda lig maçlarını aldı. Kanalın büyük kârının ardından Türkiye'nin ilk yerli çocuk kanalı Maxi TV'yi ve Supersport TV adında bir spor kanalı kurdu.

Analog platformdaki sistemini dijitale çevirdi fakat lig'i izletme hakkını Teleon alınca başarısız oldu.

Show TV'nin önce hissalerinin belli bir kısmını, ardından da tamamını Mehmet Emin Karamehmet'e sattı.

15 Mart 2001 yılındaki krizde İktisat Bankası'na Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredildi.

Eda ve Kerim Aksoy'un babaları olan Erol Aksoy, İnci Aksoy ile evlidir.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org