|
|
|
|
Em.Tümgeneral Nejat Müldür Gözüyle
|
|
|
|
|
Tüm Yazıları
 ShareThis
|
KORTLARIN PAŞA’sı
05.12.2006 |
|
|
| Okunma Sayısı : |
6905 |
|
|
| Oy Sayısı : |
8 |
|
|
| Değerlendirme : |
4 |
|
|
| Popülarite : |
3,61 |
|
|
| Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
KORTLARIN PAŞA’sı
.
.
Cumhuriyet Gazetesi muhabiri Gül Vonal'ın benimle yaptışı bir söyleşiyi sizlerele paylaşmak isyedim.
.
.
.
KORTLARIN PAŞA’sı
Gül Vonal Cumhuriyet Gazetesi
.
.
Nejat Müldür’ü tüm Türkiye yakın bir geçmişe dek ‘asker’ kimliğiyle tanıyordu.Yaşamın ulusal bütünlüğe ve ülke savunmasına adayan bu başarılı isim aldığı sayısız bröve ve madalyayla, genç nesillere iyi bir örnek olmuştu.Ve emekli Tümgeneral Nejat Müldür, şu sıralarda karşımıza farklı bir kimlikle çıktı.O aynı zamanda çok başarılı bir veteran tenisçiydi.Askerlik yaşantısındaki sporcu kimliğinden olsa gerek, çok kısa sürede öğrendiği tenis sporunda yaş grubunun 1 numarası olmuştu.Şimdi Müldür’ün evinin iki gurur köşesi var. İlkinde Harbiye kılıcı, madalya, bröve ve takdir belgeleri dururken, diğer köşede kortlarda alın teri ve bilek gücüyle kazandığı kupalar göze çarpıyor.
GV: Nejat Müldür’ü tanıyabilir miyiz?
NM: 1948’de Çanakkale’de doğdum. 1969’da Harp Okulu’ndan, 1979’da Kara Harp Akademisi’nden mezun oldum.O zamandan beri spora yatkınlığım vardı. 40 yaşında Korukent’te tenis öğrenmeye başladım.İlk dönemde evde raketi alıp duvarın önünde kendi kendime çalışıyordum.Hatta komşular şikayetçi oluyordu.İlk başlarda çekinerek baktığım bu işi daha sonra gerçekten de çok sevdim, çok çalıştım ve şampiyon bir tenisçi oldum.
2006’da İstanbul’da katıldığım 12 turnuva’nın 11’ini kazanarak ciddi bir rekora imza attım.Fizik kondisyonumu çok çalışmaya bağlıyorum.Tenis teknikleri hakkında fazla bir bilgim yok, en çok ayaklarımın gücüne güveniyorum.Genelde teniste kol gücünün önemli olduğu bilinse de ben tam tersini düşünüyorum.Çok zorlu maçlarımda başlangıçta geride kalıyorum, setler kaybediyorum. Ama oyunun sonunda rakibim yorulduğu için ayak gücümle maçı kazanmayı başarıyorum.Bana göre tenis ayak gücü ve konsantrasyon.
GV: Tenisteki başarınızı neye borçlusunuz?
NM: Oynadığım her maç sonunda notlar alıyorum.Karşılaşma sırasında yaptığım hatalara, rakibimin eksik taraflarına dikkat ediyorum ve bir sonraki maçta ona göre strateji belirliyorum.Aynen bir asker mantığıyla hareket ediyor, sahayı cephe olarak nitelendiriyorum; bu birinci nokta.İkinci nokta da topa hızlı vurarak 2 puan alınmıyor.Bana göre risksiz bir vuruş yaparak topu auta atmadan rakip sahanın derinliğine göndermek çok önemli. Eğer topu rakibin tam önüne atarsanız ona hücum şansı veririsiniz.bir diğer önemli nokta da sürekli top çevirerek karşı tarafın moralini bozmak…İlk set, ikinci set derken bir süre sonra tamamen oyundan kopuyorlar.Oysa son dakikaya son puana dek mücadele etmek lazım.Ben 5-0 geride olduğum maçları kazandığımı bilirim. Ancak bunun için yeterli fizik gücüne sahip olmak gerekiyor.
GV: Aldığınız ödüller var mı?
NM: Son 10 yılda İstanbul’da yapılan turnuvaların yüzde 80’ini kazandım.Evimde onlarca kupa var ama benim için en önemli olan 2000’de kazandığım Türkiye şampiyonluğu kupası…Avrupa’da var ABD’de de katıldığım özel turnuvalar var. Onların da büyük bir bölümünde kupalar kazandım.Benim gibi tenisi sonradan öğrenenleri rahatlıkla yeniyorum.Ancak tenis hocalığını meslek edinenlerde zorlanıyorum. Bir ay önce de Büyük Kulüp tarafından düzenlenen 10 bin dolarlık özel bir turnuvayı kazandım.Bu turnuvada Rumen tenis hocasını tie-break’le yendim.
GV: Unutamadığınız bir anınız var mı?
NM: Henüz kimsenin beni tanımadığı dönemlerdi.Sadece ismim ‘kortlarda bir albay’ diye geçmeye başlıyor. ‘yeni gelen biri herkesi yeniyor’ diye konuşuluyor.Sanırım Tuncer’le İstanbul Turnuvası yarı finali oynuyoruz.Bütün seyirciler gelmiş.İlk set 6-0 yenik duruma düştüm. O sırada insanlar ‘Büyüttüğünüz Nejat albay bu mu’ diye söylenmeye başladı. Bu konuşmaları kortun içinde duyuyor ve üzülüyordum. İkinci sette de 5-0 yenik duruma düştüm. Seyirciler artık maç bitti deyip ayrılmaya başladı. Ama ben askeri mantıkla son puana dek direndiğim için 3 saat 15 dakika sonra o maçı kazanarak Nejat Müldür ekolünü başlatmış oldum. O maç bana göre tarihi bir maçtı. Tüm tenis camiasına güzel bir örnek olmuştu.
GV: Asker kişiliğinizle tenisi nasıl bütünleştirdiniz?
NM: Zaten Türk askerinin sporla iç içe olması gerekir.Bu yüzden ben de erlerimle beraber her zaman spor yaparım.Çünkü.
GV: Türk Silahlı Kuvvetler’inde bu sporun sevilmesi ve yaygınlaşması için neler yaptınız?
NM: Ordumuza bu konuyla ilgili 10 yıldır emek veriyorum.Tümgeneral rütbesiyle gittiğim her kıtada tenis kortu yaptırdım.Bunu yaparken Türkiye’nin başarılı ve saygın raketlerinden destek aldım.Kulüplerden ve federasyonun olanaklarından yararlandım.Asker ve rütbeli personelimin fiziki güçlerini geliştirmek için olağanüstü çaba harcadım. Askerlerimizi tenise alıştırdım.zaten, bir asker zinde kalmak için her zaman spor yapmalıdır.
GV: Tenisin yaygınlaşması için neler yapılmalı?
NM: Tenis sevgisini Anadolu’nun tüm il ve ilçelerinde yaygınlaştırmalıyız.Açık ve kapalı kortlarda 5-6 yaşındaki çocuklarımızı tenis süzgecinden geçirmeliyiz.Anadolu’da özellikle kent kulüplerinde toplanan insanlarımızı ikna ederek onların maddi ve manevi destekleriyle çocukları kortlara çekmeliyiz.Bu tarama operasyonunda kabiliyetli olanları belirliyerek bu çocuklara son aşamada özel eğitimler vererek tenisçi olmalarını sağlamalıyız.Spor akademilerinden mezun olan yüzlerce tenis antrenörleri acilen Anadolu’ya göndererek ilgili bakanlık ve valiliklerle işbirliği içinde çocukların seçimi kursları kortların inşasıyla ilgili işlerde elbirliği yapmalıyız.Okullara mutlaka tenis sporunu yerleştirmenin yolunu bulmalıyız. Tenis 80 yaşına dek yapılabiliyor, İnsan sağlığına büyük yararı var.En önemlisi inanılmaz sosyal bir olay. Dünyadaki önemli randevular, işbirlikleri tenis kortlarında gerçekleştiriliyor.İyi tenisçiler burs alarak dünyanın sayılı okullarında okuma şansı buluyor.
GV: Teniste istediğiniz yere gelebildiniz mi? Hedefleriniz neler?
NM: Şu an yaş gruplarına göre Türkiye’nin en iyi tenisçileri arasındayım. Ancak bir dünya şampiyonluğu turnuvasında oynamayı çok arzu ediyorum.İyi bir hazırlık aşamasından sonra şampiyonaya katılarak ülkemi temsil etmek istiyorum.
.
.
.
.
.
.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
| Tüm yazıları |
|
ShareThis
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|