Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Ali Saydam Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

'Gazi' Can Dündar
13.12.2008
Okunma Sayısı : 5158
Oy Sayısı : 4
Değerlendirme : 5
Popülarite : 3,01
Verdiğiniz Puan :
 

 

'Gazi' Can Dündar

Ali Saydam


Türk Dil Kurumu sözlüğünde Gazi kelimesini aradığınızda üç anlam çıkıyor karşınıza. Üçüncüsü şöyle: "Savaştan sağ olarak dönen kimse!"..

Bu tanım Can Dündar kardeşime tam uyuyor...

Çünkü Can Dündar'ın başına çok daha büyük felaketler gelebilirdi...

Düş kırıklığı, yarattığınız beklenti ile gerçeklik arasındaki mesafenin büyüklüğü oranında büyük olur... Bu noktaya ileride tekrar döneceğiz...

Özel gösterim için Meclis Başkanı Köksal Toptan'ın da adının yer aldığı muhteşem havalı bir davetiye ile çağırıldığımız ilk gece gösterimine, 'işin içinde devlet oldu mu, boynumuz kıldan incedir', düsturundan yola çıkarak toplanıp gittik... İki elimiz kanda da olsa giderdik zaten...

Giriş, karşılama, içerideki davet, büyük çadırlar, katılımcıların niteliği ve niceliği her şey tek kelime ile mükemmeldi.

Eşim 'Dolmabahçe - Naylon çadır' ikilisinin pek uymadığını mırıldanmaya başlamış olsa da, "Mustafa'ya Dolmabahçe yakışırdı, beş yıldızlı tren istasyonuna benzeyen otel lobisi değil" dedik kendisine... Ağzına kadar dolu iki büyük çadırdan birine attık kendimizi...

Sondan bir önce; Goran Bregovic sahne aldı. Yönettiği orkestra, filmin ana temasını çaldı. İki kadın 'klasik batı müziği tadında' bir tuhaf düet yaptılar. Sonra da film başladı...

Filmle beraber de düş kırıklıkları dizisi...

Sadece bizde değil. O gece salondan çıkan neredeyse herkeste... Herkesin sonsuz kredi açtığı Can Dündar ilk kez cepten yiyordu sanki...

Nereden kaynaklanıyordu bu düş kırıklığı? Büyük bir bölümündeki görüntüleri daha önce yüzlerce kere izlemiş olmamızdan mı? Hayır, Dündar araya en azından bir-iki farklı 'Yeni' (bilmediğimiz) görüntü koymuştu...

Peki, resmi tarih tezinin dışına mı çıkılmıştı? Hayır tam tersine; tarlada karga kovalamaktan, 10'uncu yıl nutkuna kadar her şey "Emin Oktay'ın lise III Tarih Kitabı"na uygundu... Yüzeysel ve çok...

Peki çok mu yüceltilmiş, putlaştırılmıştı Gazi? Hayır, tam tersine yalnız, hastalıklı, cılız, ayyaş, depresyonlar içinde kıvranan, iktidarı bırakıp her an kırlara kaçmayı planlayan bir Mustafa Kemal vardı karşımızda...

Tamam da nereden geliyordu o düş kırıklığı, insanların yüzündeki o mutsuz ifade?

Ben bir tek akıllıca yanıt bulabildim bu soruya: Başkalarını bilemem, ancak bizde düş kırıklığını, beklentinin bu kadar yukarı çekilmesi yaratmıştı...

Biz 'Aslan vurması'nı beklemiştik Can Dündar'dan... Ancak o geyik vurmuştu mesela... Oysa geyik vurmuş olacağını düşünerek gitseydik tamamen tatmin olmuş olarak ayrılabilirdik o geceden...

Adı 'Mustafa'ydı mesela. Yani Atatürk'ün arkasındaki kişinin dramı... Belgeseli değil sadece... Fragmanlardan iki şey bekliyorduk: Sadece bir parça değil, baştan sona bir Bregovic şöleni... Sonra belgesel dramanın, drama yanının çok daha yoğun yaşanacağı vaadi... Atatürk rolünde yepyeni bir yaklaşım izleyecektik. Yüzünü yakından hiç göremeyeceğimiz, perdede tek bir kelime etmeyen, ne yaptığı hayal meyal seçilen bir lider değil...

O giriş sahnesinin vaadi anlatılmakla bitmez...

Film bitti çıkıyoruz... Üniversiteden bir hocama rastladım. Dedim ki: "Keşke vaat bu kadar yüksek olmasaydı... Bu gece bana muhteşem bir şölen yaşatacağınıza dair vaatte bulunup, beni..."

Sözümü kesti hocam: "Sonra seni profesörler evine götürmem gibi mi?"...

"Evet" dedim "Tam da öyle... Oysa baştan profesörler evi hedefini gösterseydin, çok mutlu olabilir, en ufak düş kırıklığı yaşamazdım!.."

Mustafa tam da Can Dündar'a yakışan bir belgesel. Öncekiler gibi... Ne bir fazla ne bir eksik... Onun samimiyetinden hâlâ en küçük tereddüdüm yok... Ah şu iletişim ve konumlandırma hatası da olmasaymış... Bu savaştan sadece yaralanmadan döndüğü için değil, zafer kazanmış olduğu için sevinirdim...

Yine de eline sağlık Can Dündar.

.
.
Tüm Yazıları
.
.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org