Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Ali Saydam Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

İnanılmaz Azim
03.12.2010
Okunma Sayısı : 5147
Oy Sayısı : 1
Değerlendirme : 5
Popülarite : 0
Verdiğiniz Puan :
 

 

İnanılmaz Azim

Sayın Ayşe Arman hanımın yaptığı söyleşiyi paylaşıyorum...

.
.
.

Ali Saydam'daki inanılmaz azim

Ali Saydam daki inanılmaz azim 

62.5 yaşında 4. defa baba olmaya hazırlanan Akşam gazetesi yazarı Ali Saydam, bir çocuk daha istiyor 

Akşam gazetesi yazarı, iletişimci Ali Saydam 62.5 yaşında 4. kez baba olmaya hazırlanırken beş ay sonra dünyaya gelecek Ali Nihat'tan sonra bir çocuk daha istiyor. Hürriyet gazetesinden Ayşe Arman'a konuan Saydam, "Çocuk peydahlama değil de, büyük bir aileye sahip olma keyfi gurur verici" dedi.

63 yaşında 4. kez baba oluyorsunuz? Neden?

- Ayşecim, daha tamamlamadım yaşımı, ben 62 buçuk yaşındayım.

Aaa çok özür dilerim! Sadece kadınlar bu tür uyarılar yapar bilirdim...

- Öyle deme, çok önemli. Bu yaşta her yıl önemli. Aralık'ta 63 olacağım.

Peki. 62.5 yaşında 4. kez baba oluyorsunuz. Neden: a) Çok çocuk seviyorsunuz. Ölüp bitiyorsunuz çocuklara. Bu mu?

- Hayır, hayır. Ben aslında çocuk sevmem. Sosyal bir iletişime girince, yani çocuk biraz büyüyünce daha çok tat alıyorum. Sebep bu değil yani.

"Eşimin çocuğu yoktu. Bu onun hakkı..."

- Bak bu olabilir. Zaten çocuk yapma kararını ben vermedim. Eşim verdi. Evlendiğimizde Arın 37 yaşındaydı. Çocuk-mocuk umurumuzda değildi. Bir de okuyordu. Gerçi hálá okuyor, master'ını bitirdi, doktoraya başladı. Kendimize böyle bir yaşam tarzı seçmişken, birden bire kararını değiştirdi.

Neden?

- Bilmem. Dünyada büyük aile dönemi bitti. Eğer doğru dürüst bir çocuk yetiştirebilirseniz, o bir güvence de oluşturuyor tabii. Belki bu tür şeylerin farkına vardı. İkimiz de büyük ailelerde büyüdük. Bence çoğalmak istedi. Ben de istedim. Daha da enteresan bir şey söyleyeyim, eğer Arın isterse birkaç çocuk daha doğurabilir benden...

Şaka!

- Yok, hayır. Benim açımdan sakıncası yok. Hem oğlumuz Ali Nihat için de yaşına yakın bir kardeş iyi olur...

Adı Ali Nihat mı olacak

- Evet, evet. Ali, Arın'ın en sevdiği isim, Nihat da babamın ismi... Belli bir bilinç düzeyine gelmiş çevreler, çocuk yapma konusunda entelektüel bir takıntıyla hareket ediyorlar, çocuk yapmaktan kaçınıyorlar. Öteki taraf da, sürekli çoğalıyor. Bizim tarafın da çoğalmasında yarar var, diye düşünüyorum. Ama şunu peşinen söyledim: "Çocuğa eşit bakacağız diye bir şey yok. Benden katma değer bekleme. Bu biiir. İkincisi de, çocuğu bahane ederek beni ihmal etme. "

Vayyyy...

- Evet, kartları açık oynadım. "Her şeyi uzun uzun konuştuk. "Ne zaman hakkın rahmetine kavuşacağım belli olmaz, onunla yalnız kalabilirsin, böyle şeyler de olabilir" dedim. O da şöyle bir akıl yürüttü: "Bu işlerin kuralı yok. Rahmetli Esat Edin'in İngiltere'de olan çocuğunu düşünsene, babası gencecikti gitti. Böyle bir anlaşma yok yani, Michael Jackson da 50 yaşında öldü..." Buna karşılık Alain Delon, Charlie Chaplin, Julio Iglesias gibi bir sürü benim yaşımda baba olanlar da var, böyle bir hesap kitap yapılamaz.

62 yaşındaki bir adamın, bir kadını hamile bırakabilmesi, kimseye çaktırmasa da ona gurur verir mi?

- Çocuk peydahlama gücü değil de, büyük bir aileye sahip olma keyfi gurur veriyor. Düşünsene, yakında evde üç kişi olacağız, belki bir tane daha yapacağız, dörtleyeceğiz.

Peki "Kararı ben vermedim, eşim verdi, ben cesur değilim, cesur olan o..." demek aynı zamanda "Nasıl olsa çocuğu o büyütecek, o düşünsün!" manasına da gelmiyor mu?

- Hayır. Tamam, geceleri kalkmayacağım. Ama bu, çocuğumun sosyal, ekonomik ve psikolojik sorumluluğunu ölünceye kadar taşımayacağım anlamına gelmiyor.

Huzursuz uyuduğunuz oluyor mu? Bencillik mi yapıyorum diye...

- Tam tersine, keyiften ölüyorum. Ne zaman doktora gideceğiz de, ultrasonda onu göreceğiz diye bekliyorum. Keşke, ilk üç çocuğumda da bu kadar bilinçli ve keyifli olabilseydim.

Bir erkek yaş aldıkça sinir uçları açılıyor, hayatı ve kadını farklı mı algılıyor?

- Aynen. Aynı şey, babalık için de geçerli. Bu son bebek, beni şöyle bir noktaya getirdi, çocuklarımla olan ilişkilerimi tekrar gözden geçiriyorum, hiç olmazsa bu son çocukta, treni yakalayım diyorum. En büyük oğlum 38 yaşında, hálá bütün baba-oğullar gibi itişip kakışıyoruz. O, benim en amatör ve en zayıf olduğum yıllara denk geldi. İnşallah Ali Nihat, diğer çocuklarımla olan ilişkilerimi de daha iyi hale getirir.

Peki onlar "Babamız delirdi!" diyorlar mıdır...

- Bilmem, buldumcuk gibi sevindiğimi görüyorlar. Hoşlarına gidiyor diye düşünüyorum. Ama içlerinden başka şey geçiriyor olabilirler.

En büyük korkunuz, Ali Nihat'ın arkadaşlarının "Babası" yerine "Dedesi" demesi mi?

- Valla, 25 yaşındaki kızımla aramızda 38 yaş var, o da hep "Baba, amma yaşlısın!" derdi. Şansa bak ki, 18 yaşındaki oğlum da öyle derdi. Ali Nihat da öyle diyecek. Yapacak bir şey yok. Her şeyin bir bedeli var, bedeli olmayan bir tek keyif göster şu dünyada!

Siz kadınları böyle felsefi laflarla tavlıyorsunuz değil mi?

- Evet. Fiziğimle tavlamadığım kesin! Kızcağız, yoksa neden 60 yaşında 120 kiloluk bir adama tav olsun?

Bari bu son çocuk şerefine...

- Ayşecim, söylüyorum, bu son olmayabilir...

Biraz kendinize bakın ve zayıflayın diyecektim...

- Kızımla bir anlaşma yaptık, o sigarayı bırakacak, ben de zayıflayacağım.

Eşiniz Arın, sizin için neden vazgeçilmez?

- Ona çok emek verdim. 1991'de Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji'yi bitirdi, bizim şirkete girdi.

Ellerinizle büyüttünüz yani...

- Biraz öyle. O da hem kendine hem de ilişkimize çok emek verdi. Benden iyi bir baba ve koca olmaz ama iyi bir sevgili olur. İyi sevgiliyi, iyi kocaya dönüştürecek o yolu bulmak lazımdı. Arın buldu.

Belki de şu: 22 yaş küçük olduğu için onu istediğiniz gibi eğip bükebildiniz...

- Yahu Ayşe, o mümkün değil! Kimse, kimseyi eğip bükemez. Kimseye bir şey anlatamazsın. Mevlana'nın meşhur lafıdır, "Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakinin anladığı kadardır." Emektir her şeyin aslı.


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org